15.02.2021 Views

BEDAAT

Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Klinikleri Kulübü öğrencilerinin çıkardığı Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesini'nin ilk dergisi.

Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Klinikleri Kulübü öğrencilerinin çıkardığı Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesini'nin ilk dergisi.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Prof. Dr. Acar

Baltaş, Türkiye’de geniş

kitlelere, psikolojinin insan

ihtiyaçları ve iş hayatının

sorunları için bir çözüm

olduğunu gösteren öncülerden

biri oldu.

Ortaöğrenimini

Istanbul Erkek Lisesi’nde,

yüksek öğrenimini Istanbul

Üniversitesi Edebiyat Fakültesi

Psikoloji Bölümü’nde

tamamlayan Acar

Baltaş, doktorasını Cerrahpaşa

Tıp Fakültesi’nde Nöroloji

Anabilim Dalı’nda

yüksek beyin fonksiyonları

konusunda yaptı, klinik

nöro-fizyoloji alanında Tıp

Bilimleri Doktoru ünvanını

aldı ve 1986 yılında Uygulamalı

Psikoloji Doçenti, 1996

yılında Profesör oldu.

Acar Baltaş, yasal

yollarla toplam 600.000

adet satışı yapılmış; bazılarının

40. baskıyı aştığı Stres

ve Başaçıkma Yolları, Bedenin

Dili, Ekip Çalışması

ve Liderlik, Üstün Başarı,

Hayalini Yorganına Göre

Uzat, İnsana ve İşe Değer

Katan Yeni İK, Türk Kültüründe

Yönetmek, Akılsız

Duyguların Cezasını Kararlar

Çeker ve Baltaş Grubu

Yönetim El Kitapları’nın

yazarıdır.

“194…” Oran / Cezayir

Albert Camus, öğrencilik yıllarımda,

entelektüel olduğunu

göstermek isteyen gençlerin

kendilerini okumak zorunda

hissettikleri ve okurken

zorlandıkları bir yazardı.

Veba bu dönemde okuma

listemde yer almış ancak alt

metnini anlamamış olduğum

bir kitaptı. Roman 1940 yıllarının

birinde Cezayir’in

Oran Kentinde yaşanan veba

salgını konu ediyordu. Kentin

papazı, Tanrı’nın günahlarının

bedelini ödemesi gerekenleri

bu yolla aldığına

inanıyor ve duruma karşı çıkılmamanın

nafile olduğunu,

yapılaması gerekenin boyun

eğmek olduğunu söylüyordu.

Kentin doktoru ise bilimi ve

direnmeyi temsil ediyordu.

Zaman içinde masum çocukların

da ölmeye başlaması

vebaya direnişte tüm safları

birleştiriyordu. Bu süreç içinde

insanlar korkudan sadece

fiziksel değil duygusal bir

uzaklaşma içine giriyordu.

Camus için veba mikrobu

insanların duyarsızlığını, bilinçsizliğini

ve ben merkezciliğini;

kısacası içlerindeki

kötülüğü temsil ediyordu.

O’na göre insanlar bu duygularını

terk etmedikçe bu mikrop

(bugün virüs) insanlık

için tehdit olmaya devam

edecekti. Salgın süresinde

evlerine kapanıp dua eden ve

tövbe eden ve farklı bir insan

olmaya söz verenler, salgının

bitmesiyle sokaklara dökülüp

kutlamalara katılıyor ve hızla

eski alışkanlıklarına dönüyordu.

MEDENİYETİN CİLASI ÇOK İNCE

(Covid-19 Sonrası Türkiye ve Dünya)

Nasıl bir his biliyor musun?

Oda geniş ama sığamıyorum.

Kapı orada ama çıkamıyorum.

Cemal Süreyya

Şaire aşk acısının ve iç sıkıntısını yaşatan

duygu bugün Türkiye’de birçok evde egemen.

Çünkü eşi ve benzeri yaşam deneyimimizde

bulunmayan bir süreçten geçiyoruz.

Ancak sanat hayatın yaşanmamış cephelerine

ışık tutar ve yolumuz aydınlatır.

Gerçek Kriz

Kriz, alışılmış yöntemlerle çözülemeyen

durumlara verilen isimdir ve içinden geçtiğimiz

süreç tarihte eşi ve benzeri olmayan

ve bu nedenle de kıyas şansımızın olmadığı

bir dönemdir. Bu dönemi tanımlayacak kavramlar

belirsizlik, karmaşa ve kararsızlıktır.

Her türlü krizin en az zararla atlatılmasında

üç kuruma güven büyük önem taşır. Bunlar

bilim, medya ve kamu yönetimidir. Ancak

dünyanın her yerinde politikacılar derece

derece bu güveni zedelemektedir. Dolayısıyla

bu üç kuruma güven ne ölçüde yüksekse,

krizlerin niteliği ne olursa olsun (doğal

afet, ekonomik, sağlık veya güvenlik) en az

zararla geride bırakılır, yaralar sarılır ve hayat

mümkün olan en kısa zamanda normale

döner.

PROF.DR.ACAR BALTAŞ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!