07.02.2015 Views

BAШ REDAKTORDAN - turan-sam

BAШ REDAKTORDAN - turan-sam

BAШ REDAKTORDAN - turan-sam

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Hükümetinin “kat’i şekli idaresi”nin daha sonra halk<br />

oyuna dayanarak toplanacak olan “meclis-i mebusan<br />

tarafından” belirleneceğini ifade etmektedir.<br />

Bu dönemde Türkiye basınının esas olarak, yeni<br />

kurulan Azerbaycan devletini tanıtmak, tarihi, coğrafyası,<br />

demografik yapısı vb. konularda okuyucularını aydınlatmak<br />

tavrı sergilediği dikkat çekmektedir. Nitekim,<br />

Resulzade ile yapılan mülakatların yanı sıra, dönemin<br />

başka Azerbaycanlı aydınları vasıtasıyla da Azerbaycan<br />

hakkında bilgiler verildiği görülmektedir. Mesela, Vakit<br />

gazetesinin 14 Ağustos 1918 tarihli sayısında Ağaoğlu<br />

Ahmet Bey ile yapılan bir mülakat yoluyla Kafkasya’daki<br />

“Türk ve Müslüman” ahali hakkında geniş bilgilere yer<br />

veriliyordu. (Vakit, 14 Ağustos 1918, s.1.) Aynı şekilde,<br />

Resulzade başkanlığında İstanbul’da bulunan resmi heyet<br />

başta olmak üzere, daha önce İstanbul’a yerleşmiş olan<br />

Azerbaycanlı aydınların, Azerbaycan’ın coğrafyası, siyasi<br />

ve askeri gelişmeler hakkında kamuoyunu sık sık aydınlatan<br />

beyanatlar verdikleri, konferanslar düzenledikleri<br />

dikkat çekmektedir. (Mesela, “Kafkasya İşleri: Resulzade<br />

Mehmed Emin Bey’in Beyanatı”, Vakit, 22 temmuz 1918, s. 1;<br />

“Azerbaycan Hakkında Konferans”, Vakit, 3 Eylül 1918, s. 1.)<br />

Bu şekilde, Kafkas İslam Ordusu harekatını ve<br />

Azerbaycan heyetinin siyasi temaslarını yakından takip<br />

eden ve gelişmeleri hemen kamuoyuna aktarmaya gayret<br />

eden Türkiye basını, Bakü’nün kurtarılması haberini de<br />

büyük bir sevinç içinde okuyucularına duyuruyordu. Bu<br />

cümleden, Anadolu’da Yenigün gazetesinin haberi bir<br />

örnek olarak verilebilir. Gazetenin 17 Eylül 1918 tarihli<br />

sayısının birinci sayfasında geniş puntolarla duyurulan<br />

haberin başlığında “Bakü Üzerinde Azerbaycan Bayrağı<br />

Mütemevviç (dalgalanıyor)” denildikten sonra spotta,<br />

“Azerbaycan kıtaâtı Bakü’yü zabt ettiler. Din ve ırk<br />

kardeşlerimizi, tebşir ve tebrik ederiz” ifadesi yer alıyordu”<br />

(Anadolu’da Yenigün, 17 Eylül 1918, s. 1.)<br />

Anadolu’da Yenigün gazetesi daha sonra yayınladığı<br />

bir haber-araştırma yazısında da, Bakü’nün Kafkas İslam<br />

Ordusu tarafından azat edilmesi, Azerbaycan’ın toprak<br />

bütünlüğünü sağladığı şeklinde değerlendiriliyordu.<br />

Güney Kafkasya’nın yeni demografik yapısı ve siyasi<br />

durumunu gösteren iki haritaya da yer verilen yazıda,<br />

(“Azerbaycan tamamiyet-i mülkiyesini temin etti”, Anadolu’da<br />

Yenigün, 21 Eylül 1918, s. 1.)<br />

Bakü’nün stratejik ve tarihi ehemmiyetine yer veren<br />

uzun bir değerlendirmeye de yer veriliyordu. Bütün haber<br />

ve yorumlarda, Bakü’nün tarihen Azerbaycan’ın bir<br />

parçası olduğu, 15 Eylül günü işgalcilerden temizlenmesiyle<br />

Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünün<br />

sağlandığı ve başşehrine kavuştuğunun altı<br />

çiziliyordu.<br />

Aynı günlerde gazetelerde, Bakü’nün nasıl kurtarıldığına<br />

dair ayrıntıların da yer aldığını görüyoruz. Bu<br />

ayrıntılarda, özellikle Kafkas İslam Ordusu’na karşı<br />

Bolşevik Rus, Ermeni, İngiliz ve Çarlık yanlısı Rusların<br />

işbirliği yapmalarının altı çiziliyor, Bakü’nün kurtarılmasının<br />

önemi vurgulanıyordu. Bu haberlere göre,<br />

İngilizler Bakü’ye 30.000 asker çıkarmışlardı, ancak, 14<br />

