Galata Mevlevîhânesi, kuruluşundan kısa bir süre sonrahalveti zaviyesine dönüşür; 17. yüzyıl başlarında KasımpaşaMevlevîhânesi'nin kurucusu Sırrı Abdi Dede'nin çabalarıylayeniden Mevlevîhâne haline getirilir. Mevlevîhâne1608 yılında onarım görür. Yapı 1765 yılında yangın görürve Sultan III. Mustafa tarafından yeniden inşa ettirilir. SultanIII. S<strong>el</strong>im 1791-1792 yılında Mevlevîhâne yapılarını yeniletirve semâhâneye hünkar mahfili ilave ettirir. SultanII. Mahmut döneminde büyük çapta onarılır. II. Mahmuttarafından 1835 yılında yeniden inşa ettirilir. Adile Sultan1847 yılında sarnıç, şadırvan ve çamaşırhaneyi ilave ettirir.Sultan Abdülmecit 1859-1860 yılında semâhâneyi,s<strong>el</strong>amlığı ve dedegân hücr<strong>el</strong>erini kapsayacak şekildeMevlevîhâne’yi yeniden yaptırır. 1871 yılında türbe kısmıeklenir. 1975 yılında Divan Edebiyatı Müzesi adı altındahizmete girer.Mevlevîhâne’nin geniş iç avlusuna, III. S<strong>el</strong>im devrine aitbüyük ve yüksek bir taç kapı ile girilir. Taç kapının dış yüzündekimanzum kitâbenin sözleri şair Mehmed Lebib’in;c<strong>el</strong>î ta’lik hattı ise İstanbul’da en çok ve en güzîde eserdeimzası bulunan ünlü hattat Yesârîzâde Mustafa İzzetEfendi’nindir. Kitâbenin ortasında mahlâsıyla SultanII. Mahmud’un tuğrası yer alır.Girişte sağda iki katlı bir yapı dikkati çeker. Avluya bakanalt katında Hasan Ağa Çeşmesi ve üzerinde iki kitâbesi bulunur.Binanın dörtgen bir plân üzerine oturan ikinci katıise kütüphânedir. Hâlet Efendi Kütüphânesi olarak anılankütüphânede bulunan kitaplar ve <strong>el</strong> yazmaları SüleymaniyeKütüphânesi’ne devredilmiştir. Bu bölüme binanın yankısmındaki taş merdivenden çıkılır. Bu kitaplığın cümlekapısı üzerinde Yesârîzâde Mustafa İzzet Efendi’nin hattıile yazılmış ve sözleri binanın bânîsi Hâlet Efendi’ye ait birkitâbe göze çarpar. Kitâbede şöyle der:Ey vâkıf-ı her hâlim olan Mevlânâ,Hâlet yolunda cânını vakfetse sezâ…Mecmûa-ı isyânımı setretmek için;Etti keremin üstüne bir kubbe binâ.Galata Mevlevihanesi Kitabesi1819 yılında Mevlevîhâne’nin giriş kapısının sağındaki çokamaçlı yapı; alt katta sebil, çeşme, muvakkithane, iç avludançıkılan üst katta; kütüphane ve mektebin yer aldığı ikikatlı kâgir bina, Hâlet Efendi tarafından ciddi bir biçimdetamir ettirilmiştir.Galata Mevlevihanesi kapı girişi içten görünümSolundaki açık türbe 1871’de hayli değişik, seçmeci birüslupla, tekne tonoz üstüne piramidal basamaklı mermerbir çatı getirilerek yeniden yaptırılmıştır. Bu türbede1823 yılında Konya’da idam edilen Hâlet Efendi’ninkendisi yatmaktadır. Vücudu Konya’da, başı da GalataMevlevîhânesi’nde gömülüdür. Orada gömülü kesik başınaait taş vardır. Daha sonra kesik baş Beşiktaş’taki YahyaEfendi Dergâhı haziresine gömülmüştür. Köfeki taşındanve mermerden olan türbenin avlu ve caddeye üçerdenolmak üzere dokuz yuvarlak penceresi bulunmaktadır. Enüst noktada ise büyük bir kaide üzerine taş bir Mevlevîsikkesi yerleştirilmiştir. Kudretullah Dede türbesi olarakda geçer.Ayrıca Hâlet Efendi, türb<strong>el</strong>er ve derviş hücr<strong>el</strong>erini onartmış,avluyu mermerle döşetmiş, hazireyi pirinç şebek<strong>el</strong>erlesüslemiştir. 