13.01.2021 Views

İstanbul Sanat Dergisi/ Sayı 2

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sanat anlayışınızı ve resminizi anlatır mısınız?

İnşaat değil, resim yapıyorum. Neredeyse şehrin herhangi

bir noktasında kafamızı kaldırdığımızda bir şantiye alanını

görmemek mümkün değildir. Yükselen beton bloklar, kule

vinçler görürüz. Bunlara uzaktan baktığımızda görüntü

daha da korkunçlaşıyor ve insansız beton yığıntıları hâline

geliyor. Resimlerimde insan figürü yok ama kompozisyonlar

hareketli. İskeleler kurulmuş, vinçler çalışıyor; metal,

ahşap, toprak inşaat malzemeleri yığılmış. Bunlar orada birilerinin

olduğunu söyler izleyiciye. Bazı resimlerimde kullandığım

şantiye alanında uçurtma uçuran çocuk figürü, betonlaşmaya

ve yeşil alanların talan edilmesine eleştirimdir.

Resimlerinizde hangi teknikleri kullanıyorsunuz?

Resimlerde farklı disiplinleri bir arada kullanıyorum, yağlı

ve akrilik boya ile birlikte ipek baskı tekniğine de yer veriyorum.

Hatta iskele ve vinçleri tamamen üç boyutlu yapıyorum.

Kırmızı ve mavi renkleri çok kullanıyorum. Grilerin

içinde mavi ve kırmızıyı görünce heyecanlanıyorum. İnsanın

değiştiği bir yerde etrafındaki şeyler de değişim içindedir

şüphesiz. Kentler; mekân ve olaylarla birlikte insanlar

tarafından inşa edilmektedir. Belirlenmiş yerel bir çevrede,

o çevrenin tarihsel ve coğrafik konumuna uyum sağlama çabası

güden ve üretim-tüketim ilişkileri, iletişim olanakları,

toplumsal hareketler gibi birçok etkenlerle yoğrulan bir oluşumdur

kent. Sanat disiplinlerinden resim ile tüm bunların

kaydını tutuyorum.

Ülkemiz deprem kuşağında yer almakta olup, son

dönemde depremin acı yaralarını hissettik. Resimlerinde

inşaatı vurgulayan bir sanatçı olarak bu sorunu nasıl

yorumlarsınız?

Aslında kent, inşaatları yapmam, her sanatçının bir teması

olması lazım diye değil; gerçekten içinde bulunduğum, malzemesini

bildiğim, baya inceleme fırsatı bulduğum bir konu.

Bu süreci yaşarken yani inşaatta çalışırken malzemeyi, uygulama

şeklini biliyorum az çok. Genellemek elbette doğru

olmaz ama şunu çok iyi biliyoruz ki doğru bir yapılaşma yapılmıyor

Türkiye’nin çoğu yerinde. Kentsel dönüşüm değil,

rantsal dönüşüm yapılıyor.

49

RESİM

Sanatta özgünlük konusu hakkındaki düşünceniz nedir?

Özgünlüğü “tek” ve “biricik” olan, alanındaki diğerlerinden

farklı ve ilk kez yapılmış olan diye tanımlayabilirim. Resmin

hatta sanatın başta gelen olmazsa olmazıdır özgünlük. Özgün

sanat eseri üretmek, sanatın her alanının ortak derdi.

Öncelikle şunu ifade etmek gerekir ki hiç kimseye ve hiçbir

şeye benzemeyen bir “orijinalite”, sanat alanında mümkün

değil. Sanatçılar, yaşadıkları ve sosyal etkileşim sürecine girdikleri

toplumlardan beslenirler. Özgünlük, bu anlamda bir

tarihsellik ve süreklilik içinde üretilir. Büyük sanat yapıtları,

tekil ve yalnız doğumların ürünü değildir; bunlar uzun yıllar

süren ortak düşünmenin, beraberce düşünen insanların

ürünüdür. Dolayısıyla, etkileşim ve birbirinden beslenme

muhakkak olacaktır.

Yöneticisi olduğunuz “Yeni Nesil Sanat Topluluğu”

hakkında bilgi verir misiniz?

Başta sanat olmak üzere,“Türkiye’de ihtiyaç duyulan tüm

değişimleri yapacak olan gençlerdir” düşüncesiyle yola çıktık.

Hem benim hem de yeni nesilin serüvenini anlatmak

istiyorum. 2012 yılında ”Ankara Buluşmaları” diye yine

gençlerden oluşan karma sergiler yapıyordum. İki yıl sürdü

bu süreç. Birçok sergi yaptık, güzel dönüşler de aldık. Yine

derdimiz, genç sanatçıların bir yerlere ya da kişilere bağımlı

olmadan kendini gösterme ve sergi imkânı bulmasıydı. O

sürede Raf Dergisi’nde bir söyleşim yayınlandı ve daha önce

aynı dergide yazan gençlerle biraraya gelerek,“Raftaki Gençler”

isimli bir sergi yaptık. Böylelikle “Yeni Nesil Sanat”ın

temelleri atıldı. Çalışmalarımız sergiler, fuarlar ve çalıştaylarla

sürüyor.

İstanbul Sanat | Ocak / Şubat / Mart 2021 / 02

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!