29.10.2014 Views

Zam, Zulüm, İşkence! - Yürüyüş

Zam, Zulüm, İşkence! - Yürüyüş

Zam, Zulüm, İşkence! - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayı: 291<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

23 Ekim<br />

2011<br />

Muhbirlik, İşyerinde<br />

“Şikayet” Etme<br />

Burjuvazi hayatın her alanında politikalarıyla<br />

çıkıyor karşımıza. Bizi<br />

ağır koşullarda çalıştırıp, emeğimizi<br />

çalarak sermayesine sermaye katıyor.<br />

Zaten çalıştığımız bu ağır koşullarda<br />

ve işsizlik ortamında her fırsatta<br />

işçilere, işlerinin ellerinden alınabileceğini<br />

söylüyor, kaybetme korkusu<br />

yayıyor. Ağır çalışma koşullarına<br />

karşı çıkanları ya da herhangi bir konuda<br />

isteğini dile getirenleri “istemiyorsan<br />

yerini dolduracak binlerce<br />

insan var sırada bekleyen” diyerek<br />

tehdit ediyor. Bu çalışma koşullarına<br />

mecbur bırakıyor. İşçiler bu<br />

korkuyla ağır çalışma koşullarını,<br />

haksızlıkları daha çabuk kabullenir<br />

hale geliyorlar.<br />

Bu durum işyerlerinde işçilerin<br />

kendi aralarındaki ilişkilere de yansıyor.<br />

Burjuvazi işçileri daha fazla verim<br />

alabilmek için birbirleriyle yarışır<br />

hale getiriyor. Birbirinin üzerine<br />

basarak yükselmeyi öğretiyor. Bu<br />

yönde bir rekabet ortamı yaratıyor.<br />

Aynı sorunları yaşadığımız, aynı biçimde<br />

sömürüldüğümüz insanlarla<br />

düşmanlaştırıyor.<br />

Muhbirler patronlara kulluklarını<br />

ispat edip yerlerini sağlamlaştırmak<br />

için işyerinde olan her şeyi kimin ne<br />

yaptığını, kimin nereye gittiğini,<br />

kimlerle görüştüğünü, nelere karşı<br />

çıktığını patrona ispiyonluyor. En<br />

ufak bir hareketliliği büyümesine<br />

fırsat vermeden patrona yetiştiriyor.<br />

Karşılığında ise muhtemelen aldığı<br />

küçük bir paradır, işinde kalabilme garantisidir.<br />

Ama kaybettikleri ise onuru,<br />

ahlakı, emeğinin değeri, sınıf kardeşlerinin<br />

güveni... Ve bu kaybedilenlerin<br />

yerini ne iş garantisi kurtarır<br />

Kondularımızı Başımıza Yıkacaklar! Buna Dur<br />

Demek İçin Örgütlenelim Mücadele Edelim!<br />

Yıkımlara Karşı Gazi Halk Komitesi,<br />

14 Ekim günü, gecekonduların<br />

yıkılmasına karşı Sultangazi Belediyesi'ne<br />

bir yürüyüş düzenledi ve<br />

belediye binası önünde basın açıklaması<br />

yapıldı.<br />

Saat 13.30’da Halk Ekmek Fabrikası’nın<br />

önünde toplanan gecekondu<br />

halkı, alkış ve ıslıklarla eylemlerini<br />

başlatarak, belediye önüne doğru yürüyüşe<br />

geçtiler. “İşgalci Değil Halkız,<br />

Evlerimizi Yıktırmayacağız!” pankartıyla<br />

yapılan eylemde sık sık “Evimizi<br />

Yıkanın Villasını Yıkarız”, “Yıkımlara<br />

Karşı Gücümüz Birliğimizdir”,<br />

“Gecekondu Halkıyız Haklıyız<br />

Kazanacağız”, “Yıkım Değil Tapularımızı<br />

İstiyoruz”, “İşgalci Değiliz<br />

Halkız Haklıyız Kazanacağız” sloganları<br />

