14.11.2023 Views

2020 Paralel Ufuklar

Çoklu Evren İddiaları Özelinde Popüler Bilime Teolojik Bir Bakış

Çoklu Evren İddiaları Özelinde Popüler Bilime Teolojik Bir Bakış

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

KENDİ DİNİMİZ

KENDİ BİLGİMİZ

Her şeye ve herkese rağmen biz

kendi görüp duyduğumuz, kendi

okuduğumuz, kendimizce hesap

ettiğimiz ve kendi sınırlı aklımızın

sınırlarını zorlayabildiğimiz ölçüde

çabalamaya devam etmeliyiz.

Şayet zekamızın sınırları çoklarına

göre geride olsaydı bile bizim için

sorun teşkil etmemelidir. Çünkü

kendi sınırlarımız içinde

ulaşacağımız izdüşümsel

zeminimiz bize yetecek, her yeni

ulaştığımız bilgi yeni zirvemiz

olacaktır. Hayatımızı başkasının

iddia ettiği dine göre değil kendi

gerçek zirvemizde yaşamalı ve

yeni zirvelere yönelmek için ufka

bakmaya devam etmeliyiz.

Kimisine bir ikilem gibi de gelebilir.

Hata yapmayı elbette sevmeyiz

ama hatadan dönmeyi çok

sevmemiz gerekir. Hata lazım

olan bir şeydir. Hiç yanlışımız

yoksa doğrumuzun kıymetini

neyle ölçebiliriz? Ne zaman bir

hatamızı fark etsek üstüne

dayadığımız ıslah merdivenimizde

bir basamak daha yukarı çıkmış

hissetmemiz gerekir. Birilerinin

bizi beğenmesi değil bizim

kendimizi nerede gördüğümüz

önemlidir.

Kimileri kendilerini o kadar

yüksekte görüyor ki! Eğer

gerçekten o kadar yüksekteyseniz

bizim gibi alçakta olanlara bugüne

kadar neden elinizi uzatmadınız?

Eğer bizim fikrimizi

küçümsüyorsanız üstüne basıp

bize neden yeni bilgiyi koyarak geri

vermiyorsunuz? Bizim fikrimizi

küçümsemeniz sizin için nasıl olur

da amaç olabilir? Neden

elimizden tutmuyorsunuz? Arkaya

bakıp elinizi uzatmıyorsunuz. Sen

daha yukarıda isen nasıl olur da

tuttuğum ipten beni tekmeleyerek

düşürmeye çalışırsın? Allah elini

bir terliksi hayvana bile uzatırken

sen ne kadar yükseğe çıktın ki bu

kadar rahatsın? Düşmeyesin

oradan!

PARALEL UFUKLAR | DİNDE KOZMİK ÇOĞULLUK

"ALEMLERİN RABBİ"

GÖKLER VE GÖNDERİLENLER

Konu Tanrı’nın gökte oluşu değil elbette. Kur’an’daki tüm tanımlar

gereği Allah her şeyi yaratan ve onları kuşatan, insana şah

damarından yakın olandır. Dolayısıyla ayetlerde kast edilen Allah’ın

zati sureti değil, yarattığı evrenin ya da evrenlerin içindeki

varlıklardır.

Musa’nın ilk vahyi aldığı, ateşi gördüğü yer de ilginçtir. Adeta bir

bağlantı gibi, bir başka evrenden Allah’ın mesajının dokunuşu gibidir.

(Gibidir diyorum, olabilirlikten bahsediyorum, lütfen ifadelerimi

böyle anlayın)

27 Neml 8.ayet:

Oraya gittiğinde kendisine seslenildi: Ateş yerinde olanlarla,

çevresinde bulunanlar da kutlu kılınmıştır. ÂLEMLERİN

RABBİ olan Allah ne yücedir.

İbrahim kıssasında da "âlemlerin rabbi" tanımının gökyüzüyle

ilişkilendirildiği açık biçimde çıkarımlanabilir.

37 Saffat 87-90.ayetler:

(İbrahim dedi ki) Alemlerin rabbi hakkındaki zannınız nedir?

Sonra yıldızlara bir göz attı.

"Doğrusu ben hastayım (iyi hissetmiyorum)" dedi.

Arkalarını dönüp ondan uzaklaştılar.

Gelelim “gönderilenler” ve “indirilenler” tabirlerine. Bu ifadelerle

belirtilenler elçiler de olsa, melekler de olsa, kitaplar da olsa ya da

bilmediğimiz başka kimseler de olsa mutlak bir içeriğe sahiptir.

Gönderilenler demek, başka bir yerden gönderilenler demektir. O

yer neresi olabilir, direkt Allah denilmeyip de “Alemlerin Rabbi”

denilerek alemlerle (ya da evrenlerle) ilişkilendirilmesi manidardır.

37 Saffat 181.ayet:

Gönderilmişlere selam olsun.

37 Saffat 182.ayet:

Ve ÂLEMLERİN RABBİ olan Allah’a hamdolsun.

39 Zümer 75.ayet:

Melekleri de arşın etrafını çevirmişler olarak

Rablerini hamd ile tesbih ettiklerini görürsün.

Aralarında hak ile hüküm verilmiştir ve

ÂLEMLERİN RABBİNE hamd olsun denmiştir.

32 Secde 2.ayet:

Kendisinde tutarsızlık olmayan bu kitabın indirilişi

ÂLEMLERİN RABBİ tarafındandır.

49

4

PARALEL UFUKLAR

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!