Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Devrimci Sol Ana Davası<br />
Zaman Aşımı İle Düşürüldü<br />
12 Eylül'ün İşlediği Suçları<br />
Unutmayacağız!<br />
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 28 Mart<br />
2013 tarihinde verdiği kararla, “Olağanüstü<br />
zaman aşımı süresinin<br />
dolması” gerekçesiyle , Devrimci Sol<br />
Ana Davası’nın düşürülmesine karar<br />
verdi. Böylece 1981 yılında İstanbul<br />
Sıkıyönetim Mahkemesi'nde başlayıp<br />
Üsküdar 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde<br />
tamamlanan 32 yıllık dava<br />
süreci tamamlanmış oldu. Bu kararla<br />
12 Eylül döneminde açılan davalar<br />
tamamlanmış oldu. Bu nedenle<br />
medya 12 Eylül'ün son kalıntısının<br />
da sona erdiğini duyurdu.<br />
Devrimci Sol Ana Davası Türkiye’de<br />
faşizm ve yargı gerçeğini en net<br />
anlatan davalardan biri oldu. Halkın<br />
her kesiminden kadın, erkek, genç,<br />
yaşlı, öğrenci, memur, işçi, köylü tam<br />
1243 kişi gözaltına alındı.Yüzlercesi<br />
90 günü bulan gözaltı süresince türlü<br />
işkencelere maruz kalıp tutuklandılar.<br />
Davaya konu soruşturma dolayısıyla<br />
yapılan operasyonlarda polis<br />
onlarca insanı katletti. Gözaltına<br />
alınan Hayrettin Eren kaybedildi.<br />
Sonrasında bir devlet politikası haline<br />
gelen gözaltında kayıplar böylece<br />
başlamış oldu. Ahmet Karlangaç<br />
isimli devrimci gözaltında işkencede<br />
katledildi. Katilleri korundu.<br />
Yıllar sonra açılan dava da beraatle<br />
sonlandırıldı. Tutuklananlar<br />
hapishanelerde ölümü aratan işkencelere,<br />
her türlü insanlık dışı muameleye<br />
tabii tutuldular. Tutsaklara<br />
mavi kefen olan TTE (Tek Tip Elbise)<br />
giydirilmeye çalışıldı. Tutsaklar<br />
tüm bu saldırılar karşısında bedenlerini<br />
barikat yapmaktan geri durmadılar.<br />
1984 ölüm orucunda davanın<br />
sanığı, (Abdullah Meral, Haydar<br />
Başbağ, Hasan Telci,) 3 Devrimci<br />
Solcu ölüm orucunda yaşamını<br />
yitirdi.<br />
Tutsaklar duruşma salonlarından<br />
atıldılar. Defalarca jandarma saldırısına<br />
maruz kaldılar. Hazırladıkları<br />
savunma, okudukları dilekçeler nedeniyle<br />
onlarca yıl hapis cezası aldılar.<br />
Tüm bu nedenlerle Devrimci Sol<br />
Ana Davası salt bir mahkeme dosyası<br />
olarak görülemez. Emniyeti, hapishanesi,<br />
duruşma salonları ile faşizm<br />
ile devrimciler arasındaki çatışmanın<br />
en çetin geçtiği davadır. Davanın<br />
uzun geçmişi Türkiye’de faşizmin<br />
uygulamalarını, kurumsallaşmasını<br />
ve elbette devrimcilerin direnişini en<br />
net şekilde anlatmaktadır.<br />
Denilebilirki 12 Eylül cuntasına<br />
yönelik en ciddi direniş bu dava<br />
kapsamında yaratılmıştır. Mahkeme<br />
kürsülerinde devrimci kimliğe sahip<br />
çıkılırken Kabakoz’da, Davutpaşa’da<br />
ve Metris’te birer direniş odağı<br />
