13.07.2015 Views

TAKSİM 1 MAYIS ALANI'DIR! - Yürüyüş

TAKSİM 1 MAYIS ALANI'DIR! - Yürüyüş

TAKSİM 1 MAYIS ALANI'DIR! - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayı: 363<strong>Yürüyüş</strong>5 Mayıs2013nıflara bölünmüştür vebu sınıflar birbirleriyleçatışma halindedir.Toplum, sömüren vesömürülen olmak üzeredüşman iki sınıfa ayrılmışsa,sömürülen sömürüdenkurtulmak için,sömürenler de sömürüdüzenlerinin devamı içinsavaşırlar. Özel mülkiyetinolduğu yerde, üretimaraçlarının imtiyazlı bir sınıfınelinde toplandığı yerde, bir sınıfın diğerbir sınıfı sömürdüğü yerde sınıflararası savaş da kaçınılmazdır. Bu savaş,yani sınıflar savaşı tarihin devindiricigücünü de oluşturur. Eskiyen üreticigüçlerin gelişimi önünde engel olan gericileşmişsınıflar, tarihin çöp sepetinebu savaşlar sonucu atılır...Marks ve Engels, Komünist Manifesto'da,"Tüm tarihin bir sınıf savaşımlarıtarihi, sömürülen ile sömürenarasındaki toplumsal gelişiminçeşitli aşamalarında egemen olan ileegemen olunan sınıflar arasındaki savaşımlarıntarihi olduğu" gerçeğininaltını çiziyorlar...Kapitalist toplumda da, burjuvazi veişçi sınıfı arasında, keskin ve hiçbir uzlaşmayolu olmayan, acımasız bir savaşsürmektedir. Bu savaşta burjuvazi,tehdit altında gördüğü iktidarını korumakiçin her dönem, işçi sınıfına azgıncasaldırmıştır. Burjuvazi ve işçi sınıfıarasındaki bu savaşa, 1848 Fransa'sındanbir örnek verelim...Fransa'da 1848’de krallık yıkılır,cumhuriyet ilan edilir. Feodalizmi yıkmakiçin burjuvazi proletaryayla omuzomuza savaşır. Ve elbette burjuvazi, iktidarıaldığı andan itibaren işçi sınıfınıve taleplerini kendisi için tehlike görmeyebaşlar ve bu tehlikeyi, işçi sınıfınıezerek bertaraf etme yoluna başvurur.Şubatta omuz omuza savaştığıproletaryaya, haziranda namlularınıdoğrultur ve Paris'te bir işçi kıyımı yaşanır.Bu çatışma, tarihte ilk kez burjuvazive işçi sınıfını, sınıf çıkarları temelindekarşı karşıya getirir. İşçi sınıfı,ilk kez kendi bayrağı altında, kenditalepleri etrafında bir araya gelerekburjuvaziye karşı savaşır. Bu savaşı G.Bir devrimci, her olaya, her olguya sınıfsal bakmakzorundadır. Çünkü yaşanan ve yaşanacak herşey sınıfsal bir nitelik taşır. Her sınıf, gündeme gelenher olayda, kendi sınıf çıkarları açısından bakarmeseleye. Her sınıf olguları değerlendirirken, o olguları,tarttığı terazide sınıf ölçülerini kullanır. Doğalolan ve olması gereken de budur sınıflar mücadelesinde.Çünkü keskin uzlaşmaz çelişkilerle ikiyeayrılmış bir toplumda, bir sınıfın lehine olan mutlakaöbür tarafın aleyhinedir. Kısacası, biri için iyi olan,diğeri için kaçınılmaz olarak kötüdür.Serebyakova'nın Ateşi Çalmak ( 2. cilt)kitabından yapacağımız alıntılarla hatırlatmışolalım:"Başkentin (Paris-bn.) bütün sokakve kavşaklarında kendi aralarındatartışan kalabalıklar toplanıyordu. Etraftakol gezen çaresizlik, bir ayaklanmanınbaşlayacağına işaretti.