You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
İMTİYAZ SAHİBİ<br />
İstmag Magazin Gazetecilik İç ve<br />
Diş Tic. Ltd. Şti. adına<br />
H. FERRUH IŞIK<br />
GENEL MÜDÜR<br />
MEHMET SÖZTUTAN<br />
mehmet.soztutan@img.com.tr<br />
GENEL YAYIN YÖNETMENİ<br />
GÜLÇİN COŞKAN<br />
gulcin.coskan@img.com.tr<br />
GRAFİK TASARIM<br />
SAMİ AKTAŞ<br />
sami.aktas@img.com.tr<br />
EDİTÖRLER<br />
Prof. Dr. İsmail KAYA<br />
ismail.kaya@gmail.com<br />
Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN<br />
ozbudun@gmail.com<br />
Duygu GECÜ<br />
duygu.gecu@img.com.tr<br />
REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />
RECEP ARSLANTAŞ<br />
recep.arslantas@img.com.tr<br />
SORUMLU MÜDÜR<br />
CÜNEYT AKTÜRK<br />
cuneyt.akturk@img.com.tr<br />
FOREIGN RELATIONS<br />
İSMAİL ÇAKIR<br />
ismail.cakir@img.com.tr<br />
MUHASEBE FİNANS<br />
MUSTAFA AKTAŞ<br />
muhasebe@img.com.tr<br />
ABONE<br />
Nurten Demİr<br />
nurten.demir@img.com.tr<br />
ANKARA BÖLGE<br />
MUSTAFA AKÇAY<br />
0505 253 4055<br />
mustafa.akcay@img.com.tr<br />
BURSA BÖLGE<br />
ÖMER FARUK GÖRÜN<br />
fgorun@ihlas.net.tr<br />
Buttim Plaza D Blok Kat: 4 No:1267 BURSA<br />
Tel:+90 224 211 44 50 / Fax: 224 211 4481<br />
Printing<br />
CTP • BASKI<br />
İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mah. 29 Ekim Cad.<br />
İhlas Plaza<br />
No: 11 A/41<br />
Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL<br />
+212 454 30 00<br />
ADRES<br />
Evren Mah. Bahar Cad.<br />
Polat İş Merkezi B-Blok - No:1 Kat:4<br />
Güneşli - Bağcılar - İstanbul<br />
Tel.:+90.212 604 50 50<br />
Faks:+90.212 604 50 51<br />
www.medikalteknik.com.tr<br />
e-mail: info@medikalteknik.com.tr<br />
İMG - Medikal Teknik dergisinde<br />
yer alan makalelerdeki fikirler<br />
yazarlarına aittir.<br />
Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam<br />
verene aittir. İMG - Medikal Teknik dergisinin<br />
bütün yayın hakları İstmag Magazin<br />
Gazetecilik İç Ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir.<br />
Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Gülçin Coşkan<br />
gulcin.coskan@img.com.tr<br />
İyi niyetin ölmediği şehir<br />
DİYARBAKIR!<br />
Diyarbakır, a city where<br />
goodwill is still alive!<br />
Güven insan ilişkilerinin temelini oluşturur.<br />
Biz o temeli oluşturmak için çok yol kat<br />
ettik, çok emek verdik.<br />
Köklü bir geçmişe sahip olan İstanbul Magazin<br />
grubunun en kıymetli mecralarından biri Medikal<br />
Teknik dergisi profesyonel kadrosu ve uzun<br />
yıllardır sektöre ışık tutmasıyla yepyeni bir sayıda<br />
tekrar sizlerle…<br />
Bu ay sizler için Diyarbakır’a gittim, orada ki<br />
firmalarımızı ziyaret ettim. Misafirperver ve<br />
sıcakkanlı Diyarbakır insanlarıyla tanıştım.<br />
Hayatımda ilk defa gittiğim bu topraklardaki<br />
insanların samimiyeti ve kalp güzelliği beni<br />
çok etkiledi. Genelde oralarda yaşanan<br />
kötü hadiselerden dolayı, bir çoğumuzda<br />
hep bir tedirginlik oluyor o şehirlerin adını<br />
duyduğumuzda… Ben nedense hiç tedirgin<br />
olmadım oraya giderken… Sanki önceden biliyor<br />
gibiydim yaşanacakları. Güzel düşündüm hep…<br />
Şükür ki, o güzellikler beni buldular…Şimdi size<br />
şunları söylemek istiyorum: O şehirlere gidin..<br />
Bizim şehirlerimiz oralar…Tedirgin olacaksanız,<br />
hiç gitmediğiniz yerlerden olmayın! Çünkü her<br />
gün nefes aldığınız yerler şuan daha tehlikeli…<br />
Nerede, ne zaman, ne yaşayacağınızı, kiminle<br />
karşılaşacağınızı asla kestiremeyeceğiniz<br />
metropol şehirlerden korkun korkacaksınız…<br />
Bunu tecrübe ederek, bu cümleleri kuruyorum.<br />
Orada kendimi evimden daha güvenli hissettiğim<br />
için… Biliyorum ki ufak bir sorun yaşasam, bana<br />
ailem gibi sahip çıkacak, kapısını açacak bir sürü<br />
dostum var… İyi niyetin ölmediği şehirler olduğunu<br />
bilmek, ne mutluluk verici!<br />
Diyarbakır da bizi yalnız bırakmayan, desteklerini<br />
esirgemeyen Nur Medikal’e teşekkür ve<br />
şükranlarımla!<br />
Confidence constitutes basis of human relations.<br />
We travelled much road, exerted much efforts<br />
in order to constitute that basis..<br />
Medikal Teknik magazine - which is one of the most<br />
valuable courses of Istanbul Magazine group with<br />
its rooted history – is together with you again with a<br />
brand new issue alongside its professional staff as<br />
well as shedding light to the sector for long years..<br />
I went to Diyarbakır for you, visited our firms there.<br />
