29.12.2014 Views

YÜRÜYORUZ... ZAFERE KADAR - Yürüyüş

YÜRÜYORUZ... ZAFERE KADAR - Yürüyüş

YÜRÜYORUZ... ZAFERE KADAR - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayı: 267<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

8 Mayıs<br />

2011<br />

lesellik” bakımından neredeyse<br />

sürekli geriye giden<br />

çizgileri, esas olarak devrim<br />

iddialarının sürekli zayıflamasının<br />

sonucudur. Devrim<br />

iddiası olmayanların “kitleler”<br />

diye bir derdi de olmayacaktır.<br />

Yüz binlerce kişinin katıldığı 2011<br />

1 Mayısı’nda Cephe dışındaki örgütlü<br />

kesimlerin kitlesi genel katılımla kıyaslandığında<br />

çok zayıftır.<br />

2011 1 Mayısı’na damgasını vuran<br />

aynı zamanda kitlelerdeki devrim<br />

ve sosyalizm özlemi, mücadele coşkusu<br />

olmuştur. Biz iddialıyız. Kitleleri<br />

biz örgütleyeceğiz.<br />

Kitlelerde hak alma<br />

bilincini yaratmalıyız<br />

Egemenler halkın eği tim, sağlık,<br />

ba rın ma gibi en temel haklarını dahi bir<br />

hak gibi görmesini istemiyor. Kitlelere,<br />

sanki her şey, bir lütuf olarak kabul ettirilmek<br />

isteniyor. Devletin bu politikasının<br />

sonucu olarak oluşan geri, şovenist<br />

kültür, kitlelerin en temel hakları için mücadele<br />

etmesini de engelliyor. Özellikle<br />

AKP kitleleri düzene biat eder hale getirme<br />

politikası izliyor. İşsiz, aç bıraktığı<br />

kitleleri yaptığı üç kuruşluk yardımla<br />

“Allah devlete zaval vermesin” dedirterek<br />

“devlete duacı olur” hale getiriyor.<br />

Kitleler işsizliğinden, açlık ve<br />

yoksulluğundan devleti değil, kendisini,<br />

çevresini sorumlu tutuyor. Biz bu konuda<br />

kitleleri bilinçlendirmeliyiz. Açlığın,<br />

yoksulluğun nedeninin mevcut sistem olduğunu<br />

göstermeliyiz.<br />

Kitleleri<br />

bi linç len direrek<br />

mücadelemize katarız<br />

Halk kit le leri büyük oranda çı kar -<br />

la rı çer çe ve sin de ha re ket eder ler.<br />

Halk kitlelerinin temel çıkarları ise,<br />

devrimdedir. Ancak bu böyledir diye<br />

kitleler hemen devrim saflarında yer<br />

almazlar.<br />

Bunun nedeni birincisi, kitleler<br />

bunun bilincinde değildir. Yukarıda<br />

bahsettiğimiz gibi kitlelerin bilinci<br />

egemenler tarafından çarpıtılmıştır.<br />

2011 1 Mayısı’na damgasını vuran<br />

aynı zamanda kitlelerdeki devrim<br />

ve sosyalizm özlemi, mücadele<br />

coşkusu olmuştur. Biz iddialıyız.<br />

Kitleleri biz örgütleyeceğiz.<br />

Kitleler çıkarlarının bilincinde değildir.<br />

İkincisi, açlık yoksulluk içindeki<br />

kitleler günlük, kısa vadedeki çıkarlarının<br />

peşindedir. Örgütsüzlükleri,<br />

bilinçsizlikleri, kitlelerin uzun vadeli<br />

çıkarlarını düşünmesinin önünde<br />

engel olur. Günlük geçim derdi her şeyin<br />

önüne geçer. Kit le le ri bi linç len -<br />

dirmenin bir yanı da, onlara çıkarları<br />

nın kısa vadedeki çıkarlar olmayıp<br />

ör güt len mek te ve hak la rı, öz gür lük -<br />

leri için mücadele etmekte olduğunu<br />

gösterebilmektir.<br />

Üçüncüsü, kitlelere güven vererek<br />

örgütleyebiliriz. Anlattığımız her<br />

şey doğrudur. Ancak bunlar tek başına<br />

kitleleri devrim saflarına çekmek<br />

için yeterli değildir. Kitleler söylediklerimize<br />

değil yaptıklarımıza bakar.<br />

Yaptıklarımızdan söylediklerimizi<br />

