01.11.2014 Views

Sayı - Yürüyüş

Sayı - Yürüyüş

Sayı - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Sayı</strong>: 376<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

4 Ağustos<br />

2013<br />

NATO'nun "21. Yüzyıl ayaklanmalar<br />

yüzyılı olacak"<br />

öngörüsüyle, "ya düşünce<br />

değişikliği, ya ölüm" kararı,<br />

NATO'nun müdahale alanını<br />

genişletmesi, birbirini<br />

tamamlamaktadır. Ve hepsi,<br />

halkların ayaklanmalarını<br />

bastırmak içindir!<br />

Emperyalizmin işkenceler<br />

tecrit hücreleri, ambargo,<br />

ve kuşatma politikaları,<br />

halkların ölüm dahil her şeyi<br />

göze alan cüretli ve fedakar<br />

politikalarıyla boşa çıkarılabilir!<br />

EKMEK, ADALET VE<br />

ÖZGÜRLÜK 76 milyonun<br />

sorunudur!<br />

EKMEK, ADALET VE<br />

ÖZGÜRLÜK dünya çapında<br />

7 milyarın sorunudur!<br />

Hapishaneler, tutuklamalar<br />

ezilen halkları teslim almak<br />

içindir! Halkları daha az<br />

ekmeğe ve daha az adalete<br />

razı edebilmek içindir!<br />

Emperyalistlere "siz henüz<br />

bir şey görmediniz" diyoruz.<br />

Ezilen halklarla, emperyalist<br />

sistem arasındaki uzlaşmaz<br />

çelişkinin uzlaştırılmasının<br />

söz konusu olmayacağı ortadadır.<br />

Tersine bu çelişki çok<br />

daha keskin, çok daha şiddetli<br />

bir biçimde sürmektedir!<br />

Dünya halklarının, direnme<br />

hakkını, kurtuluş umudunu<br />

yok etmeyi amaçlayan politikalara<br />

teslim olmayacağız.<br />

Bağımsızlık, demokrasi,<br />

sosyalizm düşüncemizden<br />

vazgeçmeyeceğiz. Devrim ve<br />

sosyalizm umudunun yok<br />

edilmesine, halkların çaresizliğine<br />

izin vermeyeceğiz.<br />

Bunu abartılı bulanlar tarih<br />

önünde yenilecektir!<br />

dönemlerde, halktan insanlar, reformist<br />

partilerin geri tavırlarını ezdiler. Onları<br />

neredeyse konuşturmadılar neredeyse.<br />

Halk Ayaklanmasının zorlamasıyla halkın<br />

her kesimini temsil eden örgütler bir<br />

araya geldi.<br />

Ayaklanma başladıktan sonra 3 Haziran<br />

tarihli Taksim Dayanışması’nın açıklaması<br />

bu birliğin nasıl oluştuğunu açıklıyor;<br />

"Sokakta birleştik sokakta kazanacağız.<br />

Halk kararını verdi! Gezi Parkına dokundurtmayacağız!<br />

Artık Gezi Parkı,<br />

Taksim’dir, Reyhanlı’dır, Roboski’dir. 1<br />

Mayıs’tır, Emek’tir, doğadır, yaşamdır,<br />

özgürlüktür. Faşist saldırılara ve devletin<br />

tüm baskılarına karşı çıkmaktır."<br />

130 bileşenli bir birlikten, “Kazanacağız”<br />

iddiasının çıkması halkın gücüdür.<br />

Yıllardır sol toplantılarında böyle iddialı<br />

bir ortak metin çıkartmak çok zordu. Sendikalar,<br />

odalar, reformizm, böyle iddialı<br />

cümleler kurmak istemezler. Halkın zorlamasıyla<br />

“Kazanacağız” demek zorunda<br />

kaldılar.<br />

Yaklaşık 130 örgütü ve ayaklanmaya<br />

katılan bireyleri, kurumları birleştiren<br />

halkın ayaklanmasıydı. Önceki bölümlerde,<br />

halkın her kesiminin meydanlarda<br />

birleştiğini, AKP faşizmine karşı mücadele<br />

ettiğini yazmıştık. Son iki aydır hepimiz<br />

gördük. Bütün halk önyargıları kırarak<br />

