2020 Paralel Ufuklar
Çoklu Evren İddiaları Özelinde Popüler Bilime Teolojik Bir Bakış
Çoklu Evren İddiaları Özelinde Popüler Bilime Teolojik Bir Bakış
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
PARALEL UFUKLAR | DİNDE KOZMİK ÇOĞULLUK
KUR'AN'A
BİLİMSEL BAKIŞ
K U R ' A N I N BİLİMLE
İ L GİSİNİN OLMAMASI
M Ü M K Ü N D EĞİLDİR
Kuran’ın güya bilimsel incelemesini
yapanların çoğu çoktan ve kolayca
yanlışlanabilmiş bir rivayet ve
hurafe yığını üzerinde halen
debeleniyorlar. Hadis veya sünnet
adı altında, fikirlere daima bir sınır
koyuluyor. Eğer bir ravi
peygambere ait bir hırkanın ateşte
yanmadığını iddia etmişse ne
yapsanız boş onlar için. İstediğiniz
deneyi yapın ve bak bu yanlış
deyin, hatta o hırkayı alıp ateşe
atıp yakın sizin deneyinizi
onayacak durumları yoktur.
Ulaştığınız tek şey kafir ya da
dinsiz ilan edilmeniz olacaktır.
Adeta kendilerini Allah yerine
koyar sizi dinsiz ilan etmek onların
yetkisindeymiş gibi hareket
ederler.
Gel de bu cehaletin içinde bir de
Allah’la arasına mesafe koyanlara
Kuran’ın bilimle olan temasını
göstermeye çalış! Modern bir
engizisyon mahkemesi de onlar
kurarlar ve sizi güya tertemiz bilim
laboratuvarlarından dışarı çıkmaya
zorlar, sizinle yan yana
görünmekten bile utanç duyarlar.
Acı belki ama “bari bunlar anlasın”
dediğiniz halde onlar da başka bir
tür cehaletin pençesinde kibirlenir,
size kulaklarını tıkarlar. Sizi
küçümser, ben buraya teoloji
tartışmaya gelmedim, bilim
konuşalım bilim derler.
GEÇMİŞTE KOZMİK
ÇOĞULLUK
İSLAM TARİHİNDE ÇOKLU YAŞAM
FİKİRLERİ SAVUNULMUŞTUR
Çoklu evren konuları kimisi için yeni bir çalışma alanı gibi gelse de
geçmiş dönemlerde de çok saygın kabul edilen isimler bile dini
konularda birbirine yakın ya da paralel “kozmik çoğulculuk”
fikirlerini savunmuşlardır. Bugüne gelindiğinde verilen aşırı tepkiler
göz önüne alınırsa; yoksa insanlar dini anlayış yönünden eskilerden
çok daha mı tutucu hale geldiler?
İbni Abbas (619-687): Yedi yer, yedi gök tabirlerinden ilhamla; farklı
gezegenler olduğu ve bunlarda farklı canlıların yaşadığı, farklı
peygamberlerin buralara gittiği fikrini savunmuştur.
Muhammed El-Bakır (677-733): Şiilerin beşinci imamı kabul
edilir. Farklı gezegenlerde farklı yaşamlar olduğunu tezini savunur.
İbnül Cezvi (1116-1200): Kozmik çoğulcu fikirlerini tefsirlerinde
savunmuştur.
Fahrettin Razi (1149-1210): Kuran’daki “âlemlerin rabbi” ifadesini
birden fazla âlem (evren) olduğu ve buralarda farklı canlıların
yaşadığı, bunların kendi peygamberleri olduğu fikrini savunmuştur.
Uluğbey (1394-1449): Türk matematikçi ve astronomu olarak
çoğul hayat fikrine hiç uzak durmamıştır. Gözlemevlerini hayata
geçirmiştir.
Mevdudi (1903-1979) ve Muhammed Esed (1900-1992):
Uzaylıların olabileceği ve/veya dünya dışı akıllı yaşamın olabileceği
fikrine sahip olmuşlardır.
Bilim teori üretebilir ama sıra dine gelince teoriye yer yok ve hatta
haram mı? O halde sizin dininiz bilimle uyuşur mu? Allah’ın dininin
tekliğinin ve gerçekliğinin ispatlanmış gerçeklerle uyuşmuyor
olması söz konusu bile olamaz. Eğer bir uyuşmazlık varsa ya
elinizdeki bilim yanlıştır ya da edindiğiniz din Allah’ın dini değildir.
Geleneksel din anlayışı sahiplerinin önemli bir kısmı neden Kuran’la
bu kadar taban tabana zıt? Oysa Kuran’ın böyle bir sorunu yok.
Sadece Kuran değil, sadece İncil ya da Tevrat da değil, insanoğlunun
henüz farkına vardığı her gerçek bilgiyi Allah’ın bize indirdiği
yepyeni bir ayet (delil) olarak görmek gerekir. Hatta bu yeni
gerçekler kutsal kitapların tekrar ve tekrar ışıldamalarına yol
açmalıdır. Eğer böyle olmuyor ise ya gerçek sandığımız yeni bilgi
gerçek değil ya da Tanrı sözü ve uyarısı kabul ettiğimiz yazılı
ayetlerin gerçeklerle ilgisi yok demektir. Bir üçüncü ihtimal daha var:
O da aklı devre dışı bırakmış olma ihtimalimizdir.
46
PARALEL UFUKLAR