I met with hospitability and sympathetic people of<br />
Diyarbakır. The sincerity and warmhearted manners<br />
impressed me much in this place where I went first<br />
time. Regarding bad events which were experienced<br />
there might urge us that we experience uneasiness<br />
when we hear names of those cities. However, I did<br />
not get any uneasiness at all when I was going there..<br />
As if I might have known earlier what would happen.<br />
I always thought well. Thanks that those beauties<br />
found me.. Now I would like to tell you these: go<br />
those cities.. Those cities are our cities.. If you feel<br />
any uneasiness, don’t be deprive of there you have<br />
not gone at all!<br />
Because, where you have been breathing every day is<br />
more dangerous.. If you afraid of where you go, when<br />
and what you might experience and meet with whom<br />
that you never estimate; fear from metropolitan<br />
cities. I set up these sentences, due to experience of<br />
those..<br />
There I felt myself more safer than my home.. I know<br />
that if I might experience a little bit trouble, there are<br />
lots of my friends that claim me as my family, open<br />
their doors.. How pleasing knowing the cities where<br />
goodwill did not die!<br />
Thanks for Nur Medical for spport
News<br />
Alzheimer’a müzikli tedavi<br />
77 yaşındaki Mahir A, Türkiye’deki 400 bin Alzheimer hastasından biri. 3 yıl boyunca<br />
verdiği mücadelede en büyük destekçisi tüm zorluklara katlanan 70 yaşındaki eşi Hidayet<br />
A oldu. Hidayet Hanım, eşinin en sevdiği resimleri yaparak ve Ud eşliğinde onunla şarkılar<br />
söyleyerek Alzheimer’la savaşıyor.<br />
Dr.Tayyar Vardar<br />
Türkiye’de 65 ve üstü 400 binin<br />
üzerinde yaşlı, Alzheimer<br />
hastalığının pençesinde.<br />
Yaklaşık 800 binin üstünde aile<br />
ise bu hastalıkla mücadele ediyor.<br />
Hastalar kadar hasta yakınları<br />
üzerinde de çeşitli psikolojik izler<br />
ve etkiler bırakan bu hastalığın<br />
kesin bir tedavisi bulunmuyor.<br />
Bıraktığı kalıcı izleri silmekse<br />
hiç kolay değil. Alzheimerı ilk<br />
kez 45 yıllık eşi bu hastalığa<br />
yakaladığında tanıyan 70 yaşındaki<br />
Hidayet A (Hanım) da, 77 yaşındaki<br />
eşi Hidayet A’da hafıza kaybına<br />
neden olan, sosyal hayattan ve<br />
aile hayatından bir anda koparan<br />
hastalıkla 3 yıl önce mücadele<br />
etmeye başladı. Hayatındaki<br />
her şeyden vazgeçti, yaşadığı<br />
çaresizliğe ve tükenmişliğe<br />
rağmen eşini bir hastaneye veya<br />
bakımevine vermeyi hiç düşünmedi.<br />
Profesyonel bir destek aldığı evde<br />
bakım modeli sayesinde evini eşi<br />
için bir bakımevine çevirdi. Bu<br />
sayede normal hayatına da geri<br />
dönen ve aynı zamanda sanatsal<br />
çalışmalar yapan Hidayet Hanım,<br />
en büyük ilacı moral olan hastalıkla<br />
mücadele etmek için eşinin en<br />
sevdiği resimleri yaptı, Ud çalarak<br />
sevdiği şarkıları ona yeniden<br />
hatırlattı. Hastalıkla baş etme<br />
gücünü sanattan aldı. Alzheimer’a<br />
74 yaşında yakalanan ve hastalık<br />
nedeniyle artık eşini tanıyamayan<br />
Mahir A ise eşinin verdiği destek<br />
sayesinde 77 yaşında onu yeniden<br />
hatırlamaya başladı.<br />
Alzheimerlı eşi için yaptığı<br />
resimleri sergi salonunda<br />
sergileyecek<br />
Eşinin hastalığıyla sevgi ve sabırla<br />
mücadele ettiğini belirtken Hidayet<br />
A, yaşadığı süreci şöyle anlattı:<br />
“Eşim çok neşeli, eğlenceli biriydi.<br />
Bu hastalığa yakalandığında<br />
ise biranda değişti. Hafıza kaybı<br />
yaşamaya başladı, beni tanıyamaz<br />
hale geldi. Alışkanlıkları değişti,<br />
dışarıya çıkmıyordu, hijyene önem<br />
veren biri olmasına rağmen suya<br />
dokunmuyor ve yıkanmıyordu. Kısa<br />
süreli bir şok yaşadım. Doktora<br />
gittiğimde eşimin Alzheimer<br />
olduğunu öğrendim. İlaç tedavisini<br />
denedim ancak eşim normal<br />
hayatından, eski neşesinden çok<br />
uzaktaydı. Ardından sosyal hayatın<br />
ve aile hayatının bu hastalığın<br />
yavaşlatılmasında önemli olduğunu<br />
öğrendim. Eşimi kimseye emanet<br />
etmeden evde bakmaya karar<br />
verdim. En büyük ihtiyacım bana<br />
yardım edecek ve destek olacak<br />
12<br />
Nisan 2018
News<br />
birilerinin yanımda olmasıydı.<br />
Bu esnada çevremdekilerin de<br />
önerisiyle evde bakım hizmeti<br />
almaya başladım. Evde bakım<br />
hekimi Dr. Tayyar Vardar ve<br />
ekibindeki hemşirelerin desteğiyle<br />
eşim 2-3 yıllık bir aradan sonra<br />
normal hayatına dönmeye başladı.<br />
Artık yemek yiyor, yıkanıyor hatta<br />