19. yüzyıl başlarında Hâlet Efendi’ninyaptırdığı, avlunun sol tarafında bulunan türbede meşhurmesnevî şârihi İsmail Ankaravî Dede (Rusûhî Dede) ile sondevrin en büyük dîvân şairi Gâlib Dede (Şeyh Gâlib) yatmaktadır.Yirmiden fazla eseri kaleme alan Rusûhî Dede,dergâhta âmâ olarak tam yedi yıl Mesnevî-i Şerif okutmuştur.1631’de vefat etmiştir. Bu türbe dikdörtgen plânlıkesme köfeki taşındandır. Üzeri tonoz örtülü olup, üstkısmına da Mevlevî sikkesinden bir alem yerleştirilmiştir.Avluya yön<strong>el</strong>ik dikdörtgen söv<strong>el</strong>i demir parmaklıklı dört,iki yanında birer penceresi vardır. Türbe girişi öncedensarnıç görünümlü çilehaneydi. Avludan inilen çilehanedebir zamanlar var olduğu bilinen eski bir manastırın ayazmasıbulunur. Manastırdan kalma sarnıça türbenin altındaninilir. Günümüzde türbe dıştan ziyaret edilmektedir.Sarnıçın girişi üzerinde H.1227 (1812) tarihli c<strong>el</strong>î-sülüs yazılıbir kitâbe yer alır:Râh-ı Mevlânâda Ey Gâlib budur şeyhu’ş-şuyûhHazret-i şârih Rusûhî kıdvetü ehl-i rusûhII. Mahmud devrinde önemli işler yapmış Hâlet Efendi gerçektençok canlar yakan bir devlet adamı olarak bilinir.Samimi ve ilginç bir Mevlevîdir. Bu hâlet-i rûhiyenin altındayatan sebep Hâlet Efendi’nin Şeyh Gâlib ve III. S<strong>el</strong>imarasındaki dostluktan faydalanma gayesine yön<strong>el</strong>iktir.Galata Mevlevîhânesi’nde Mevlevîlerle hem-hâl olurkendiğer yandan keyfine düşkün büyüklerin saz ve işret sofralarındabulunmasıdır. Devrin şairlerinden biri kendini tutamaz,idamına şu iki mısra ile mersiyesini dile getirir:Ne kendi eyledi râhat ne halka verdi huzûrYıkıldı gitti cihandan dayansın ehl-i kubûrLâedrîŞu fıkra onlara aittir;122
Hâlet Efendi ile Şeyh Gâlib birlikte yürürken bir sürü köpeğinkendi aralarında hırlaştıklarını görürler. Şeyh Gâlibtakılmak ister arkadaşına:-Bu ne hâlet!Hâlet Efendi altta kalır mı, cevabını hemen verir:-Bilmem acaba hangisi gâlip?Mevlevîhâne’nin avlu içindeki büyükçe ahşap konak görünümündekiüç katlı ana bina çok pencer<strong>el</strong>idir ve 1860’dayapılmış, günümüze kadar g<strong>el</strong>miş ve iyi korunmuştur.Ana yapının ana öğesi sekiz ahşap paye ve ahşap direğinb<strong>el</strong>irlediği parmaklıklarla ayrılan, iki kat yüksekliğindekisekizgen bölüm olan bu yapı Galata Mevlevîhânesi’ninsemâhânesidir.İçeriye girildiğinde sekizgen bir alan olan genişçe bir meydanvardır. Meydanın çevresini zarif görünüşlü on dörtahşap sütun kuşatır. Mihrabın da yer aldığı erkek izleyicilereait “züvvar” bölümünün sol arkasında kafesle ayrılan“bacılar” mahfili vardır. Semâhânenin sağ tarafında şeyhdairesi yer alır. Hünkâr mahfili de buradadır. Bodrum katındaise dedegân hücr<strong>el</strong>eri yer almaktadır. Ana yapınınyarı bodrum olan alt katına, hem giriş katından merdivenleulaşılmakta, hem de yandan bahçe yönünden girilebilmektedir.