24.08.2015 Views

OCAK - ΙΑΝΟΥΑΡΙΟΣ 2012 Azınlıkça 1

Azınlıkça 1 OCAK - ΙΑΝΟΥΑΡΙΟΣ 2012 - Azınlıkça | Yunanistan Batı ...

Azınlıkça 1 OCAK - ΙΑΝΟΥΑΡΙΟΣ 2012 - Azınlıkça | Yunanistan Batı ...

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

“üç büyükler”den yardım isterken elbette kibu yardımın bir bağımlılık ilişkisi yaratacağınınfarkındaydılar, ama bunu Osmanlı’danbağımsızlık elde etmek için şart görüyorlardı.Bu üç büyük güç, 1830’da kurulan Yunanistaniçin yabancı (Bavyeralı) bir kral, ilk onyıl için yabancı (yine Bavyeralı) bürokratlarve belli bir devlet yapısı, belli kanunlar empozeetti. Gönülsüzce de olsa hem Yunanlı liderlerhem de Yunan halkı bütün bunları kabuletti. Yunanistan’ın dış politikası da geneldeAvrupalı büyük güçler tarafından belirlendi.Yunanistan’ın Avrupalı büyük güçlere ve ayrıcadaha sonra ABD’ye bağımlılığı bazen artarakbazen azalarak günümüze kadar devametti.Şimdi de 1989-1991 döneminin DoğuAvrupası’na ve Sovyetler Birliği’ne bir gözatalım. Doğu Avrupa’daki ve Sovyet cumhuriyetlerindekihalkların mücadelesinin amacı(ki silâha birkaç istisna dışında hiç başvurulmayanbir mücadeleydi) Rusya’dan ve komünistsistemden bağımsızlık elde etmekti. Bumücadelelerinde Batı devletlerinden seve sevedestek aldılar, bağımsızlıklarını elde edince deyeni kurulan devletlerin veya rejimlerin çoğuBatı’nın siyasi, ekonomik ve askerî sisteminebüyük bir şevkle eklemlenmeye, entegre olmayaçalıştılar. NATO, AB gibi ulus-üstü yapılanmalaraüyelik, ABD ve Avrupa devletleriile imzalanan ekonomik, siyasi ve askerî anlaşmalar,aslında bu devletlerin bağımsızlığınıönemli oranda sınırladı, ama bu sınırlamalarıseve seve kabul ettiler. Çünkü onların amaçladığıve anladığı bağımsızlık, Rusya’dan, komünizmdenbağımsızlıktı.Ulusal egemenliğe gelince: Yazımın başındaulusal egemenlikle ulusal bağımsızlığıyapışık ikiz kardeşlere benzettim, çünkü buiki kavramı birbirinden ayırmak çok zordur-- aslında gerekli de değildir. Ulusal egemenliği“bir ulusun kendi kaderiyle ilgili kararlarıve politikaları kendisinin belirlemesi” şeklindetanımlayabiliriz. Bağımsız bir ulus aynızamanda egemen bir ulustur. Daha doğrusu,ne kadar bağımsızsa o kadar da egemendir.Dolayısıyla, mutlak bağımsızlık olmadığıgibi, mutlak egemenlik de yoktur. Teorideegemenlik ulusun veya halkındır, ama pratikteegemenlik o halkın yaşadığı ülkeyi yönetenzümrenindir. O halkın gündelik yaşamınıve kaderini belirleyen kararları ülkeyi, dahadoğrusu devleti yönetenler alır. Yönetenlerhalkın gözünde meşrû da olabilir olmaya dabilir. Her iki durumda da bu yönetenlerinkarar verme serbestîsi, genellikle uluslararasıilişkiler, anlaşmalar, güç dengeleri, karşılıklıveya tek taraflı bağımlılık ilişkileriyle oldukçasınırlanmıştır. Ama çoğu zaman halkı vedevleti yönetenler, egemenliği bu biçimde sınırlayananlaşma ve ilişkileri, halkın özgürlükve refahını artıracağını gördükleri için, isteyerek,çekinmeden kabul etmişlerdir.Ve geldik “özgürlük” kavramına... Bu kavramı“insan hak ve özgürlükleri” anlamındakullanıyorum. Ve bu hak ve özgürlükleri temelsosyal ve ekonomik hakları (eğitim hakkı,toplu sözleşme hakkı vs.) kapsayacak şekildeanlıyorum. Böyle tanımlandığında özgürlükkavramı bireyler için, vatandaşlar için birkavramdır. Devletler için değildir. Yani “özgürdevlet” diye bir kavram olamaz; anlamsızdır.Ama özgür bir ülke olabilir. Bir ülkedeyaşayan vatandaşların, ve hatta -- vatandaşolsun olmasın -- herkesin, özgürlüklerini vehaklarını kullanabildiği ölçüde, o ülke özgürbir ülkedir.Ulusal bağımsızlık-egemenlik ikizi, insanlarınözgür olması ve haklarından yararlanmasıiçin gerekli bir şart değildir. Bazı durumlardaulusal bağımsızlık ve egemenlik özgürlükleriçin bir garanti teşkil edebilir. Ama başka bazıdurumlarda ulusal bağımsızlık-egemenlik insanhak ve özgürlükleriyle doğrudan çatışabilir.İnsanların bu hak ve özgürlükleri kullanmasınınönüne dikilen bir engel olabilir.Ulusal bağımsızlık ve egemenliğin özgürlükleriçin nasıl garanti teşkil edebileceği konusundaşöyle bir örnek vereyim: Bir ülkeninordularla önce istilâ sonra işgâl edildiğini36 <strong>Azınlıkça</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!