13.07.2015 Views

EROL ÜÇER: Biz mühendisliğin altın çağını yaşadık REKTÖR PROF ...

EROL ÜÇER: Biz mühendisliğin altın çağını yaşadık REKTÖR PROF ...

EROL ÜÇER: Biz mühendisliğin altın çağını yaşadık REKTÖR PROF ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyûn’danİstanbul Teknik Üniversitesi’neArşimet’in hamamdan fırladığıo uğurlu günün üstünden ikibin yıldan fazla geçti ve bizlerbugün, hem onun hem dezihni onun gibi işleyenlerinölçüp biçmesi, tartması,toplayıp çıkarmasıyla doğanınimkânlarını genişletenlersayesinde daha rahat bir hayatsürüyoruz. Bilimi teoridenpratiğe dönüştüren bir alanolarak “mühendislik” elimiziattığımız her yerde artık.Bilgisayarsız, internetsiz birhayat düşünemediğimiz gibi,dört duvarı olan bir ev, yolsuzbir şehir, köprüsüz bir nehirde düşünmek mümkün değil.Sağlık hizmetlerinden Mars’ayolculuğa kadar her yerdekendini gösteren bu disiplinintarihi de teknolojinin kendisigibi sürekli bir gelişim halinde.İTÜ Rektörü Prof. Dr. MehmetKaraca’nın kaleme aldığıİstanbul Teknik Üniversitesi veMühendislik Tarihimiz kitabı,hem Osmanlı'dan günümüzeTürkiye’de mühendislikdisiplininin gelişimini hemde ülkemizin en saygınüniversitelerinden İstanbulTeknik Üniversitesi’nin tarihiniyakından inceliyor.On sekizinci yüzyılda başlayanve Osmanlı İmparatorluğu’ndayenileşme çabasıylagerçekleştirilen girişimler,Fransa’dan gelen bilim vemühendislik dallarında uzmaninsanların burada yaptığıçalışmalarla güçlenmiştir.1773 yılında Mühendishâne-iBerrî-i Hümâyûn adıyla kurulanTeknik Üniversite’den sonra,1835’te Humbaracı Ocağı’nınkuruluşu ve burada verileneğitimler, Osmanlı'nın dışarıdanithal etmek yerine kendimühendislerini kendisininyetiştirmesini sağlamıştır.İmparatorluğun içindebulunduğu sosyo-politikduruma göre farklı ihtiyaçlaracevap vermeye çalışanmühendisler, döneminegöre bazen savaş bazen deyeni şehirlerin kurulmasıiçin yoğun çalışmalardabulunmuşlardır.Prof. Dr. Karaca bu kapsamlıincelemesinde, 239 yıllıkgeçmişi ile Osmanlı'danbugüne mühendislik veteknik eğitimin devam ettiğiyegâne kurum olan İstanbulTeknik Üniversitesi’nin Türkmodernleşme tarihi açısındankonumunun önemini vurguluyor.Kuruluşundan bugüne verilenderslere, eğitimcilere, buüniversiteden mezun olmuşve tarihe geçmiş kişilere dairönemli bilgilerin yer aldığıİstanbul Teknik Üniversitesi veMühendislik Tarihimiz kitabı,dayandığı pek çok Osmanlıca-Türkçe arşiv belgesiyle deörneği olmayan bir çalışma.Tarihi boyunca mühendislik vebilim kadar siyaset ve sanatalanlarında da çok değerliinsanlar yetiştirmiş olan İstanbulTeknik Üniversitesi, belkide Türkiye’de bu kadar çokbaşbakan yetiştirmiş tek okulolma özelliğini de taşıyor.Araştırmacı kimliğini çokgeniş bir idari tecrübeylebütünleştirmiş. Prof. Dr. Karaca,İstanbul Teknik Üniversitesi’nedair neden böyle bir çalışmayapma ihtiyacı hissettiğini şusözlerle açıklıyor: “Yetiştirdiğibilim insanları ile <strong>mühendisliğin</strong>Türkiye’deki gelişimine yaptığıgenel katkılara ilaveten, yinebünyesinden çıkardığı sayısızdevlet adamı, işadamı vebürokratın modern Türkiye’nininşasında üstlendikleri öncüroller de dikkate alındığında,İTÜ’nün Türk modernleşmetarihi açısından yüklendiği tarihimisyon daha da belirginleşir. Busebeple, İTÜ’nün kurumsal tarihive sahip olduğu entelektüelhafıza ve ortam, toplum olarakneredeyse son 250 yıllıkçağdaşlaşma serüvenimizinkodlarını taşıyan çok değerli birbirikimi ifade ediyor olmasınakarşın, bugüne kadar İTÜ’nünkurumsal tarihinin yazılmamışolması hüzün verici bir eksiklikolarak karşımıza çıkmaktadır.”İstanbul Teknik Üniversitesi veMühendislik Tarihimiz kitabıylaProf. Dr. Mehmet Karaca işte bubüyük eksikliği dolduruyor vehem mühendislik alanına özelilgi duyanlar hem de Osmanlıve Türkiye tarihine dair kitaplarokumayı sevenler için doyurucu,aydınlatıcı, zevkle okunan bireser ortaya koyuyor.103

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!