İkisi uçta, ikisi yanlarda dört eyvanlı uzun ortamekanın (sofa) her iki yanında dedegân hücr<strong>el</strong>eri bulunmaktadır.Giriş kapısı üzerindeki kitâbede Zîver tarih düşmüştür.Müze olarak kullanılmakta olan bu ahşap yapının girişkapısı üzerinde Sultan Abdülmecid'in tamir kitâbesi yeralmaktadır ve 1853 tarihini taşımaktadır. Bu kitâbede şubeyitler yer alır:Lafzen ü mânen iki mısra‘da üç târîhleÜçler âsâ kutb-i devrânı ider Zîver senâBin ikiyüz yetmiş altı sâli içinde bihînKıldı bu dergâhı Şeh Abdülmecîd a’lâ binâ 1276, 1276Zîver son iki mısrada üç tarih düşmüştür.18. yüzyıl Barok mimarisinin en güz<strong>el</strong> örneği olansemâhânede günümüzde Türk musîkî aletleri ile, Mevlevîkültürüne ait eserler sergilenmektedir. Ahşap kafeslerleayrılmış olan üst kısmında ise kronolojik sıra ile Dîvân şairlerininDîvân’ları ile Mevlevîhâne’de yetişmiş olan ŞeyhGâlib, İsmail Ankaravî (Rusûhî Dede), Esrar ve Fasih Ded<strong>el</strong>erile Şair Leylâ Hanım'a ait <strong>el</strong> yazması eserler bulunmaktadır.Üst kata, üç ayrı merdivenle çıkılmaktadır. Kapınınhemen üstündeki, sekizgenin bir kenarındaki bölüm, mutrıbmaksuresi müzisyen dervişlere ayrılmıştır. Bu katın sağtarafında hünkâr ve Konya Dergahı Postnişîni’ne ayrılanç<strong>el</strong>ebi mahfilleri, sol kanatta da yabancı konukların mahfilleriyer almaktadır. Mevlevîhâne’de Şeyh Gâlib’den sonraMehmet Rûhî Dede, Mahmud Dede, Kudretullah Dede,Atâullah Dede, V<strong>el</strong>ed Ç<strong>el</strong>ebi (vekil) ve Ahmed C<strong>el</strong>âleddinDede’nin postnişîn olarak görev yaptıkları anlaşılmaktadır.Mevlevîhâne, 1824’te matbah, mescid ve dokuz dervişhücresinin ortadan kalkmasına yol açan büyük bir yangıngeçirmiştir.1835 yılında II. Mahmud Mevlevîhâne’yi yenideninşa ettirir. Kızı Âdile Sultan sarnıç, şadırvan ve çamaşırhanebölümlerini koruması altına alır. Semâhâne,s<strong>el</strong>amlık ve dedegân hücr<strong>el</strong>erini içine alan bugünkü anabinayı Sultan Abdülmecid 1859’da yaptıracaktır.Karşınızda bulunan semâhâneden önce anlamına g<strong>el</strong>en adlı hazîre bölümüsolda kalır. Burada Şeyh Gâlib’in öğrencisi EsrarDede, Türkiye’de ilk matbaayı kuran İbrahim Müteferrika,Semahane girişiHasan Ağa Çeşmesi123
- Page 2:
BUSAYIDA061622Türk Hat veCilt Sana
- Page 9:
dan Emin Barın’ın pergament cil
- Page 12:
Rahmetli Necmettin Okyay üstadın
- Page 17:
Kutsal kitabı yazan hattatların r
- Page 21 and 22:
min üzerine yeşil renk altın kul
- Page 23 and 24:
Resim 3- Kur’an-ı Kerim’den ik
- Page 25 and 26:
Resim 8- Mekke’de Kabe’nin bir
- Page 27 and 28:
Resim 11- Sandık, Kahire, Memluk d
- Page 29 and 30:
Resim 15- Aslan şeklinde süslü e
- Page 31 and 32:
Resim 18- Erzurumlu Mustafa Darir
- Page 33 and 34:
Her sanatkâr kendi devrinden konu
- Page 35 and 36:
yeni hayat tarzı arasındaki amans
- Page 37 and 38:
midir? Düşüncemize göre meselen
- Page 39 and 40:
Çemberlitaş’ta bir atölye...Ö
- Page 41 and 42:
dığının altını çizenSevan B
- Page 43 and 44:
konudaki çizgileri çok keskin. Ö
- Page 45 and 46:
Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver, T
- Page 47 and 48:
*** SÜNBÜL EFENDİMNÂME ***[1] S
- Page 49 and 50:
nin” demiş. Fakat [Mehmed Bey] a
- Page 51 and 52:
---Bu cihân bâğına geldim bir m
- Page 53 and 54:
çabuk geçtiği nişâneleri. Meza
- Page 55 and 56:
lâne-i fakîrânesine eczâcı Uğ
- Page 57 and 58:
Çanakkale’nin tarihi yaklaşık
- Page 59 and 60:
iki yakasında da tarih boyunca bir
- Page 61 and 62:
Bir kahramanlık örneği olan 57.
