30.04.2013 Views

ÖZGÜR TUTSAKLARA TEK TİP ELBİSE GİYDİREMEDİ! - Yürüyüş

ÖZGÜR TUTSAKLARA TEK TİP ELBİSE GİYDİREMEDİ! - Yürüyüş

ÖZGÜR TUTSAKLARA TEK TİP ELBİSE GİYDİREMEDİ! - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Bu Halk, Bu Vatan Bi̇zi̇m! Kahrolsun Faşi̇zm Kahrolsun Emperyali̇zm!<br />

Zali̇mler Oldukça İsyan Edenler,<br />

Zulüm Sürdükçe İsyanlarda Sürecek!<br />

Sayı: 347<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

13 Ocak<br />

2013<br />

24<br />

Dünden Bugüne Anadolu'da<br />

HALK İSYANLARI<br />

HALK KAHRAMANLARI<br />

Osmanlı Dönemi’nde Ege dağlarını<br />

mesken tutmuş efeler Ege köylüsünün<br />

en büyük koruyucusu, zalime<br />

karşı tek dayanağı olmuştur. Herhangi<br />

bir nedenle, bir bölge efesiz kaldığı<br />

zaman başta Osmanlı'nın yerel yöneticileri,<br />

vergi tahsildarları, voyvodalar,<br />

ağalar, beyler, tefeciler orada<br />

fırsat bu fırsat diyerek halka kan<br />

kustururlar. Çalıkakıcı denen soyguncu<br />

çeteler halkın üzerine üşüşür.<br />

Halkın canına, malına, namusuna<br />

kastedenler, özcesi efelerin yokluğu<br />

halk için zulmün, ölümün ve de sömürünün<br />

çoğalması demektir.<br />

Zulüm hep vardır, işte bu yüzden<br />

Ege'de "dağlar efesiz kalmaz" Efelik,<br />

halkın zulme karşı koyuşunun Ege'de<br />

aldığı biçimdir. Halk daima içerisinden<br />

efeler çıkarmış, onları kollamış,<br />

onların yiğitliğine, baş eğmezliğine<br />

güvenmiştir. Hatta öyle zamanlar olmuştur<br />

ki bir bölge efesiz kaldığında<br />

halk söylenceler yaratıp dağları efesiz<br />

koymamış, kendilerine zulüm edenleri<br />

korkutmasını bilmiştir. Ki zaten, hayalinde<br />

yarattığı Efeyi bizzat bağrında<br />

yetiştiren de o dur...<br />

Aydın - Nazilli'nin köylerine gidip<br />

köyün yaşlı kadınlarıyla sohbet etme<br />

fırsatı bulanlar mutlaka duyarlar. Gizemli<br />

Kadın Efe, Tülay adında güzel<br />

ve yiğit bir Yörük kızıdır. Evlenme<br />

hayalleri kurarken sevdiği Osmanlı<br />

tarafından askere alınıp gidenin dönmediği<br />

cephelerden birine gönderilir.<br />

Sevdiğinden geriye sadece öldüğü<br />

haberi gelir. Tülay genç yaşında Osmanlı'nın<br />

yaşattığı acılarla tanışmaya<br />

başlar. Hem de sevda acısıyla. Ve<br />

devamı da gelir...<br />

O dönem bölgenin Efesi olan Sinanoğlu<br />

Efe Osmanlı tarafından yakalanmış<br />

ve Atça - İsabeyli arasında<br />

halka gözdağı olsun diye ulu orta<br />

idam edilmiştir.<br />

Efe'nin yokluğunu fırsat<br />

bilen Ese Ağa adlı<br />

bir ağa Nazilli halkını<br />

ezmeye başlar. Köylülerden<br />

mal alır, parasını ödemez,<br />

borç verir, zorla fazlasıyla geri alır.<br />

Tülay'ın babasının Ese Ağa'dan alacağı<br />

vardır. Ağanın varlığının yanında<br />

pul kadar değeri yoktur borcunun.<br />

Ama zaten ağalar halkın elindeki üç<br />

kuruşa el koyarak ağa olurlar. Borcunu<br />

ödemez Ese Ağa alacağını istemeye<br />

konağına gelen Tülay'ın babasını<br />

adamlarından birine vurdurur.<br />

Tülay kızın babasından başka<br />

kimsesi yoktur. Babasını vurup öldürenlerden<br />

hesap sorulması için karakola<br />

koşar. Ne var ki karakol subayı<br />

Ese Ağa'nın dostudur ve Tülay'ı azarlayıp<br />

karakoldan kovar. Tülay bir<br />

daha gider karakola. Babasının katillerini<br />

