08.11.2014 Views

çocukluk çağında kronġk florozġsġn kardġyak etkġlerġ - Süleyman ...

çocukluk çağında kronġk florozġsġn kardġyak etkġlerġ - Süleyman ...

çocukluk çağında kronġk florozġsġn kardġyak etkġlerġ - Süleyman ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Muller ve Block (97), akut florosilikat zehirlenmesinde miyokartta eritrositler ve<br />

lökositlerin diapedezi ile ödem geliştiğini, kalbin sağ tarafında genişleme olduğunu ve<br />

genel bir venöz hiperemi olduğunu gözlemlemişlerdir. Fasske (98), dejeneratif<br />

değişikliklerin başında kas liflerinde fragmantasyon olduğunu ve sarkolemmaların<br />

yerine fibröz yapıların geliştiğini gözlemlemiştir.<br />

Bir çalışmada da kalp kaslarının fragmantasyonu ve dejenerasyonu görülmüştür<br />

(81). Fakat sarkolemma yerine fibröz yapıların geliştiği görülmemiştir. Akut silikoflorid<br />

zehirlenmesine maruz kalmış hastalarda fibroz nekroz, çekirdeklerdeki çözülmeler,<br />

interstisiyel ödem, küçük kanamalar ve histiyosit, lenfosit ve granulosit infiltrasyonu<br />

saptanmıştır (99). Kısa süreli yüksek dozda flor verilmesi ile miyokartta oluşan yaygın<br />

harabiyet sonucu ölümcül ventriküler fibrilasyon geliştiği gözlenmiştir (9). Bu bulgular<br />

ışığında, sürekli güvenlik eşiğini aşmış seviyede flora maruz kalmanın kardiyovasküler<br />

sisteme zararlı olabileceği düşünülebilir.<br />

2.2. P Dalga Dispersiyonu<br />

P dalga dispersiyonu (Pd) EKG indeksi olarak son zamanlarda kullanılmaya<br />

başlanmıştır. Pd, atriyal aritmileri tahmin etmede kullanılmaktadır (124). Sağlıklı<br />

bireylerde diurnal değişim gösterir. Yaz aylarında daha kısa, kış aylarında daha uzundur<br />

(125). Pd, en sık, atriyal fibrilasyon riskini değerlendirmek amaçlı kullanılır. Atriyal<br />

fibrilasyon gelişme riskini belirlemek için klinik özelliklerin yanı sıra elektrofizyolojik<br />

ve elektrokardiyografik değerler de araştırılmıştır. Atriyal iletim anormallikleri ile<br />

atriyal fibrilasyon oluşumu arasındaki ilişki iyi bilinmektedir (126). Atriyal fibrilasyona<br />

yatkın atriyumlarda sinus uyarımının homojen şekilde yayılmaması, intraatriyal ve<br />

interatriyal iletim zamanının uzaması elektrofizyolojik özelliklerdir (127,128). Yapısal<br />

ve elektrofizyolojik olarak heterojen olan miyokardiyumun erken gelen uyarıya tek<br />

yönlü bir blok oluşturma olasılığının yüksek olması, atriyal reentrinin başlamasında<br />

etkin rol oynamaktadır (129).<br />

Değişik çalışmalarda Pd‟nin prediktif değeri, bilinen kalp hastalığı ve<br />

hipertansiyonu olmayan, koroner arter hastalıklarında yüksek bulunmuştur. Ayrıca<br />

atriyal fibrilasyon gelişimini tahmin etmede duyarlılık ve özgüllüğünün yüksek olduğu<br />

görülmüştür (130). P dalga süresi birçok çalışmada büyüteçler ve cetveller kullanılarak<br />

elle ölçülmüştür. Bir çalışmada 12 derivasyonlu EKG‟de farklı yöntemleri<br />

14

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!