You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
SEVİYORUM TANRIM<br />
İnanç Tarihi dersimin öğrencilerinden biriydi Kemal.<br />
Uzun saçlı, değişik bir gençti. Sınıfta benimle en çok tartışan<br />
öğrenci oydu. Tanrıʹya kayıtsız şartsız inanmayı kabullenmiyordu.<br />
Mezun olurken bana imalı, imalı;<br />
‐ Günün birinde Allahʹı bulacağıma inanıyor musun<br />
hocam? ʺ dedi.<br />
‐ Hayır, dedim, yavaşça.<br />
‐ Yaaa, dedi. “Oysa senin, bu derste Allahʹı pazarladığını<br />
sanıyordum hocam...ʺ<br />
Kapıdan çıkıp gitmek üzereyken arkasından bağırdım:<br />
‐ Allahʹı bulabileceğini düşünmüyorum; ama o seni mutlak<br />
bulacak bir gün, eminim.<br />
Selim, omzunu silkip yürüdü... Mezuniyetten sonra izini<br />
kaybetmiştim ki, acı haberi kendisi getirdi bana: Ölümcül<br />
kansere yakalanmıştı. Odama girdiğinde; zayıflamış, çökmüştü...<br />
Kemoterapi, o uzun saçlarını dökmüştü... Ama gözleri<br />
halâ pırıl pırıldı...<br />
‐ Birkaç haftalık ömrüm kalmış hocamʺ dedi.<br />
‐ Sana bir şey sorabilir miyim?ʺ dedim.<br />
‐ Tabiiʺ dedi, ʺNe öğrenmek istiyorsun?<br />
‐ Sadece 24 yaşında olmak ve ölmekte olduğunu bilmek<br />
nasıl bir şey?ʺ<br />
‐ Daha kötüsü olabilirdi... 50 yaşında olmak, kafayı çekmek,<br />
kadınlarla beraber olmak ve müthiş paralar kazanmayı,<br />
yaşamak, sanmak gibi...ʺ<br />
Sonra niye geldiğini anlattı... ʺOkulun son günü sana<br />
Allahʹı bulup bulamayacağımı sormuş; ʺhayırʺ yanıtını alınca<br />
şaşırmıştım. Sonra, ʺama o seni bulurʺ dedin... İşte bunu çok<br />
düşündüm. Doktorlar ciğerimden parça alıp kötü huylu olduğunu<br />
söylediklerinde; Allahʹı aramayı ciddiye aldım birden...<br />
Habis ur, diğer hayati organlarıma yayılmaya başlayınca,<br />
sabahlara kadar dualar etmeye başladım... Hiçbir şey olmadı.<br />
Bir sabah uyandığımda; İlahî bir mesaj alma yolundaki umutsuz<br />
çabalarımdan vazgeçiverdim aniden. Ömrümün geri kalan<br />
vaktini; Allah, ölümden sonra hayat, falan gibi şeylerle geçirmeyecektim.<br />
Daha önemli şeyler yapma kararı aldım. O zaman<br />
gene seni düşündüm... ʺEn büyük mutsuzluk, sevgisiz bir<br />
hayat sürmektir, bundan daha kötüsü de bu dünyadan, sevdiklerine<br />
ʺSeni seviyorumʺ diyemeden gitmektirʺ demiştin...<br />
Son günlerimi bu eksiği gidermekle harcayacaktım işte...<br />
En zorundan başladım... Babamdan...ʺ<br />
Oğlu yanına geldiğinde; babası, gazete okuyormuş.<br />
‐ Baba, seninle konuşmam lazımʺ demiş Selim.<br />
‐ Peki, konuş oğlumʺ<br />
‐ Yani, çok önemli bir şey...ʺ<br />
Babası, gazeteyi 10 santim indirmiş o zaman aşağı;<br />
‐ Neymiş o bakalım?<br />
‐ Baba, seni seviyorum. Bunu bilmeni istedim.ʺ<br />
Selim gülümsedi, arkasını anlatırken... Babasının elinden<br />
yere düşmüş gazete... Hayatında hiç yapmadığı iki şeyi yapmış:<br />
Selimʹye sarılmış ve ağlamış... Sabaha kadar konuşmuşlar.<br />
Babası, ertesi sabah işe gitmek zorunda olduğu halde...<br />
ʺAnnem ve kardeşimle daha kolay olduʺ diye devam etti<br />
Selim... ʺOnlar da bana sarılıp ağladılar. Yıllardır bana söylemedikleri,<br />
söyleyemedikleri şeyleri anlattılar. Bütün bunları<br />
yapmak için bu kadar geç kalmış olmama üzüldüm sadece...<br />
45<br />
46