Eylül gecesi Türk mevzilerinden yapılan bombardıman ve<br />

hücumlar karşısında bu kuvvetler çaresiz kalmışlar, gemilerle<br />

kaçmak yolunu seçmişlerdi. (“Bakü’nün Zaptı Tafsilatı:<br />

Bombardıman- İngilizler Nasıl Kaçtı”, Anadolu’da Yenigün, 24<br />

Eylül 1918, s. 1.)<br />

Aynı tarihlerde Vakit gazetesinde çok önemli bir<br />

haberin yer aldığını görmekteyiz. Buna göre,<br />

Azerbaycan’ın İstanbul’da bulunan resmi heyetinin<br />

başkanı “Resulzade Mehmed Emin Bey”, Almanya’ya bir<br />

nota vererek Bakü’nün Azerbaycan’a aidiyetinin altını<br />

çizmiştir. Sovyet Rusya ile petrol karşılığı anlaşarak,<br />

Bakü’nün kurtarılmasına engel olmaya çalışan Almanya,<br />

(Almanya’nın Kafkas İslam Ordusu’nun Bakü’yü kurtarmasına<br />

engel olma konusundaki çabaları ve Osmanlı Devleti’nin karşı<br />

duruşu ile ilgili bk. Abdulhamit Avşar, “Enver Paşa’yı İstifa<br />

Noktasına Getiren Olay: Almanya’nın Kafkas İslam Ordusu<br />

Harekatını Engelleme Çabaları”, Yom Dergisi, Sayı 10, Bakü,<br />

2008, s. 11-16.) anlaşılıyor ki, Bakü’nün Azerbaycan’a ait<br />

olmadığını, tarihi ve kültürel yakınlık bulunmadığını propaganda<br />

ediyordu. Bu ise, Azerbaycan heyetini çok rahatsız<br />

etmiş, Almanya’ya Bakü’nün Azerbaycan’ın ayrılmaz bir<br />

parçası olduğunu ifade eden bir nota vermek durumunda<br />

kalmışlardı: (“Azerbaycan’ın Almanya Hükümeti’ne Notası”,<br />

Vakit, 23 Eylül 1918, s. 1.)<br />

“Azerbaycan’ın Almanya Hükümetine Notası<br />

Eylül’ün 12’sinde Azerbaycan hey’et-i murahhasası<br />

re’isi Resulzade Mehmed Emin Bey tarafından Almanya<br />

Sefiri Vekili Kont (Valdeburg)’a bir nota verilmiş ve bunun<br />

bir sureti de müttefik ve bitaraf hükümet sefaretlerine<br />

tebliğ edilmiştir. Bu notada Azerbaycan ile kadim Bakü<br />

Hanlığı arasındaki tarihi münasebetlerden ve<br />

Azerbaycan’ın Bakü üzerindeki hukuk ve müddeiyatından<br />

bahs olunmaktadır.”<br />

Türkiye gazetelerinde Azerbaycan Halk<br />

Cumhuriyeti’nin ilanı ile ortaya çıkan, Kafkas İslam<br />

Ordusu’nun başarıları ve Bakü’nün kurtarılması ile zirveye<br />

ulaşan coşku, Mondros Ateşkes Anlaşması’nın imzalanması<br />

ve Osmanlı Devleti’nin savaştan çekilmesine<br />

kadar artarak devam eder. Mondros’tan sonra ise, matbuatın<br />

esas olarak Azerbaycan Hükümeti’nin geleceği ve<br />

İngilizlerin bölge ilgili planları, Nuri Paşa ve<br />

Azerbaycan’da bulunan Osmanlı askerlerinin akıbetinin<br />

ne olacağı konuları üzerine yoğunlaştıkları görülmektedir.<br />

(“Azerbaycan Meselesi”, Anadolu’da Yenigün, 21 Teşrinisani<br />

1918, s. 1; “Azerbaycan Şurası”, Vakit, 21 Teşrinisani 1918, s. 1.)<br />

Bu cümleden, üzerinde durulması gereken en dikkat<br />

çekici haberlerden biri, Osmanlı Genelkurmay<br />

Başkanlığının ordudan Nuri Paşa’nın kaydını sildiğine dair<br />

haberlerdir. Bilindiği gibi, Mondros Ateşkes Antlaşması<br />

sonucu, Kafkas İslam Ordusu’nu teşkil eden Osmanlı<br />

askerlerinin Azerbaycan’ın terk etmesi gündeme gelince,<br />

Nuri Paşa, Osmanlı Ordusundan istifa ettiğini ve<br />

Azerbaycan ordusuna katıldığını ifade etmişti. Bu haber<br />

gösteriyor ki, Nuri Paşa’nın bu tavrını güçlendirmek için<br />

Osmanlı Devleti, ordudan onun kaydı silmiş ve Osmanlı<br />

ordusu ile ilişkisinin kesildiğini resmi olarak da ilan<br />

etmiştir. (Haber şu şekildedir: “Harbiye Nezareti Muamelat-ı<br />

34 ­ТЦРК EЛИ­/­SENTYABR-2010, No:8 www.uluturk.info

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!