Hotel Restaurant February 2020
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
86
hotel restaurant
& hi-tech
fuar
Gastronomi Turizmi,
coğrafi işaretli ürünlerle atağa kalkacak
ANFAŞ tarafından düzenlenen
Türkiye’nin en büyük 'Hotel-
Restoran-Cafe” (HO-RE-CA) “27.
Hotel Equipment ve 27. Food Production”
fuarları çok sayıda etkinliğe de ev sahipliği
yapıyor. Bu kapsamda düzenlenen
‘Coğrafi İşaretli Ürünler ve Gastronomi
Turizm İlişkisi’ paneline Gıda Mühendisi
Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Sevda
Erdoğmuş, Türkiye Aşçılar Federasyonu
Başkan Vekili Mustafa Erol, Geleneksel
Ürünler ve Coğrafi İşaretler Bölümü
Başkanı Huriye Özener, Antalya Ticaret
Borsası Coğrafi İşaretler Uzmanı Dr. Rana
Demirer katıldı. Moderatörlüğünü ise
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım
Ekonomisi Bölümü Öğretim Görevlisi Prof.
Dr. Bülent Gülçubuk üstlendi.
Yerli ürünlerin tüketiminin
yaygınlaşması gerekli
Coğrafi İşaretli Ürünler ve Gastronomi
Turizm İlişkisi paneli Türkiye Aşçılar
Federasyonu Başkan Vekili Mustafa
Erol’un konuşması ile başladı. Yerli
ürünlerin tüketiminin yaygınlaşması
gerektiğine vurgu yapan Erol, Türkiye
Aşçılar Federasyonunun 2020 konsepti olan
“Yaşasın Anadolu” sloganına değinerek,
“Tüm aşçılar sektörde kendini geliştirmek
için bu tarz seminerlere katılmalı, teknik
bilgilerle pratik bilgiyi tamamlamalıdır.
Yaşasın Anadolu önemli bir projedir,
kalkınmak için bu tarz projeleri
desteklemeliyiz. Kendi öz sermayemizi
doğru kullanıp benimsemeliyiz yoksa
markalara ve başka ülkelere bağımlı
oluyoruz. Özellikle gençlere çok ihtiyacımız
var, bu ülkenin 30-40 yılını bizler dizayn
etmek zorundayız, biz sizler için çalışıyoruz
Miras aldığımızı miras olarak bırakmalı bu
memleketin değerlerine sahip çıkmalıyız.
İthal bağımlılığını yok edip yerli sermayeye
ağırlık vermeliyiz. Bizim memleketimizde
çocuklar çok güzel ürünler yetiştirebiliyor.
Mango, yıldız meyvesi yetişiyor, bizim
bu topraklara aşık olmamız lazım. Hep
beraber geleceği kurtarmamız lazım.” diye
konuştu.
Anadolu kelimesi, ana-dolu yani
topraklarımız dolu anlamına geliyor
Ardından moderatörlük görevini üstlenen
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım
Ekonomisi Bölümü Öğretim Görevlisi Prof.
Dr. Bülent Gülçubuk, son zamanlarda
hem dünyada hem de Türkiye’de
gastronomi ve coğrafi işaretler ve bunun
kalkınmaya katkıları konusunun önem
kazandığını söyledi. Aşçılara seslenerek,
“Siz aşçılar insanların kalbine giden
yoldan geçen işleri yaparken nasıl bir
sorumluluk yükleneceksiniz, insanları
nasıl doyursam sorusunun karşılığını mı
bulacağız, insanları sağlıklı bir şekilde
nasıl besleyeceğiz? Bu sorunun mu
karşılığını bulacağız? Toplumsal alanda
sorumluluk olarak karşınıza bunlar
çıkıyor. Ben Gaziantepliyim, Antep’teki
ustalara çam fıstığı coğrafi işaret aldı
bununla ilgili ne düşünüyorsunuz deseniz
cevap alamazsınız, onun farkında değil.
