19.11.2014 Views

ce2f0619a556421a63338ed4a4d69de0847c0699

ce2f0619a556421a63338ed4a4d69de0847c0699

ce2f0619a556421a63338ed4a4d69de0847c0699

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yor, bırakıyor eteklerini suya. Sandalı çok yatırmadan öteki ayağını<br />

da aşırıyor bordadan. Sonra atlıyor suya. Sandığından, göründüğünden<br />

derin burası. Çakıllar kaygan. Kayaların, çakılların düzüne<br />

basa basa ilerlemeğe çalışarak sandalı ardından çekiyor. Sular<br />

şimdi daha sıcak. Bacakları alıştı suya. Etekleri önce kamına<br />

sonra da dizine yapışmıştı. Şimdi bacaklarının altına yapışıyor.<br />

Sudan çıkıyor artık. Sandalın altındaki hışırtıların tınısı değişiyor.<br />

Andronikos'un ayaklan, can acıtan kuru çakıllar üzerinde<br />

şimdi. Çakıllar iri; iri, yuvarlak ayntlı ama yürümek kolay değil<br />

üzerlerinde... Andronikos sandalı çekiyor. Daha, biraz daha, daha<br />

daha. Dalga gelebilir, biraz daha. Kayaya çarpabilir, biraz daha...<br />

En iyisi çakıllığm en üst kenanna çıkarmak olacak. Çekiyor, itiyor.<br />

Sandala bir şey olmamıştır herhalde. Azığını alıyor içinden;<br />

ayakkabılannı, ipini, bıçağını, iki gün önce çarşıdan aldığı çekicini,<br />

keskisini, baltasını. Peynir tulumunu, un torbasını, balını.<br />

Çakılların üzerinde bir yığın şey oldu bunlar. Bakıyor. Gülüyor<br />

gene. Su bulacak mı ki? Bulmalı. Kürekleri topluyor. Burada<br />

artık sandala bir şeycikler olmaz. Yağmur yağsa, kayaların meydana<br />

getirdiği sundurma onu korur. Tepeden inecek sular, kenarlardan<br />

akar, belli. Çakıllar su tehlikesini, dalgayı önler. Korsanlık<br />

etmeğe kalkanlar, kalkacaklar... Onlara karşı Andronikos'un zaten<br />

elinden bir şey gelemez. Bu sandalı burada bırakmalı. Bu iş<br />

de burada bitmeli.<br />

Çakıllığm üzerine yığdıklarını yeniden çuvalına dolduruyor.<br />

Ayakkabılannı geçiriyor ayağına, iplerini bileklerine dolayıp<br />

bağlıyor. Azık kalsın. Çuvalı daha sonra çıkaracak yukanya. Önce<br />

yol, iz, yer, su bulmalı.<br />

Çuvalı sandalın altına saklıyor. Ne olur ne olmaz. Yalnız bıçağı,<br />

ipi yanına almalı. Onlar gerekebilir. Çuvalı bir daha açıyor,<br />

ipi ile bıçağını alıp ağzını yeniden dürüyor, sandalın altına itiyor.<br />

Bıçağının halkası var. İpe geçiriyor. îpi beline doluyor. Elleri özgür.<br />

Ne zamandır elleri böylesine özgür değildi, olmamıştı...<br />

Ya haç vardı, ya resimler; ya buhurluk ya da körlerin, topalların,<br />

çocukların elleri, ağızlan, dudaklan; mumlar ya da İnciller,<br />

tespihler. Kürekler; uykusuz, duraksız kürekler.<br />

Silkiniyor. Uyuklamanın sırası değil daha. Çevresine bakı­<br />

1 2

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!