14.07.2020 Views

2, KİTAPCIK

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Corana virüs ilk olarak Çinin Wuhan kentinde ortaya çıktı.

29 aralıkta wuhan deniz ürünleri pazarında çalışan iki kişi ve

oradan alım yapan bir kişinin eş zamanlı benzer semptomlarla

başvurusu dr Aİ Yen’in dikkatinden kaçmamıştı. Hastalığın

seyrinin hızlı olası nedeni ile farklı bir etken olabileceğini

düşünen Dr Yen bunu arkadaşları ve ile bi grupta paylaştı.

Aynı fikirleri paylaşan ve sonrasında bu hastalığa yakalanarak

hayatını kaybeden Dr Li Ven Yan ve 7 kişilik bir grup daha

hükümet tarafıdan halkı endişeye sürüklemekle ve provake

etmekle suçlandılar ve disiplin suçu işledikleri düşünülerek

yargılandılar. Ancak hastalıkların sayısı artıp gerçekler ortaya

çıkmaya başladığında önlem alımında artık gecikilmiş ve

hastalık birçok insanı etkiler hale gelmişti.

1-2 hafta gibi kısa bir sürede içinde bulaşmasına, ardından

çok hızlı bir küresel yayılım göstermesine rağmen Türkiye’de

bu süreçte vaka olmaması çok farklı yorumlara neden oldu.

11 Mart 2020 de Avrupa kaynaklı olduğu düşünülen bir erkek

hastada covid test pozitifliği resmi kaynaklarca doğrulandı.

Türkiye’deki koronavirüs süreci de böylece başlamış oldu.

ÜST GASTROINTESTINAL ACIL DURUMLARDA BT

DR. İLKER AKBAŞ

Gastrointestinal sistem (GİS), ağızdan başlayıp üste sonlanan,

tübüler kıvrımlı bir yapıdır. GİS, Treitz ligamenti tarafından üst

ve alt olmak üzere iki kısma ayrılır. Flexura duodojejunalisten

başlayan Treitz ligamentinin proksimali üst GİS’i, distali ise

alt GİS’i oluşturur. Bu ayrım fizyolojik olmayıp tamamen

anatomiktir. Ağız, orofarenks, özefagus, mide ve duodenumun

dörtte üçlük proksimal kısmı üst GİS içerisinde yer alır. Yine

karaciğer, pankreas ve safra yolları hastalıkları bu bölümde

tartışılacaktır.

Üst GİS acilleri, acil servislerde sıklıkla karşılaştığımız

durumlardandır. Aynı zamanda üst GİS acilleri, acil servisten

direkt opere edilen hastalıkların yaklaşık üçte ikisini

oluşturmaktadır. Bu nedenle bir an önce tanı koymak ve tedaviye

başlamak oldukça önem arz eder. Son yıllarda, bilgisayarlı

tomografi (BT) üst GİS acillerinin değerlendirilmesinde

oldukça öne plana çıkmıştır. Gerek ulaşılabilir olması gerek

kısa çekim ve yorumlama süresi, pek çok patolojik durumda

duyarlılık ve özgüllüğünün yüksek olması gibi nedenler üst

GİS acillerinde BT kullanımını arttırmaktadır.

GİS kanamaları, gastointestinal kanalın herhangi bir kısmından

olabilir. Bu nedenle altta yatan etiyolojik nedenler oldukça

fazladır. Peptik ülser kanamaları vakaların yarısını oluştururken,

varis kanamaları ise ikinci en sık sebeptir. Varis kanamalarında

mortalite %50’ye ulaşır. Üst GİS kanamalarınınım tanısında

BT’nin sensitivitesi %85,2 ve spesifitesi % 92,1’dir. Aktif

kanama ve altta yatan nedenler BT ile saptanabilir. BT

anjiografide aktif kontrast madde ekstravazasyonu aktif

kanama için oldukça değerli bir bulgudur. Varisler ise

kontrastlı enine kesit görüntülemelerde kıvrımlı, bükümlü,

geniş, tübüler yapılar olarak kolayca görülebilir. Varisler için

BT’nin sensitivite, spesitivite, pozitif prediktif değer (PPV) ve

negatif prediktif değer (NPV) değerleri sırasıyla, %86-100,

%57-88, %77,5 ve %70,6 şeklindedir.

Tıpkı kanamalarda olduğu gibi, perforasyonlarda

gastrointestinal kanalın herhangi bir bölümünden olabilir.

Özefagus için en sık neden iyatrojenik sebepler iken mide ve

duodenum için ise peptik ülser hastalığının komplikasyonu en

sık etkendir. Çoğu perforasyon hayatı tehdit eder ve acil tanı

ve cerrahi tedavi gerektirir. Bu nedenle mümkün olan en kısa

süre için perfore bölgeyi bilmek önemlidir. BT, perforasyon

bölgesini, altta yatan sebebi ve takip eden komplikasyonların

doğru değerlendirilmesinde önemli rol oynar. BT mutlaka

intravenöz kontrast madde kullanarak çekilmeli ve görüntüler,

rutin abdominal pencere ayarına ek olarak, ekstraluminal havayı

tespit etmek için akciğer penceresinde de değerlendirilmelidir.

GI duvarının sürekliliğinin kaybolması, ekstraluminal hava

varlığı ve oral kontrastın ekstraluminal kaçağı perforasyonu

gösterir. Özefagus perforasyonu için BT’nin sensitivite ve NPV

değeri %100’dür.

Özellikle batı toplumlarında safra taşları popülasyonun

%15-20’sinde görülmekte ve her yıl bu kişilerin %1-4’ü

semptomatik hale gelmektedir. Safra yolları ve pankreasa ait

aciller karın ağrılarının sık sebeplerinden. Özellikle safra yolları

hastalıkları için ilk önerilen yöntem hepatobilier ultrasonografidir

(USG). Karın USG, düşük maliyeti, bulunabilirliği, non-invazif

olması ve safra kesesi taşları için yüksek doğruluğu nedeniyle

klinik olarak akut kolesistit olduğundan şüphelenilen hastalar

için tercih edilen ilk görüntüleme tekniğidir. BT genellikle

USG tanısal olmadığında veya hastalarda kafa karıştırıcı

belirti ve semptomlar olduğunda endikedir. Barsak tıkanıklığı

varlığında safra taşı ileusunu, generalize peritonit varlığında

perforasyonu veya amfimeatöz kolesistiti dışlamak için

BT istenmelidir. Bununla birlikte BT karın ağrılı hastanın

değerlendirilmesi sırasında, diğer etiyolojileri dışlamak için ilk

değerlendirmede sıklıkla kullanılır. Kolelitiazis, safra kesesinde

distansiyon (longitudinal ≥ 10 cm, transvers ≥ 5 cm), kese

duvarında kalınlaşma (>3mm ve kontrast tutulumu olması),

duvarda veya mukozada kontrast tutulumu, perikolesistik

sıvı veya yağ dokuda dansite artışı, komşu karaciğer

27

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!