‘Gitmeyeceğiz’ sözleri duyuluyorduher yandan.Yüz binden fazla işçi bir meydandatoplanarak (...) temsilcilerini seçti.Temsilci olarak seçilen Cabien birkonuşma yaptı: ‘Biz, Fransa yöneticilerineilan ediyoruz; yeryüzünde bizi çalışmahakkından yoksun bırakabilecekhiçbir güç yoktur.’Cabien sinirden titriyordu. ‘BizCumhuriyeti kanımızı dökerek kazandıkve bizi tekrar köle yapmalarına izinvermeyeceğiz. Adalet istiyoruz, karşılığındabize süngü gösteriyorlar! İş istiyoruzama karşılığında kurşun veriyorlar.Birleşelim ve emekçi haklarınatecavüz edenleri, bütün kan içicileri, sömürücülerigüçlü bir darbeyle ezelim.‘Vaatlerine inandık ama bizi kandırdılar,alçakça ihanet ettiler. Buihanetin intikamını alacağımıza yeminediyoruz.’ (...)‘Yemin ediyoruz!’ diye cevap verdibir nefeste on binlerce kişi ‘Yeminediyoruz.’Gece çöktü. Kızıl meşaleler titredi.Ayaklanma başladı.(...) st. Antoinevaroşlarında barikatlar hızlı kuruldu.Dev Paris inledi! “Silahlara, barikatlara!’...Ayaklanmanın bu son günlerindeisyancıların karıları ve çocukları da barikatlarageldi. ‘Onlara bakamıyoruz,öyleyse varsın bizimle birlikte ölsünler.’Kadınlar süngülerinüzerine atlıyordu. ‘Siz, kocalarımızı,oğullarımızı ve kardeşlerimiziöldürdünüz, bizide öldürün.… Ya koşulsuz teslim olacaklardıya da sonuna dek savaşacaklardı;başka çıkış yoluyoktu. İşçiler ikincisini seçti...… Kentin her yanında topluinfazlar yapılıyordu. Kadınlar,esirleri öldürmemeleriiçin askerlere yalvarıyordu.... Sokaklarda oluk oluk kan akıyordu.Ama yine de, dehşet anını yaşayıpölümle huzur bulanlar, izbe bodrumlarakapatılan on binlerce tutukludandaha şanslıydı. Tutukluları dipçiklerlevurarak, pis su ve kanla doldurulmuşhavasız, karanlık bodrumlaraatıyorlardı. Zindanlar, aç ve susuzbırakılan insanlarla dolup taşınca,gardiyanlar, yarı ölü mahkumlarınbir kısmını yukarıya çıkarıyordu. Havadarbir yere çıkarılmak, anında öldürülmekanlamına geliyordu amabir çok mahkum bunu, tercih etti. Cesetler,Seine nehrine atılıyor, akıntı onlarıdenize sürüklüyordu.…Muhafızlar, Belediye Sarayı'ndaele geçirdikleri işçileri, kapılara ve pencereparmaklıklara asarak eğleniyordu.İsyancıları nehre atıp ateş etmektende hoşlanıyorlardı. İşçi gömleği giymişherkes, onlara göre isyancıydı. Vegiydiklerinden işçi oldukları anlaşılançok sayıda insan, sırf bu nedenle katledildi.”(syf 412-418)İşçi sınıfına ihanet eden burjuvazi,Paris'te, haziran ayını işçi kanıyla basar.Bu öyle bir işçi kıyımıdır ki, işçileritek tek kurşuna dizmekle baş edemedikleriiçin, onları küme küme biryerlerde toplayıp, ortalarına top gülleleriatarak katlederler. İşte iki düşmansınıf arasında, tarihi ilkleri de içinde taşıyansınıf savaşı, Fransa'nın Paris'indeböyle cereyan eder. Ve bu savaştaezenlerin ezilenlere dayattığı tek şey,"ya teslimiyet ya ölüm"dür! Ezilenlerinde, sömürücü sınıfı yok etmektenbaşka kurtuluş şansı yoktur. İşte sınıfsavaşı gerçeği budur.Sürecek24<strong>TAKSİM</strong> 1 <strong>MAYIS</strong> ALANI’DIR!

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!