Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
DEĞERİNİZİ BİLİN<br />
İyi bilinen bir konuşmacı, seminerine 50 dolarlık bir<br />
banknotu göstererek başladı. 200 kişiyi bulan dinleyicilere, bu<br />
parayı kim ister diye sordu ve eller kalkmaya başladı. Ve<br />
konuşmacı ʺbu parayı sizlerden birine vereceğim fakat öncelikle<br />
bazı şeyler yapacağımʺ dedi. Parayı önce buruşturdu ve<br />
dinleyicilere ʺhala bu parayı isteyen var mı?ʺ diye sordu, eller<br />
yine havadaydı. Bu sefer, konuşmacı ʺpeki bu paraya şunları<br />
yaparsam?ʺ dedi ve 50 doları yere attı onun üstüne bastı, ezdi,<br />
pisletti ve para şimdi pis ve buruşuktu, fakat eller yine havadaydı<br />
ve o parayı herkes istiyordu.<br />
Konuşmacı şöyle dedi:<br />
ʺArkadaşlarım burada çok önemli bir şey öğrendiniz,<br />
burada paraya ne yaptıysam hiç önemli değil onu yine de<br />
istiyorsunuz, çünkü benim ona yaptığım şeyler onun değerini<br />
düşürmedi, o hala 50 dolar. Hayatımızda çoğu kez verdiğimiz<br />
kararlar veya hayat şartları nedeniyle hırpalanır, canımız acıtılır,<br />
yerden yere vuruluruz, kendimizi kötü hissederiz, fakat ne<br />
olduğu veya ne olacağı önemli değil, hiç bir zaman değerimizi<br />
kaybetmeyiz, temiz ya da pis, hırpalanmış ya da kırılmış,<br />
bunların hiçbiri önemli değildir. Seni sevenler senin ne kadar<br />
değerli olduğunu her zaman bileceklerdirʺ.<br />
DOĞRU ZAMAN<br />
Amerikalı bir zengin işadamı, bir iş seyahati sırasında<br />
küçük bir Meksika koyu kasabasına uğrar. Limanda gezerken,<br />
ağzına kadar balık dolu küçük bir teknenin içinde oturan bir<br />
balıkçı dikkatini çeker. Merakla yanına yaklaşır ve sorar,<br />
ʺMerhaba, bu balıkları yakalamak ne kadar zamanını aldı ?ʺ<br />
Balıkçı, tümünü bir‐iki saate yakaladığını söyler.Yabancı<br />
adam bu kez, niçin daha uzun sure kalıp daha fazla balık yakalamadığını<br />
sorar. Balıkçı, ailesinin geçimi için bu kadarının<br />
yettiğini söyler.<br />
Amerikalı işadamı merakla balıkçıya kalan zamanını<br />
nasıl geçirdiğini sorar. Balıkçı anlatır,<br />
ʺGeç vakit yatarım, sabah birazcık balık yakalarım. Sonra<br />
çocuklarımla oynarım, öğleyin de karım Maria ile biraz siesta<br />
yaparım. Akşamları, amigolarla beraber gitar çalıp beraber<br />
eğleniriz. Dolu ve meşgul bir yaşantım var efendimʺ<br />
Amerikalı gerinerek, ʺBenim Harvardʹdan masterım var<br />
ve sana yardım edebilirim. Balık tutmak için daha çok zaman<br />
ayırmalı ve daha büyük bir tekne ile çalışmalısın. Bu tekneden<br />
elde edeceğin gelirle daha büyük tekneler alırsın. Kısa surede<br />
bir balıkçı filosuna sahip olursun. Böylelikle, yakaladığın balıkları<br />
aracılara değil doğrudan doğruya işleme tesislerine satarsın.<br />
Hatta kendi balık fabrikanı bile kurabilirsin. Balıkçılık<br />
sektöründe bir numara olursunʺ<br />
Ve Amerikalı devam eder, ʺTabii bunları yapman için<br />
öncelikle bu küçük balıkçı kasabasını terk edip Mexico Cityʹye,<br />
daha sonra Los Angelesʹe ve en sonunda holdingini genişletebileceğin<br />
New Yorkʹa yerleşirsinʺ<br />
141<br />
142