18.07.2023 Views

MİNTAN-3 (Dijital Dergi)

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

23

Şer’iye mahkemelerinde kadılar

tarafından görülen davaların kararlarının

not edildiği deftere şer’îye sicilleri denmektedir.

Bu siciller araştırmacılara

birinci el kaynak sunmaktadır. Köle alınıp

satılması ve azad edilerek hür olmaları

hakkında bizlere bilgiler sunmaktadır.

Trabzon, Osmanlı Devleti’nin önemli

liman şehirlerinden birisidir. Hem coğrafi

konumu ve hem de farklı milletlerden

oluşan tebaası ile araştırmacıların dikkatini

çekmektedir. Ben de bu araştırmada

kadın kölelerin 17 ve 18.yüzyıllar da

Trabzon ilindeki sosyal ve hukuksal

durumlarını şer’îyye sicillerinde geçen

olaylar üzerinden anlatmaya çalışacağım.

1. Osmanlı Kadını Tarih Yazımı ve

Literatür

1970’lerden itibaren yaşamı sorgulayan

feminist harekât hızla yayılmaya

başladı. Bu çalışmalar bilimlerde yer

alan cinsiyetçiliği gün yüzüne çıkardı.

Serpil Çakır bu konu hakkında şöyle yazmakta:

“Bilimi yalnızca erkeklerin deneyimlerini

tanımadıkları bir alan olmaktan

çıkarmak, kadınların kendilerine ait

deneyimleri görünür kılmak ve kendileri

adlarına bilgi üretmek için harekete

geçtiler.” 3 Bu tarihten itibaren bilimlere

kadın nazarından bakmaya başladılar.

Kadın çalışmaları adı altında ortaya

çıkan bu durum, feminist çalışmalar ve

toplumsal cinsiyet gibi çalışma alanlarını

da doğurdu. Bundan sonra tarih

kadınların çalışma alanında değer verdikleri

bir bilim dalı olmuştur. Kadınların

faaliyetlerinin tarihe yazılmadığına

dikkat çekerek bu durumun nedenleri

tartışılmaya başlanmıştır.

Serpil Çakır, Annales Okulu’nun

tarihin merkezine insanı almasıyla sosyal

ve toplumsal tarih anlayışını ortaya

çıkardığını aktarır. Daha önce tarihte

pek fazla yer verilmeyen konular yeni

yöntemlerle ortaya çıkmaya başlamıştır.

Bu çalışmaların yapılmaya başlanması

kadın çalışmalarının ihmal edilmesine

neden olacaktır. Bu ihmal, kadın

tarihinin erkeklerden ayrı olduğunu

vurgulanmasına neden olmuştur. Daha

sonra da feministlerin kadınların tarihi

ile uğraşmasının gerekli olduğunu

söyleyen yaklaşımları ortaya çıkartmıştır.

Bundan sonra tarihe kadınların tarihini

yerleştirmek anlayışının önemine vurgu

yapılmaya başlanmıştır. Ayrıca Çakır,

kadınların hakkında doğrudan bilgi

alınabilecek bazı kaynakların da ihmal

edildiğini söylemekte. Kadı kayıtları,

tereke defterleri, fermanlar, arzuhaller,

fetvalar, tezhipler, mezar taşları ve konsolosluk

kayıtları gibi önemli kaynakların

kullanımına vurgu yapmıştır. Tarihin

öznesinin kadın ve erkekten oluştuğunu,

çalışmalar doğrultusunda iki cinsiyete

de yer verilmesi gerektiğini ve de tarihi

cinsiyetleştirmememiz gerektiğini

yazısında vurgular. 4

Osmanlı kadınına dair arşiv belgelerini

kaynak olarak inceleyen ilk isim

Ronald Jennings’tir. Jennings doktora

tezinde Osmanlı kadınını araştıracak

olan kişilere şer’îyye sicillerinin en temel

kaynak olduğunu göstermiştir. Osmanlı

kadını hakkında yapılan araştırmalarda

yabancı bilim adamlarının sayısının fazla

olduğu bilinmekte. 1980’lerin başında

ise Haim Gerber, Abraham Marcus, Afif

Marsot, Judith Tucker, Suraiya Faroqhi

ve Leslie Pierce gibi isimler de Osmanlı

3 Serpil Çakır, “Kadın Araştırmaları Bilimde Neleri, Nasıl Sorguluyor, Neleri Değiştirmek

İstiyor?”, İnsan, Toplum, Bilim, der. Kuvvet Lordoğlu, Kavram Yayınları, 1995, s.307’den naklen

Serpil Çakır, “Tarih Yazımında Kadın Deneyimlerine Ulaşma Yolları”, Kadın Eserleri Kütüphanesi

ve Bilgi Merkezi Vakfı, Sayı:35, 2004.

4 Serpil Çakır, “Tarih Yazımında Kadın Deneyimlerine Ulaşma Yolları”, Kadın Eserleri

Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, Sayı:35, 2004.

MINTAN - 3

.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!