07.01.2013 Views

Dosya 17: mimarlık ve mekan algısı - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

Dosya 17: mimarlık ve mekan algısı - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

Dosya 17: mimarlık ve mekan algısı - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ması tam da bunu araştırmaktadır. 25 Oxman bu çalışmasında,<br />

15 tasarım öğrencisinden kendilerine<br />

<strong>ve</strong>rilmiş plan örneklerini çizim aracılığıyla soyutlayarak<br />

yeniden çizmelerini istemiştir. Öğrenciler<br />

yeniden çizim sürecinde, planların daha önce farketmedikleri<br />

özelliklerini görebilmişlerdir.<br />

Buraya kadar açıklanmaya çalışılan nokta, eskizin<br />

zihindekinin dışsallaştırılması <strong>ve</strong> temsiliyle beraber,<br />

müdahalelerin <strong>ve</strong> bu müdahaleler sonucu yeni<br />

ortaya çıkacak özelliklerin zihinde yeni fikirleri tetikleyebileceğidir.<br />

Temel kabul zihnin tek başına<br />

bunu gerçekleştirmesinin zor olduğudur. Zihinsel<br />

imgelem çalışmalarında bu savı destekleyen <strong>ve</strong><br />

desteklemeyen bulgular mevcuttur. Örneğin Finke,<br />

zihnin herhangi bir dışsallaştırma aracı olmadan,<br />

<strong>ve</strong>rili biçimlerden yola çıkarak birleştirme<br />

yoluyla yeni yorumlara <strong>ve</strong> fikirlere varabileceğini<br />

savlar. 26 Verstijnen <strong>ve</strong> Hennessey’nin çalışmaları<br />

tam da bunu sınar. 27 Yaptıkları araştırma da Verstijnen<br />

<strong>ve</strong> Hennessey tasarımcıların kağıt kalem kullanmadan<br />

biçimleri yeni şekillerde bir araya getirebildiklerini<br />

<strong>ve</strong> yeni biçimler oluşturabildiklerini<br />

göstermiş ancak, <strong>ve</strong>rili biçimlerin bütününe <strong>ve</strong>ya<br />

belirli parçalarına odaklanarak aynı biçimlere sadece<br />

zihin aracılığıyla yeni anlamlar getiremediklerini<br />

göstermiştir. Çalışmalarının sonucunda<br />

zihindekinin eskizle dışavurumunun biçimlerin<br />

yeniden yorumlanabilmesine olanak tanıdığını<br />

savlarlar. Bu sonuç zihinsel imgelem alanında<br />

Chambers <strong>ve</strong> Reisberg’in sonuçlarıyla paraleldir. 28<br />

Chambers <strong>ve</strong> Reisberg, deney katılımcılarına birbiri<br />

üstüne bindirilmiş iki ters üçgen gösterildiğinde<br />

bu biçimi sadece zihin aracılığıyla başka şekillerde<br />

oluşturamadıklarını göstermişken; Finke, deneklerin<br />

kendilerine “J” <strong>ve</strong> “D” harfleri <strong>ve</strong>rildiğinde,<br />

