01.11.2014 Views

Sayı - Yürüyüş

Sayı - Yürüyüş

Sayı - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

maddeleri dışındaki ceza kanunundaki<br />

maddelerde ve evrensel hukuk<br />

kurallarında bunun yapılamayacağı<br />

belirtilmiştir.<br />

Ceza Kanunu’nda yakalama kararı<br />

verilmeden önce sanığın davetiye ile<br />

ifadeye çağrılması hükmü bulunmaktadır.<br />

Bu hükmü hiçbir zaman<br />

devrimcilere ve halka uygulamamışlardır.<br />

AKP yandaşlarına, zenginlere<br />

ve kendi adamlarına gözaltı yapmazken,<br />

akıllarına bu madde gelmektedir.<br />

“Bu da kanunda var” demişlerdir.<br />

Ceza Kanunu’nda “tutuklama en<br />

son uygulanması düşünülmesi gereken<br />

tedbir olarak” tanımlanmıştır.<br />

Ama devrimciler ve halk için tutuklama<br />

ilk akıllarına gelen tedbirdir.<br />

Tutuklanan kişinin avukat, doktor,<br />

memur, işçi, gazeteci, mühendis,<br />

öğretim görevlisi vb. olması önemli<br />

değildir. Önemli olan iktidarın<br />

yargıdan ne istediğidir. Yoksa ortada<br />

komplo, yasa dışı delil veya hiçbir<br />

delilin olmaması önemli değildir.<br />

Yargı için önemli olan AKP’nin talimatının<br />

ne olduğudur.<br />

AKP’nin yargıya verdiği talimatlardan<br />

birisi de “bu işin arkasında<br />

örgüt olduğunu gösterin”<br />

talimatıdır. Yargı bu talimatı alarak<br />

devrimcilere ve halka bu suçlamalarda<br />

bulunmuştur. Bunun için hiçbir<br />

delile ihtiyaçları yoktur. “Ben dedim,<br />

oldu” diyerek bunu yapmaya alışkındır<br />

yargı.<br />

Yaşanan tutuklama gerekçelerinin<br />

hiçbiri delile dayanmamaktadır. Tek<br />

somut suçlama gösterilere katılmış olmaktır.<br />

Bunu insanlar zaten kabul etmektedir.<br />

Ortada sanığın kabulü vardır.<br />

Delillerin tamamı bu eyleme katılıp<br />

katılmama için gereklidir. Toplanacak<br />

bir delil yoktur. Ama yargı her<br />

zaman tutuklama gerekçesi olarak<br />

gösterdiği “delillerin karartılma<br />

şüphesi, delillerin toplanmamış olduğu”<br />

gibi klasik laflarla direnenleri<br />

tutuklamıştır.<br />

Yargı, kararlarında o kadar pervasızlaşmıştır<br />

ki, bayrak satan işportacıyı<br />

bile tutuklamıştır. Oluşan tepki<br />

üzerine, İstanbul Savcılığı açıklama<br />

yapmıştır. İstanbul Savcılığı yaptığı<br />

her açıklamasında hukuk bilgisizliğini<br />

ortaya koymaktadır. Açıklamada<br />

“... bu kişi toplantı gösteri kanununa<br />

muhalefet, polise direnmekten<br />

dolayı ve hakkında delil olmasından<br />

kaynaklı tutuklanmıştır” demiştir.<br />

Ama şunu söylememektedir:<br />

Ceza kanununda bu tür suçlamalarda<br />

ceza miktarı az olmasından kaynaklı<br />

tutuklama verilmez. Çünkü bu<br />

suçların cezalarının alt sınırı 6 ay hapis<br />

üst sınırı 3 yıl hapis cezasıdır. Bir<br />

kişi yargılama sonunda suçlu bulunsa<br />

bile verilecek cezalar ertelenecek<br />

veya para cezasına çevrilecektir. Bu<br />

yapılmasa bile son düzenlemelere<br />

göre hapse konulmayacaktır.<br />

Bu durumdaki bir yargıdan ADA-<br />

LET beklenmeyeceği açıktır. Tüm<br />

saldırılarda olduğu gibi devletin HU-<br />

KUK TERÖRÜNE karşı halkımızın<br />

direnme hakkı bulunmaktadır. Hem<br />

tarihsel bir hak olarak, hem de hukuksal<br />

olarak direnme hakkının aktif<br />

kullanılması bu saldırının da boşa<br />

