Yukarılara doğru güverc nler g b kanat çırpalım ve çok ... - Yeni Ümit
Yukarılara doğru güverc nler g b kanat çırpalım ve çok ... - Yeni Ümit
Yukarılara doğru güverc nler g b kanat çırpalım ve çok ... - Yeni Ümit
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
dâir şikâyetler gelmiştir. Cezalandırılmak üzere Medine’ye<br />
çağırılan Kudâme içki içtiğini itiraf etmiş; ancak bunun<br />
bir günah olmadığını, kendisinin bunu yaparken Mâide<br />
Sûresi’nin 93. âyetine dayandığını ifade etmiş <strong>ve</strong> şu âyeti<br />
okumuştur:<br />
لَيْسَ عَ لَى الَّذِينَ آمَنُوا وَعَ مِ لُوا الصَّ الِحَ اتِ جُ نَاحٌ فِيمَ ا<br />
طَ عِمُ وا إِذَا مَا اتَّقَوْ ا وَآمَنُوا وَعَ مِ لُوا الصَّ الِحَ اتِ<br />
ثُمَّ اتَّقَوْ ا وَآمَنُوا ثُمَّ اتَّقَوْ ا وَأَحْ سَ نُوا وَاللهّٰ ُ يُحِ بُّ الْمُ حْ سِ نِينَ<br />
“İman edip salih işler yapanlara takvalı olduklarında,<br />
iman edip salih işler yaptıklarında, sonra yine takvalı davranış<br />
sergileyip iman ettiklerinde, yine takvalı davranıp ihsan<br />
ettiklerinde yedikleri <strong>ve</strong> içtiklerinden dolayı bir günah<br />
olmaz.”<br />
Kudâme bu âyete dayanarak içki kullandığını ifade etmiş,<br />
hattâ kendisinin tam da âyetin bahsettiği iman edip<br />
amel-i salih işleyen kimselerden olduğunu, takvalı davranışlar<br />
sergilediğini <strong>ve</strong> yediği <strong>ve</strong> içtiği bir şeyin kendisine<br />
günah olmayacağını ileri sürmüştür. Valisini cezalandırmayı<br />
düşünen Hz. Ömer, bu sözlerle tabir yerindeyse şok<br />
olmuş, bir an için ne diyeceğini bilememiştir. Nihayet<br />
Abdullah b. Abbâs’ın (ra): “Bu âyetler henüz içki haram<br />
olmadığı dönemde içki kullandıkları hâlde öle<strong>nler</strong>e bir<br />
mazeret, sonrakilerin aleyhine ise bir huccet olarak indi.”<br />
demesi üzerine mesele anlaşılmış <strong>ve</strong> Kudâme’nin âyeti<br />
yanlış anlayıp yorumladığı ortaya çıkmıştır. Nitekim bu<br />
âyet, henüz içki haram kılınmadığı için alkol kullanan <strong>ve</strong><br />
bu hâldeyken <strong>ve</strong>fat etmiş olan Müslümanlara bir mazeret<br />
olarak inmiştir. 9<br />
Esbâb-ı Nüzûlü Bilmek Muhayyerlik<br />
Vehmine Mâni Olur<br />
Sebeb-i nüzûl bilinmediğinde, ortaya çıkması muhtemel<br />
bir başka yanlış anlama da Bakara Sûresi’nin 158.<br />
âyeti hakkında vârid olmuştur. Nitekim bu âyette Safa <strong>ve</strong><br />
Mer<strong>ve</strong>’yi tavaf etmenin günah olmadığı ifade edilmektedir.<br />
Hâlbuki gerek hacda <strong>ve</strong> gerekse umrede bu iki tepeyi tavaf<br />
etmek, aralarında sa’y etmek yerine getirilmesi gereken<br />
önemli vazifelerden biridir. Acaba yapılması gereken bir<br />
vazifeden söz edilirken neden “Safa <strong>ve</strong> Mer<strong>ve</strong>’yi tavaf etmenizde<br />
günah yoktur.” denmektedir<br />
Bu âyetle ilgili benzer bir anlama problemi Hz. Aişe<br />
(ra) Validemiz’in yeğeni Ur<strong>ve</strong> b. Zübeyr’in başına gelmiştir.<br />
Hz. Ur<strong>ve</strong> bu müşkülünü teyzesine sormuş <strong>ve</strong> aralarında<br />
şöyle bir konuşma geçmiştir:<br />
“Teyze biliyorsun ki, Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuş-<br />
إِنَّ الصَّ فَا وَالْمَ رْ وَةَ مِنْ شَ عَائِرِ اللهّٰ ِ فَمَ نْ حَ جَّ الْبَيْتَ أَوِ اعْ تَمَ رَ tur:<br />
