çocukluk çaÄında kronÄ¡k florozÄ¡sÄ¡n kardÄ¡yak etkÄ¡lerÄ¡ - Süleyman ...
çocukluk çaÄında kronÄ¡k florozÄ¡sÄ¡n kardÄ¡yak etkÄ¡lerÄ¡ - Süleyman ...
çocukluk çaÄında kronÄ¡k florozÄ¡sÄ¡n kardÄ¡yak etkÄ¡lerÄ¡ - Süleyman ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Parasempatik etki artışı, sempatik aktiviteye yanıt olarak norepinefrinin salınışının<br />
kolinerjik yolla azaltılması veya adrenerjik stimulusa yanıt olarak kolinerjik birikim<br />
sonucu meydana gelir.<br />
Dış uyarımlar altında, endojen denge mekanizmaları ve kardiyak elektrofizyolojik<br />
özellikler normalde diurnal değişim gösterirler. Kardiyovasküler sistemde kalp hızı, kan<br />
basıncı, atriyoventriküler iletim gibi birçok fizyolojik olay ve örneğin kardiyak iskemi,<br />
ani kardiyak ölüm gibi patolojik olaylar diurnal ritim gösterirler. Bu özellik<br />
organizmanın dinlenme-efor dönemlerine adaptasyonunu sağlar (149). Kalp hızı,<br />
uyanma sırasında, uyandıktan sonra ve aktivite sırasında pik yapar. Kalp hızı<br />
yavaşlayarak geceleri 03.00 ve 05.00 saatleri arası en düşük düzeyine iner. Aynı<br />
zamanda EKG indekslerinden P süresi, P-R intervali, QRS süresinin de diurnal ritim<br />
gösterdiği saptanmıştır (150). Gün boyunca sempatik aktivasyon sonucu kalp hızı<br />
artmakta ve bu indeksler azalmaktadır. Gece boyunca artan parasempatik aktivite<br />
sonucu kalp hızı yavaşlar ve bu parametreler artar. QT intervalinin kalp hızı<br />
değişikliklerinden etkilendiği bilinmesine rağmen, son zamanlarda yapılan çalışmalarda<br />
QTc'nin de diurnal ritim gösterdiği saptanmıştır (151). Bunun dışında kardiyak refrakter<br />
periyod, iletim, pacing ve defibrilasyon eşiği, kalp hızı değişkenliği indeksleri, QTd, T<br />
dalga alternansı da diurnal değişim göstermektedir (152).<br />
2.5. Kalp Hızı DeğiĢkenliği<br />
Son 3 dekatta kalp hastalıklarından kaynaklanan mortalitenin otonom sinir sistemi<br />
ilişkisi dikkati çekmeye başlamıştır. Deneysel çalışmalar sempatik aktivitenin artışının<br />
veya vagal uyarının azalmasının letal aritmi yoğunluğunun artmasına neden olduğunun<br />
gösterilmesinden sonra otonom sinir sistemi ile ilgili yeni parametrelerin geliştirilmesi<br />
gündeme gelmiştir (153). Kalp hızı değişkenliği bu parametrelerden bir tanesidir. Kalp<br />
hızı değişkenliğinin otomasyonunun kolay değerlendirilebilir hale gelmesi hekimler için<br />
kolaylıkla başvurulabilecek bir yöntem olmasını sağlamıştır.<br />
Kalp hızı değişkenliğinin klinik uygulamaya girmesi 1965 yılında Hon ve Lee 'nin<br />
(154) fetal distress sırasında kalp hızında meydana gelen değişiklikleri gözlemlemesi ile<br />
başlamıştır. Ewing ve ark. (155) 1970'1i yıllarda otonomik nöropatili hastalarda kısa<br />
süreli RR değişikliklerini saptayan bazı basit testler geliştirmişlerdir. Azalmış kalp hızı<br />
19