30.04.2013 Views

7 Günde 15 Saldırı, 60 Gözaltı Yuh Size - Yürüyüş

7 Günde 15 Saldırı, 60 Gözaltı Yuh Size - Yürüyüş

7 Günde 15 Saldırı, 60 Gözaltı Yuh Size - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sayı: 298<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

11 Aralık<br />

2011<br />

18<br />

Ders: Korku ve<br />

Meşruluk-3<br />

Merhaba Devrimci okul okuyucuları...<br />

Bu hafta da “Korku ve Meşruluk”<br />

konumuza devam ediyoruz.<br />

Korkularımızı nasıl yeneceğimiz ve<br />

asıl korkanın emperyalizm ve oligarşi<br />

olduğunu tüm açıklığıyla görüp,<br />

halk önderlerinin nasıl önder<br />

ve halk kahramanı olduklarını bu<br />

bölümümüzde göreceğiz. Tarihten<br />

örneklerle birlikte bir solukta okuyacağınızı<br />

düşündüğümüz bu bölümümüzde<br />

sizi sabırsızlandırmadan,<br />

sözü de daha fazla uzatmadan kaldığımız<br />

yerden devam edelim...<br />

***<br />

Korkuyla Hesaplaşma<br />

ve Korkuyu Yenmek<br />

Bir devrimci yapması gereken<br />

işleri yapmayarak, umutsuzluğa<br />

düşerek, yoldaşlarından halktan<br />

devrimci yaşamdan yabancılaşarak,<br />

inançsızlaşarak korkuya düşebiliyor.<br />

Ama bir Cepheli, duygu<br />

ve düşüncelerini, ruh halini, iç<br />

dünyasını yoldaşlarına, örgütüne açarak<br />

paylaşmalı ve olumsuzluğu yenebileceğine<br />

inanmalıdır. Devrimci insan,<br />

içine girdiği ruh halinden korkmadan,<br />

bir yönüyle korkudan da korkmadan,<br />

samimi, açık olmalı ve yenebileceğine<br />

inanmalıdır. Bu onu güçlü<br />

kılacaktır. Bu korkuyla hesaplaşmasında,<br />

nedenlerini bulup, çözmesinde<br />

onun yanında olacaktır. Elbette ki, bir<br />

devrimci açısından "korkuyorum",<br />

"yapamıyorum" demek utanç vericidir.<br />

Bir devrimcinin, bir savaşçının<br />

utanma duygusu yok olursa eğitimin<br />

ve hiçbir şeyin faydası olmayacaktır.<br />

Çünkü utanma duygusu, Marks'ın<br />

deyişiyle "devrimci bir duygudur".<br />

Devrimcinin mücadele içinde olması,<br />

isteği ve samimiyeti ise korkuyu yenebilecek<br />

en büyük güçtür.<br />

Devrimci, akıl ve düşüncesine<br />

yön vermelidir. Coşku ve moralini<br />

kaybetmemelidir.Unutmamalıdır<br />

ki, korku<br />

ve korkuyu yenmek<br />

ciddi bir<br />

eğitim konusudur.<br />

Bir düşünelim,<br />

bir devrimcinin korkmasını<br />

kim ister? Bundan çıkarı olan kimdir?<br />

Faşizm, devrimcilere ve halka uyguladığı<br />

zulüm politikalarıyla, baskı, terör,<br />

işkence ve katliamlarıyla korkutarak<br />

etkisizleştirmek ve sindirmek ister.<br />

Bu, düşmanın isteğidir. Düşman,<br />

insanların düşünmesinin önüne böyle<br />

geçmek istiyor. Böyle düşünmeye<br />

başlayan devrimci, düşmanı gözünde<br />

büyütmektedir, umutsuzluk içerisine<br />

girmektedir. Tam tersine, düşman<br />

küçültülmeli, gözde büyütülmemeli ve<br />

umutlu olunmalıdır. Düşman ne yaparsa<br />

yapsın, ne tür zulüm uygularsa<br />

Asıl Korkak; Emperyalizm<br />

Ve Oligarşidir!<br />

Korkularımızı Yenerek,<br />

Düşmanın Korkularını<br />

Daha da Büyüteceğiz!<br />

uygulasın, yarattığı karanlık ne kadar<br />

koyu olursa olsun mutlaka bir ışık bulunacaktır.<br />

Baskı ve zor düşmanın güçlülüğünden<br />

