18.12.2017 Views

HOTEL RESTAURANT MAGAZINE ARALIK 2017 SAYISI

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

23 yılını satış pazarlama ve halkla ilişkiler<br />

alanlarında uzmanlaşarak turizm ve otel<br />

sektörüne adayan Bilge Kasırga İpek,<br />

şimdilerde Kastamonu’nun gözde konaklama<br />

adreslerinden Ferko Ilgaz Mountain Resort’un<br />

genel müdürlüğünü yapıyor. Ilgaz Milli Parkı<br />

içinde dağdaki tek ürün olma özelliğini<br />

koruyan yatırıma güçlü bir kadın dokunuşuyla<br />

ev sahibeliği yapan Bilge Kasırga İpek’in<br />

turizmde yolculuğunu keyifli bir söyleşi ile<br />

sayfalarımıza taşıdık…<br />

Bilge Hanım, turizmde<br />

yolculuğunuz nasıl başladı, otel<br />

sektörüyle nasıl tanıştınız?<br />

Ben elektrik mühendisi baba ve ev hanımı<br />

annenin tek çocuğuyum. Çok dışa dönük bir<br />

çocuktum. Seyahat etmeyi çok seven babamın<br />

bu konuda katkısı büyüktür. Dolayısıyla, turizm<br />

maceram küçük yaşlarda ailem ile yaptığım<br />

seyahatlerle başlamıştır demek doğru olur.<br />

Diyebilirim ki, gittiğim her yerde turizm<br />

sektöründe karşılaştığım profesyonellerin<br />

yerinde olmayı hayal ederek büyüdüm.<br />

Lise zamanlarımda Bilkent Üniversitesi<br />

Turizm İşletmeciliği hayalimdeki tek bölüm<br />

oldu ve ne mutlu ki kazandım. O kadar hevesle<br />

okuyordum ki, dört yıllık eğitimimin her yazını<br />

çalışarak geçirdim.<br />

İlk stajımı, 1993 yılında şimdi Wyndham<br />

Istanbul Old City olan Laleli’deki Ramada<br />

Oteli’nde Satış ve Pazarlama departmanın da<br />

yaptım. Çok iyi anımsıyorum, o zamanlar dört<br />

adet tayyare evinin üstü camla birleştirilmişti<br />

ve ortası muhteşem bir botanik bahçesiydi.<br />

Bana öylesine otantik ve şık gelirdi ki o otel...<br />

Odaları küçük olmasına rağmen benim<br />

unutamadığım yerlerden biri oldu.<br />

Conrad ve Bilkent’ten “En İyi<br />

Çalışma Ödülü”<br />

1994 yazı, Kuşadası’nda Korumar Otel’de<br />

çalıştım. Diğer bir yazım Viking Turizm’de<br />

geçti. Üniversitenin dördüncü sınıfın birinci<br />

dönemini de Conrad Otel’de halkla ilişkiler<br />

departmanında geçirdim. Aslında satış<br />

biriminde çalışmak istiyordum.<br />

Arkasından Bilkent Üniversitesi’nde bitirme<br />

tezi olarak “Beş Yıldızlı Otellerde Kriz<br />

Yönetimi” konulu tezimi hazırladım. Bu teze<br />

istinaden de hem Conrad Otel’den hem de<br />

Bilkent’ten “En İyi Çalışma Ödülü”nü almaya<br />

hak kazandım.<br />

Tezin bitmesiyle beraber İngiltere’de Guilford<br />

Koleji’ne kaydımı yaptırıp<br />

pazarlama okudum, bu bana çok daha<br />

heyecan verici geldi. Çünkü aslına bakarsanız<br />

pazarlama stratejiyi oluşturuyor ve satış da<br />

o stratejiyi hayata geçiriyor. Eğer pazarlama<br />

ayağınız güçlü değilse satışınız doğru<br />

ilerlemiyor.<br />

Ardından Türkiye’ye döndüm, 1998’de Polat<br />

Renaissance Hotel’de Satış Temsilcisi olarak<br />

işe başladım. Altı ay sonra da Lütfi Kırdar<br />

Kongre Merkezi’ne geçerek, hem halkla<br />

ilişkiler departmanında hem de pazarlama<br />

departmanında çalıştım.<br />

Turizm yolculuğunuzda 1993-<br />

1998 aralığına otel, acenta ve<br />

kongre merkezi deneyimlerini<br />

sığdırmışsınız. Kongre merkezinde<br />

çalışmakla neyi hedeflediniz,<br />

anlatır mısınız?<br />

Kongre merkezi benim için en büyük<br />

okul oldu. Neden tercih ettim derseniz,<br />

orada otellerden farklı olarak şehri de<br />

pazarlıyorsunuz. Biz İstanbul’u pazarlayarak<br />

yola çıktık. Kongre turizminde daha yeniydik,<br />

şehirde tek bir kongre merkezi vardı. Rumeli<br />

Fuar ve Sergi Sarayı’nı açtık ve İstanbul’u<br />

kongre turizminde dünyaya tanıttık. Bunlar<br />

tabii çok önemli noktalar. Sayın Orhan Sanus,<br />

o zamanlar satış pazarlama direktörüydü,<br />

daha sonra genel müdür oldu. Ben de orada<br />

bir okul daha okumuş oldum.<br />

Rumeli Fuar ve Sergi Sarayı’nın açılışından<br />

sonra benim de kısmetim açıldı, piyasa beni<br />

tanımaya başladı. Crowne Plaza Ataköy ve<br />

Holiday Inn Ataköy’e Halkla İlişkiler Müdürü<br />

olarak girdim. O ara 11 Eylül saldırısı oldu.<br />

Haliyle ilk önce pazarlama bütçeleri kısıldı<br />

ve dışarıdan şirketlere halkla ilişkiler desteği<br />

vermeye başladım.<br />

O dönem de Ural Ataman Klasik Otomobil<br />

Müzesi ile tanıştım. Müzenin hem toplantı yani<br />

seminer sektörüne açılması hem de dışarıdan<br />

misafir kabul edilmesi ile ilgili çalışmalar<br />

yaptık.<br />

Pazarlayayım da neresi olursa<br />

olsun fark etmez mantığı mıydı o?<br />

Aslında yine toplantı sektörüne mekan<br />

pazarlıyorsunuz. Bir pazarlamacı için<br />

pazarlayacağı hedef kitle aynıysa ürünler<br />

değişken olabiliyor. Turizm de çok dinamik<br />

bir sektör. Pazarlayacağınız ürünler değişse<br />

de kitle hep aynı. Klasik Otomobil Müzesi’nde<br />

harika organizasyonlar yaparken turizmde

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!