BEDAAT
Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Klinikleri Kulübü öğrencilerinin çıkardığı Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesini'nin ilk dergisi.
Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Klinikleri Kulübü öğrencilerinin çıkardığı Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesini'nin ilk dergisi.
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
COVİD 19 NEDENİYLE DURAN ADLİ SÜRELER VE OLASI ETKİLERİ
Ankara'da doğdu.
İlk, orta ve lise öğrenimini
Trabzon'da tamamladı.
Dokuz Eylül Üniversitesi
Hukuk Fakültesi'nde
okudu. Ardından
yatay geçişle Ankara
Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden
mezun oldu
2015 yılından bu yana
Trabzon Barosu
Stajyer avukatlarına
danışmanlık vermektedir.
2016 - 2018 ve 2018 -
2020 yıllarında görev
yapmak üzere Trabzon
Barosu Olağan Genel Kurulu'nda
iki kez Baro Yönetim
Kurulu'na seçilmiştir.
Kadın Haklarından
ve Staj eğitiminden
sorumlu yönetim kurulu
üyesidir. Aile, İdare,
Vergi, Ceza, Kişisel Verilerin
Korunması Hukuku
alanları başta olmak üzere,
şirket danışmanlığı ve
bireysel danışmanlık hizmetlerini
ve Kasım
2018'den bu yana konkordato
komiserliği faaliyetini
sürdürmektedir.
30 Nisan 2020 tarih ve 31114 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Yargı
Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin
Uzatılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararı ile durma süresi 15.06.2020
tarihine kadar uzatıldı.
Dilerseniz önce durmaya ilişkin düzenlemeyi hatırlayalım,
26 Mart 2020 tarih ve 31080 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayınlanan
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7226 sayılı Kanun’un Geçici
1 Maddesi ile;
“Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı
alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla;
Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim,
ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari
başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı
veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanunu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi
Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu
ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen
süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk
ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden,
9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna
ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim veya icra ve
iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler; nafaka alacaklarına ilişkin icra
takipleri hariç olmak üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri,
yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının
icra ve infazına ilişkin işlemler 22/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden,
itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur.”şeklinde düzenleme
yapılmış idi
Kanunda bu sürelerin, - tekrara mahal
vermemek için bundan böyle
“adli süreler” olarak belirteceğim -
salgının devam etmesi durumunda
altı ayı geçmemek üzere Cumhurbaşkanınca
uzatılabileceği de düzenlenmişti.
Yapılan resmi açıklamalarla
11 Mart 2020 tarihinden bu yana
ülkemizde de görüldüğü anlaşılan
Coronavirüs’e bağlı Covid 19 Salgını
tüm akışı olumsuz etkiledi. Bu süreçte,
mesai saatleri içinde en yüksek
insan sirkülasyonun yaşandığı kurumlardan
biri de adliyeler olduğundan,
salgının yayılmasını önlemek,
bu sırada alınacak diğer tedbirlerle
de uyumlu olmak amacıyla adli sürelerin
durdurulması bir bakıma kaçınılmaz
ve hak kayıplarını önlemek
amacıyla doğru da oldu.
Devamında belli yaş grupları için
getirilen sokağa çıkma kısıtlamasına
dair tedbirler, Sağlık Bakanlığı ve
ilgili kurumlar aracılığı ile yapılan
“Evde Kal, Hayat Eve Sığar” kampanyaları,
maske elde etmenin güçlüğü
ile avukat veya avukatlık bürolarında
çalışanların ulaşım için toplu
taşıma araçları kullanacak olmasının
yarattığı risk de dikkate alınarak pek
çok avukatlık bürosu bugün fiziki
olarak kapalı bulunmaktadır.
Bir yandan ihracat ya da üretim
yapan fabrikalar, çoğu inşaat
şantiyesi kalabalık ve bir arada çalışıyor
olmasına rağmen faaliyetlerine
devam ederken, günümüz yaşam hızına
zaten yetişemeyen adli faaliyetlerin
durdurulması, en temel insan
haklarından biri olan adil yargılanma
hakkına ulaşımı engellemektedir.