2, KİTAPCIK
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
EPİDEMİYOLOJİ
KAFA TRAVMALRINDA YENİ
GÖRÜNTÜLEME TEKNİKLERİ
DR HASAN SULTANOĞLU
Trafik kazaları ve multi travmada kafa travma -oranı % 75-80
iken kafa travmalarında mortalite oranı %28-52 .Son yıllarda
ağır kafa travmasına bağlı mortalite oranları belirgin bir düşüş
göstererek %20-30’lara kadar gerilemiştir. Erişkinlerde kafa
travmasının en önemli sebebi trafik kazaları (%60) olurken,
Çocuklarda düşmeler (%57) ilk sırayı alır. Yine de, Kuzey
Amerika verilerine göre yılda yaklaşık 150.000 kişi travma
nedeniyle hayatını kaybetmektedir ve bu ölümlerin yaklaşık
1/3’ü kafa travmasına bağlıdır. Aynı konudaki çalışmalar,
sadece kafa travması nedeniyle, yılda yaklaşık 80.000 kişinin
sakat kaldığını göstermektedir.
Sınıflandırma
Günümüzde en sık kullanılan sınıflandırmalar kafa travmasını,
ağırlığına göre ayırır ve bunun için Glasgow Koma Skalasını
(GKS) temel alır. İlk defa Teasdale’in 1974’te önerdiği,
bugün hem Kuzey Amerika ve Avrupa’da, hem de ülkemizde
yaygın olarak kullanılan bu ölçek hastanın hem ilk, hem de
takip değerlendirmelerinde, tedavinin yönlendirilmesinde
ve prognozun belirlenmesinde yararını ve kullanışlılığını
ispat etmiştir. GKS’nin sayısal değerleri doğrultusunda
kafa travmaları, ağırlığına göre, hafif, orta ve ağır şeklinde
sınıflandırılmıştır:
Hafif Kafa Travması
Beyin işlevlerinde aşağıda belirtilen şekillerde bir değişime yol
açan travmalar hafif (ya da bazı kaynaklarda belirtildiği üzere,
minör) kafa travması olarak sınıflandırılmıştır:
-İspatlanmış geçici bilinç kaybı (beş dakikadan kısa
-Olayın öncesine veya sonrasına ait bellek kaybı
-Travma sırasında somnolans, konfüzyon veya dezoryantasyon
şeklinde bilinç değişiklikleri
-GKS’nin 14 veya 15 olması
-Hemiparezi gibi bir fokal nörolojik bulgunun olmaması
-24 saati geçmeyen posttravmatik amnezi
Hafif kafa travmasının klinik bir tanı olduğu ve BT gibi
görüntüleme yöntemleri ya da laboratuvar sonuçları ile ilgisi
olmadığıdır. Kesinlikle ihmal edilmemesi, incelenmesi ve takip
edilmesi gereken bir durumdur. Minimal kafa travması olan
hastalarda bile geç dönemde kognitif sekeller izlenebildiği
bildirilmiştir.
Orta Şiddette Kafa Travması
GKS puanı 9–13 arasında olarak değerlendirilen hastalar
orta şiddette kafa travması olarak sınıflandırılır. Hafif kafa
travmalarına oranla bu hastalarda kontüzyon veya diffüz
aksonal hasar gibi lezyonlar daha sık görülür. Epidural ya da
subdural hematom ve kafa içi basınç artışı sendromu (KİBAS)
gibi komplikasyonların ortaya çıkma olasılığı da daha fazladır.
Bu nedenle bu hastalar, yoğun bakım ünitesine alınarak,
yakından izlenmelidir. Prognozun genelde iyi olmasına
karşılık, uzun dönemde kognitif sekeller veya post-travmatik
epilepsi gibi komplikasyonlar görülebilir.
Ağır Kafa Travması
İlk muayenede GKS puanı 8 veya daha düşük olan hastalar
ağır kafa travmalı olarak sınıflandırılır. Göz açmayan,
konuşamayan, emirlere uymayan bu hastalar “komada” olarak
kabul edilebilir. Bu değerlendirmede, motor muayene prognoz
açısından diğerlerine göre daha büyük önem taşır. Ağrılı
uyaranı lokalize eden hastaların hayatta kalma ve iyileşme
şansları, ekstansör yanıt verenlere veya hiç yanıtı olmayanlara
göre çok daha fazladır. Beyinsapı refleksleri, özellikle de
pupillaların ışığa yanıtı, prognoz açısından çok değerlidir.
FİZYOPATOLOJİ
Kafa travmasının fizyopatolojisi primer (birincil) ve sekonder
(ikincil) beyin hasarının iyi anlaşılmasına dayanır. Primer hasar,
cilt, cilt altı, kafatası ve beyinde travma anında oluşan zararı
gösterir. Bunların yol açtığı fizyolojik ve metabolik bozukluklar
nedeniyle, beyinde travma sonrası ilk birkaç günde gelişen
iskemi, ödem ve KİBAS gibi durumlar sonucunda sonradan
gelişen zararlar ise sekonder beyin hasarı olarak nitelendirilir.
Travma mekanizmaları: Dokunma kuvvetlerinin veya atıl
kuvvetlerin beyin, kafatası ve cilt-cilt altı gibi dokularda
toleranslarının üzerinde gerilmeye yol açması ile bu dokularda
hasar oluşur. Dokunma kuvvetleri hemen çarpmanın
komşuluğunda cilt ve cilt altı laserasyonları, kemik kırıkları
ve serebral kontüzyonlar oluştururken; atıl kuvvetler
translasyonel, rotasyonel veya angüler olup ani akselerasyon/
deselerasyon ile kafa travmasına neden olur. Kafatası ve
beynin yoğunlukları farklı olduğundan, bu atıl kuvvetler,
beynin kafatası içerisinde hareket etmesine ve frontal ve
temporal loblar gibi, daha çok düzensiz kemik yüzeylerine
komşu beyin bölgelerinde akselerasyon/deselerasyon sonucu
kontüzyonlar oluşmasına neden olur. Beyinle dura arasındaki
22