23.10.2014 Views

halkların tek dostu devrimcilerdir - Yürüyüş

halkların tek dostu devrimcilerdir - Yürüyüş

halkların tek dostu devrimcilerdir - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kurulu) üyesi olan Ertosun, geçtiğimiz<br />

günlerde bu yazılara karşı bir<br />

“<strong>tek</strong>zip” gönderdi.<br />

27 Ocak günü Umur Talu’nun<br />

köşesinde yayınlanan bu uzun <strong>tek</strong>zip<br />

metni, katliamcı ihbarcı, sahte kahraman<br />

ve bir ödleğin eksiksiz bir<br />

resmi gibiydi.<br />

Güya karşı çıkıyordu Umur<br />

Talu’nun eleştirilerine. Ama<br />

karşı çıkarken itiraf ediyordu.<br />

Karşı çıkarken, 19-22 Aralık<br />

katliamını gerçekleştiren, F Tipi<br />

hapishaneleri, tecrit hücrelerini<br />

yapan faşist politikaları savunuyordu.<br />

Karşı çıkarken, bir<br />

gün Sami Türk gibi karşısına çıkacağını<br />

bildiği halkın adaleti<br />

karşısında kendini aklamak için, katliamdaki<br />

rolünü “küçültmeye” çalışıyordu.<br />

Ve muhtemelen bu düşünceyle<br />

de katliamdaki suç ortaklarını ihbar<br />

ediyordu.<br />

Tekzip metnine bakılırsa, zaten kararı<br />

o almamış, zaten kararın fiilen uygulanmasında<br />

da hiçbir görev ve sorumluluğu<br />

yokmuş... Sütten çıkmış ak<br />

kaşık sanki!<br />

Peki sana o devlet üstün hizmet<br />

madalyasını niye verdiler? Niye o madalyayı<br />

verirlerken, “ben bir şey<br />

yapmadım” demedin.<br />

Ceza Ve Tevkif Evleri Genel<br />

Müdürü idin ama, Cezaevleri’nde<br />

olanlardan ne siyasi, ne pratik hiçbir<br />

sorumluluğun yoktu öyle mi?.. Senin<br />

bu savunmanı, senin düzeninin mahkemeleri<br />

bile kabul etmez.<br />

Sorumluluğunu ister üstlen, ister<br />

inkar et; hesabını vereceksin. İnkarın<br />

da, korkunun da ecele faydası yok.<br />

Sizi koruyabilecek bir<br />

zırh yok yeryüzünde!<br />

Bugün “Benim zaten operasyonun<br />

fiilen icrasında herhangi bir görev ve<br />

sorumluluğum yok” diyen katliamcı,<br />

bakın o zaman ne kadar içindeydi operasyonların.<br />

Hücreleri savunurken<br />

bir gazeteye verdiği demeçte şöyle diyordu:<br />

“3 kişinin yaptığı eylem ayrı,<br />

“Bu proje yapılacak. Biz bu<br />

ülkede bir düşünceyi yok etmek<br />

istiyoruz... Bu düşünceyi ne<br />

pahasına olursa olsun ortadan<br />

kaldıracağız...”<br />

Ali Suat Ertosun<br />

***<br />

YOK EDEMEDİNİZ!<br />

AMA KORKUNUZ<br />

SİZİ YOK EDECEK!<br />

KORKUNUN ECELE<br />

FAYDASI YOK!<br />

1000 kişinin yaptığı eylem ayrı. Oda<br />

sisteminde nerede kaynama var, oraya<br />

girebilirsiniz. Bunlar ‘oda’nın<br />

iyiliğini ve güzelliğini gösteren veriler.”<br />

(26 Ekim 2000, Cumhuriyet)<br />

Evet, o hücreye düzenlenecek<br />

operasyonun fiziki koşullarıyla ilgilenecek<br />

kadar içindeydi operasyonun.<br />

Tutsakları hücrelere atacak, tüm<br />

direnişleri anında hücrelere baskın yaparak<br />

kıracak, sonra da hücrelerdeki<br />

