13.07.2015 Views

EROL ÜÇER: Biz mühendisliğin altın çağını yaşadık REKTÖR PROF ...

EROL ÜÇER: Biz mühendisliğin altın çağını yaşadık REKTÖR PROF ...

EROL ÜÇER: Biz mühendisliğin altın çağını yaşadık REKTÖR PROF ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

laboratuarında her ne kadartürbülans üzerine temel bazıçalışmalar vardıysa da, yanmaüzerine hiç bir birikim yoktu.Yani pek kimseden yardım daalamadım.O zaman neden bu konuyuseçtin diye sorarsanız, cevapherhalde “neden bitirme projesiolarak aerotermokimyayıseçtimse ondan” gibi bir şeyolacak. Anlaşılan bazı seçimlerbiraz tesadüf, biraz önsezi,biraz öngörü gibi faktörlerinbirleşimiyle oluşuyor.Aynı şekilde Saint-Joseph’inson senesinde neden uçakbölümünü seçtiğim sorusunada çok kesin bir cevabım yok;sadece bir gözlemin beniçektiğini hatırlıyorum; o da, ozamanlar Türkiye üniversiteleriiçinde en yüksek puanla öğrencialan bölümün uçak bölümüolması; belki de bir “meydanokuma” olarak algıladım.Zorluklara dönersek; herne kadar İTÜ Makina’datermodinamik, matematikanaliz, diferansiyel denklemler,mukavemet, ısı transferi gibiana bilim dallarında çok iyibir eğitim aldıysak da (BenParis 6 Üniversitesi’nde asistanolmadan özel bir mühendislikokulunda 1977’den itibaren 1.ve 2. sınıflara hiç zorlanmadantermodinamik dersi vermeyebaşladım), özgün konulardayani araştırmaya açık,doktora yapılabilecek yenilikçikonularda (türbülans, akışkanlarmekaniği, aerodinamik, itme/propulsion, kimyasal kinetik,deneysel yöntemler gibi)eğitim yetersizdi. Açıkçası bilgieksiklerimi telafi edebilmekiçin hızlı bir “kayıp zamanyakalama” sürecine girdim veiki yıl sonunda sürmenaj sınırınageldim.Bu sıkıntılı dönemi aştıktansonra her şey yoluna girmeyebaşladı. Çalışmalarımözetlediğim şekilde devametti. Bir de “türbülanslı yanma”konusunda doktora yapmakyetmiyormuş gibi, mühendislikkonularının tarihi ve sosyalboyutlarıyla da ilgilenmeyebaşladım; bu konuların ne kadarönemli olduğuna daha sonradeğiniriz.Kimlerle birlikte çalıştınız?Sizi en çok kim etkiledi ya dayardımcı oldu?Ne yazık ki mi desek, yoksane iyi ki mi desek, hemenhemen her şeyi kendi kendimeöğrendim; yol ve yordamgösterenler olmadı değilelbette. Ama seçtiğim veçalıştığım konuları, bunlarınçeşitli bilimler arası uzantılarınıben buldum veya bulmayaçalıştım.Bu süreçte en önemli etkenelbette meraklılık ama konularveya bilgiler arasında ilişkikurdurabilen bir meraklılık; yani“hobi” tipinden bir meraklılıkdeğil. Bir de yapılan işlerinyararlılığının devamlı olaraksorgulanması gerektiğinin,bütün konularda bugünküdurumun veya birikimin göktendüşmediğinin, çeşitli gelişmelersonunda oluştuğunun, busüreçleri anlamak gerektiğininve de bunu yaparken öncekibirikimlere dayanarakyenilikçi düşünce tarzları,kavramlar üretmekten başkaçare olmadığının bir şekildealgılanması gerekiyor elbette.Çeşitli konularda ciddi birşekilde çalışmanın (tekrarsöylüyorum hobi türünden birilginin ötesinde), yani birdenfazla disiplinle ilgilenmeninönemli bir getirisi size “fikirlerarasındaki etkileşim” yani“association d’idées” kabiliyetinikazandırması oluyor.Bu seviyeye ulaşınca dahem kendi konularınızahem de toplumsal konularabütünsel bakma kabiliyetiniediniyorsunuz. Bazı şeylerbirden anlam kazanabiliyor, yanitam anlamıyla olayları, süreçleri,sonuçları anlayabiliyorsunuz. Nedemek istediğimi anlatabilmekiçin yaşanmış bir örnek vereyim;Saint-Joseph’te 2. hazırlıksınıfındayken, evde Fransızcabir kitap okurken birdenbirebütün okuduklarımı anladığımınfarkına vardım, yani Fransızcayıöğrenmiştim. Bu haletiruhiyeyi hala hatırlıyorum. İşte“association d’idées” de böylebir olay, birden bire bazı konular,34

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!