Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
yapan oymuş.<br />
Diyelim ki bu doğru; fakat bu nasıl<br />
bir hareket, nasıl bir önderlik ki; 30<br />
yılda bir “yanlış anlamayı” düzeltecek<br />
iradeyi gösterememişlerdir!<br />
Meğerse dergi değil, örgütlermiş!<br />
Bunu söylemeye 30 yıl sonra cesaret<br />
edebildiler anlaşılan. Acaba “havet”<br />
dedikleri AKP-AB demokrasisine mi<br />
güveniyorlar şimdi bunu söylerken<br />
Buraya kadarki örnekler, THKP-C<br />
savunması hakkındaki, kendi savunmaları<br />
hakkındaki çarpıtmaları, “örgüt<br />
değil, dergiyiz” sözü hakkında otuz<br />
yıl sonra söylenenlerdeki gayri ciddilik,<br />
Müftüoğlu’nun tarihi çarpıtmaktaki,<br />
geçmişi ele alışındaki sorumsuzluğunu<br />
ortaya koyuyor.<br />
Bu yalanlar, iftiralar,<br />
karalamalar; inkarcılıklarını,<br />
tasfiyeciliklerini, devrim kaçkınlıklarını<br />
teoride ve pratikte<br />
açığa çıkardığımız içindir!<br />
Kitabın bütününde "binbir yalan ve<br />
çarpıtma" cirit atıyor. Çünkü, inkarcılıklarını,<br />
legalizmlerini, çürümüşlüklerini,<br />
pasifizmlerini, devrim kaçkınlıklarını<br />
haklı göstermek için tarihteki<br />
her şeyi eğip büküyor, daha ileri<br />
gidip utanmazca yalanlar söylüyorlar.<br />
Bu çarpıtma ve yalanların da<br />
kendilerini aklamaya yetmeyeceği<br />
yerlerde ise devrimcileri şaibe altında<br />
bırakacak sözler etmekten geri<br />
durmuyorlar.<br />
Kanıtlanmayan her iftira, sahibinin<br />
iftiracılığına delalet eder.<br />
İftiracılık, alçaklıktır.<br />
Peki neden böyle bir noktaya savrulmaktadırlar<br />
1974'ten 2011'e, hala THKP-C düşüncesini<br />
tasfiye edememiş olmanın tahammülsüzlüğü,<br />
düşmanlıklarının birinci<br />
nedenidir. Cephe’nin varlığı ve<br />
gelişimi, onların tarih karşısındaki<br />
yerlerini daha açık ortaya sermektedir.<br />
Devrimci hareketi var eden kadrolara<br />
karşı bunun hıncını biriktirmişlerdir.<br />
Yalan ve çarpıtmalar, inkarcılıklarını,<br />
devrim kaçkınlıklarını gizleyemeyince,<br />
bu kez devrimci hareket ve<br />
önderleri hakkında 30 yıl sonra, “şaibe”<br />
yaratmaya kalkışmaktadırlar.<br />
Müftüoğlu, Ankara grubuyla<br />
birlikte hareket edilmesi<br />
konusunda yalan söylüyor<br />
Bostancıoğlu soruyor: "'74 sonrasında<br />
İstanbul'da ... durum neydi" (sf:<br />
150) Tasfiyeci başının cevabı ise şöyle<br />
oluyor:<br />
"Onlarla ilk temasımız Devrimci<br />
Gençlik Dergisi’nin yayımlanmaya başlamasından<br />
sonra oldu. Tandoğan Meydanı'nda<br />
yapılan bir miting sırasında...<br />
Orada İYÖKD pankartının olduğu bir<br />
kortej gördüm. Pankartın yanına giderek<br />
yöneticileriyle tanıştım. Ayaküstü konuştuktan<br />
sonra... İstanbul'da buluşmak<br />
için anlaştık.(...) O görüşmemizden<br />
sonra onlar da Devrimci Gençlik hareketine<br />
katıldılar." (syf: 150)<br />
İşte, tasfiyeci başındaki keramet<br />
böylesine yücedir. Hazretlerinin<br />
İYÖKD pankartını görmesi (ya görmeseydi,<br />
maazallah iyi ki görmüş!) ve<br />
"ayaküstü konuşması" ve sonrasında<br />
yapılan bir toplantı ile her şey halloluvermiş!<br />
Söyledikleri ancak kendini<br />
beğenmiş, devrimcilikten nasibini almamış<br />
bir tarih çarpıtıcısına yakışan<br />
sözlerdir. Kendince İstanbul'daki örgütlülüğü<br />
de, yöneticileri de... her şeyi<br />