Bu konuda biraz yetersiz kalıyoruz, bu
durum bazı şeylerin sunumundan ve
pazarlamasından kaynaklanan bir eksiklik
diye düşünüyorum. Anadolu kelimesinin
anlamı nereden geliyor bakmak lazım,
“Ana-dolu” yani topraklarımız dolu
anlamında ona bu ismi verdik. O kadar çok
ürünümüz var ki bunu değerlendirmek
bizim atalarımıza ve geçmişimize karşı bir
sorumluluk.” şeklinde sözlerini tamamladı.
Ülkemizde 400’ün üzerinde coğrafi
işaretli ürün var
Gülçubuk’tan sonra konuşmacılar
coğrafi işaret nedir, geleneksel ürünler
nelerdir ve coğrafi işaretler bir ülkeye,
ekonomisine ve bölgeye ne kazandırır
konusunda dinleyicilere bilgi verdiler.
Geleneksel Ürünler ve Coğrafi İşaretler
Bölümü Başkanı Huriye Özener, “Coğrafi
işaretin kısa tanımı, sizin oraların nesi
meşhurdur sorusunun cevabıdır ve bu
coğrafi işaretlerin üç ayrı kategoride
korunması sağlanabilir. Birincisi menşei,
adı Malatya kayısısı dediğimizde bütün
üretimin bu bölgede yapılan ürünler
için söylenir. Diğeri mahveçtir, sadece o
bölgede olmak suretiyle diğer işlemlerinin
farklı bölgelerde yapılan üründür. Son
olarak geleneksel ürün, aslında hepimizin
bildiği gibi aşure ve ezogelin çorbası gibi
Türkiye’nin dört bir tarafında yapılabilen
ürünlerdir.” dedi.
Coğrafi işaretli ürünlerin beyaz
kelebeklere ihtiyacı var
Özener şöyle devam etti: “Kırsal
kalkınmanın anahtarı, bacasız sanayinin
en başta gelen özelliklerinden bir tanesi
ve gastronomi turizmi içerisinde coğrafi
işaretli ürünlerimizin büyük önemi var.
Şeflerimizin mutfağına aldığı, bize ikram
ettiği, ürünlerin içerisinde kullandığı
tarım ürünleri bununla beraber yemekle
ilgili olan kısımda aslında coğrafi işareti
biliyoruz ama yöresel ürün kavramıyla hep
birbirine karıştırıyoruz. Onun için şunu
ifade etmek istiyorum, coğrafi işaretli
ürünlerin ve geleneksel ürünlerin beyaz
kelebeklere ihtiyacı var, ben şeflere beyaz
kelebek derim ve bunu çok seviyorum,
beyaz kelebeklerin de sürdürebilirliğinin
sağlanması ve gelecek nesillere
aktarılabilmesi için işaretli ürünlere
ihtiyacı var. Şu an ülkemizde coğrafi
işaretli ürünlerin sayısı 400’ün üzerinde,
Avrupa Birliği’nde üç tane tescil edilmiş
ürünümüz var bunlar, Antep Baklavası,
Aydın İnciri ve Malatya Kayısısı. Aydın
kestanesi için de Avrupa Birliği başvurusu
yapıldı, kısa bir süre içerisinde o da ilan
edilecek. Ülkemiz bu anlamda çok zengin.
Beyaz kelebeklerimizin bunlara sahip
çıkması lazım, tıpkı ticari markalar gibi.”
Konuşmacılardan Antalya Ticaret Borsası
Coğrafi İşaretler Uzmanı Dr. Rana
Demirer ise geleneksel ürünler ve coğrafi
işaretler Antalya turizmine nasıl katkıda
bulunabilir, bunu artırmak için neler
yapılabilir, konusuyla ilgili olarak "Coğrafi
işaretli ürünleri logolarını kullanarak öne
çıkarmalıyız" diye konuştu.