You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
DENİZ FENERİ<br />
Eğitim filosuna verilmiş iki savaş gemisi birkaç gündür<br />
kötü hava şartlarında manevra yapıyorlardı.<br />
Ben, en öndeki savaş gemisinde görevliydim ve hava<br />
kararırken köprüde nöbetteydim. Yer yer sis vardı ve görüş<br />
alanı dardı. Bu nedenle komutan da köprüdeydi, bütün faaliyetleri<br />
denetliyordu.<br />
Karanlık bastıktan kısa bir süre sonra köprünün gözetleme<br />
yerinde iskele tarafındaki nöbetçi haber verdi:<br />
– Işık! Sancak tarafında!<br />
Komutan seslendi:<br />
– Dümdüz mü ilerliyor, yoksa kıça doğru mu gidiyor?<br />
Nöbetçi:<br />
– Dümdüz ilerliyor, komutanım!<br />
diye cevap verdi. Bu, o gemiyle tehlikeli bir çarpışma rotası<br />
üzerinde olduğumuz anlamına geliyordu. Komutan nöbetçiye<br />
emir verdi:<br />
– Gemiye mesaj gönder: Çarpışma rotasındayız, rotanızı 20<br />
derece değiştirmenizi öneriyoruz.<br />
Karşıdan şu sinyal geldi:<br />
– Rotanızı 20 derece değiştirmeniz önerilir.<br />
Komutan:<br />
– Mesaj gönder!<br />
dedi,<br />
– Ben komutanım, rotayı 20 derece değiştirin.<br />
Karşıdaki:<br />
– Ben deniz onbaşıyım, rotanızı 20 derece değiştirseniz iyi<br />
olur.<br />
diye mesajı cevapladı. Komutan bu arada iyice öfkelenmişti.<br />
Hırsla emretti:<br />
– Mesaj gönder! Ben bir savaş gemisiyim. Rotanızı 20<br />
derece değiştirin.<br />
Karşıdaki ışıklarla cevap verdi:<br />
– Ben de bir deniz feneriyim!ʺ<br />
...<br />
Mecburen rotayı değiştirdik.<br />
HAVUÇ SUYU<br />
(Yanlışta ısrar kişiye zarar verir...)<br />
Bir gün bir tavşan eczahaneye gider. Eczacıya:<br />
– Havuç istiyorum.<br />
der. Eczacı:<br />
– Burası eczahane, burada havuç satılmaz, ilâç satılır.<br />
der. Ertesi gün tavşan, aynı eczahaneye gelir ve:<br />
– Havuç var mı, havuç?<br />
diye sorar. Tavşanı yine karşısında gören eczacı:<br />
– Bak kardeşim, dün de söyledim; burada havuç bulamazsın,<br />
haydi git şimdi.<br />
der. Tavşanın defalarca aynı eczahaneye gelmesi nedeniyle iyice<br />
çileden çıkan eczacı sonunda tavşanı yakalar. Koca bir penseyle<br />
onun dişlerini söker. Ağzı kanlar içinde oradan ayrılan<br />
tavşan, bir sonraki gün eczahanenin kapısında tekrar görülür.<br />
Eczacıya sakin ve yavaş adımlarla yaklaşır. Kendinden emin<br />
bir şekilde sorar:<br />
– Havus suyu vay mı, havus suyu?<br />
15<br />
16