30.04.2013 Views

7 Günde 15 Saldırı, 60 Gözaltı Yuh Size - Yürüyüş

7 Günde 15 Saldırı, 60 Gözaltı Yuh Size - Yürüyüş

7 Günde 15 Saldırı, 60 Gözaltı Yuh Size - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayı: 298<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

11 Aralık<br />

2011<br />

4<br />

AKP’nin Faşizmi<br />

Başbakan Erdoğan ameliyat oldu.<br />

Enfeksiyon kapma tehlikesine<br />

karşı 10 gündür Cumhurbaşkanı ve<br />

kendi istediği birkaç milletvekili dışında<br />

kimseyle görüşmüyor. Sağlık<br />

durumu hakkında basına yönelik hiçbir<br />

açıklama yapılmadı. Ancak bu kuralı<br />

Amerikan Başkan Yardımcısı Joe<br />

Biden bozdu. 3 Aralık’ta Irak ziyaretini<br />

bitirdikten sonra İstanbul’da düzenlenen<br />

2. Küresel Girişimciler Zirvesi’ne<br />

katılan Biden kimseyle görüştürülmeyen<br />

Erdoğan’la İstanbul<br />

Kısıklı’daki evinde 2 saat görüşme<br />

yaptı.<br />

Biden, “Başbakan’ın durumunu<br />

çok iyi gördüm” diye açıklama<br />

yaparak “kamuoyunun” Erdoğan’ın<br />

sağlığı hakkındaki “endişelerini”<br />

de gidermiş oldu. Biden, Türkiye’ye<br />

“öylesine uğramadığını, başbakanla<br />

bölgenin sorunlarını konuştuklarını<br />

söyledi. Yani Biden, Amerikan<br />

Başkanı Obama’nın talimatlarını<br />

Erdoğan’a iletti ve “Türkiye Suriye’de<br />

gerçek bir liderlik gösterdi”<br />

diye “övgü” dolu sözler söyleyip<br />

gitti. Önümüzdeki hafta Amerikan<br />

Savunma Bakanı gelecek. O da Biden<br />

gibi, Erdoğan’ın liderliğini övecek<br />

ve Türkiye’nin 2023 yılında<br />

dünyanın 10. büyük ülkesi olacağı<br />

gibi sözler söyleyip gidecek...<br />

Biden’nin Erdoğan’la görüşmesi<br />

Başbakan Erdoğan’ın kimin adına<br />

başbakanlık yaptığının ve Amerikan<br />

uşaklığının boyutunu bir kez<br />

daha gözler önüne serdi. Başbakan Erdoğan’ın<br />

sağlığı hakkında bilgiyi<br />

dahi artık Amerikan yöneticilerinden<br />

öğreniyoruz. Erdoğan’ın sağlığı nedeniyle<br />

6 Aralık’ta yapılacak olan Bakanlar<br />

Kurulu toplantısı iptal edildi.<br />

Ancak Erdoğan’ın Amerika’yla ilgili<br />

hiç bir programı iptal edilmedi. 10<br />

Aralık’ta Katar’da yapılacak toplantıya<br />

Erdoğan’ın katılamayacağı açıklanınca,<br />

Arap Birliği devletlerinden bir<br />

bir temsilci gelip Erdoğan’la görüştü.<br />

Erdoğan ölüm döşeğinde de olsa,<br />

Amerika’nın işleri yürümek zorunda.<br />

Nitekim engel tanımıyor, yürüyor.<br />

Amerika, Suriye’de Esad iktidarının<br />

“işi bitmiş” olarak görüyor.<br />

Ve saldırılarını İran’a yöneltmiş durumda.<br />

AKP iktidarından İran konusunda<br />

daha aktif olmasını istiyor.<br />

AKP, Suriye’de ve Ortadoğu’da<br />

daha çok rol üstlenirken ülkemizde<br />

ise halka yönelik sınırsız bir terör<br />

estiriyor.<br />

En küçük bir muhalefeti dahi gözaltı<br />

ve tutuklama terörüyle sindirmek<br />

istiyor.<br />

AKP, halkı sindirmeden Türkiye<br />

halklarını Suriye’de, İran’da,<br />

genel olarak Ortadoğu’da halkların<br />

kanının dökülmesine ortak edemez.<br />

Onun için AKP, Hitler faşizmi döneminin<br />

