15.12.2012 Views

Vankomisine Dirençli Enterokoklar (VRE) - EKMUD

Vankomisine Dirençli Enterokoklar (VRE) - EKMUD

Vankomisine Dirençli Enterokoklar (VRE) - EKMUD

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Vankomisine</strong> <strong>Dirençli</strong> <strong>Enterokoklar</strong> (<strong>VRE</strong>):<br />

Tedavi Yaklaşımları<br />

<strong>Enterokoklar</strong> uzun yıllar bağırsak florasının<br />

masum, enfeksiyon potansiyeli yüksek olmayan<br />

üyeleri olarak kabul edilmiştir. <strong>Vankomisine</strong><br />

dirençli enterokoklar (<strong>VRE</strong>) ortaya çıkıncaya<br />

kadar bu bakteri ile oluşan enfeksiyonlar üzerinde<br />

pek durulmamıştır. Gastrointestinal sistem<br />

(GİS) florasında olmanın yanı sıra ağız boşluğu,<br />

vajen, hepatobiliyer sistem ve yumuşak dokuda<br />

hastalığa yol açmadan kolonize olabilir.<br />

Bulaş hastadan hastaya direkt olarak, personelin<br />

elleri, kontamine hasta bakım ekipmanları<br />

ve çevreden indirekt olarak olabileceği gibi, avoparsin<br />

gibi glikopeptid antibiyotik içeren yemlerle<br />

beslenen hayvanlardan elde edilen tüm besin<br />

maddeleri <strong>VRE</strong> rezervuarı olarak önem taşır.<br />

Genellikle immünitesi zayıflamış kişilerin endojen<br />

floralarından kaynaklanan intraabdominal<br />

veya pelvik enfeksiyonlar, deri ve yumuşak doku<br />

enfeksiyonları, endokardit, üriner sistem enfeksiyonları,<br />

bakteremi veya yenidoğan sepsisi yapar.<br />

1970’li yıllarda enterokokların hastane enfeksiyonu<br />

etkenleri arasındaki yeri ve önemi artmıştır.<br />

Bu artışın en önemli nedeni; enterokokların<br />

hastanelerde sıklıkla kullanılan 3. kuşak sefalosporinler<br />

gibi birçok antibiyotiğe intrensek<br />

olarak dirençli olması ve kullanılabilen tüm antibiyotiklere<br />

karşı direnç geliştirebilme (mutasyon<br />

veya plazmid/transpozon aracılığıyla genetik materyal<br />

transferi aracılığıyla) özelliğine sahip olmasıdır.<br />

Ayrıca, GİS’de kolonize olup sefalosporinlere<br />

duyarlı diğer grup bakterilerin buralara<br />

yerleşmiş olmaları enterokokların kolonizasyonuna<br />

engel olur (kolonizasyon direnci). İntrensek<br />

olarak sefalosporinlere dirençli ve potansiyel<br />

patojen olan enterokoklar sefalosporin tedavisi<br />

sonrasında duyarlı bakterilerin eradikasyonu sonucunda<br />

kolaylıkla kolonize olabilmekte ve daha<br />

sonra bu durum mukozal invazyon ve lenf<br />

nodlarına translokasyonla sonuçlanabilmektedir.<br />

Enterokok enfeksiyonları içinde Enterrococcus<br />

faecalis ile oluşan enfeksiyonların oranı diğer<br />

türlere göre 10 kat fazladır. Ancak son yıllarda<br />

<strong>VRE</strong>’lerin ortaya çıkması ile bu oran gittikçe düşmüş<br />

ve Enterococcus faecium izolatları ön plana<br />

çıkmaya başlamıştır. Bugün “National<br />

Nosocomial Infections Surveillance (NNIS)” sonuçlarına<br />

göre Amerika Birleşik Devletleri<br />

(ABD)’nde enfeksiyon etkeni olarak izole edilen<br />

enterokoklar içerisinde <strong>VRE</strong>’lerin oranı %20’leri<br />

bulmuştur. <strong>Enterokoklar</strong>da beta- laktam antibi-<br />

42<br />

yotiklere ve aminoglikozidlere 1980’li yıllarda<br />

direncin çıkması üzerine vankomisin uzun yıllar<br />

tek etkili antibiyotik olarak kullanılmıştır.<br />

<strong>VRE</strong>’ler ilk kez 1988 yılında Uttly ve arkadaşları<br />

tarafından İngiltere’den, Leclerq ve arkadaşları<br />

tarafından Fransa’dan bildirilmiş, bunu<br />

diğer Avrupa ülkeleri ve ABD’den olgular ve <strong>VRE</strong><br />

epidemileri izlemiştir. Genellikle daha önceleri<br />

bu tip enfeksiyonların tedavisinde kullanılan<br />

aminoglikozidler, ampisilin ve vankomisine dirençli<br />

olabildikleri için günümüzde <strong>VRE</strong> tedavisinde<br />

kullanılabilecek bakterisidal etkili antibiyotik<br />

seçenekleri kısıtlıdır. ABD ve Avrupa’da<br />

<strong>VRE</strong> epidemiyolojisi önemli bazı farklar içermektedir.<br />

ABD’de hastane dışında <strong>VRE</strong> kolonizasyonunun<br />

sık görülmediği ve bunun daha çok<br />

nozokomiyal bir sorun olduğu anlaşılmıştır. Avrupa<br />

ülkelerinde ise çeşitli hayvan kaynakları ve<br />

lağımlardan <strong>VRE</strong> izolasyonu oldukça sıktır. Bunun<br />

bu ülkelerde kullanılan glikopeptid içeren<br />

hayvan yemleri ile ilişkili olduğu düşünülmektedir.<br />

<strong>Vankomisine</strong> ve teikoplanine dirençli enterokoklarda<br />

bulunan plazmid kaynaklı ve yüksek<br />

düzey vankomisin direncinden sorumlu vanA<br />

geninin 1992 yılında in vitro koşullarda<br />

Staphylococcus aureus dahil olmak üzere birçok<br />

gram-pozitif mikroorganizmaya transfer edilebileceği<br />

gösterilmiştir. Bundan 10 yıl sonra<br />

MMWR’de enterokok kaynaklı vanA geninin bir<br />

klinik metisiline dirençli S. aureus (MRSA) suşunda<br />

saptandığı yayınlanmıştır.<br />

<strong>VRE</strong>’nin infeksiyon ve kolonizasyonunda risk<br />

faktörleri başlıca 3 kategoride incelenebilir:<br />

• Demografik risk faktörleri: Hastanede yatış<br />

süresi, <strong>VRE</strong> ile kolonize/enfekte hastanın yakınında<br />

olma ve hastaya bakım veren bir hemşireden<br />

bakım alma, enteral tüple beslenme, yoğun<br />

bakım, transplantasyon ünitesi veya hematolojionkoloji<br />

ünitesinde yatma.<br />

• Altta yatan hastalıklar ile ilgili risk faktörleri:<br />

Yüksek “Acute Physiologic Assessment and<br />

Chronic Health Evaluation (APACHE)” skoru,<br />

böbrek yetmezliği, Clostridium difficile koliti, hepatobiliyer<br />

hastalık, immünosüprese ve organ<br />

alıcısı, batın içi cerrahi girişim.<br />

• Antimikrobiyallerle ilgili risk faktörleri: Daha<br />

önce vankomisin, 3. kuşak sefalosporin kullanımı,<br />

siprofloksasin, metronidazol almış olma ve<br />

bunların kullanılan doz ve süreleri.<br />

2. Türkiye <strong>EKMUD</strong> Bilimsel Platformu 2009

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!