çıkarılmasını sağlayacak en önemli<br />

mücadele silahımızdır.<br />

AKP’nin Faşist<br />

İktidarına Karşı Her<br />

Alanda Direnmek<br />

Meşrudur!<br />

Gezi Parkı saldırıları sonrası<br />

AKP’nin faşist terörüne karşı direnmek<br />

nasıl haksa, meşruysa, hukuk<br />

terörü olan operasyonlara, gözaltılar,<br />

tutuklamalara karşı direnmek de<br />

meşrudur. Bu nedenle;<br />

1- Gözaltına alınırken polisin<br />

gözaltı terörüne karşı direnmek hak<br />

ve meşrudur.<br />

2- Haksız yere gözaltına alındığın<br />

için gözaltında her türlü uygulamaya<br />

karşı direnmek hak ve meşrudur.<br />

3- Bugün eli palalı gözü dönmüş<br />

caniler etrafa dehşet saçarken tutuklanmıyor<br />

bu mahkemeler tarafından<br />

serbest bırakılıyorsa ve faşist terörü<br />

protesto ettiği için herkes tutuklanıyorsa;<br />

tutuklandığınızda hapisanenin<br />

girişinden itibaren her türlü insanlık<br />

dışı uygulamalara karşı direnmek<br />

hak ve meşrudur.<br />

Gözaltında ya da tutuklandığında<br />

direnmek dışarıdaki direnişi devam<br />

ettirmektir.<br />

Direnişi mahallelerde gözaltılar<br />

yapıldığında da göstermek gerekmektedir.<br />

İnsanlarımızı rahatlıkla<br />

gözaltına almamalılar, mahallelere rahatlıkla<br />

girmemeliler. Bunun için<br />

gözaltılar olduğunda mahallelere<br />

Gezi’deki gibi barikatlar kurulmalıdır.<br />

Direniş zamanındaki yaratıcı<br />

eylemler, burada da yapılmalıdır.<br />

Bunların yapılması hukuk terörünü<br />

boşa çıkaracaktır. Bugün AKP’liler<br />

adeta koruma zırhıyla korunurken,<br />

AKP’yi desteklemeyen herkese karşı<br />

terör estiriloyorsa, slogan atmak<br />

bile yasaklanıyorsa HER TÜRLÜ<br />

ARAÇ, YOL VE YÖNTEMLE<br />

DİRENMEK MEŞRUDUR!<br />

Gözaltı yapmak için gelindiğinde,<br />

barikat kurmak meşru bir haktır.<br />

Ortada hukuksal bir karar değil,<br />

AKP hukukunun kararı bulunmaktadır.<br />

Saldırdıklarında kurulan barikattan,<br />

hukuk terörüne karşı kurulan barikatın<br />

farkı yoktur. Bu barikatta haksızlığa<br />

karşı kurulmuş bir barikattır.<br />

Halk Cephesi gözaltı terörüne karşı<br />

yıllardır mahallerde direnişler örgütlemiş<br />

ve barikatlar kurmuştur. Sene<br />

başında Halkın Hukuk Bürosu’na,<br />

<strong>Yürüyüş</strong> Dergisi’ne, Gençlik Federasyonu’na,<br />

İdil Kültür Merkezi’ne<br />

gece yarısı hukuksuz baskınlar yapılmıştır.<br />

Bu hukuksuzluğa karşı kurumlarda<br />

barikatlar kurulmuştur. Okmeydanı<br />

halkı baskınlar sonucunda mahallede<br />

barikat kurup polisle çatışmıştır.<br />

Yine aynı şekilde nisan ayında<br />

Gazi Mahallesi’nde yapılan baskınlarda<br />

barikat kurulup direnilmiştir.<br />

Halkın Hukuk Bürosu ve ÇHD’li<br />

avukatlar gözaltına alındıklarında, bürolarının<br />

önünde sahiplenilmiştir.<br />

Polis, meslektaşlarını sahiplenen<br />

avukatlara saldırmıştır.<br />

Meşru bir hak olan barikat kurup,<br />

direnişin büyütülmesi aynı şekilde<br />

her gözaltında ve her yerde yapılacak<br />

eylemliklerle sahiplenilirse, AKP’nin<br />

hukuk terörü de boşa çıkarılmış olacaktır.<br />

Sürecek...<br />

<strong>Sayı</strong>: 376<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

4 Ağustos<br />

2013<br />

ADALET DE UYUYOR, ADALET İSTİYORUZ!<br />

11

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!