Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Halı sektörü ve marka anlayışı
Selim Şentürk
Değerli Decor Dergisi okurları;
Halı sektörü Türkiye’nin dünya çapında
söz sahibi olduğu sektörlerin
başında geliyor. Dolayısıyla burada
markalaşmak, üretici pozisyonundan
global marka pozisyonuna
geçmek ülkemiz için olmazsa
olmazlardan biri. Bu yazımda Türkiye’de
ve dünyada marka anlayışı
ve markalaşabilmek üzerine bazı
konulara temas edeceğim.
Hedef Pazar ve Pazarda Hedef Kitle Seçimi
Hedeflediğiniz pazarın dinamiklerini ve bu pazarda
hitap edeceğiniz hedef kitlenin kim olduğunu belirlemeniz
ve bu kitlenin alışkanlıklarını, ihtiyaçlarını,
dilini ve ulaşmak için kullanacağınız mecraları planlayarak
çalışmaya başlamanız gerekir. Her seçim
bir vaz geçiştir ve seçimi yaparken işe kimlerden,
hangi hedef kitlelerden vazgeçeceğinizi belirleyerek
başlayabilirsiniz. Örneğin Türkiye’de bazı halı markaları
erkek hedef kitleyi yani bayi yapılanması yani
erkek hedef kitleyi hedeflerken bazı markalar direkt
karar vericiyi yani kadını hedeflemektedir. Elbette
her iki hedef kitle de belli oranlarda hedeflenebilir,
örneğin %25 bayi yapılanmasını hedeflerken %75
kadın hedef kitleye satışı hedefleyebiliriz. Umulur ki
bu bir strateji dahilinde olsun.
Marka Seçimi ve Marka Kimliği
Dünya çapında bir marka olmak için öncelikle dünya
ile aynı dili konuşmak gerekir. Yani dünya şartlarına
uygun bir marka felsefesine sahip olmaktan bahsediyorum.
Marka dünyasına ait bilindik bir deyiştir,
“Think Global Act Local”. Yani global düşünerek yerel
adımlar atmayla başlamak en doğrusu. Öncelikle
bütünlüğü olan, ambalajından- tabelasına, katalog
ve web sitesinden -sosyal medyasına uzanan bir
marka kimliğine sahip olmak ve ve bu kimliğe uygun
hareket ederek hedef pazar bazlı pazarlama dili
işlemek önemli. Ve tabi gerek ürün gerekse pazarlama
anlamında trendleri takip etmek, yakalamak.
Bunun için dönemsel trend raporları hazırlanmalı ve
uygulanmalıdır.
Marka Hikayesi
Artık tüketiciler, sıradan isimlendirilmiş, kurgulanmış
markalar istemiyor, hikayesi olan markalar
istiyor. Ve artık satın alınan şey ürün değil hikaye,
ürünün tüketiciye verdiği his, duygu, deneyim.
Günümüzde ürün değil bu duyguları satma dönemi
başladı. Markanızın hikayesi ne?
Artık tüketiciler markalardan samimiyet arıyor,
dürüstlük istiyor. 2020 yılı markamıza bir hikaye kazandırma
dönemi olacak, şimdiden yatırım yapmaya
başlamak bize çok şey kazandırır.
Marka stratejisi
Yani markanın yol haritası. Yukarıdaki tüm adımları
attıktan sonra sorularımız şunlar; Hedeflediğimiz
kitlenin alışkanlıkları neler? Ne seviyor? Ne izliyor?
Ne dinliyor? Nerelere gidip ne alıyor? Ne okuyor
veya ne okumuyor? Markadan beklentisi ne? Halıdan
beklentisi ne? Bunu kısaca insan odaklı düşünme
diye tanımlayabiliriz. Tüm bu çalışmaları, analizleri
markanız için yaparak nerelerde olacağımızı,
nerelerde olmamız gerektiğini belirleyebilir, pazarlamanın
4 temel karması olan ürün, fiyat, dağıtım ve
tutundurma faaliyetlerini yönetmeye başlayabiliriz.
Pazarlamada Kategori Yaratma
Marka çağında bir konuda ilk olmanın zorlaştığı
dönemdeyiz. Yani büyük ihtimalle halı veya kilimi
sıfırdan icat edemeyiz. Ama pekala sektör içerisinde
kendimize alan açabiliriz. Bu konu ne kadar
risk aldığınızla ilgili. Bu kimi zaman markanıza bir
alt-üst marka oluşturmakla ilgili iken bazen yeni bir
marka yaratmak, yada belki bir ürün kategorisinde
ağırlığını arttırmak olarak karşımıza çıkar. Bazen
de düşünme şeklimizi değiştirebiliriz. Örneğin belki
de varlığı boyunca mobilya sektörünün gölgesinde
kalmış ve buna uyumlu olması beklenen halının
artık kahramanlaşmasının vakti gelmiştir. Artık evin
uyumlu objesi, tasarım felsefesinin gelişmesiyle
hikayesi olan bir tasarım kahramanına dönüşmeye
başlamıştır. Markanızın bütünleşik kimliği sizi yine
bu konularda düşünmeye sevk edecektir.
Tüm bu kavramları firmalarında kılavuz alan markalar,
gerek iç piyasada gerekse globalde var olduğunu
ispat eden bir marka olarak hayatına devam
eder.
Markayı sahiplenen ve yaşadığı deneyimin memnuniyeti
sebebiyle marka elçisi, tavsiye ekonomisinin
gönüllü bir temsilcisi olarak size değer katar. Bu
deneyimleri önemsemeyen markalarımız ise soğuk
fiyat rekabetinin içine girerek üretici konumunda
kalırlar. Bu noktada üretici konumunda kalmayı
kötü bir algı olarak anlaşılmasın, eğer tüm yukarıda
saydığım hedefler üretici konumunda olmak üzerinde
kurgulanıyorsa, bu da stratejinin bir parçasıdır ve
uygulanabilir. Yeter ki markalaşmak yönünde kararımız
her ne olursa olsun, belli bir strateji dahilinde
olsun.
10
DECOR • November - December 2019