tutsakları <strong>tek</strong> <strong>tek</strong> teslim alacaklardı.<br />

Hapishanelerdeki haklardan da<br />

sadece “rehabilite olan”, yani “düşüncelerini<br />

inkar edenler” yararlanabilecekti.<br />

Hücrelerin bir-üç kişilik<br />

olması, kopkoyu tecrit kuralları ve rehabilitasyon<br />

dayatması da, devrimci<br />

düşünceyi yok etmek içindi.<br />

Yok edemediniz.<br />

Yok edemediklerini en iyi yine Ertosunlar<br />

biliyor. Bildikleri içindir ki<br />

hala korkmaya, kabuslar görmeye<br />

devam ediyorlar.<br />

Yok edemediklerini biliyorlar.<br />

Sami Türk’ün burnunun dibine kadar<br />

sokulup butona basan sosyalist feda<br />

savaşçıları, onların kabusudur.<br />

1 Mayıs Alanları’nda kızıl bir nehir<br />

gibi akan kızıl bayraklılar onların<br />

kabusudur.<br />

O kızıl nehir, oligarşinin ve Ertosunlar’ın<br />

F Tipi hapishaneler<br />

projesinin iflasıdır. Halkın adaletini<br />

uygulamaktaki ısrar, oligarşinin<br />

katliamla, hücrelerle<br />

sindirme politikalarının iflasıdır.<br />

Cephe’nin bağımsızlık, demokrasi<br />

ve sosyalizm bayrağını<br />

hiçbir sapmaya, tereddüte<br />

yer vermeksizin dalgalandırmaya<br />

devam etmesi, “hücrelerin,<br />

tecrit kurallarının, treadmanın,<br />

rehabilitasyonun,<br />

nato kararlarının...” hepsinin<br />

iflasıdır.<br />

Görülüyor ki, Ertosun’u korku<br />

basmış. İtiraflarından, inkarından kabuslar<br />

içinde yaşadığı anlaşılıyor.<br />

Kendi arkadaşları, laiklik mücadelesindeki<br />

ortakları, HSYK’dan istifa<br />

ederken bir <strong>tek</strong> o etmemişti. Neden<br />

öyle yaptığını ise, “birikimlerimi yeni<br />

seçilenlere aktarmak için” diye açıklamıştı.<br />

Hiç inandırıcı değildi. Şimdi<br />

bu ruh halinden daha açık anlaşılıyor<br />

ki, devletin görev başındaki bürok<br />

ratlarına tanınan yüksek koruma tedbirlerinden<br />

biraz daha yararlanmak istemişti...<br />

Peki nereye kadar? Devletiniz<br />

sizi nereye kadar koruyabilir? Hangi<br />

emperyalist ülke, hangi yeni-sömürge<br />

devlet, mutlak bir koruma sağlayabilmiş<br />

katliamcılarına? Katillere<br />

“mutlak koruma” sağlayacak bir zırh<br />

icat edilmedi henüz.<br />

Biraz tarih okuyan herkes bilir;<br />

Sömürücü egemen sınıflar, hiçbir<br />

zaman ve hiçbir yerde, devrimi ve<br />

devrimci düşünceleri yok edememişlerdir.<br />

Geriletebilmiş, bastırabilmiş,<br />

ama yokedememişlerdir. Ve yine<br />

tarih okuyan herkes bilir ki, tarihin bir<br />

kuralı vardır: Devrimi yok edemeyen<br />

sömürücü egemen sınıflar, devrim tarafından<br />

yok edilirler.<br />

Ertosun gibiler de yok edileceklere<br />

dahildirler. Yok edemediniz, ama bu<br />

korkunuz ve size korkuyu yaşatan<br />

devrim, sizi yok edecek. Tarihin kuralı<br />

işleyecek!<br />

Sayı: 255<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

13 Şubat<br />

2011<br />

HALKLARIN TEK DOSTU DEVRİMCİLERDİR<br />

2 7

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!