iki yıldır hiç adım atmadığı dışarıya<br />
da çıkabiliyordu. Ben de kendisi<br />
için sevdiği resimleri yaparak<br />
zihinsel ve ruhsal anlamda destek<br />
olup hastalıkla mücadele etmeye<br />
devam etti. Birlikte şarkılar da<br />
söylüyorduk. Bu sayede beni<br />
unutmuyordu. Şimdi ise eşim<br />
için yaptığım tüm resimleri bir<br />
sergi salonunda sergilemeye<br />
hazırlanıyorum.”<br />
Alzheimer hastalığını evde<br />
bakım uygulaması yavaşlatıyor<br />
Alzheimer’ın geniş bir kitleyi<br />
ilgilendiren önemli bir sağlık<br />
sorunu olduğunu belirten Medical<br />
Center Evde Bakım Hekimi<br />
Dr. Tayyar Vardar, Alzheimer<br />
hastalığının ilerleyen dönemleriyle<br />
ailelerin baş edemediğini,<br />
depresyonla beraber tükenmişlik<br />
yaşadıklarını ve bu nedenle<br />
profesyonel desteğe ve gözleme<br />
ihtiyaç duyduğunu ifade etti.<br />
Tayyar Vardar şöyle konuştu:<br />
“Alzheimer hasta yakınlarının<br />
%60’ında tükenme ve depresyon<br />
mevcuttur. Hastalığının ilerleyen<br />
dönemlerinde aile yakınları<br />
hastalıkla mücadele etmekte<br />
zorluklar yaşıyorlar ve bu yüzden<br />
hasta için sürekli olarak bir<br />
bakıma ihtiyaç duyuyorlar. Bu<br />
anlamda evde uygulanan evde<br />
sağlık modeli Alzheimer hasta<br />
yakınlarının umudu haline geldi.<br />
Hasta yakınları hastalarının bir<br />
bakımevine bırakmaktansa kendi<br />
evlerinde profesyonel destek<br />
alıp süreci takip edebiliyor ve<br />
sürece dahil olabiliyorlar.Evde<br />
bakım modeli ile Alzheimerlı<br />
hastanın ihtiyaç duyduğu bakımı<br />
yerine getirilirken aile yakınlarına<br />
hastanın müzik veya resim gibi<br />
eski hobilerini tekrar hatırlatıp,<br />
ilgi ve sevgilerini göstererek moral<br />
ve huzurlu bir ortam sağlamaları<br />
kalıyor.<br />
Bu nedenle evde sağlık hizmeti<br />
Alzheimer hastalarının hastalığı<br />
hem yavaşlatılıyor hem de hastanın<br />
yaşam koşulları iyileştiriliyor.<br />
Hasta yakınlarının ise bu süreçten<br />
en az etkilenmesini sağlanıyor. Biz<br />
de Medical Center Evde Bakım ve<br />
Sağlık Hizmetleri olarak hastanın<br />
gereksinimleri doğrultusunda<br />
hazırladığımız bakım planı<br />
sayesinde hastayı kendi evinde<br />
kontrol altında tutarak hayatına<br />
devam edebilmesini sağlarken,<br />
hastalığın hasta yakınları üzerinde<br />
yarattığı olumsuz etkileri yüzde<br />
20’lere düşürebiliyoruz.”<br />
14<br />
Nisan 2018
News<br />
Musical treatment of Alzheimer<br />
Over four hundred thousand<br />
Seniors who are 65<br />
and older in the grip of<br />
Alzheimer’s disease in Turkey.<br />
There is no definitive treatment of<br />
this disease, which leaves various<br />
psychological traces and effects<br />
on patients’ relatives as well as<br />
patients.<br />
It is not easy to delete permanent<br />
traces that you leave. Alzheimer’s<br />
first encounter with a 45-year-old<br />
wife when she got caught in this<br />
disease, Hidayet began fighting<br />
with her 77 year-old wife Hidayet<br />
A 3 years ago with a disease that<br />
caused memory loss, a social<br />
phobia and a family life.<br />
She gave up everything in his life,<br />
never thought to give his husband<br />
to a hospital or nursing home<br />
despite the helplessness and<br />
exhaustion she had experienced.<br />
Thanks to a model of care at<br />
home, where she received<br />
professional support, she turned<br />
the house into a nursing home for<br />
her husband.<br />
On this count, Mrs. Hidayet , who<br />
also returned to her normal life<br />
and made artistic works at the<br />
same time, made her favorite<br />
paintings to fight the disease,<br />
which is the biggest illness, and<br />
recalled her favorite songs by<br />
playing Ud. She got the power<br />
to cope with the disease from<br />
art. Mahir, who was caught in<br />
Alzheimer’s disease at the age<br />
of 74 and was no longer able to<br />
recognize his wife due to illness,<br />
began to remember her at the age<br />
of 77, thanks to his wife’s support.<br />
Pictures for her Alzheimer’s<br />
husband will be exhibited in the<br />
exhibition hall<br />
Indicating that the husband<br />
struggled with love and patience<br />
with his illness, Hidayet explained<br />
the process he had experienced:<br />
“My husband was very cheerful<br />
and funny . He changed suddenly<br />
when he has got ill. He has<br />
started to loose his memory and<br />
couldn t regognize me anymore.<br />
I was shock at first. When ı went<br />
to doctor I found out that my<br />