birleşti. Meydanlarda AKP'nin polisiyle<br />

çatışırken kimse diğerinin milliyetine, siyasi<br />

görüşüne, dinine, mezhebine bakmardı.<br />

Her şey çok netti. Dost ve düşman<br />

kesin çizgilerle birbirinden ayrılmıştı.<br />

Bütün örgütler istese de, istemese de bu<br />

birliğin bir parçası olmak zorundaydı.<br />

Çünkü halk Taksim'e akıyordu. Taksim’e<br />

çıkmayacağım diyen kim olursa, halkın<br />

AYAKLANMA ŞEHİTLERİ<br />

öfkesi kendisine de yönelecektir, kendi<br />

tabanını kaybedecektir. Reformistler,<br />

düzen partileri, sivil toplumcular, oportünistler<br />

bu halk denizinde yürümek zorunda<br />

kaldılar. Halk hiçbir engel tanımıyordu.<br />

İşte gerçek budur.<br />

Taksim Dayanışması'nın başından beri<br />

sekreteryalığını yapan TMMOB sivil toplumcu,<br />

reformist bakış açısıyla, toplantılarda<br />

ortaya konan ortak eğilim<br />

yerine, kendi görüşlerini metinlere ekliyordu.<br />

Bu tutumu hala devam etmektedir.<br />

Taksim Dayanışması ayaklanmaya<br />

çağırmaz, ortak eğilimlere göre hareket<br />

eder diyerek büyük çoğunluğun isteklerini<br />

engellemeye çalıştı.<br />

Taksim Meydanı halkın elindeyken,<br />

devrimcilerin etkisini kırmak için, toplantılarda<br />

alınan kararlar yerine, Taksim<br />

Dayanışma sekreteryasının reformist kararlarını<br />

uygulamaya çalıştılar. Kendi kendilerine<br />

barikatların kaldırılması için çalıştılar,<br />

Taksim yeni zaptedilmişken, halka<br />

araçlardan meydanı boşaltın çağrıları yaptılar.<br />

Başbakanla görüşmeye giden heyet,<br />

yine bu bakış açısıyla, Tayyip Erdoğan’ın<br />

toplantıdan bir hışımla çıktığını açıklamadılar.<br />

Toplantıda bağırıp çağırdığını<br />

anlatmadılar. Görüşmeden çıktıklarında,<br />

gecenin bir yarısı herkes açıklamayı beklerken,<br />

"pozitif bir görüşme" dediler.<br />

Başbakann bu görüşmeyi kabul etmesini<br />

bile yeterli buldular. Gezi Parkı’nda ki,<br />

apolitik dedikleri kitle ise homurdanmaya<br />

başladı, “Taksim Dayanışması bizi sattı<br />

mı” diyerek dolaşıyorlardı. Moralleri bozulmuştu.<br />

Buna rağmen Gezi Parkı'nı boşaltmayacağız<br />

dediler.<br />

Başbakanla yapılan görüşmenin ardından,<br />

Taksim Dayanışması’nın en hararetli<br />

MEHMET AYVALITAŞ: 21 Yaşında. 2 Haziran’da İstanbu Ümraniye'de<br />

otobanı keserek yürümeye geçtikleri sırada bir araba çarpması sonucunda yaşamını<br />

yitirdi. Çarpan araba hala bulunamadı.<br />

ABDULLAH CÖMERT: 22 Yaşında, 3 Haziran’da Antakya'da polisler tarafından<br />

dövülerek öldürüldü.<br />

İRFAN TUNA: 47 Yaşında, Kızılay’da bir haftadır sürekli biber gazına maruz<br />

kalıyordu. 6 Haziran akşamı Kızılay’da polisin yine yoğun biber gazına maruz<br />

kaldı ve kalp krizinden hastahaneye götürülürken yaşamını yitirdi.<br />

MEHMET ETHEM SARISÜLÜK, 26 yaşında, 1 Haziran’da, Ankara'da<br />

polis kafasına silahla ateş açtı, 14 Haziran'da şehit düştü.<br />

ALİ İSMAİL KORKMAZ: 19 yaşında, 2 Haziran'da Eskişehirde dövüldü,<br />

komaya girdi, 10 Temmuz'da şehit düştü. Hatay’da defnedildi.<br />

24<br />

TAM 49 GÜNDÜR UYUTULUYOR!

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!