tutuklamalarını ister. Sinirlenen<br />

karakol komutanı Tülay'a bağırır<br />

hakaretler eder ve eğer bir daha<br />

gelirse ırzına geçmekle tehdit eder<br />

onu. Tülay, adalet peşindedir, korkmaz.<br />

Komutanın suratına haykırır:<br />

Babasının katillerini de, onu koruyanları<br />

da kendi eliyle cezalandıracaktır...<br />

Karakol komutanından da<br />

hesap soracağına and içer. Tülay'ın<br />

cüreti karşısında şaşıran Arnavut Subay<br />

Tülay'ı dövdürür ve sokağa attırır.<br />

Şaşırdığı cüret halkın cüretidir ve o<br />

cüretle neler başarılacaktır, görecektir.<br />

Tülay, zulmün bu derece pervasızlaşmasının<br />

Sinanoğlu Efe'den sonra<br />

bölgede bir Efenin bulunmasından<br />

kaynaklandığını düşünür. Haklıdır.<br />

Yapılacak şey bellidir, dağlar Efesiz<br />

bırakılmayacaktır. Tülay ortadan kaybolduğunda<br />

herkes onun uzaktaki<br />

akrabalarının yanına gittiğini zanneder.<br />

Bir kadının silah kuşanıp dağların<br />

yolunu tutacağı kimsenin aklına<br />

gelmez. Ama hak ve adalet için<br />

verilen kavgada işin kadını erkeği<br />

yoktur. 16'sında Yörük kızı Tülay,<br />

Gizemli<br />

Kadın Efe<br />

Efeliğin adalet özlemi ve cesaret<br />

dolu bir yüreğe sahip olmaktan geçtiğini<br />

gösterir.<br />

Bir gece Ese Ağa'nın verdiği ziyafette<br />

zil zurna sarhoş olan Arnavut<br />

subay herkesin içinde tek kurşunla<br />

yere yığılır. Tülay'ın ilk eylemidir<br />

bu ama kimse kurşunun nereden ve<br />

kimden geldiğini bilemez. Ardından<br />

babasının katilini, Ese Ağa'nın adamını,<br />

Nazilli yolunda tek kurşunla<br />

öldürür. Sıra Ese Ağa'ya da gelir,<br />

babasının vurulduğu yerde, tam da<br />

konağın önünde bir kurşun da Ese<br />

Ağa'nın yağlı ensesine gelir.<br />

Köylülerin aklına ilk olarak Tülay<br />

kız gelse de buna inanmak zordur.<br />

Gizemli bir Efe vardır ve yakında<br />

namını açıklayacaktır diye düşünürler.<br />

Ki zaten önemli olan, "dağlar Efesiz<br />

kalmamıştır."<br />

Belli bir süre sonra ağaların halka<br />

zulmeden adamlarının tek kurşunla<br />

imzalanmış cesetleri yol kenarında<br />

bulunur. Gizemli Efe kimdir açığa<br />

çıkmaz ama bu haliyle namı yayılır.<br />

Ağalar-beyler köylüyü dolandıran<br />

tefeciler evlerinden çıkmaz olur. Tahsildarlar<br />

iki susar bir konuşur, halka<br />

sesini yükseltemez hale gelmişlerdir.<br />

Çalıkakıcı çeteler ortadan kaybolmuştur.<br />

Efelerde adettir, efeliğin yasasında<br />

vardır; kimlikleri açıklanır. Eylemlerini<br />

yaparlar ve namlarını duyurup<br />

Osmanlı'ya meydan okurlar. Gizemli<br />

Efe bu yanıyla özgündür. Halkın dikkatini<br />

çeken bu durum Tülay Efe'ye<br />

önemli avantaj sağlar. Bir süre sonra<br />

kim olduğu değil ama kadın olduğu<br />

ortaya çıkar. Dereköy ve yöresindeki<br />

Yörük kadınlar onun Tülay olduğunu<br />

bilirler sadece. Genellikle yüzü kapalı<br />

gezer. Erkeklerle karşılaştığında silahını<br />

onlara doğrultur ve gözlerini<br />

kapattırır. Açan olursa basar kurşunu.<br />

Kadınların içinde rahatça örgütlenir,<br />

istihbaratı kadınlardan toplar.<br />

Onlar arasında gizlenir, ihtiyacını<br />

NE ALMAN EMPERYALİZMİ NE DE TÜRKİYE FAŞİZMİ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!