15.02.2021 Views

BEDAAT

Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Klinikleri Kulübü öğrencilerinin çıkardığı Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesini'nin ilk dergisi.

Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Klinikleri Kulübü öğrencilerinin çıkardığı Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesini'nin ilk dergisi.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Çocuklar; çocuğun yüksek yararına

aykırı olmadığı takdirde, adli sürece

aktif bir şekilde katılabilmeli; görüşlerini,

fikirlerini ve kaygılarını dile

getirebilmelidir. Bu hakkın hayata

geçirilmesi için adli işlemlerin çocuklara

göre düzenlenmesi gerekmektedir.

Süreç, tercih hakları ve bu hakların

olası sonuçları hakkında çocuklara

yeterli bilgi sağlanmalıdır. Çocuğun

sessiz kalma ve katılmama hakkı da

eşit derecede önemlidir.

Hukuk alanında çalışan kişiler, çocuğun

yaşını ve olgun düzeyini de hesaba

katmalıdır. Bu değerlendirme doğrultusunda,

çocuğun görüşlerine, fikirlerine,

kaygılarına ve tanıklığına

gereken ölçüde ağırlık verilmelidir.

Çocuk Hakları Komitesi 12. No’lu

Genel Yorumu'nda (2009) yaşın tek

başına bir çocuğun görüşünün önemi

konusunda belirleyici olamayacağını

açıklamaktadır. Çocuğun bilgisi, deneyimi,

çevresi, sosyal ve kültürel

beklentileri ve çocuğa sağlanan destek

düzeyi, hep birlikte, çocuğun bir

görüş oluşturma kapasitesini geliştirmesine

katkıda bulunmaktadır.

ÇOCUK KORUMA KANUNU,

TCK VE CMK KAPSAMIN-

DA KORUMA SÜRECİ

Adlî ve idarî merciler, kolluk görevlileri,

köy ve mahalle muhtarları, belediye

zabıta memurları, sağlık ve eğitim

kuruluşları, diğer kamu kurum ve

kuruluşlarının görevlileri, sivil toplum

kuruluşları ile bir çocuğun korunma

ihtiyacı olduğundan haberdar olanlar,

durumu il ve ilçelerdeki Aile,Çalışma

ve Sosyal Hizmetler müdürlüklerine

bildirmekle yükümlüdür. Çocuk veya

çocuğun bakımından sorumlu kimseler,

çocuğun korunma altına alınması

amacıyla il ve ilçelerdeki Aile,Çalışma

ve Sosyal Hizmetler müdürlüklerine

başvurabilir.

Çocuğun yararı göz önünde bulundurularak,

öncelikle kendi aile ortamında

korunmasının sağlanması ile yaşına

ve gelişimine uygun eğitim ve öğreniminin

desteklenmesini, kişiliğinin

ve toplumsal sorumluluğunun geliştirilmesini

sağlamaya yönelik Danışmanlık,

Eğitim, Bakım, Sağlık ve

Barınma tedbirinden ibaret olan Koruyucu

ve Destekleyici Tedbir kararları

Çocuk Mahkemesince verilmektedir.Bu

Kanunda düzenlenen koruyucu

ve destekleyici tedbirler, suça sürüklenen

ve ceza sorumluluğu olmayan

çocuklar bakımından, çocuklara

özgü güvenlik tedbiri olarak anlaşılır.

Derhâl korunma altına alınmasını gerektiren

bir durumun varlığı hâlinde

çocuk, sağlık kontrolü yaptırıldıktan

sonra Aile,Çalışma ve Sosyal Hizmetler

müdürlükleri tarafından bakım ve

gözetim altına alınır.Bu Kanunda düzenlenen

koruyucu ve destekleyici

tedbirler, suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu

olmayan çocuklar bakımından,

çocuklara özgü güvenlik tedbiri

olarak anlaşılır.

Acil korunma kararının alınması için

Kurum tarafından çocuğun Kuruma

geldiği tarihten itibaren en geç beş

gün içinde çocuk hâkimine müracaat

edilir. Hâkim tarafından, üç gün içinde

talep hakkında karar verilir. Hâkim,

çocuğun bulunduğu yerin gizli

tutulmasına ve gerektiğinde kişisel

ilişkinin tesisine karar verebilir.

Acil korunma kararı alınıncaya kadar

geçen sürede çocuk; sosyal hizmetler

il müdürünün oluruna istinaden Aile,Çalışma

ve Sosyal Hizmetler müdürlüklerinin

hizmet modellerinden

yararlandırılır.

İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara

bildirmeyen kişi, bir yıla kadar

hapis cezası ile cezalandırılır. İşlenmiş

olmakla birlikte, sebebiyet

verdiği neticelerin sınırlandırılması

halen mümkün bulunan bir suçu yetkili

makamlara bildirmeyen kişi, yukarıdaki

fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

Mağdurun on beş yaşını bitirmemiş bir

çocuk, bedensel veya ruhsal bakımdan

engelli olan ya da hamileliği nedeniyle

kendisini savunamayacak durumda bulunan

kimse olması halinde, yukarıdaki

fıkralara göre verilecek ceza, yarı oranında

artırılır. Tanıklıktan çekinebilecek

olan kişiler bakımından cezaya hükmolunmaz.

Ancak, suçu önleme yükümlülüğünün

varlığı dolayısıyla ceza sorumluluğuna

ilişkin hükümler saklıdır.(TCK

278)

Fiili işlediği sırada on iki yaşını

doldurmamış olan çocukların ceza

sorumluluğu yoktur. Bu kişiler

hakkında, ceza kovuşturması yapılamaz;

ancak, çocuklara özgü

güvenlik tedbirleri uygulanabilir.

Fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmuş

olup da on beş yaşını doldurmamış

olanların işlediği fiilin hukukî anlam ve

sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını

yönlendirme yeteneğinin yeterince

gelişmemiş olması hâlinde ceza

sorumluluğu yoktur

Ancak bu kişiler hakkında çocuklara özgü

güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

İşlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını

algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını

yönlendirme yeteneğinin varlığı

hâlinde, bu kişiler hakkında suç,

ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını

gerektirdiği takdirde on iki yıldan on beş

yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği

takdirde dokuz yıldan on bir yıla kadar

hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların

yarısı indirilir ve bu hâlde her fiil

için verilecek hapis cezası yedi yıldan

fazla olamaz. Fiili işlediği sırada on beş

yaşını doldurmuş olup da on sekiz yaşını

doldurmamış olan kişiler hakkında suç,

ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını

gerektirdiği takdirde on sekiz yıldan yirmi

dört yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği

takdirde on iki yıldan on beş

yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Diğer cezaların üçte biri indirilir ve bu

hâlde her fiil için verilecek hapis cezası

on iki yıldan fazla olamaz.(TCK31)

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!