atıldı.<br />

Yağmurlu havaya rağmen yapılan<br />

yürüyüş sırasında, 250 kişilik kitle,<br />

“AKP 1 milyon gecekonduyu yıkmak<br />

istiyor! Ne yapacağız?” sorusuna,<br />

hep bir ağızdan “YIKTIRMAYA-<br />

CAĞIZ!” cevabını verdi. “Halkımız!<br />

Onlar binlerce insanı sokakta bırakmaktan<br />

korkmuyorlar… Evimizi yıkmak<br />

için geldiklerinde direnmekten,<br />

bedel ödemekten KORKACAK MI-<br />

YIZ?” sorusuna ise, gür bir sesle,<br />

“KORKMAYACAĞIZ! HESAP SO-<br />

RACAĞIZ!” cevabını verdiler.<br />

Sultangazi Belediyesi önüne gelindiğinde,<br />

burada Komite adına Fatma<br />

Bulut bir açıklama yaptı. Bulut,<br />

mahallenin kurulma sürecini anlatarak,<br />

“Evlerimizi yıkıp, mahallemizi<br />

Ali Ağaoğlu ve onun gibi sömürücü<br />

tekellere peşkeş çekmelerine izin<br />

vermeyeceğiz...” dedi. Gecekonduların<br />

yıkılması yerine, Yerinde Islah<br />

Projesi’nin hayata geçirilmesi ve evlerin<br />

halkla birlikte aynı yerde yeniden<br />

düzenlenmesi istendi.<br />

Yapılan açıklamanın ardından,<br />

Komite’nin oluşturduğu 5 kişilik heyet,<br />

belediye yetkilileri ile görüşmek<br />

ne de boğaza giren haram para...<br />

Bunun adı ispiyonculuktur. Muhbirlik,<br />

ispiyonculuk ahlaksızlıktır.<br />

Bu ispiyoncunun ne yerini sağlamlaştırır,<br />

ne de sorunları çözer. İşçi sınıfının<br />

mücadelesine zarar vermektir<br />

ispiyonculuk. Haklarımızın çalınmasına,<br />

emeğimizin katmerli bir<br />

şekilde sömürülmesine destek vermektir.<br />

Muhbirlik yaparak yararlanmak<br />

isteyenler bizim emeğimiz üzerinden<br />

para kazanan patronlardır, halkın,<br />

işçinin-emekçinin düşmanıdırlar.<br />

Kime ve ne için hizmet edildiği düşünülmelidir.<br />

Kültürümüzde değerlerimizde<br />

muhbirlik, ispiyonculuk ahlaksızlıktır<br />

ve yaşamımızda yeri yoktur. Bu,<br />

seni sömürenlerin seni ahlaksızlaştırmasına,<br />

kullanmasına izin vermektir.<br />

Kullanılmaya, ahlaksızlaşmaya<br />

izin vermeyelim.<br />

Muhbirlik yapanları içimizde barındırmadığımızı<br />

herkes bilmeli. Onları<br />

teşhir etmezsek meşrulaşacaklardır.<br />

İlişkilerimize sokmamalı, selam<br />

vermemeliyiz...<br />

üzere içeri girdi. Bu sırada dışarıdaki<br />

kitle halaylar, marşlar ve sloganlarla<br />

heyetin geri dönmesini bekledi.<br />

Heyet, görüşme hakkında şu bilgiyi<br />

verdi: “Belediye yetkilileri halkın<br />

tepkisinden korktukları için sorumluluğu<br />

Milli Emlak'ın üzerine<br />

atıyor ve barajın ıslahını halkla birlikte<br />

yapacakları yalanını söylüyorlar. Bizler<br />

bu yalanlara ve oyalama politikalarına<br />

kanmayacağız, barınma hakkımızı<br />

bedeller ödeme pahasına sonuna<br />

kadar savunacağız ve eylemlerimize<br />

devam edeceğiz.”<br />

Heyetin bilgilendirmesinin ardından<br />

eylem sona erdi.<br />

38<br />

ZAM ZULÜM İŞKENCE

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!