ve herkesi küçümsemektedir. Ama<br />
gerçek söylediği gibi değildir.<br />
İYÖKD (İstanbul Yüksek Öğrenim<br />
Kültür Derneği) bu koşullarda Kasım<br />
1973'te kurulmuştur ve kurulan ilk<br />
gençlik derneğidir. (Müftüoğlu o zamanlar<br />
hapishanededir ve THKP-C düşüncesini<br />
savunmak, Kızıldere’nin<br />
mirasını yaşatmak gibi düşünceleri ve<br />
kaygıları yoktur.)<br />
Dışarıda ise genç Cepheliler, Parti-Cephe’yi<br />
savunmak ve yeniden yaratmak<br />
için gecelerini gündüzlerine<br />
katmaktadırlar.<br />
İstanbul'da Cepheliler daha 1973'te<br />
toplumsal muhalefet içerisinde en aktif<br />
gücü oluşturmaktadır. İYÖKD'in<br />
inisiyatifi ve desteğiyle çeşitli şehirlerde<br />
kurulmuş olan yüksek öğrenim<br />
dernekleri, merkezi bir örgütlülük<br />
için toplanırlar. İkinci toplantı 26-27<br />
Ekim 1974'te yapılmıştır ve 16 yerel<br />
dernek katılmıştır.<br />
Bu süreçte, Müftüoğlu ve yanındakiler,<br />
daha THKP-C’yi savunup savunmamaya<br />
karar verememişken, siyasi<br />
arenada Dayı’nın başında bulunduğu,<br />
THKP-C'yi her şeyiyle sahiplenen<br />
Kurtuluş Grubu vardır.<br />
Kurtuluş Grubu’nun tek amacı<br />
vardır, THKP-C'nin yeniden yaratılmasıdır.<br />
Genç Cepheliler, hala "eskilerin"<br />
önderlik etmesini istemektedirler.<br />
Saftırlar, temizdirler ancak<br />
"ayaküstü" bir konuşma ile "tamam"<br />
deyip birilerinin peşine takılacak kadar<br />
da apolitik ve aptal değillerdir.<br />
Tasfiyeci başı kendini "mehdi" yerine<br />
koysa da, İstanbul'daki Kurtuluş<br />
Grubu'nu oluşturanlar "mehdi" beklememektedirler.<br />
Ankara Devrimci Gençlik ile<br />
1975'te başlayan ilişkilerde Devrimci<br />
Gençlik Dergisi’nin çıkarılması ilk<br />
adım olmuştur. İkinci adım ise 1976'da<br />
DGDF’nin (Devrimci Gençlik Dernekleri<br />
Federasyonu) kurulmasıdır<br />
Tasfiyeci başı DGDF'nin Yönetim<br />
Kurulu'nda beş İYÖD'lünün, beş de<br />
AYÖD'lünün yer almasından, başkanının<br />
Ankara'dan, genel sekreterin<br />
de İstanbul'dan seçileceği konusunda<br />
hem fikir olunduğundan nedense<br />
hiç söz etmemektedir.<br />
Tabii bunlardan söz edince, İstanbul'da<br />
ciddi bir örgütlenmenin olduğundan,<br />
kendilerinin bu konuda sonradan<br />
uymayacakları sözler vermiş olduklarından<br />
da söz etmek gerekecek.<br />
Müftüoğlu, bunları anlatmak yerine,<br />
bir mitingteki “tesadüfi karşılaşmaya”<br />
indirgeyiveriyor ilişkiyi...<br />
Müftüoğlu, DY Bildirgesi<br />
konusunda yalan söylüyor<br />
Müftüoğlu, Bildirge’nin çıkışını,<br />
‘Bildirge’nin hazırlanmasıyla ilgili<br />
olarak; "önce en dar çevremizle bu fikri<br />
tartıştık" (sf: 160) “temel tartışma<br />
konularındaki görüşlerimizi ifade eden<br />
bildirge niteliğinde bir metin hazırlamaya<br />
başladık" diye ifade ediyor.<br />
Her şey, Müftüoğlu ve yakın çevresinde<br />
dönmüştür sanki.<br />
DY Bildirgesi'nin taslağı üzerine<br />
yapılan tartışma ve itirazlardan hiç söz<br />
etmiyor. Gerçekte ise Cephe çizgisinde<br />
Ankara ve İstanbul grupları mevcuttur.<br />
Grupların birleşmesi sürecinde<br />
en önemli sorun ideolojik birliğin sağlanması<br />
olarak tespit edilmiştir. DY<br />
Sayı: 267<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
8 Mayıs<br />
2011<br />
UMUDU BÜYÜTÜYORUZ<br />
33