12.07.2015 Views

gelecek devrim ve sosyalizmindir! - Yürüyüş

gelecek devrim ve sosyalizmindir! - Yürüyüş

gelecek devrim ve sosyalizmindir! - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Tutsakların birbirleriyle ilişkilerini engellemek için aralarınagardiyanları yerleştirdiler.Tutsaklara mikrofon <strong>ve</strong>rilmedi,davaya müdahil olmaları engellendi.İşte bu gelişmelerin ardındankarar <strong>ve</strong>rdiler.Türkiye faşizmi <strong>devrim</strong>cilerinağır cezalara çarptırılmalarınıistiyorMahkemeler Türkiye faşizmi ileişbirliği yaptı. Avukatlar ülkedekiişkenceleri, darbeleri, kayıplarımahkemede dile getirmeyebaşladıkları anda hem savcılık hemde hakim tarafından doğrudan susturulmayaçalışıldı.“Türkiye demokratiktir, hukukdevletidir. İşkenceyi anlatarak biziyönlendirmeye çalışıyorsunuz.Bize İçişleri <strong>ve</strong> Dışişleri bakanlığımızınsöylediği hukuk devletiolduğudur. Sizin iddialarınız yersizdir”diyerek avukatların savunmalarınıengellediler.“Bize işkenceleri anlatmayınkafamız karışır” diyebilenBreitling isimli bir mahkemebaşkanının nasıl karar <strong>ve</strong>receği deaçıktı. Türkiye'deki işkenceci polislerinkaynak bile belirtme ihtiyacıduymadan gönderdikleri bilgileri,belge olarak kabullenmişlerdir.Mahkemenin değişik aşamalarında,savcılığın kullandığıbelgelerin çoğunun Türkiye'dekifaşist işkenceci polisler tarafındanhazırlandığı ispatlanmıştı. Örneğinülkeden gelen belge adı altındakiyazılar, sadece Almanca tercümeAlman emperyalizmininyargısı kararında;Anadolu Federasyonu kurucubaşkanı Nurhan Erdem’e 7 yıl 9ay,Anadolu Federasyonu eskibaşkanı Cengiz Oban’a 6 yıl,Anadolu Federasyonu üyesiAhmet İstanbullu’ya 3 yıl 9 ayhapis cezası <strong>ve</strong>rdi.edilmiş belgelerdi.Mahkeme kararı deniliyor amabunun Türkçe kopyası bile kullanılmıyor.Hangi mahkemeninkararı olduğu bile belirtilmiyor.Böylesi bir kararın olup olmadığı daşüphelidir. Öte yandan yineTürkiye'den kullanmaya çalıştıklarıbir mahkemenin kararında, sanıklarınifadelerinin işkence ile alındığıispatlanmasına rağmen; Düsseldorfmahkemesi bunu delil olarak kabuletmiştir.Gerekçe olarak da “Bize bu belgeleriİstanbul'daki BKA istasyonşefi gönderdi, madem ki göndermiştiro zaman doğrudur” demiştir.Avukatların 'Peki ama bu belgelerinişkence ile alındığı ortada değil mi?'sorusuna yönelik olarak da 'Orasıbizi ilgilendirmez, o Türkiye'nin içhukuku ile ilgilidir' tarzında cevaplar<strong>ve</strong>rilebilmiştir.Hiçbir saldırı tutsaklarındüşüncelerini savunmalarınıengelleyemediTüm bu engellemeler, saldırılartutsakların duruşmalar boyuncamorallerini bozamadı. Hemdüşüncelerini savundular, hem desavcılığın saldırılarına cevap <strong>ve</strong>rdiler.Avrupa'da ırkçılığa karşıAnadolu göçmenlerinin mücadelesinin<strong>ve</strong> yine Türkiye faşizminekarşı sürdürülen mücadeleninmeşruluğunu, haklılığını sonunakadar savundular. Devrimci olduklarındangurur duyduklarını duruşmanınher aşamasında ifade ettiler.Alman emperyalizminin yargısıTürkiye faşizmi ile işbirliği içindedavayı yürüttü. Tutsaklar bu işbirliğinikonuşmalarında teşhir ettiler.Alman yargısı acınacak haldeydiaslında. Ellerinde somut belge,kanıt olmamasına karşın tutsaklarıaylarca faşizmin sahte belgeleri ilesuçladılar.Tutsakların <strong>Yürüyüş</strong> dergisidağıtımı yapmakla aslında DHKP-C propagandası yaptıklarını, bununda Alman kamuoyu içinde huzursuzluğayol açtığını, bu nedenle deKarar duruşmasından;Tutsakları sahiplenenAnadoluFederasyonu üyeleri, dostları, <strong>ve</strong>aileleleri iki saat süren mahkemesonunda, salonda "DevrimciTutsaklar onurumuzdur" , "TümPolitik Tutsaklara Özgürlük,""Kahrolsun Faşizm YasasınMücadelemiz" sloganlarını atarak,kararı protesto ettiler.Anadolu Federasyonu başkanıLatife Adıgüzel, “kararın hukuksaldeğil, politik bir karar olduğunu”, “kararın düşünce özgürlüğünebir saldırı olduğunu” belirtti.Konuşmasını, haksızlıklara karşıörgütlü mücadele edilmesiçağrısıyla bitirdi. Kitle, mahkemedensloganlarla ayrıldı.işledikleri suçların hem 129-a, hemde 129-b'ye tekabül ettiğini ıspatlamayaçalıştılar aylar boyu.Asıl olarak bu davanın açılması<strong>ve</strong> <strong>ve</strong>rilen karar ile Almanemperyalizmi <strong>devrim</strong>ci düşüncelere<strong>ve</strong> <strong>devrim</strong>cilere olan düşmanlığınıgöstermiştir.Mahkemenin yargıcı hemendavanın başlangıcında <strong>ve</strong>rilen aradakendi çevresindeki bazı hakimlere;“Emekli olmadan önce, birDHKP-C davası nasıl yürütülürherkese göstereceğim” diyenmahkeme başkanı Breitling, aslındanasıl karar <strong>ve</strong>rileceğini de baştanitiraf etmişti.Breitling'in bu itirafı aslında bumahkemeyi kendi hukuklarınındeğil, faşizmin hukukununbelirleyeceğinin de göstergesiolmuştur.Bu dava emperyalizmin <strong>devrim</strong>cidüşmanlığının, düşüncelerüzerindeki yasakçılığının, en temeldemokratik haklara bile düşmanolduğunun göstergesi oldu.Bu dava Avrupa burjuvademokrasilerinin hak <strong>ve</strong> özgürlüklerinsınırlarının emperyalist <strong>ve</strong>faşist iktidarların çıkarlarıyla sınırlıolduğunun, bu sınırların ancakbedellerle genişletilebileceğinin degöstergesi oldu.Sayı: 248<strong>Yürüyüş</strong>26 Aralık2010GELECEK DEVRİM VE SOSYALİZMİNDİR!5 0

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!