15.02.2021 Views

BEDAAT

Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Klinikleri Kulübü öğrencilerinin çıkardığı Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesini'nin ilk dergisi.

Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Klinikleri Kulübü öğrencilerinin çıkardığı Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesini'nin ilk dergisi.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Evden Çalışma ve Uzaktan Eğitim

Sahip oldukları anlayış ve kurum kültürü

açısından evden çalışma düzenini aklına

dahi getirmeyecek olan kurumlar, son günlerdeki

gelişmeler nedeniyle, bu sisteme

uyum sağlama çabası içindeler. Evde olmak

ve işe odaklanmak iki tarafı keskin bir

kılıçtır. Bu hem kurumlar hem de çalışanlar

için geçerlidir. Kurumlar açısından zorluk,

birçok iş alanında ve şirkette çalışanın gerçek

verimliliğini ölçmenin zorluğundan

kaynaklanmaktadır. Bu nedenle çalışanlar

‘göz önünde ve el altında’, olurlarsa, işlerini

yaptıkları varsayılır. Özellikle kurucu

babanın yöntemlerinin geçerli olduğu şirketlerde

patron işten ayrılmadan iş yerini

terk etmek, çalışmayı hafife almak sayılır

ve iyi gözle bakılmaz. Evden çalışma uygulaması

çalışanların içindeki yaratıcı potansiyeli

ortaya çıkartmak için bir fırsat

olacaktır. Böylece özellikle İstanbul gibi

trafiğin çalışanların enerji ve zamanını anlamsız

yere tükettiği bir kentte bu uygulama

büyük değer taşımaktadır. Evden çalışma

uygulamasını şirketler için daha küçük

alanlar, daha az gider gibi benzeri yan yararları

da madalyonun bir diğer cephesidir.

Başta IT ve İK bölümleri olmak üzere, çalışanlar

ve yöneticiler değişime uyum ve geleceğe

hazırlık açısından bir sınav sürecindeler.

Bu aynı zamanda moda kavram olan

kurumsal ve yönetsel çeviklik açısından da

bir test olarak değerlendirilebilir. Türkiye’-

deki bir bankanın yaptığı araştırma gençler

için bir gün evden çalışma imkanının, yüzde

yirmi ücret artışına tercih edildiğini ortaya

koymuştur.

İkinci büyük değişiklik, uzaktan eğitim konusunda

olacaktır. Uzaktan eğitim uzun bir

süredir birçok özel okul ve devlet üniversitelerinin

sınırlı ölçüde uyguladığı bu yöntem,

bazı aksaklıklarına rağmen, günler

içinde hayatın bir parçası oldu. Bu konuda

esas sorun teknoloji değil, hoca ve yöneticilerin

zihniyetinde yatıyordu. Zamandan

ve mekandan bağımsız eğitim kaçınılmaz

olarak kalıcı olacak ve eğitimin niteliği

yükselecektir.

Başka Neler Kalıcı Olacak?

Bu iki uygulamanın harekete geçirdiği bazı değişiklikler de birkaç yıl

içinde gerçekleşecektir. Örneğin şirketlerde hiyerarşi zayıflayacak ve

buna bağlı olarak geleneksel yönetim yapısı değişmektir ve karar mekanizmaları

da çeşitlenecektir. Sınırlı da olsa evden çalışma, kadınların iş

hayatındaki sayısını ve etkinliğini artıracaktır. Evi ve işi arasında tercih

yapmak zorunda bırakılan birçok kadın, eğitiminin hakkını verecek ve

potansiyelini kullanarak çalıştığı kuruma katkısı aratacaktır. Böylece üst

yönetim kademelerinde de kadın sayısı yükselecektir.

Türkiye’de şirket iflasları ve nakit akışını yönetemeyen işletmelerin el

değiştirmesi kaçınılmaz olacaktır. İşsizlik artacak, emeklilik sistemleri

zorlanacak, yeni vergiler gelecek, gelir ve servetler küçülecektir.

Dünya’da ekonomik toparlanma zaman alacaktır. Ancak rezervi olan

ekonominin lokomotifi niteliğindeki ülkelerde devletlerin sisteme akıttığı

kaynak iki yıl içinde dengelenmeye imkan verebilir.

Toplum psikolojisi perspektifinden bakıldığında önümüzde iki senaryo

gözüküyor. Birincisi iyimser senaryo: İnsanlar tüketim alışkanlıklarını

sorgulayacak, dayanışma, insani değerler, ihtiyacın ötesinde mal edinme

ve lükse yönelme eğilimi zayıflayacak, doğaya verilen zararın

farkındalığıyla ona daha saygılı olacaklardır. İkinci ve kötümser senaryo:

Uzun süreli resesyonve işsizliğin yol açtığı sosyal huzursuzluklar,

demokrasisi kırılgan ülkelerde rejimlerin sertleşmesine, içe kapanma,

ırkçılık ve ayırımcılığın artmasına yol açacaktır

Medeniyetin Cilası

Gece yarısından iki saat önce iki gün için ilan edilen sokağa çıkma yasağı

sırasında yaşanan izdiham, insanın bildiklerini dakikalar içinde unutarak

kendini ve başkalarını tehlikeye atabildiğini gösterdi. Bir kere daha anladık

ki, bilgi davranışı değiştirmiyor ve medeniyetin cilası çok ince.

Eskiden kendine benzemeyenleri dışlayan ve onlardan uzaklaşan insanlar,

herkesin birbirinden ve sevdiklerinden korktuğu bir dünyada yaşamaya

başladılar. Dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diyenler, yaşamsal

tehlike ve birbirlerine bulaştırdıkları korku ortadan kalktığında,

yukarda sıraladığımız sisteme dönük sınırlamaların ötesinde bastırılmış

duyguların coşkusuyla eski alışkanlıklarına ve dünyaya zarar veren tüketim

alışkanlıklarına geri dönecek ve Camus’nün 80 yıl öncesini anlattığı

Veba romanında olduğu gibi bütün tövbelerini unutacaklardır.

Sonuç

Hayat değişimlerle dolu ve bizim bu değişimleri yönetme biçimimiz bizi

şekillendiriyor ve dönüştürüyor. Bu dönüşümün ne yöne olacağına da

herkesin özünde ve cevherinde var olan iyilik ve kötülük ikileminde, neyi

beslediğine bağlı oluyor. Bütün okurlarımıza sosyal mesafelerini korudukları

ancak uzaktaki aile üyeleri ve arkadaşlarıyla bağlarını ve ilişkilerini

güçlendirdikleri sağlıklı günler dilerim.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!