husband was Alzheimer.I tried<br />
medicine treatment but my<br />
husband was wasn t as cheerful<br />
as he was before.I realized that<br />
his social and family life became<br />
slower due to his health problem.<br />
I decided to take care of my<br />
husband by myself. I needed<br />
someone who can help and<br />
support me, and my friends and<br />
families suggested me to get<br />
home care for my husband. With<br />
the home care support of Dr.<br />
Tayyar Vardar and his nurses my<br />
husband started his normal life.<br />
Now he is eating, taking shower<br />
and surprisingly he is going out<br />
which he hasn t done for two<br />
years. I continued to support<br />
him mentally and emotionaly by<br />
drawing pictures that he likes.<br />
Now I am getting ready to exhibit<br />
my pictures on an art galery.<br />
Home care slows down home<br />
care Alzheimer’s disease<br />
Medical Center Home Care<br />
Physician Dr. Tayyar Vardar<br />
noted that Alzheimer’s is a major<br />
health problem that concerns a<br />
large population and he stated<br />
that their families can not cope<br />
with the Alzheimer when it is<br />
advanced. They experience<br />
burnout with depression, and that<br />
they need professional support<br />
and observation.<br />
Tayyar Vardar said: “60% of<br />
Alzheimer’s patients have<br />
depletion and depression. In<br />
the later stages of their illness,<br />
relatives of the family have<br />
difficulties in combating the<br />
disease and therefore need<br />
constant care for the patient.<br />
In this sense, the home health<br />
model at home has become the<br />
hope of Alzheimer’s patients<br />
relatives. When relatives of<br />
patients leave their nursing<br />
homes, they can receive<br />
professional support in their own<br />
homes, follow up the process, and<br />
participate in the process<br />
With the home care model,<br />
when Alzheimer’s care is being<br />
performed, family members are<br />
reminded of their old hobbies<br />
such as music or pictures,<br />
showing love and affection, and<br />
maintaining a moral and peaceful<br />
environment. For this reason,<br />
home health care Alzheimer’s<br />
disease is slowing down and the<br />
patient’s living conditions are<br />
being improved. The patients’<br />
relatives are minimally affected by<br />
this process. We can also reduce<br />
the negative effects of illness on<br />
patients’ relatives by 20%, while<br />
Medical Center Home Care and<br />
Healthcare Services allow us to<br />
keep the patient in control by<br />
keeping the patient in control with<br />
the care plan we have prepared<br />
according to the patient’s<br />
requirements. “<br />
16<br />
Nisan 2018
Healt<br />
Kuruyemiş ve kuru meyve ile<br />
Ramazan’da sağlıklı beslenin<br />
Peyman’ın kuruyemiş ve kuru meyve ürünleri, Ramazan ayında vitamin ve<br />
mineral ihtiyacını karşılayarak enerji depolamanızı sağlayacak. İftar, iftar<br />
sonrası veya sahurda tüketebileceğiniz sağlıklı atıştırmalıklarla halsizlik ve<br />
sindirim problemlerinin önüne geçebilirsiniz.<br />
Peyman Pazarlama Müdürü Irmak Emekdaş<br />
Kuruyemiş ve kuru meyve<br />
sektörünün önde gelen<br />
şirketi Peyman, Ramazan<br />
ayında sağlığınızı destekleyecek ve<br />
sindirim sisteminizi rahatlatacak<br />
ideal seçenekler sunuyor.<br />
Gün kurusu, kuru incir, kuru erik,<br />
iç yer fıstığı, fındık, ceviz ve badem<br />
gibi ürünleri tüketerek bir yandan<br />
vitamin ve mineral ihtiyacınızı<br />
karşılayabilir, diğer yandan enerji<br />
depolayabilirsiniz.<br />
Peyman Pazarlama Müdürü Irmak<br />
Emekdaş, Ramazan ayında doğru<br />
beslenmenin her zamankinden<br />
daha çok öne çıktığını belirterek;<br />
“Yaz olması nedeniyle uzun süren<br />
oruç saatleri dengeli beslenme<br />
gerekliliğini de beraberinde<br />
getiriyor. Kuruyemiş ve kuru<br />
meyveler bu dönemde vücuda<br />
ihtiyacı olan enerjiyi sağlıyor.<br />
Ayrıca uygun zamanda ve miktarda<br />
alınan kuruyemiş ve kuru meyve,<br />
tokluk hissini güçlendiriyor, iftar<br />
sonrası oluşabilecek hazımsızlık<br />
sorunlarını ortadan kaldırıyor.<br />
Sağlıklı bir Ramazan ayı geçirmek<br />
için kuruyemiş ve kuru meyve<br />
tüketilmesini öneriyoruz” dedi.<br />
Protein, E ve B vitamini içeren<br />
benzersiz enerji kaynağı Peyman<br />
Fındık, günlük magnezyum<br />
ihtiyacınızı karşılayan, tok<br />
tutmaya yardımcı olan Bahçeden<br />
Badem, lifli bir meyve olduğu<br />
için bağırsakların çalışmasını<br />
