19.11.2014 Views

ce2f0619a556421a63338ed4a4d69de0847c0699

ce2f0619a556421a63338ed4a4d69de0847c0699

ce2f0619a556421a63338ed4a4d69de0847c0699

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

lann sıfırı, o güne değin kendisinin yokluğu düşünmek için kullandığı<br />

terimlerden -ansızın- apayrı görünüyor gözüne. Kaos'a<br />

ancak Tanrı düzen getirmişti. Ama sıfırın üstüne insanlar biri, ikiyi<br />

çıkabiliyorlardı. Bu orman sıfırdı şimdi. Biri, ikiyi, üçü çıkmak,<br />

sıfırdan hareket ederek... Bu da yepyeni bir düşünce: Sıfırdan<br />

hareket etmek... Sıfırdan hareket ederek, kolu gücünce, kafası,<br />

insanlığı gücünce, bir şeyler dizmek art arda, bir şey yapmak...<br />

Bir şey yapmanın şartını demin de düşünmekten kaçınmıştı,<br />

şimdi de kaçınmağa kararlı. Kalkıyor yerinden, yukarıya doğru<br />

bakıyor. Tepeye doğru... Birden farkına varıyor. Tepede ağaçlar<br />

biraz daha seyrek duruyor. Aşağıda daha sık gibiler, biribirilerini<br />

korudukları yerde. Belki de yanılıyor. Ama ağaçların arası oralarda<br />

daha aydınlık gibi duruyor... Çıkınca, anlar öyle olup olmadığını.<br />

Başlıyor çıkmağa. Güneş epey yükselmiş olacak. Ağaçların<br />

biraz aralandığı yerlerde, gözlerine ulaşıyor ışınlar. Doğuya doğru<br />

yürüdüğüne göre, öğleye daha üç saat kadar vardır demek. Erken<br />

de değil, geç de değil. Ama biraz karın doyurmak, biraz da<br />

dinlenmek istiyorsa, çıkmalı, inmeli, bir daha çıkmalı. Başka yolu<br />

yok bunun.<br />

Cebindeki somundan bir parça koparıp ağzına atıyor. Geveleyecek.<br />

Yoksa yemek yiye yiye dağa tırmanmak, kişinin soluğunu<br />

kesmekten başka işe yaramaz. Ne çabuk çıkmalı ne de ağır.<br />

Ölcüvü bulmak gerek. Bu yokuşun ölçüsünü.<br />

Yüreğin, şakakların atışma ayak uydurmalı, nabzın atışına.<br />

Tanrının, insanın içine yerleştirdiği tek, şaşmaz ölçüye... Değişken<br />

ama şaşmaz ölçüye. Bu ölçünün şaşması, bir türlü sonuç verir,<br />

iki türlü değil.<br />

Oysa ölüm yararsız bir şey, boş bir şey. Ağzındaki lokmayı<br />

unutuyor Andronikos. Ölüm, kaçınılması gereken bir şey. Ölçü,<br />

herhangi bir nedenden ötürü, insanın içinde şaştığı zaman, yapılacak<br />

bir şey yoktur. Tanrı işlettiğini durdurmuş oluyor. Ama dışarıdan<br />

uzanan bir el, insanın içine girer, ölçüyü şaşırtmak isterse,<br />

insanın yapacağı tek bir şey vardır. O eli tutmak, o bileği bütün<br />

gücünü kullanarak bükmeğe çalışmak, gerekirse, kesmek. Ya<br />

da... İnsanın içine hiçbir elin uzanmağa hakkı yok, olmamalı. Ya<br />

17

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!