propagandasını yapıyor.<br />

AKP gibi düşünmeyen halkın her<br />

kesimine azgınca terör estirirken<br />

arkasına aldığı yüzde 50 oy desteğinin<br />

gücüyle “Gelişen, Büyüyen Tükiye,<br />

Bölgesel Lider” ve benzeri demagojilerle<br />

yoksul halkın sesinin<br />

çıkmasını engelliyor. Açlıktan, yoksulluktan,<br />

işsizlikten bahsedecek olanın<br />

sözünü ağzına tıkıyor.<br />

Amerikan Başkan Yardımcısı Biden’in,<br />

Erdoğan’a verdiği talimatlardan<br />

birisi “İsrail’le ilişkilerin<br />

düzeltilmesi”ydi.<br />

Amerika, Türkiye’den Ortadoğu’nun<br />

başına ikinci bir İsrail<br />

yaratmak istiyor. Ve AKP iktidarı<br />

ikinci bir İsrail olma yolunda hızla<br />

ilerliyor. Bunun dış politikadaki karşılığı<br />

Ortadoğu halklarının kanını<br />

dökmek olurken, ülkemizdeki karşılığı<br />

ise Türkiye halklarının kanının dö-<br />

AKP, halkın<br />

direnme hakkına<br />

saldırıyor. “İster taş<br />

atarak, ister molotof<br />

atarak, ister yumurta<br />

atarak, ister saç<br />

keserek... bana karşı<br />

olmayacaksın, boyun<br />

eğeceksin” diyor.<br />

külmesidir.<br />

AKP’nin halkın her kesimine yönelik<br />

saldırılarına bakın: Halk<br />

Cephesi ve Liseli Dev-Genç’in füze<br />

kalkanına karşı açtığı çadır ve imza<br />

masalarına İstanbul’da, İzmir’de,<br />

Samsun’da, Kocaeli’de azgınca saldırdı.<br />

KCK operasyonları adı altında<br />

Kürt halkına yönelik gözaltı ve<br />

tutuklama terörü aralıksız devam ediyor.<br />

AKP politikalarını desteklemeyen,<br />

eleştiren gazeteciler işlerinden<br />

kovulmaya, gözaltına alınıp tutuklanmaya<br />

devam ediyor.<br />

AKP iktidarı ile ilk kez, BDP’li belediyeler<br />

basılmış ve yöneticileri<br />

tutuklanmıştı. Düzen partisi olan<br />

CHP’nin İstanbul Kadıköy, Kartal,<br />

Sarıyer, İzmir Büyükşehir belediyeleri<br />

de basıldı ve çalışanları, yöneticileri<br />

gözaltına alınıp tutuklananlar<br />

oldu. En son Samsun’da yine CHP ve<br />

MHP’li belediyeler AKP’nin polisleri<br />

tarafından basıldı.<br />

14 futbolcunun stadyuma girişi yasaklandı.<br />

Bu futbolcuların kesinleşmiş<br />

bir cezası yok. Tutuklu değiller.<br />

Hukuken suçlu değiller. Ama<br />

öyle bir keyfiyet ki, F Tiplerinde<br />

tutsaklara uygulanan hukuksuz keyfi<br />

uygulamalar tüm Türkiye’de halkın<br />

teslim alınması için uygulanıyor.<br />

Aynı F Tiplerindeki gibi dışarıda da<br />

AKP, yargıyı, hukuku işine geldiği<br />

gibi halkı sindirmek için kullanıyor.<br />

F Tiplerinde “yüksek sesle türkü<br />

söyledin” diye ceza veriliyordu. Dışarıda<br />

hidro elektrik santrallerine<br />

(HES) karşı eylem yapan köylülere<br />

“eylem yapmama, eylem yapanlarla<br />

konuşmama” cezası, futbolcuya<br />

“stadyuma girmeme cezası”,<br />

afiş asana, bildiri dağıtana “çevre kirletme<br />

cezası” veriyor.<br />

Bu cezalar belki “komik” gelecektir,<br />

ama komik değil. Mesele<br />

bir futbolcunun sahalara sokulmaması<br />

ya da eylemlere katılmanın yasaklanması<br />

meselesi değil. Bu kadar

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!