30.04.2013 Views

ÖZGÜR TUTSAKLARA TEK TİP ELBİSE GİYDİREMEDİ! - Yürüyüş

ÖZGÜR TUTSAKLARA TEK TİP ELBİSE GİYDİREMEDİ! - Yürüyüş

ÖZGÜR TUTSAKLARA TEK TİP ELBİSE GİYDİREMEDİ! - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bağımsızlık Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde<br />

Yitirdiklerimiz<br />

19 Ocak - 25 Ocak<br />

Devrimci Memur Hareketi’nin önder<br />

kadrolarından, Sağlık-Sen’in kurucularındandı.<br />

1993-94’te Devrimci<br />

Sol Güçler’in Ankara-İç Anadolu Koordinasyonu’nda<br />

görev almıştı. 24<br />

Ocak 1995’te kontrgerilla tarafından ka-<br />

Aynur ŞİMŞEK<br />

çırıldı ve kaybedildi. Aylar sonra 13 Nisan’da<br />

Kırıkkale’de işkence yapılarak katledilmiş olarak<br />

bulundu.<br />

Devrimci öğrenciler, o gün Cerrahpaşa’da<br />

sağlık işçilerine ve ardından<br />

Vatan Mühendislik Yüksek Okulu'nda<br />

gerçekleştirilen faşist saldırılara<br />

karşı Fatih’e doğru yürürken faşistler<br />

Kerim YAMAN<br />

bir kez daha saldırarak Kerim Yaman’ı<br />

katlettiler. Kerim Yaman İYÖKD<br />

üyesi Cepheciler’in önderliğinde bir direnişe dönüştürülen<br />

50 bin kişinin katıldığı bir törenle Akhisar’a<br />

uğurlandı.<br />

Anıları Mirasımız<br />

Yoldaşları Ayşenur Şimşek’i<br />

Anlatıyor:<br />

O BİR DEVRİM HAMALI<br />

Devrim hamalı... Devrimin yükünü omuzlayan, her<br />

koşulda yüreği ve beyni Parti için çalışan, büyük iş, küçük<br />

iş demeden her işe koşan yoldaşlarımızı anlatmaya<br />

çalışırken kullanırız bu kavramı. Ayşenur'u da anlatabilecek<br />

en iyi kavramlardan biridir bu.<br />

'90'lı yılların Atılım’ında, Ankara'nın sarsılmaz denilen<br />

statüleri kırılmaya başladı. Ayşenur bu süreçte Ankara<br />

DEV-GENÇ'te Birtan'la, Berdan'la, Besat'la, Mustafa Aktaş'la<br />

bu ruhu taşıyanlar içerisindedir. Aynı dönemde azgınca<br />

saldırılar da başlar. O dönemde de Ayşenur gibi tek<br />

başına da olsa yükü omuzlamaktan çekinmeyenlerle, bağlılığını,<br />

kararlılığını kaybetmeyenlerle büyüdü kavga.<br />

DEV-GENÇ’in yılmaz militanlarından biriydi. Sonra<br />

aynı kararlılığını emekçilerin kavgasına taşıdı. "Demokratlık"ın<br />

revaçta olduğu, düzen soluna sırtını dayayıp<br />

sendikacılık yapıldığı günlerde Ayşenur devrimci bir<br />

sendikal hareket yaratmanın çabası içerisindeydi. Bıkmadı,<br />

usanmadı neredeyse sıfırdan başlayıp Sağlık-Sen'in yaratılmasını<br />

omuzladı. Bir gün Ankara Hastanesi'nin<br />

“Kendime düne göre daha fazla güveniyorum.<br />

Çünkü benim hareketim temiz ve ben de onun bir<br />

parçasıyım”<br />

Ayşenur ŞİMŞEK<br />

Devrimci İşçi Hareketi’nin<br />

iki neferiydiler. İstanbul’da Basın-İş<br />

Grevi’nde, patronlara<br />

karşı direniyorlardı. 19 Ocak<br />

1980’de grev nöbetini bitirdikten<br />

sonra kurulan bir pusuda fa-<br />

Bahri MUTLU Cemal KARAPINAR<br />

şistler tarafından katledildiler.<br />

Gine-Bissau bağımsızlık mücadelesinin<br />

önderi Cabral, Portekiz’in Lizbon şehrinde<br />

öğrenciyken Afrika’nın ulusal bağımsızlığı<br />

için mücadeleye katıldı. 1950’lerin ortasında<br />

Gine'nin Ulusal Kurtuluşu İçin Hareket’i<br />

Amilcar CABRAL (MING) kurdu. Fakat MING’nin yasallıkla<br />

sınırlı mücadelesiyle sonuç alınamaması,<br />

yeni bir örgütlenme ve mücadele biçimini gündeme getirdi.<br />

1956’da illegal olarak Gine ve Cabo Verde'nin Bağımsızlığı<br />

İçin Afrika Partisi'nin (PAIGC) kuruluşuna önderlik<br />

yaptı. 1962’de gerilla savaşına başlandı. Gerilla kısa sürede<br />

ülkenin büyük bölümünü ele geçirdi. Cabral, nihai zafere<br />

çok yakınlaşıldığı bir zamanda, 23 Ocak 1973’te PİDE<br />

(Portekiz İstihbarat Örgütü) ajanları tarafından katledildi.<br />

Gine halkı aynı yılın Eylül’ünde bağımsızlığına kavuştu.<br />

bahçesinde eylemde, bir gün DSG kampanyasında ya da<br />

Ankara Özgür-Der'de bir seminerde oldu. Yoldaşlarını sevmeyi,<br />

onlarla tüm güzellikleri paylaşmayı ama onların eksikliklerini,<br />

olumsuzluklarını düzeltmek için çaba harcamayı<br />

kendine görev edinenlerdendi. Bir yoldaşı mı hastalandı<br />

ya da şubeden yeni çıkan biri mi var? Fazla imkanları<br />

olmasa da yoldaşlarının tedavisi için seferber olurdu.<br />

Yoldaşlarıyla ilişkide ne sekterliğe, ne liberalliğe düşmeden<br />

ilişkilerini olması gerektiği gibi yürütürdü. Yeri<br />

geldi mücadeleyi bırakan sorumlusunu yeniden kazanmak<br />

için günlerce konuştu, yeri geldi birine tavır alınması<br />

gerektiğinde hiç tereddütsüz oldu. Her şey Ayşenur için<br />

tereddütsüz ve netti.<br />

Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'ni bitirmişti.<br />

Düzende rahat bir şekilde yaşayabilirdi, ki, ailesi de onu<br />

mücadeleden koparmak için birçok yönteme başvurdu.<br />

Ama Ayşenur tüm bunları elinin tersiyle itti. Çevresinde<br />

birçok kişinin anasını-babasını "keşfettiği", “ailevi sorunlar”ı<br />

farkettiği koşullarda o gerçek ailesiyle daha da<br />

sıkı bütünleşti.<br />

Ankara DEV-GENÇ'ten, Sivas-Tokat-Kayseri illerinin<br />

sorumluluğuna kadar uzanan 6 yıllık devrimcilik hayatına<br />

birçok şey sığdırdı. Öğrendi, öğretti. Mücadele, tek<br />

başına bir örgüt olan, tek başına bulunduğu yeri örgütleyen<br />

devrimciler istiyor. Biz de Ayşenurlar’dan öğreneceğiz.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!