yaratılmıştır. Çözülmenin, teslimiyetin<br />
kol gezdiği cunta yıllarında<br />
yaratılan bu direniş devrim umudunun<br />
korunmasını sağlamıştır.<br />
Dava kapsamında hazırlanan ve<br />
okunan, tutsakların, “Haklıyız Kazanacağız”<br />
ismini verdiği savunma,<br />
bir savunma metninden ziyade Türkiye<br />
Devriminin Manifestosudur.<br />
Tüm bunlarla sadece ülkemiz<br />
açısından değil, Dünya devrim mücadelesi<br />
açısından da politik dava, politik<br />
tutsak geleneğine eşsiz bir deneyim<br />
aktarılmıştır. Devrimciler<br />
mahkemede yargılanan değil, yargılayan<br />
olmuşlardır.<br />
Bugün davanın zaman aşımı ile<br />
düşürülmesi bu gerçeklerden hiçbirini<br />
unutturamaz. Ne faşizmin suçlarını,<br />
ne de ona karşı yürütülen direnişi<br />
yokedemezler.<br />
Devrimci Sol davası incelendiğinde,<br />
faşizme karşı direnişin resmi<br />
kaydına rastlarsınız. Cuntanın hapishanelerde<br />
uyguladığı sistematik işkence<br />
ve baskının devrimcileri teslim<br />
almaya yetmediğini, devrimci iradenin,<br />
sosyalizm ve devrim inancının<br />
gücünü görürsünüz. Bugün F Tipi<br />
hapishanelerde uygulanan tecrit politikasının<br />
başarılı olmamasının kökünde<br />
Metris Hapishanesi’nde doğup<br />
büyüyen, gelişen direniş geleneği bulunmaktadır.<br />
Devrimci Sol davasını<br />
kapatınca, devrimcilere uygulanan işkence<br />
ve katliamları kapatamazsınız,<br />
devrimcilerin beraat etmesi gerektiği<br />
gerçeğini gizleyemezsiniz. Tarihin<br />
öğretici ve güçlendirici yanını zaman<br />
aşımı kararları ile engelleyemezsiniz.<br />
Devrimci Sol davası ve hapishane direnişi<br />
devrimci geleneği büyüttüğü<br />
gibi, hukuk ve adalet mücadelesine<br />
de yön vermiştir. Devrimci avukatlar<br />
kimliğinin gelişmesini ve kurumsallaşmasını<br />
sağlamıştır. Ezen<br />
sınıfın hakimiyetine son vermeden<br />
adaletin sağlanamayacağı gerçeğini<br />
anlatarak bugün sürdürdüğümüz adalet<br />
mücadelesine ışık tutmuştur. Devrimci<br />
Sol davasında öğrendiğimiz ve<br />
geliştirdiğimiz adalet mücadelesini<br />
daima haykırdık ADALET İSTİ-<br />
YORUZ dedik. Sesimize sesler eklendi.<br />
Soluğumuz güçlendi. Hep birlikte,<br />
herbirimiz , her yerde devam<br />
ediyoruz ADALET İSTİYORUZ.<br />
Adım adım<br />
Kulaç kulaç<br />
İlerliyor nehir<br />
Yoklayıp, araştırarak<br />
Tartıp dengeleyerek<br />
Adım adım<br />
Pençe pençe<br />
İlerliyor nehir...<br />
Ey yolcu, ey yoldaş...<br />
Sen de şiirler oku ve bize yaz<br />
beğendiklerini.<br />
O şiirlerki en şaşmaz bulur<br />
hedefini, düşmana kurşun dosta<br />
ilaç gibidirler.<br />
Yüreğimizin, düşlerimizin ve<br />
kavgamızın en özlü dile<br />
gelişleridir.<br />
Şiirle kal...<br />
Sayı: 366<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
26 Mayıs<br />
2013<br />
<strong>BİBER</strong> <strong>GAZI</strong> YASAKLANSIN!<br />
27