30.04.2013 Views

ÖZGÜR TUTSAKLARA TEK TİP ELBİSE GİYDİREMEDİ! - Yürüyüş

ÖZGÜR TUTSAKLARA TEK TİP ELBİSE GİYDİREMEDİ! - Yürüyüş

ÖZGÜR TUTSAKLARA TEK TİP ELBİSE GİYDİREMEDİ! - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayı: 347<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

13 Ocak<br />

2013<br />

36<br />

Sınıf Kinimiz<br />

Devrimciliğimizin Ölçütüdür<br />

Devrimciliğin pekçok tanımını<br />

yapmak mümkündür: İnsan olmak,<br />

dürüst-namuslu olmak, meydan okumak,<br />

adaletin savaşçısı olmak... Bu tanımlamalara,<br />

daha başka tanımlar<br />

da eklenebilir. Ancak, nasıl tanımlarsak<br />

tanımlayalım, halk sevgisi ve<br />

sınıf kininin olmadığı yerde gerçek bir<br />

devrimcilikten söz edilemez.<br />

"Sevgi" ve "kin" zıt gibi görünen,<br />

gerçekte ise birbirini karşılıklı besleyen<br />

iki duygudur. Devrimciler insana<br />

dair her duyguyu çok yönlü<br />

yaşar, yaşamalıdır da. Ancak, halk<br />

sevgisi ve sınıf kini güçlü birer duygu<br />

olmanın ötesinde, sınıfsal bakış<br />

açısına, ideolojik netliğe sahip olmak<br />

demektir. İdeolojik netliğin olmadığı<br />

yerde ise, eninde sonunda düşmanla<br />

uzlaşma gerçekleşir. Bu nedenle halk<br />

sevgisi ve sınıf kini devrimciliğimizin<br />

turnusolu gibidir.<br />

Emperyalizmin; tüm dünya halklarına<br />

azgınca saldırdığı, ülkeleri yağma<br />

ve talan ettiği, halkların kanını oluk<br />

oluk akıttığı bir dünyada yaşıyoruz.<br />

Ülkemiz, emperyalizme göbekten bağımlı<br />

olduğundan, adaletsizliklerin,<br />

yoksulluğun, hak gasplarının, baskı ve<br />

sindirme politikalarının, katliamların<br />

haddi hesabı yoktur. Anadolu<br />

halkları, yüzyıllardır emperyalist sömürü<br />

altında inim inim inlemektedir.<br />

Sınıf kini, bu koşulları yaratanlara öfke<br />

duymak, intikam duygusu taşımaktır.<br />

Ancak bunun için güçlü bir halk sevgisi<br />

gereklidir. Çünkü halkını sevmeyen,<br />

halka karşı işlenen suçlara da<br />

kin besleyemez. Bu nedenle, sınıf kinimizin<br />

büyüklüğü, halk sevgimizin<br />

büyüklüğü kadardır.<br />

Sınıf kini unutmamaktır. Halkı-<br />

mıza yaşatılanları,<br />

yoldaşlarımızın<br />

katillerini unutmamaktır.<br />

19 Aralık'ta<br />

diri diri yakanları;bombalarla,<br />

kurşunlarla,<br />

kimyasal silahlarla<br />

katledenleri<br />

unutmamaktır.<br />

Ferhat'ın gencecik<br />

bedenine kurşun<br />

sıkanı, sakat<br />

bırakanları unutmamaktır. Yoldaşlarımızı<br />

kaçırıp kaybettikten yıllar<br />

sonra ortaya çıkıp pervasızca, "Ellerimle<br />

gömdüm." diyen Ayhan<br />

Çarkın gibi kontrgerilla artıklarını,<br />

"1000 operasyon"un sorumlusu Mehmet<br />

Ağar’ı ve daha nice halk düşmanını<br />

unutmamaktır.<br />

Açlıktan ölümlerin sorumlularını,<br />

halkımızı sefalete sürükleyenleri<br />

unutmamaktır. Şehitlerimiz, bizim<br />

en büyük değerimizdir. Şehitlerimizin<br />

katillerini unutmak, değersizleşme,<br />

sıradanlaşmadır. Yozlaşmadır.<br />

Bu nedenle sınıf kininin olmadığı yerde,<br />

değerlerin yitimi, çürüme vardır.<br />

Sınıf kini, intikam duygusunu<br />

taşımak, hesap sormaktır. Reformist<br />

çevrelerden sıkça duyduğumuz bir<br />

sözdür: “İntikam peşinde değiliz."<br />

Devrimciler olarak sormalıyız: Neyin<br />

peşindesiniz o zaman? Buradaki<br />

çarpıklık, temel olarak sınıfsal bakış<br />

açısının olmamasından kaynaklıdır.<br />

Ancak, bu söylemi düşman da<br />

kullanmaktadır. Sözde, "intikam"<br />

duygusunun insana aykırı olduğunun<br />

propagandasını yaparken; devrimcilerin<br />

de, "sevgiden yoksun, topluma<br />

karşı kin ve nefret ile dolu insanlar"<br />

olduğu demagojisini yaymaktadır.<br />

Bu çarpıtmalara karşı Che'nin şu<br />

sözlerini hatırlatmak gerekir: "Bir<br />

Marksistin, güdümlü füzeler gibi,<br />

dosdoğru belirli bir hedefe yönelen<br />

otomatik, fanatik bir makine olmadığı<br />

unutulmamalıdır.” Fidel, konuşmalarından<br />

birinde, bu soruna<br />

şöyle değinmiştir: “Marksizm’in insanca<br />

duygulardan, arkadaşlıktan,<br />

yoldaşlara karşı duyulan sevgiden,<br />

saygıdan, takdirden vazgeçmek ol-<br />

YENİDEN DOĞMASINI<br />

ÖĞRENDİK<br />

19 Aralık Şehitlerimizin Anısına<br />

Tarih bizimle yazıldı!<br />

Ellerimizle işledik toprağı<br />

Ellerimizle yaktık ateşi<br />

Demir'e, çeliğe<br />

biz can verdik hayata...<br />

Ve yine bizlerdik satılan<br />

insan pazarlarında!..<br />

Çaldılar soframızdan ekmeğimizi!<br />

Kopardılar topraklarımızdan<br />

köklerimizi<br />

Biz, bize ait olmayalım diye<br />

Prangalara vurdular<br />

Diri diri yaktılar zindanlarda<br />

19 Aralıklar da!..<br />

Yeniden doğmasını öğrendik her<br />

defasında!<br />

Spartaküsler dünkü kardeşlerimizdir.<br />

Mahirler'le Kızıldere'de<br />

aydınlandı devrim yolumuz!..<br />

Elde silah Niyaziler olduk<br />

umut umut!<br />

Elde silah Sobolar olduk<br />

Bayrak bayrak!..<br />

Vazgeçmedik biz olmaktan<br />

Vazgeçmedik inançlarımızdan<br />

Vatanımızdır baş koyduğumuz<br />

halkımızdır sevdamız!..<br />

Şehitlerimiz gibi ak...<br />

Şehitlerimiz gibi namuslu!<br />

Başeğmez<br />

Onurludur kavgamız!..<br />

NE ALMAN EMPERYALİZMİ NE DE TÜRKİYE FAŞİZMİ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!