sağlayan, vitamin ve minareli bol<br />
Bahçeden Gün kurusu, sindirim<br />
sistemi düzensizliğine yardımcı<br />
olan A, B, C grubu vitaminler,<br />
potasyum, magnezyum, fosfor<br />
ve demir yönünden değerli<br />
Bahçeden Kuru Erik, kolesterol<br />
seviyesinin düşmesini ve bağışıklık<br />
sistemini destekleyen, enerji<br />
deposu Bahçeden Kuru İncir, hem<br />
stres önleyici hem de bağışıklık<br />
sistemini koruyan Omega-3<br />
kaynağı Bahçeden Ceviz’i Ramazan<br />
ayında keyifle tüketebilirsiniz.<br />
Peyman’ın çiğ kuruyemiş ve<br />
kuru meyve ürünlerinin yer<br />
aldığı Bahçeden markasının özel<br />
karışım ürünleri de Ramazan<br />
ayında tüketmek için çok<br />
uygun. Doğal C ve E vitaminiyle<br />
hücrelerin korunmasına destek<br />
olan Bahçeden Antioxidant Mix,<br />
vücudun kas yapısını koruyan<br />
Bahçeden Energy Mix ve uzun süre<br />
tokluk sağlayan Bahçeden Form<br />
Mix’i tercih edebilirsiniz.<br />
18<br />
Nisan 2018
Healt<br />
Ulusal Süt Konseyi vatandaşı uyardı:<br />
Açık sütte tüberküloz riski var<br />
Kamuoyunu sağlıklı ve güvenilir süt tüketimi konusunda<br />
bilinçlendiren Ulusal Süt Konseyi, son zamanlarda artış<br />
gösteren açık süt satıcılarının sağlıksız sütlerine karşı<br />
vatandaşı uyardı. Konsey Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr.<br />
Nevzat Artık, açık sütlerin sağlık için risk teşkil ettiğini<br />
belirterek ekledi: “Sokakta satılan açık sütler zararlı<br />
mikroorganizmalar ve çamaşır sodası, antibiyotik gibi<br />
zararlı kimyasallar içerebilir. Her zaman kaynağı belli olan<br />
sağlıklı ambalajında sütleri tercih edin.<br />
Süt, sağlıklısı tüketildiğinde<br />
faydaları saymakla<br />
bitmeyen mucize bir besin<br />
kaynağı. Fakat aynısını açık süt<br />
için söylemek pek de mümkün<br />
görünmüyor. Çünkü kaynağı ve<br />
saklama koşulları bilinmeyen<br />
açık sütler, Ulusal Süt Konseyi<br />
uzmanlarına göre aslında fayda<br />
sağlamıyor aksine tehlike saçıyor.<br />
20<br />
Nisan 2018
Healt<br />
Son zamanlarda artan merdiven<br />
altı üretimler ve beraberinde<br />
sokak sütçülerinin yaygınlaşması<br />
nedeniyle harekete geçen konsey<br />
yetkilileri, vatandaşı açık süt<br />
tüketmemeleri konusunda uyardı.<br />
“KAYNATMAK ÇÖZÜM DEĞİL,<br />
MİNERALLER DE YOK OLUR”<br />
Türkiye’de süt içme alışkanlığının<br />
artırılması ve çocukların süt<br />
tüketimine özendirilmesi amacıyla<br />
çalışmalar yapan Ulusal Süt<br />
Konseyi’nin Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Nevzat Artık, piyasada<br />
bulunan kaynağı ve saklama<br />
koşulları bilinmeyen açık sütlerin<br />
tehlike saçtığını söyledi. Prof.<br />
Dr.Arık şunları söyledi;<br />
“Sütü çiğ olarak tüketebilmek için<br />
hiçbir hastalık riski taşımadığını<br />
bilmemiz gerek. Kaynatma,<br />
pastörizasyon, UHT gibi ısıl işlem<br />
uygulamasına tabi tutulmayan çiğ<br />
süt tüketmek, sağlığa zararlı birçok<br />
bakterinin de vücuda alınması<br />
demektir. Sağlıklı ineklerin süt<br />
bezlerinden salgılanan sütte ilk<br />
aşamada zararlı bakteri bulunmasa<br />
da sütün salgılanmasından<br />
sonra sütün geçtiği meme<br />
kanalları, meme ucu gibi<br />
yerlerde yaşayan bakteriler süte<br />
karışabilir. Sütün temiz olmayan<br />
koşullarda sağılması ve uygun<br />
olmayan sıcaklık derecelerinde<br />
saklanması gibi çevresel etkenler<br />
de, çiğ sütte insan sağlığına<br />
tehdit oluşturabilecek bakteri<br />
bulunmasına yol açabilir. Bu<br />
sütleri kaynatarak kimi mikropları<br />
yok edebilmemize rağmen yararlı<br />
vitamin ve mineralleri de yok<br />
edebiliriz. Bu nedenle açıkta<br />
satılan sütlerde her zaman sağlık<br />
açısından bir risk bulunur” dedi.<br />
“AÇIK SÜTTE TÜBERKÜLOZ<br />
RİSKİ VAR”<br />
Kaynağını bilmediğimiz sütlerin<br />
zararlı mikroorganizmalar,<br />
çamaşır sodası, antibiyotik gibi<br />
zararlı kimyasallar ve karbonat,<br />
nişasta gibi yabancı maddeler<br />
içerebildiğini ifade eden Nevzat<br />
Artık, şöyle devam etti: “Bu sütler<br />
brusella, tüberküloz gibi hayvan<br />
hastalıklarının insanlara geçişi<br />
konusunda risk taşır. Çünkü sağım<br />
hijyeni ve muhafaza şartlarına<br />
uyulmadan tüketiciye satılır. Fakat<br />
UHT ve pastörize yöntemi ile bu<br />
riskler ortadan kaldırılır. UHT<br />
(Ultra Yüksek Sıcaklık) işlem ya da<br />
pastörize etme, süte uzun raf ömrü<br />
veren süreçlerdir. Isıtma sürecinde<br />
mikroorganizmalar ve patojenler<br />
öldürülerek, katkı maddesi ilave<br />
etmeden içimi güvenli ve uzun<br />
