13.07.2015 Views

EROL ÜÇER: Biz mühendisliğin altın çağını yaşadık REKTÖR PROF ...

EROL ÜÇER: Biz mühendisliğin altın çağını yaşadık REKTÖR PROF ...

EROL ÜÇER: Biz mühendisliğin altın çağını yaşadık REKTÖR PROF ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Tabii bütün sektörlerde bubilinç hızlı bir şekilde yayılıyor.Özellikli “yeşil binalar” konseptihızla hayatımıza giriyor. Bu seneitibariyle bütün yeni konutlarda“enerji kimlik belgesi”uygulamasının yürürlüğegirmesi, sanayi işletmelerindeenerji verimliliği üzerineyapılması gereken çalışmalarınyasal yükümlülük halinegelmesi ve yakın bir gelecektekarbon salınım raporlamasızorunluluğuna geçilecek olmasıtüm sektörleri ve hatta herbireyin yaşam tarzını doğrudanetkileyecek gelişmeler arasındayer alıyor. Buna yönelik olarakkimya, plastik, yalıtım, inşaatmalzemeleri, makine veteçhizatları üreten ve satışınıyapan bütün firmalar busüreçte başrol oyuncusu olaraköne çıkıyor. Aynı zamandauluslararası büyük firmaların<strong>altın</strong>a imza attığı karbon salınımıdüşürme yükümlülükleri, Türkihracatçısını ve lojistik firmalarınıda yakından ilgilendiren birkonu. Tedarik zinciri yönetimikapsamında bu şekilde dünyaekonomisiyle bağlantısıbulunan bütün firmalarıngünlük hayatına karbon ayak izikavramı hızla dahil oluyor. Kezaambalaj, lojistik gibi sektörlerde bu gelişmelerden etkilenendiğer önemli sektörler arasındayer alıyor. Yine ulaşım sektörüde karbon salınımı konusundaçok önemli değişikliklere sahneoluyor. Hibrit ve elektrikliarabalar şimdiden hayatımızınbir parçası oldu bile. Ancak tabiiki uzun soluklu bir değişikliktenbahsediyoruz… İki sene öncehayata geçirdiğimiz www.lowcarbonturkey.com işte tümbu süreçler ve gelişmeleri takipetmek isteyen kamuoyunagüncel bilgiler sunuyor.Küresel iklim değişikliğitartışmaları sonucundadünyanın çevre dostu düşükkarbonlu bir hayat tarzınıbenimsemesi ve bununlaberaber enerji verimliliğineve yenilenebilir enerjikaynaklarına verilen öneminartması, enerji sektörüneyeni bir bakış açısı getirdi.Bu anlamda “yeşil yakalılar”olarak isimlendirebileceğimizçevre bilinci ve duyarlılığıgelişmiş, düşük karbonekonomisine geçiş süreçlerindehem bir profesyonel hemde birey olarak bilinçlive buyönde teknolojiyi en etkinkullanabilen profesyonellerinve iş adamlarının artıkkurumlarının rekabetçiliğinekatkıları yadsınamaz bir noktayageldi. Hem üretim, hem lojistikhem de pazarlama ve satışsüreçlerinde bu duyarlılığa sahipolmayan bireylerin, kurumlarınınsürdürülebilir rekabetçiliğinekatkıları son derece sınırlıolabiliyor. Birçok şirkette artıkperformans kriterleri arasındaçevreci hedeflere ulaşmada yer alıyor. Karbon ayakizinin düşürülmesinden, satış,pazarlama ve ürün geliştirmekonularında sürdürülebilirrekabeti destekleyecek süreçlertasarlamak çok önemli. Bütünbunların <strong>altın</strong>da yatan veIK için önem teşkil eden birbaşka konu ise yöneticilerinmotive olacağı bir iş ortamınıntasarlanması.Günümüzde iş dünyasında enönemli katma değer yaratangrup, yaratıcılık ve inisiyatifalmayı gerektiren ve rutinolmayan işleri yapan yükseknitelikli çalışanlardan geliyor.Bu bireylerin de artık bilinenödül sistemleriyle motiveolmadıkları bir gerçek. Bunitelikli kişilerin işlerinde motiveolmak için aradıkları en önemliunsurlardan birisi de işlerindebir anlam bulmaları. İşte buradasürdürülebilirlik kavramı çokönemli bir rol oynuyor. Yaptığıiş ile daha yaşanır bir dünyayakatkıda bulunduğunu düşünenve gelecek nesillere daha iyibir yaşam kalitesi bırakacağınainanan yöneticiler için işleri, birgörev veya kariyer olmaktançıkıp bir tutku halini alabiliyor.İşte bu bağlamda İK’ya çokiş düşüyor. Özellikle halkaaçık büyük ölçekli şirketlerde,çalışanlar firma hakkındakibilgiyi diğer paydaşlarlaberaber elde etmek durumundakalıyor. Bu önemli kavramlarınşirketin iletişim ve yönetimpolitikalarının bir parçası olarakele alınması, çalışanlara IKtarafından en etkin şekildeduyurulup çalışanların bunlarıiçselleştirmesi ve bu şekildeçalıştıkları kuruma bağlılıklarınıperçinlenmesi mümkün oluyor.Yani artık yaşamımız ciddibir tehdit <strong>altın</strong>dadır. Ama asılçarpıcı olan ünlü karikatüristLevnig’in bir eserinde deifade edildiği gibi “Tehdit,yaşam tarzımızın kendisidir”.Bu çelişkiden kurtulmak içingereken teknolojik gelişmeler,büyük bir hız kazandı ve fosilyakıtlara dayalı bir devrin sonaermesi için düşük karbonluekonomiye geçiş süreci büyükbir küresel kararlılık ile başladı.Bu açıdan öncekilerdençok daha farklı ve çarpıcıbir değişikliğin eşiğindeolduğumuzu görüyoruz. Seragazlarıyla ne kadar yakınbir ilişki içinde olduğumuzuve sera gazlarının küreselısınmaylabirlikte geri dönüşüimkânsız zararlar verdiğiniyavaş yavaş fark ediyoruz. Budurumda süreci iyi takip etmek,sebep ve sonuçları iyi tahliletmek büyük önem taşıyor.Bu şekilde avantaj sağlayanbireyler, şirketler hatta ülkelerbulunuyor. Sözün özü karbonunhayatımızın tam orta yerinekonuşlandığını kabullenmekve önüne geçemeyeceğimizyapısal değişikliklergerçekleşmeden inisiyatifi elealmak durumundayız.99

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!