2020 Paralel Ufuklar
Çoklu Evren İddiaları Özelinde Popüler Bilime Teolojik Bir Bakış
Çoklu Evren İddiaları Özelinde Popüler Bilime Teolojik Bir Bakış
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İNANÇSIZ BİLİM
OLUR MU?
Yüzyıllardır cahil cühela takımları
yüzünden bilim ve Tanrı hep sanki
yabancı kavramlar gibi algılandı
maalesef. En açık gerçek olan
yaratılış, yıkılış, ahiret ve Tanrı
gerçeğinin sadece hurafeci dinciler
değil bazı bilim insanları
tarafından da kirletilmesinden
artık ciddi biçimde rahatsız
olmamız gereken bir dönemdeyiz.
Eğer iman ediyorsak bilimi,
bilmeyi, okumayı ve yeniyi
öğrenmeyi en çok sevenler biz
olmalıyız.
Dünya çapında üne kavuşmuş bazı
bilim insanları diyor ki: “Bugün
artık bilim, yaratılış düşüncesini
yıkmıştır, büyük patlama (big bang)
başlangıç değil. Sicimler, zar
evrenler, yer çekiminin çoklu
evrenlere bölünmesi, başka
boyutlar ve sair tezler
matematiksel olarak söz konusu.”
Eyvallah… Okuduğumuz ve
anlayabildiğimiz kadarıyla bu
teorilerin oldukça tutarlı yanları
var. Neden olmasın? Ama tüm
bunlar Allah’ı ve yaratılış fikrini
nasıl yok edebilir ki? Yıllarca
yaratılışı savunanlara sorulan soru
şuydu: “Tanrı her şeyi yarattıysa,
Tanrı’yı kim yarattı?” Bunu
soranların Tanrı kavramı hakkında
hiçbir geçerli mantıksal algıları
yoktu. Tamam, yüzyıllarca
inandıklarına emin olmadan dini ve
Tanrı’yı savunan ve kendilerini
evrimin karşısına koyan dindarlar
yüzünden bunlar oldu biliyoruz.
Ama aynı soruyu şimdi Tanrı’yı yok
sayan bilimcilere sormak isteriz:
Eğer bulursak sicimden, zardan,
sonsuz çoklu evrenlerden önce ne
vardı? Bitecek mi bilim
yolculuğumuz? On bir boyutun
üstünde ne var? Hadi yine onların
da öncesinde ya da ötesinde bir
şeyler daha bulalım, o
bulduklarımız neden ve nasıl var
olmuş olacak? Sormayacak
mısınız? Tanrı’nın en üst
denklemde nasıl bir sabit olduğunu
hiç mi düşünmeyeceksiniz?
PARALEL UFUKLAR | DİNDE KOZMİK ÇOĞULLUK
GÖK, GÖKLER VE 7
GÖKLERİN BİNA OLARAK TASVİRİ
Diğer bir manidar konu yeryüzünün geçiciliğiyle birlikte
gökyüzünün sık sık asıl kalıcı olunacak olan bir bina olarak tasvir
edilmesidir. Ve bu ifade yine “Alemlerin Rabbi” ifadesiyle birleştirilir.
2 Bakara 22.ayet:
O sizin için yeryüzünü bir döşek, gökyüzünü bir bina kıldı ve
gökten su indirerek bununla sizin için ürünlerden rızık çıkardı.
40 Mümin 64.ayet:
Allah yeryüzünü sizin için bir karar yeri, gökyüzünü bir bina
kıldı. Sizi suretlendirdi. Suretinizi de en güzel bir incelikte ve
biçimde kıldı. Ve size güzel, temiz şeylerden rızık verdi.
İşte sizin rabbiniz Allah budur. ÂLEMLERİN RABBİ
Allah ne yücedir.
Bazı ayetlerde doğru yoldaki insanlar tasvir edilirken gökyüzünü
düşünüp varlıklarının sebebini akletmeye çalışmaları örnek
gösterilir. Şüphesiz ki bu tip ayetler bilim yapmaya ve özelde gök
bilimine teşvik edici ayetlerdir.
3 İmran Ailesi 191.ayet:
Onlar ayakta iken, otururken, uzanırken Allah’ı zikrederler ve
göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. Rabbimiz sen
bunları boşuna yaratmış olamazsın, bizi ateşin azabından koru,
derler.
Nebe 12’nin işaret ettiği 7 sayısı gelenekte çok farklı şeylerle
ilişkilendirilmiş çok tartışılan bir ayettir. Ancak biz gökyüzünün bir
bina olarak tasvir edilmesiyle aşağıdaki ayeti birleştirirsek bu
tasvirle yine “yedi gök katmanı” kavramına işaret edildiğini ve
kozmik bir içeriğe sahip olduğunu söylememiz hiç de yanlış olmaz.
78 Nebe 12.ayet:
Sizin üstünüze sağlam bir YEDİ bina ettik.
Çünkü ayetin öncesinde; yeryüzünün döşek olduğu, insanların çiftler
halinde yaratıldığı, gecenin ve gündüzün oluşumunun anlattığı
ayetlerle birlikte; bu ayetin ardından da gökyüzünde ışık saçan bir
kandilden ve bulutlardan akan sudan bahsedilir. Konu yine açık
biçimde gökyüzüyle ilgilidir. 7 sayısını alıp büyülü sırlara kadem
basmaya gerek yok. Yedi gök, hadi bilemediniz yedi ileri boyuta sahip
gök kademeleri diyebiliriz.
Sicim teorisinin geldiği son nokta itibarıyla 11 boyutun matematiksel
olarak zorunlu kabul edilmesi söz konusu. Bu kapsamda bildiğimiz 3
boyut artı zamana (4 eder) yedi boyut daha eklediğimizde 11 ediyor
oluşu hiç ilgi çekici durmuyor mu? Bence ilgisini çekenler için
üzerinde çalışmaya değer bir konu. Mesele doğrulanması değildir.
Bir fikri yanlışlamak da bilim için bir sonuçlar üretir.
51
PARALEL UFUKLAR