ya da korkusuzluğundan<br />

kaynaklanmamaktadır. O zaman neden<br />

kaynaklanmaktadır; devrimciler<br />

ve halk karşısında haklı ve meşru hiçbir<br />

dayanağa sahip olmamasından<br />

kaynaklanmaktadır. Tarihe baktığımızda<br />

halkları sömürmek için baskı ve<br />

zor uygulayanların, zulüm uygulayanların<br />

meşru olmadıkları, ancak<br />

buna karşı direnenlerin ise meşru olduklarını,<br />

görürüz. Bir devrimci, tarihimize,<br />

ideolojimize, gelenek ve<br />

değerlerimize, kültürümüze sımsıkı sarılacak,<br />

yeniden, yeniden öğrenecektir.<br />

Öğrendiklerini pratik içinde hayata<br />

geçirecektir. Devrimci insan, emeğiyle,<br />

çalışmasıyla, öğrenmesiyle zorlukların<br />

üstesinden gelecektir. Halkımızın<br />

deyişiyle; "yiğit düşüp kalkmasıyla<br />

belli olur?" Devrimci, yeter ki kor-<br />

kusunu yenmeye, yiğit olmaya karar<br />

versin. Korkusundan dağlar yapmışsa<br />

devrimci, bu korku dağları da yenilir.<br />

Yeterki o devrimci, samimi,<br />

açık, saf ve temiz olsun. Yeterki o devrimci,<br />

korku dağlarını aşma cüretine<br />

sahip olsun. "Aşılmayacak hiçbir<br />

korku yoktur, dağları fethetme cesareti<br />

varsa" (MAO)... Bu devrimcinin<br />

yenemeyeceği hiçbir zorluk, aşamayacağı<br />

hiçbir engel olmayacaktır.<br />

Bir Örnek; Köroğlu<br />

Korkusunu Nasıl Yendi?<br />

Köroğlu'nun babası Koca Yusuf,<br />

Bolu Beyi'nin yanında seyisbaşıdır...<br />

"Cellatlar Yusuf'un gözüne mil çektiler.<br />

Yusuf gözlerine mil çekilirken of<br />

bile demedi. Çünkü iyiliğinin, dostluğunun<br />

kurbanı olmuştu. Bu zalim<br />

beylerin anlayışı, insanlığı, dostluğu,<br />

olsa olsa bu kadar olurdu. (...) "Şu<br />

Bolu Beyi'nden, şu kadir, kıymet<br />

bilmez zalimden, şu en değerli<br />

adamını bir pula, küçük bir kızgınlığa<br />

satan sütsüzden, şu gözlerinin<br />

ışığını çalan lanetlemeden<br />

öcünü nasıl alacaktı?" Koca Yusuf'un<br />

oğlu Ruşen Ali, yetişmiş,<br />

18'ine varmıştı. Ama boynu büküktü.<br />

Gözüne mil çekilmiş, bey sarayından<br />

kovulmuş bir körün oğluydu.<br />

Ruşen bir gün burada iki gün<br />

şurada çalışır, kazandığı ile ancak iki<br />

ekmek alır, babasını kuru ekmekle<br />

besler. Ruşen her gün iki ekmek alıp<br />

geri dönerken yolunu kesen serseriler<br />

ekmeklerden birini elinden haraç<br />

olarak alırlar. Çocuk toydur, çekingen<br />

korkaktır, sesini çıkaramaz. Sesini çıkaramaz<br />

ama haraç verdiğinden dolayı<br />

da yerin dibine geçer. Babası, oğlunun<br />

korkaklığını, çekingenliğini<br />

ve de her gün alınan iki ekmekten birinin<br />

ne olduğunu bilirdi ama elinden<br />

geldiğince ona sezdirmemeye çalışırdı.<br />

Koca Yusuf oğlunun olmadığı<br />

zamanlarda başlardı söylenmeye;<br />

"Bu koyu karanlık, bu taş gibi, bu su<br />

gibi, bu kurşun gibi ağır karanlık ölene<br />

dek üstümden kalkmayacak. Ben<br />

hiçbir zaman, hiçbir zaman öcümü<br />

Bolu Beyi'nden alamayacağım. Hesaplaşmamız<br />

kıyamete kalacak. Koca<br />

Yusuf'un böyle oğlu olur mu? Böyle<br />

ödlek, böyle tavşan gibi, böyle elin-<br />

ORTADOĞU’DA NATO’NUN ASKERİ,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!