“Şüphesiz Safa ile Mer<strong>ve</strong> فَلَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ يَطَّوَّفَ بِهِمَا<br />
Allah’ın şeâirindendir (nişanelerindendir). Onun için<br />
kim hac ya da umre niye tiyle Beyt’i ziyaret ederse, bu<br />
ikisini tavaf etmesinde ona bir günah yoktur.” Bu yüzden<br />
ben Safa ile Mer<strong>ve</strong>’yi tavaf etmemekten dolayı kimsenin<br />
günahkâr ola cağını sanmıyorum diyerek sorusunu yöneltmiştir.<br />
Hz. Aişe (ra) ise, yeğenine şöyle cevap <strong>ve</strong>rmiştir:<br />
Hayır asla! Şayet âyetin hükmü senin dediğin gibi olsaydı,<br />
âyet “onları tavaf etmemesinde bir günah yoktur”<br />
şeklinde olurdu. Oysa ayette “onları tavaf etmesinde bir<br />
günah yoktur” denilmektedir. Ancak bu âyet, Ensâr hakkında<br />
nazil olmuştur. Müslüman olmadan önce onlar<br />
Menât adlı putu tavaf ederdi. Safa ile Mer<strong>ve</strong> arasında tavaf<br />
etmekten de bu sebep le rahatsızlık <strong>ve</strong> sıkıntı duyuyorlardı.<br />
İslâmiyet gelince bu durumu Resûlullah’a sordular. Bunun<br />
üzerine Allah Teâlâ bu âyeti inzal buyurdu.” 10<br />
Görüldüğü gibi nüzûl sebebi dikkate alınmadan anlaşılması<br />
durumunda âyetin zâhiri, yani “ona bir günah<br />
yoktur” sözü, muhayyerliği, daha sarih bir deyişle Safa<br />
<strong>ve</strong> Mer<strong>ve</strong>’yi tavaf edip etmeme cevazını ifade etmektedir.<br />
Yani bu ifade Hz. Ur<strong>ve</strong>’nin anladığı gibi anlamayı tecviz<br />
etmekte, Safa <strong>ve</strong> Mer<strong>ve</strong> tavaf edilmese bile bunun günah<br />
olmayacağı ifade edilmektedir. Ancak âyetin iniş sebebi<br />
dikkate alındığında, bu ifadenin muhayyerlik getirmediği,<br />
aksine o dönemde sahip olunan bir düşünceye cevap<br />
<strong>ve</strong>rilerek tereddütleri ortadan kaldırdığı anlaşılmaktadır.<br />
Gerçekten de siyerin bize bildirdiğine göre cahiliye devrinde<br />
Safâ üzerinde “İsâf ” adında bir put, Mer<strong>ve</strong> üzerinde<br />
de “Nâile” adında diğer bir put vardı. Cahiliye müşrikleri<br />
bu putlar arasında tavaf eder <strong>ve</strong> bunlara ellerini sürerlerdi.<br />
İslâm gelip putları kırdıktan sonra Müslümanlar, Safâ<br />
ile Mer<strong>ve</strong> arasında tavaf etmekten çekinmişler <strong>ve</strong> artık bu<br />
tavafın günah olacağını düşünmüşlerdir. Bunun üzerine<br />
bu âyet inmiş <strong>ve</strong> “Korkmayın, bunda günah yoktur, bilakis<br />
Safa ile Mer<strong>ve</strong> Allah’ın şiârlarındandır.” denilerek<br />
bu tavafa devam etmeye Müslümanları teşvik etmiştir.<br />
Nitekim merhum müfessir Elmalılı’nın da dediği gibi<br />
hattâ bu teşvikin bir çeşit vücub ifade ettiği hadîslerle de<br />
açıklanmıştır. 11<br />
Esbâb-ı Nüzûlü Bilmek Hakîkî Maksadı Öğretir<br />
وَالَ تُلْقُوا Bilindiği gibi Bakara Sûresi’nin 195. âyeti<br />
atma- “Kendi elinizle kendinizi tehlikeye بِأَيْدِ يكُ مْ إِلَى التَّهْ لُكَ ةِ<br />
yın.” demekte <strong>ve</strong> âyetin bu cümlesi pek çok alanda sık sık<br />
atıf da almaktadır. Ne var ki bu âyet, Allah yolunda mallarını<br />
infak etmekten kaçınanlar <strong>ve</strong> dünyaya tamah ede<strong>nler</strong><br />
hakkında nazil olmuştur. Başka bir deyişle bu âyet, Allah<br />
yolunda harb <strong>ve</strong> çarpışmadan <strong>ve</strong> o uğurda mal harcamadan<br />
kaçınmanın bir tehlike olduğunu hatırlatmak için gelmiş-<br />
23