ömürlü bir ürün elde edilir.”<br />
“SAĞLIKLI AMBALAJINDA SÜTÜ<br />
TERCİH EDİN”<br />
UHT işlem, ürünün havada bulunan<br />
mikroorganizmalar tarafından<br />
kirletilmesini önlemek üzere kapalı<br />
bir sistemde gerçekleştirilen<br />
sürekli bir süreç. Sütün tüm vitamin<br />
ve minerallerinin korunmasını<br />
sağlayan pastörize etme süreci<br />
ise sütün 72-75 santigrat dereceye<br />
kadar ısıtılmasını ve soğutmadan<br />
önce 15-20 saniye bu sıcaklıkta<br />
tutulmasını içeriyor. Nevzat Arık,<br />
uygun soğuk dağıtımla pastörize<br />
sütlerin 5-15 günlük bir raf ömrüne<br />
sahip olduklarını belirterek<br />
“Mutlaka kaynağı belli olan sağlıklı<br />
ambalajında sütleri tercih edin,<br />
sağlığınızı riske etmeyin…”<br />
22<br />
Nisan 2018
News<br />
Plank nasıl yapılır?<br />
Plajlarda boy gösterme<br />
zamanı yaklaştıkşça bir telaş<br />
sardı herkesi. Kışın soğuk<br />
dedik; kar, yağmur, çamur dedik<br />
gitmedik, gidemedik spora. Gün<br />
kısa yetişmiyor dedik haftada bire<br />
düştük. Şimdi o günlerden bize<br />
kalan ise sarkmaya başlamış bir<br />
karın ve bel çevresindeki yağlar.<br />
Haydi gelin karınları toparlayıp<br />
yaza hızlı bir giriş yapalım hem de<br />
salona ekipmana ihtiyaç duymadan.<br />
Sadece düz bir zemin ve disiplin ile<br />
plank varyosyanları içeren bu yazı<br />
size yeterli olacaktır.<br />
Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa,<br />
popüler egzersizlerden biri olan<br />
plank hakkında şu bilgileri verdi:<br />
ZOR AMA ÖDÜLÜ MUHTEŞEM<br />
BİR KARIN<br />
“Plank kolay gibi görünen fakat<br />
uzun süre aynı pozisyonda kalmayı<br />
gerektirdiğinden oldukça zor bir<br />
egzersizdir. Plank egzersizlerinin<br />
bütün zorluklarının sonucundaki<br />
ödül ise muhteşem bir karındır.<br />
Bununla birlikte düzgün bir duruş<br />
ile bel, sırt ve boyun ağrılarından<br />
kurtulmanın yolu core bölgesini<br />
tek hareketle güçlendiren<br />
plank egzersizlerinden geçiyor.<br />
İskeletimizin doğru bir duruş<br />
sergilemesine yardımcı olan kas<br />
gruplarını kapsayan diyafram,<br />
pelvik taban kasları, yan karın<br />
kasları ve omurga arasında kalan<br />
core bölgesi stratejik öneme sahip.<br />
Aynı zamanda plank ile;<br />
•Hiç olmadığı kadar<br />
performansınızı geliştireceksiniz.<br />
•Posturünüzde önemli farklar<br />
hissedeceksiniz.<br />
•Daha önce hiç olmadığınız kadar<br />
esnek olacaksınız.<br />
•Genel dengenizin geliştiğini<br />
farkedeceksiniz.<br />
•Metabolizma hızınızın değişimine<br />
tanık olacaksınız.<br />
•Zihninizi daha berrak<br />
hissedersiniz.”<br />
1.FOREARM KLASİK PLANK<br />
Düz bir zeminde şınav çekme<br />
pozisyonuna gelin. Ön kolunuz<br />
ve ayak parmaklarınızın uçları<br />
yere değmeli, bacaklarınız omuz<br />
genişliğinde açık olmalıdır.<br />
Ellerinizi birleştirebilir ya da açık<br />
bırakabilirsiniz. Vücudunuzun düz<br />
bir hat üzerinde olduğundan emin<br />
olmalısınız kalçanızın yukarı ya da<br />
aşağı yer değiştirmediğinden emin<br />
olun.<br />
2.STRAIGHT ARM PLANK<br />
Klasik planktan farklı olarak<br />
straight arm plank hareketinde<br />
dirsekler yerine eller üzerinde<br />
ve yine parmak uçları üzerinde<br />
durarak vücudun düz bir hat<br />
halinde olmasına dikkat edin.<br />
3.PLANK WITH ARM / LEG LIFT<br />
Straigt arm plank pozisyonunda<br />
iken sağ kolunuz/sol bacağınızı düz<br />
bir şekilde uzatarak bu poziyonu<br />
vücudun düzgünlüğünü bozmadan<br />
korumaya çalışın. Aynı hareketi sol<br />
kol/sağ bacak için de tekrarlayın.<br />
4.SIDE PLANK<br />
Klasik plank pozisyonundan<br />
göğsünüzle yavaşça sağa doğru<br />
dönerek yan plank pozisyonunu<br />
alın. Vücudunuzun düz ve dengede<br />
olmasını sağladıktan sonra bu<br />
şekilde kalın. Ardından başlangıç<br />
pozunuza dönerek aynı hareketi<br />
diğer tarafınız için de tekrarlayın.<br />
5.PLANK JACKS<br />
Straight arm plank pozisyonunda<br />
iken aynı anda bacaklarınızı<br />
yana açıp kapatın. Bu sırada kol,<br />
omurga ve kalça düzgünlüğünüzün<br />
bozulmadığından emin olun.<br />
Bütün pozisyonlara 15 saniye ile<br />
başlayıp hergün beşer saniye<br />
süreleri artırmalısınız.<br />
24<br />
Nisan 2018
Events<br />
Göz sağlığında mükemmel miyiz?<br />
Alcon göz sağlığı için yapmış olduğu çalışmalarla bu konudaki mükemmelliyetçiliğini ve<br />
istikrarlı başarısını bir kez daha gösterdi:<br />
Dünyada göz sağlığının her<br />
aşamasında öncülük yaptığı<br />
çalışmalarını hız kesmeden<br />
sürdüren Alcon, insanların daha<br />
iyi görmesine yardımcı olmak ve<br />
