13.01.2021 Views

İstanbul Sanat Dergisi/ Sayı 2

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

68

TİYATRO

Yazar

Pınar Baltacı

İstanbul Devlet Tiyatrosu

Genel Müdürü Kubilay Karslıoğlu’ndan

Devlet Tiyatroları’nın

‘yeni normali’

İstanbul Sanat | Ocak / Şubat / Mart 2021 / 02

1985 yılından bu yana Devlet Tiyatroları’nda sayısız

oyunla karşımıza çıkan büyük aktör Kubilay

Karslıoğlu, mesleğini İstanbul Devlet Tiyatrosu

Genel Müdürü olarak sürdürüyor. Sanat açısından

her daim zengin bir şehir olan İstanbul’da böyle önemli

bir görevi üstlenmek zor gibi görünse de Karslıoğlu hâlinden

oldukça memnun. Sanata ve oyunculuğa aşık olan aktörün

hayatından kesitler ışığında Devlet Tiyatroları’nı ve

İstanbul’u konuştuk. Hem zaten bu ikisini birbirinden ayırabilmek

ne mümkün...

Devlet Tiyatroları’nda geçen bir ömür sizinki...

Nasıl başladı yolculuğunuz?

1980 yılında o zamanlar Ege Üniversitesi olan, şimdilerin

9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Oyunculuk

Bölümü’ne girdim. 1985 yılında Ankara Devlet Tiyatrosu’nda

göreve başladım. Ardından yaklaşık 6 yıl Bursa Devlet

Tiyatrosu’nda görev yaptım. 1995 yılında İstanbul Devlet

Tiyatrosu’na tayinimin çıkmasıyla buradan hiç ayrılmadım.

Tüm bu süreçler bana çok şey kazandırdı. Türkiye’nin en

ücra köşelerine kadar sanatı taşımak çok önemli bir görev...

Çünkü biz sadece bir tiyatro grubu değiliz, biz Türkiye’nin

her yerine sanat götüren en büyük kurumlardan biriyiz. Şu

an dönüp baktığımda sanırım en fazla 10 il kalmıştır gitmediğim.

Yurdun tüm kasabalarına ve köylerine oyunlarla

gittik, oradaki insanları sanatla tanıştırdık. Tek oyun içerisinde

hep beraber güldük ve ağladık. Aynı havayı soluduk,

aynı ortamları paylaştık. Bu herkes için olağanüstü bir deneyimdi.

Devlet Tiyatroları, bugün 70 sahnede perde açan

oldukça büyük bir kurum. Bu kurum içerisinde yer aldığım

için çok mutluyum. Çünkü oyunculuk benim için bir meslek

değil, yaşam biçimi...

Kubilay Bey, pandemi sürecini tiyatrolar açısından

yorumlamanızı isteyeceğim. En çok etkilenen

alanlardan olan tiyatroda bu dönemde neler

yaşandı?

Pandemi süreci sadece bizim için değil, tüm

dünyadaki sanat faaliyetleri ve tiyatrolar için

oldukça zor geçiyor. Çünkü sanatsal etkinliklerin

büyük çoğunluğu, kalabalık alanlarda ve

büyük salonlarda gerçekleştiriliyor. Hâl böyle

olunca, bu kötü hastalığın artışını engellemek

adına bazı kısıtlamalar getirildi. Bu doğal süreçte

Devlet Tiyatroları açısından üretememekten

dolayı zorlu bir dönem geçirilirken,

özel tiyatrolarda çok daha büyük

sıkıntılar yaşanıyor. Yine de bu

süreci olumluya çevirebilmek

adına çalışmalar geliştirmemiz

gerektiğini düşünüyorum.

Hatta belki bu

dönemden çıktığımızda

yeni akımlar bile

doğabilir. Çünkü

tarihte bu denli

zorlu dönemlerin

ardından

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!