ne kadar gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğimizi<br />

çıkartır. Onun için<br />

kitleler “lafa” bakmaz. Eğer reformizmin,<br />

oportünizmin yıllardır tüm<br />

keskin söylemleri, “sınıf sınıf” deyip<br />

durmalarına rağmen kitleler nezdinde<br />

bir karşılık bulmuyorsa, kitleler<br />

nezdinde inanılırlıklarını kaybetmiş<br />

olmalarındandır. Fakat buna karşın<br />

düşmanın on yıllardır infazlardan,<br />

katliamlara, sürekli gözaltılardan işkencelere,<br />

tutuklamalara kadar saldırılarının<br />

hiç eksik olmadığı devrimci<br />

hareket, kitleler tarafından hiçbir zaman<br />

yalnız bırakılmamış, sahiplenilmiştir.<br />

Devrimci harekete selam<br />

vermek bile insanlar için bedel ödemeyi<br />

gerektirmiştir. Ancak buna rağmen<br />

halk devrimci herekete kapılarını<br />

kapatmamıştır. Devrimci hareketin yanında<br />

yer aldığı için ödediği bedellerden<br />

de pişman olmamıştır.<br />

Bunda devrimci hareketin Mahirler’den<br />

bugüne 40 yılı aşkın zamandır<br />

kitlelerde oluşturduğu güven<br />

vardır. Büyük direniş boyunca bize<br />

“niye ölüyorsunuz” dediler. Şehit<br />

düşen her devrimcinin niye öldüğüne<br />

ilişkin gerekçelerinden birisi “halkım<br />

için” di. Bütün bunlar<br />

halk kitlelerinde çok büyük<br />

bir bilinç oluşturmaktadır.<br />

Bu bilinç güvendir. Bu güveni<br />

büyüterek kitleleri devrimci<br />

savaşın içine katmalıyız.<br />

Dördüncüsü; kitleleri eğitmeliyiz.<br />

Dayı, kitlelerin eğitimi konusunda<br />

şöyle diyor: “Kitleleri eğitmenin,<br />

topluluk psikolojisi yaratmanın onlarca<br />

biçimi vardır. Bu yolların belirlenmiş,<br />

tek düzeleşmiş bir biçimi olamaz. Kitleleri<br />

eğitmek, bir araya getirmek, güç<br />

oluşturmak ve seferber edebilmek temel<br />

ölçü olmalıdır. Hangi biçimde ve<br />

görünümde olursa olsun buna hizmet<br />

eden her türlü mücadele aracını ve<br />

yöntemini ustalıkla değerlendirmesini<br />

bilmeliyiz.”<br />

Kitlelerin militan<br />

meşru mücadelesini<br />

örgütlemeliyiz<br />

Kitlelere güvenmeliyiz! Bugün<br />

reformizm, oportünizm kitle mücadelesini,<br />

burjuvazinin örgütsüzlüğü<br />

dayatan sivil toplumculuğuna indirgemişlerdir.<br />

Bizim devrim stratejimize<br />

göre kitleler devrimci savaşın bir<br />

parçasıdır. Savaşta ödenecek her türlü<br />

bedeli kitleler de göğüsleyebilir. Nitekim<br />

tarih bunun örnekleriyle doludur.<br />

Büyük Direniş’te Gülsümanlar,<br />

Şenaylar, Hülyalar en büyük bedelleri<br />

göğüslemişlerdir.<br />

Faşizmin saldırıları karşısında kitle<br />

mücadelesi, yasallık sınırlarına<br />

hapsedilemez. Kitle mücadelesi meşruluk<br />

temelinde gelişir. Ki, bugüne kadar<br />

kazanılan tüm haklar da bu temelde<br />

kazanılmıştır.<br />

Kitleleri daha büyük fedakarlıklara<br />

katlanacakları mücadeleye katmak<br />

daha çok emek gerektiriyor. Çalışmamızı<br />

Dayı’nın bir sözüyle bitirelim:<br />

“Bir anda ve yoğun emek verilmeden,<br />

kitleleri, özveri gerektiren büyük<br />

mücadelelere katacaklarını düşünenler,<br />

kitlelere yabancıdır.”<br />

(Dayı, Seçme Yazılar)<br />

Haftaya yeni dersimizde görüşmek<br />

üzere şimdilik hoşçakalın.<br />

30<br />

<strong>YÜRÜYORUZ</strong>... <strong>ZAFERE</strong> <strong>KADAR</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!