sadece zihinlerinde bu harfleri birleştirerek yeni<br />

biçimlere ulaşabildiklerini göstermiştir. Böylesine<br />

bir yeni yorumlamada, müdahaleye gerek olmadan<br />

iki harf birleştirilebilirken; bir önceki örnekte,<br />

zihin üst üste binmiş iki ters üçgeni, yeni biçimlerde<br />

ayırabilmeyi becerememektedir.<br />

Buradan hareketle Verstijnen <strong>ve</strong> Hennessey, tasarımda<br />

yaratıcılığın yukarıdaki her iki edimi de<br />

içerdiğini savlar. Bu iki edim, zihnin biçimleri<br />

birleştirerek yeni biçimlere ulaşabilme özelliği ile<br />

biçimlerin eskizler yoluyla yeniden yapılandırılmasıdır.<br />

Mimari tasarımın ana unsuru olan mekân<br />

organizasyonunun karmaşıklığını düşündüğümüzde,<br />

zihnin tek başına yapabileceklerinin sınırlı<br />

olduğunu söyleyebiliriz. Temel biçimlerin hayal<br />

edilmesi <strong>ve</strong> birleştirilmesinde zihnin tek başına<br />

yeterli olabileceği düşünülse de, mekân tasarımı<br />

sadece biçimlerin birleştirilmesinden ötesini, ye-<br />

niden <strong>ve</strong> yeniden sınanmalarını gerektirir. Yukarıda<br />

özetlenen çalışmalarda vurgulandığı üzere bu,<br />

zihindekinin eskiz gibi temsil araçlarıyla dışa vurumunu<br />

<strong>ve</strong> bunların, bu temsil araçları üzerinden<br />

müdahalelerinin, algı yoluyla tekrar zihinde yeniden<br />

yorumlanmasını gerektirir.<br />

SONUÇ<br />

Şimdiye kadar anılan çalışmalarda eskizin yaratıcılık<br />

için rolü <strong>ve</strong> önemi kabul edilmekle beraber, yaratıcılığın<br />

bu çalışmalarda ima edildiği gibi sadece<br />

kendiliğinden gelişen <strong>ve</strong> rastgele giden bir süreç<br />

olmadığını vurgulamak gerekir. Tasarım sürecinin<br />

belli aşamalarında, şimdiye kadar öne sürülenden<br />

farklı olarak, tasarımcılar sürekli eskiz yaparak <strong>ve</strong><br />

bunları yeniden yorumlayarak vakit geçirmezler.<br />

Bazı durumlarda da sürecin, diyagram gibi eskizden<br />

farklı temsil araçlarıyla yönlendirilmesi olanaklıdır.<br />

Eskiz, daha soyutlaştığı, yani mekânın fiziksel<br />

özelliklerinden çok, karakterine ilişkin soyut kavramları<br />

ifade etmeye başladığı <strong>ve</strong> kendisini oluşturan<br />

elemanlarının (çizgilerin) sayısının daha<br />

azaldığı durumlarda şematikleşir. Böyle durumlarda<br />

eskiz, diyagram olarak da ifade edilebilir ki,<br />

diyagramı oluşturan öğeler giderek mekânı değil,<br />

mekânı şekillendiren soyut kavramları işaret ederler.<br />

Burada anlatılmaya çalışılan, son zamanlarda<br />

çoğunlukla diyagram mimarlığı olarak ifade edilen<br />

<strong>ve</strong> diyagramın kendisinin mekânı oluşturucu öğe<br />

olarak alındığı <strong>mimarlık</strong> anlayışının içerdiğinden<br />

farklı bir diyagram anlayışıdır. 29 Burada diyagram,<br />

eskizden farklı bir şekilde mekânı <strong>ve</strong> mekân organizasyonunu<br />

oluşturan fikri <strong>ve</strong>ya fikirleri temsil<br />

eder. Bunun örneklerini Ste<strong>ve</strong>n Holl’un <strong>ve</strong> Louis<br />

Kahn’ın mimari çizimlerinde sıkça görmek mümkündür.<br />

Öyleyse diyagramların kağıt üzerinde<br />

müdahaleyle değiştirilmeleri, belki de eskizlerin<br />

değişimlerinden daha da güçlü tasarım sıçramalarına<br />

karşılık gelebilir. Çünkü böyle müdahaleler<br />

sadece biçimsel değişimleri değil, bu biçimlerin<br />

doğrudan temsil ettiği kavramları da değiştirir.<br />

Eskizin dışsal bir temsil aracı olarak yaratıcılığın<br />

hızlı <strong>ve</strong> sürekli değişen dönemlerine uygun olduğunu<br />

pekçok çalışma göstermiştir. Bu özelliği ile,<br />

zihinde olanla algısal olan arasındaki diyalektik<br />

düşünceyi desteklediği <strong>ve</strong> perçinlediği söylenebilir.<br />

Bunun yanında, tasarım sürecinde yaratıcılığın<br />

görece daha bilinçli olarak yönlendirildiği durumlarda,<br />

diyagram benzeri daha soyut temsil araçları<br />

tasarım uzamında keskin sıçramaları olanaklı kılabilir.<br />

dosya <strong>mimarlık</strong> <strong>ve</strong> mekân <strong>algısı</strong><br />

2

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!