yaşam kalitesini artıran yenilikçi<br />
ürünler sunmak misyonuyla 10.<br />
Göz Sağlığında Mükemmeliyetçilik<br />
Akademisi’ni 23-25 Mart tarihleri<br />
arasında Swissôtel Büyük Efes<br />
İzmir’de, alanında uzman ve<br />
asistan göz hekimlerinin katılımı ile<br />
gerçekleştirdi.<br />
Göz sağlığında dünya lideri ve<br />
Novartis Grubu şirketlerinden<br />
Alcon, 2009 yılından bu yana<br />
Türkiye’de aralıksız sürdürdüğü<br />
Göz Sağlığında Mükemmeliyetçilik<br />
Akademisi ile bugüne kadar 1200<br />
uzman ve asistan göz hekimine<br />
ulaşmış oldu. Bu yıl ki bilimsel<br />
program çerçevesinde yumuşak<br />
kontakt lens temel uygulama<br />
prensiplerinin tamamı 28<br />
deneyimli doktor konuşmacının<br />
moderatörlüğündeki eğitimlerde,<br />
150 uzman ve asistan göz hekimine<br />
aktarıldı. Türkiye’de 10 yıldır<br />
düzenlenen ‘Göz Sağlığında<br />
Mükemmeliyetçilik Akademisi’<br />
başlıklı eğitim programı, dünyada<br />
Alcon’un aktif olarak çalışmalarını<br />
sürdürdüğü 78 farklı ülkede de<br />
gerçekleştiriliyor. Zenginleşen<br />
içeriğiyle, iki gün süren akademide<br />
18 farklı oturum ve 2 panel<br />
katılımcıların yoğun ilgisiyle<br />
geçekleştirildi.İlk gün kontakt lens<br />
teknolojisi ve uygulamalarındaki<br />
yeni gelişmeler ile ilgili eğitimlerin<br />
yanı sıra Miyopi, Hipermetropi,<br />
Astigmatizmat, Presbiyopi gibi<br />
kırma kusurları için sferik, torik ve<br />
multifokal kontakt lens uygulama<br />
prensipleriyle ilgili oturumlar ile<br />
doğru lens kullanımı ve kendini<br />
ifade etmenin sağlıklı olduğu kadar<br />
renkli yolu konulu “Bir Oftalmolog,<br />
Bir Psikiyatrist” adlı oturum büyük<br />
ilgi gördü. İkinci gün bilimsel<br />
programda ise Optik Refraksiyon,<br />
Kontakt Lens Bakımı ve Solüsyonlar<br />
adlı oturumlar ile çeşitli olgu<br />
sunumları gerçekleştirildi. Keyifli<br />
bahar havası eşliğinde geçen<br />
akademi, Türkiye’nin her yerinden<br />
İzmir’e konuk olan moderatör<br />
hekimler ve katılımcılara Alcon<br />
tarafından özel olarak düzenlenen<br />
sertifika dağıtım töreni ile sonlandı.<br />
Eğitime katılan göz hekimleri,<br />
akademinin Türkiye’de kontakt<br />
lensin sağlıklı kullanımına yönelik<br />
çalışmalara öncülük ettiğini<br />
vurgulayarak, her yıl gerçekleşen<br />
iki günlük bu eğitimlerin önce<br />
kendileri, sonra hastaları için çok<br />
faydalı olduğunu belirttiler.<br />
26<br />
Nisan 2018
Events<br />
Are we perfect in eye care?<br />
Alcon showed its perfectionism and consistent success again on this subject with the<br />
work it has done on eye care:<br />
Alcon, a company that<br />
continues to work nonstop<br />
on the efforts it has<br />
pioneered in every phase of eye<br />
care in the world with the mission<br />
of helping people see better and<br />
providing innovative products<br />
raise the quality of life, held<br />
the 10th Excellence in Eye Care<br />
Academy on March 23-25 at the<br />
Swissôtel Büyük Efes Izmir with<br />
the participation of specialists<br />
in the field and assistant<br />
ophthalmologists.<br />
Alcon, a world leader in eye<br />
health and a Novartis Group<br />
company, has reached out to<br />
1200 specialists and assistant<br />
ophthalmologists to date with the<br />
Excellence in Eye Care Academy<br />
it has been continuing nonstop<br />
in Turkey since 2009. In the<br />
framework of this year’s scientific<br />
program all principles of basic<br />
soft contact applications were<br />
conveyed to 150 specialists and<br />
assistant ophthalmologists under<br />
the moderation of 28 experienced<br />
physician speakers. The training<br />
program titled “Excellence in Eye<br />
Care Academy” being organized<br />
in Turkey for 10 years, is also<br />
held in the 78 different countries<br />
where Alcon actively operates.<br />
18 different sessions and 2<br />
panels took place in the 2 day<br />
academy with enriched content<br />
under the intense attention of<br />
the participants. On the first<br />
day there were sessions about<br />
spherical, toric and multifocal<br />
lens application principles for<br />
diffraction disorders like Myopia,<br />
Hypermetropia, Astigmatism and<br />
Presbyopia in addition to training<br />
about lens technology and the new<br />
developments in the applications<br />
and the session titled “An<br />
Ophthalmologist a Psychiatrist”<br />
about how to use lenses correctly<br />
and express yourself healthy as<br />
much as colorfully was greeted<br />
