15.02.2021 Views

BEDAAT

Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Klinikleri Kulübü öğrencilerinin çıkardığı Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesini'nin ilk dergisi.

Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Klinikleri Kulübü öğrencilerinin çıkardığı Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesini'nin ilk dergisi.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Serî muhakeme usûlünde şüpheli, soruşturma aşamasında toplanmış olan delillerden haberdar olmadan, onlara karşı

görüş belirtme imkânı verilmeden, serî muhakeme usûlünü ya kabul edecektir ya da etmeyecektir. hâlbuki bir ceza

muhakemesinde tarafların, deliller hakkında bilgi sahibi olması ve onlara karşı bir beyanda bulunabilmesi zarurîdir.

Serî muhakeme usûlünde, şüpheli, aleyhine toplanmış olan deliller hakkında bilgi sahibi olmadan, onlara karşı görüş

belirtemeden, serî muhakeme usûlü teklifi ile karşı karşıya kalmaktadır. Serî muhakeme usûlünde, deliller, sadece

savcının bilgisi dâhilinde olup ne şüphelinin, ne müdafiin ne de hâkimin bilgisi dâhilindedir. Bu usulde, soruşturma

aşamasında toplanan deliller, mahkemeye sunulmamaktadır. Dolayısıyla, delillerin müşterekliği sağlanamamakta ve

tartışılamamaktadır. Son olarak ifade etmek gerekir ki, serî muhakeme usûlünde, yargılama tarafsız bir hâkim tarafından

icra edilmemektedir. Serî muhakeme usûlünde hâkim, şüpheliyi müdafii ile birlikte dinleyecek ve ardından,

şüphelininserî muhakeme usûlü hakkında bilgilendirilip bilgilendirmediği ve şüphelinin, serî muhakeme usûlünün

uygulanması teklifini müdafii huzurunda kabul edip etmediğini ve son olarak da eylemin serî muhakeme usûlü kapsamında

olup olmadığını denetleyecektir. Bu hususlar bakımından bir engel bulunmamaktaysa, hâkim, Cumhuriyet

Savcısının talepnamesinde belirttiği yaptırıma hükmetmek zorundadır. Hâkim, yaptırımın türünü erteleyemeyeceği

gibi, süresini de değiştiremeyecektir.Hâkim, bu denetlemeyi de yaparken, delillerle temas edemeyecektir. Serî muhakeme

usûlünde, hâkimin önüne sadece talepname ve şüphelinin teklifi kabul ettiğine dair tutanak gidecektir. Hâkim,

soruşturma aşamasında elde edilen ve şüphelinin muhakemeye konu suçu işlediğine yönelik yeterli şüphe derecesini

gösteren delillerle temas edemeyecektir. Serî muhakeme usûlü, tüm buaçılardan çelişmeli muhakeme ilkesine

aykırıdır.

Silahların eşitliği ilkesi gereğince bir ceza muhakemesinde iddia makamı da savunma makamı da aynı usûlî haklara

sahip olmalıdır; ancak, şüpheli/sanığın aleyhine sonuç doğurmadığı sürece iddia makamı ile savunma makamının

sahip olduğu usûlî haklar eşit olmayabilir.Silahların eşitliği ilkesi gereğince, muhakemenin taraflarının sahip olduğu

usûlî haklar bakımından bir denge olmalı ve bu denge muhakemenin sonuna kadar var olmalıdır.

Serî muhakeme usûlünde şüpheli, toplanan delillerin, hukuka uygun elde edilip edilmediğini, maddi gerçeğin ortaya

çıkarılması için önemli olan delillerin toplanıp toplanmadığını bilmeden, bir karar vermektedir. Şüphelinin, muhakemenin

esası hakkında herhangi bir bilgi sahibi olmadan geleceği hakkında bir karar verecek olması, buna mukabil,

Cumhuriyet savcısının muhakemeye, belirleyeceği yaptırım şekli unsurlar bakımından yerinde ise reddedilemeyecek

bir karar verme gücü olması ve yargılama makamı olarak hâkimin sadece onay makamı olarak görev yapacak olması,

muhakemenin bütünü göz önünde bulundurulduğunda silahların eşitliği ilkesi ile bağdaşmamaktadır.

Anayasa m. 36 hükmüne göre “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde

davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.”Savunma hakkı nın bir dar bir

de geniş olmak üzere iki tanımı bulunmaktadır. Dar anlamda savunma, iddiaya bir cevap verebilme hakkıdır. Tüm

hukuk dallarını da içine alabilecek kadar geniş anlamda savunma ise bir iddiada bulunmak ve buna karşı iddiada bulunabilmektir.

Bu tanımı, ceza hukuku özeline indirdiğimizde ise savunma hakkı, bir ceza davasında şüpheli/sanığın,

iddia edilen suçu işlemediğinin veya iddia edildiği gibi işlenmediğinin yada daha az ceza verilmesi gerektiğinin belirtilmesidir.

Ceza muhakemesine hâkim olan ilkelerden bir çoğu, savunma hakkının kullanılmasına ilişkindir. Buna

ek olarak belirtmek gerekir ki savunma hakkının kısıtlanması CMK m. 289/1-g hükmü gereğince mutlak bir bozma

nedenidir. Bu kapsamda, bir suç işlediği iddia olunan bir kimse, bu iddiaya mutlaka etkili bir şekilde cevap vermelidir;

ona bu imkan sağlanmalıdır.

Ayrıntılı olarakAygörmez, Haydar, Korkmaz, Serî Muhakeme, s. 255 dev.

Robert Esser, Auf dem Weg zu einem europæischen Strafverfahrensrecht, Berlin, De Gruyter Recht, 2002, s. 406-407.

Aynı görüş için bkz. Mert Namlı, Medeni Usul Hukukunun Yasama Üstü Kaynakları Çerçevesinde Fransız ve Türk Hukuku’nda

Çelişmeli Yargılama İlkesi, TÜSİAD Yayınları, İstanbul, 2010, s. 74.

Namlı, Çelişmeli Yargılama, s. 91.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!