- Page 63 and 64:
Çanakkale seramikleri, Avrupa’da
- Page 66 and 67:
“Bugün yüzlerce yıldır yaşam
- Page 68:
anlıyorsunuz. Emek ve uzunca bir s
- Page 72 and 73: Çağdaş Sanatı DönüştürenKla
- Page 74 and 75: la bu halının desenini tasarlayan
- Page 76 and 77: leyen, genellikle kuşlar ve kartal
- Page 78 and 79: Hoca Ahmet Yesevi Türbesidan Müsl
- Page 80 and 81: tirdiği gibi dış payanda sistemi
- Page 82 and 83: Âsâr-ı KadîmeHatice ÜRÜN*Geç
- Page 84 and 85: Hoca Ali Rıza tablosuzele duyulan
- Page 86 and 87: si düz ve küçük deliklidir. Bu
- Page 88 and 89: Hamdullah’ın üslubunu oğlu ve
- Page 91 and 92: Modern Masallar Diyarı:Dubai ve Ab
- Page 93 and 94: Bedevilik’ten Modernizme Uzanan Y
- Page 95: dislik harikası bu şehir nasıl o
- Page 98 and 99: Dubai Körfezi, Rüzgar Kuleleri, a
- Page 100 and 101: İSMEK Hat Usta Öğreticisinden El
- Page 102 and 103: kıraatine hizmet etmesi için ilah
- Page 104 and 105: 104
- Page 106 and 107: Geçmişten GünümüzeTürk El San
- Page 108 and 109: lanmış traş önlükleri ve ört
- Page 110 and 111: gelen saat, porselen gibi eşyalar
- Page 112 and 113: neksel Sanatlar Bölümü’nce 20.
- Page 114 and 115: Kitaba İşlenen Medeniyet;Türk Ci
- Page 116 and 117: “Divân”, Niyazi Mısrî, A 384
- Page 118 and 119: “Takvîm al-Tevârih”, Mustafa
- Page 120 and 121: Galata Mevlevîhânesive Kitabeleri
- Page 124 and 125: Adile Sultan SarnıcıMevlevîhâne
- Page 126 and 127: Ağacın KalbineHat İstiflerini Do
- Page 128 and 129: Kadim ZamanlarınKadim Şehri:Ahlat
- Page 130 and 131: geçen Ahlat, 1040 yılından Selç
- Page 132 and 133: isi göz önünde yapılarak var ed
- Page 134 and 135: Kahramanmaraş'taCeviz Oyma Sanatı
- Page 136 and 137: caktır.” diyen Gülaçtı, minbe
- Page 138 and 139: Ebru; milli kültürümüzün ve ge
- Page 140 and 141: Tarih Kokan Bir Mekan:Kayseri EviYa
- Page 142 and 143: leri gözden kaçmıyor... Bebek ka
- Page 144 and 145: Fırçasız RessamMetin AKARSLANAy
- Page 146 and 147: tarzı resim kopyaları yapar. Deko
- Page 148 and 149: Mimar Sinan'ın Osmanlı veBizans'
- Page 150 and 151: ir yerleşim sonucu işyerlerinin
- Page 152 and 153: Eser: Vildan BaydemirBarış, Aşk,
- Page 154 and 155: Büyülü Resim SanatıHatZübeyde
- Page 156 and 157: İstanbul 2010’a İSMEK'tenGöz K
- Page 158 and 159: Kadim ŞehirlerİSMEK'te BuluştuHa
- Page 160: İSMEK EL SANATLARI DERGİSİ YAZI