28.03.2017 Views

Hikayeler_Designed

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ʺPeki, gidebilirsin Kınalı Aliʺ der komutan. O günden<br />

sonra herkes ona Kınalı Ali der.<br />

Herkes kafasındaki kınayla dalga geçer. Kısa sürede cana<br />

yakın ve cesur tavırlarıyla tüm arkadaşlarının sevgisini kazanır.<br />

Bir gün ailesine mektup yazmak ister. Aliʹnin okuma yazması<br />

da yoktur. Arkadaşlarından yardım ister ve hep beraber<br />

başlarlar yazmaya. Ali söyler, arkadaşları yazar:<br />

ʺSevgili anne babacığım, ellerinizden öperim. Ben burada<br />

çok iyiyim. Beni merak etmeyin.ʺ diye başlar. Kız kardeşini,<br />

kendinden bir küçük erkek kardeşini sorar. Köyündekilerin<br />

burnunda tüttüğünü yazdırır. Kendilerini merak etmemesini,<br />

kendileri var oldukça düşmanın bir adım bile ilerleyemeyeceğini<br />

yazdırır. Gururla mektubu bitirir neden sonra aklına<br />

gelir ve yazının sonuna anasına NOT düşer. Aliʹnin kendisinden<br />

hemen sonra askere gelecek bir kardeşi daha vardır.<br />

ʺAnacığım, kafama kına yaktın burada komutanlarım ve arkadaşlarım<br />

benle hep dalga geçtiler. Sakın kardeşim Ahmetʹe de<br />

yakma. Onunla da dalga geçmesinler.ʺ der, ʺEllerinden öptümʺ<br />

diye bitirir.<br />

Aradan zaman geçer. İngilizler kesin netice almak için<br />

tüm güçleriyle Geliboluʹya yüklenirler. Bu cepheyi savunan<br />

erlerimiz teker teker şehit düşmüşlerdir. Bunlara takviye olarak<br />

giden yedek kuvvetler de yeterli olmamış, onların sayıları<br />

da epey azalmıştır. Gelibolu düşmek üzeredir. Kınalı Aliʹnin<br />

komutanı da olayı görüp yerinde duramıyordur. Kendisinin<br />

bölüğü henüz sıcak temasa hazır değildir. Onlar yeni gelmiştir.<br />

Onları insan bedeninin süngü ve mermilerle orak gibi biçildiği<br />

bu yere göndermemek için dua ediyordur. Komutanının bu<br />

düşünceli hâlini gören ve durumun vehametini bilen Kınalı Ali<br />

ve arkadaşları komutanlarına yalvar yakar oraya gitmek istediklerini<br />

söylerler.<br />

Komutanları onları ölüme gönderdiğini bile bile çaresiz<br />

gönderir. Kınalı Aliʹnin bölüğünden kimse sağ kalmaz, hepsi<br />

şehit olmuştur. Aradan zaman geçer. Kınalı Aliʹnin ailesine<br />

yazdığı mektubun cevabı gelir. Komutanları buruk ve gözleri<br />

dolu dolu mektubu açıp okumaya karar verirler.<br />

Babası anlatır Aliʹnin:ʺOğlum Ali, Nasılsın, iyi misin?<br />

Gözlerinden öperim. Selâm ederim.ʺ dedikten sonra ʺÖküzü<br />

sattık, paranın yarısını sana yarısını da cepheye gidecek kardeşine<br />

veriyoruz. Şimdi öküzün yerine tarlayı ben sürüyorum.<br />

Zaten artık zahireye de fazla ihtiyacımız olmadığı için yorulmuyorum<br />

da. Siz sakın bizi merak etmeyin. Bizi düşünmeyin.ʺ<br />

der. Köyü, akrabalarını anlatır ve mektubu bitirir. Altına da<br />

ʺAli, ananın da sana diyeceği bir şey var!ʺ diye ekler. Anası<br />

anlatır:<br />

ʺOğlum Ali,Yazmışsın ki ʺKafamdaki kınayla dalga geçtiler,<br />

kardeşime de yakmaʺ demişsin. Kardeşine de yaktım.<br />

Komutanlarına ve arkadaşlarına söyle senle dalga geçmesinler.<br />

Bizde üç şeye kına yakarlar:<br />

1‐ Gelinlik kıza; gitsin ailesine, çocuklarına kurban olsun<br />

diye.<br />

2‐ Kurbanlık koça; Allahʹa kurban olsun diye.<br />

3‐ Askere giden yiğitlerimize; vatana kurban olsun diye.....<br />

Gözlerinden öper, selâm ederim. Allahʹa emanet olun.ʺ<br />

Mektubu okuyan Aliʹnin komutanı ve diğerleri hıçkıra<br />

hıçkıra ağlamaktadırlar...<br />

(Bu mektubun aslı Çanakkale müzesinde sergilenmektedir.)<br />

133<br />

134

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!