with great interest. On the second<br />
day of the scientific program<br />
various case studies were<br />
presented in the session called<br />
“Optic Refraction, Contact Lens<br />
Care and Solutions. The academy,<br />
which continued in a pleasant<br />
spring atmosphere, was concluded<br />
with a certificate distribution<br />
ceremony organized exclusively by<br />
Alcon for the moderator doctors<br />
and participants from all over<br />
Turkey being hosted in Izmir.<br />
Ophthalmologists, who participated<br />
in the training, emphasized that<br />
the academy was pioneering work<br />
to promote healthy lens use and<br />
added that this 2 day training held<br />
every year was beneficial both to<br />
them and their patients.<br />
Nisan 2018 27
Article<br />
Migren yetişkinlerden sonra<br />
çocukların da kabusu !<br />
Central Hospital’dan Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Gamze Eroğlu Arığ, çocuklarda görülen<br />
migren ağrılarına dikkat çekerek hastalığın tanı ve tedavisi hakkında bilinmeyenleri anlattı:<br />
Yetişkin hastalığı olarak<br />
bilinen migren aslında yaş<br />
ayrımı gözetmeden her<br />
bireyin günlük hayatını olumsuz<br />
etkileyebiliyor. Hayat kalitesini<br />
düşüren baş ağrısı hastalıkları<br />
içerisinde yer alan bu rahatsızlığın<br />
sıklığı, alınacak çeşitli tedbirlerle<br />
seyrekleştirilebiliyor. Çocuğu<br />
migrenden muzdarip olan<br />
ailelerin hastalığı iyi tanımaları<br />
ve iyi birer gözlemci olmaları<br />
gerekiyor. Çocuğun baş ağrısı<br />
şikayetleri başladığında gerekli<br />
bilgileri not almaları, ağrı sürecini<br />
gözlemlemeleri ve tedavi sürecinde<br />
çocuğun yanında olmaları büyük<br />
önem taşıyor.<br />
Hastalıkta ışık ve sese karşı<br />
duyarlılık artıyor<br />
Migren, ataklar halinde görülen<br />
ve bulantı, kusma, baş ağrısı, baş<br />
dönmesi, görme bozuklukları, ışık<br />
ve sese karşı duyarlılığın artması<br />
gibi belirtiler ile gelişme gösteren<br />
bir hastalık. Nedeni bilinmeyen<br />
migren ağrıları, beyin damarları ve<br />
sinir iletim sistemindeki kimyasal<br />
değişiklikler ile ortaya çıkıyor.<br />
Migren genetiktir<br />
Migren genetik olarak ebeveynlerden<br />
çocuklarına geçebilen bir hastalık.<br />
Çocuklarda stres ve kaygı bozukluğu<br />
da doğrudan migreni tetikleyebiliyor.<br />
En büyük belirtilerden olan baş<br />
ağrısı küçük yaştaki çocukların<br />
okuldaki performanslarını, ev<br />
ödevlerini, aktivitelerini etkileyerek<br />
yaşam kalitelerini düşürebiliyor.<br />
Görülme sıklığı yüzde 3 ile yüzde<br />
10 arasında değişiyor<br />
Migren ağrılarının, çocukların yüzde<br />
3 ila yüzde 10 oranındaki bir kısmını<br />
etkilediği biliniyor. Okul çağına kadar<br />
kız ve erkek çocuklarında eşit olarak<br />
görülen migren hastalığı, ergenlik<br />
çağı ile birlikte kız çocuklarında<br />
iki kat daha fazla ortaya çıkmaya<br />
başlıyor.<br />
Migren ağrılarının olası<br />
nedenlerinin incelenmesi<br />
gerekiyor<br />
Genellikle 7 yaşın altındaki<br />
çocuklar kendilerini ifade etmekte<br />
zorlandıkları için hastalığın<br />
ebeveynler tarafından fark edilmesi<br />
kaygı verici olabiliyor. Çocuğun<br />
kendini kötü hissetmesi, sevdiği<br />
şeyleri yememesi, başının ağrıdığını<br />
söylemesi durumlarında ailenin<br />
hekime müracaat etmesi gerekiyor.<br />
Ağrının özelliklerinin incelenmesi,<br />
fiziki ve nörolojik muayenenin<br />
yapılması, gerektiği durumlarda<br />
MRI, BBT gibi görüntüleme<br />
yöntemlerine başvurulup ağrının<br />
olası nedenlerinin incelenmesi<br />
gerekiyor.<br />
Beslenme migren atağını<br />
tetikliyor<br />
Beslenme düzeni de diğer faktörler<br />
gibi migren atağını tetikleyebiliyor.<br />
Migrenli hastaların tüketeceği<br />
yiyecekler ve içecekler, ani ataklar<br />
geçirmeye neden olabiliyor. Çocuğu<br />
çikolata ve kola gibi yiyeceklerden<br />
uzak tutmak migrende önem taşıyor.<br />
Migren ilerleyen yaşlarda<br />
kaybolabiliyor<br />
Migren hastalığı çocukların çoğunda<br />
ileriki yaşlarda kaybolabiliyor.<br />
Öncesinde doktorun önerdiği<br />
tedavi türüne uyarak tavsiye ettiği<br />
ilaçları kullanmak hastalığın<br />
etkilerini azaltabiliyor. Migrenin<br />
oluşmasına neden olan faktörlerden<br />
uzak kalmak son derece önemli.<br />
Gürültülü müzik dinlemek,<br />
bilgisayarda uzun süre vakit<br />
geçirmek ağrıları arttıran faktörlerin<br />
başında geliyor. Çocuğun stresten<br />
uzak durması, düzenli olarak<br />
egzersiz yapmaya özen göstermesi<br />
migren ataklarının önüne<br />
geçebiliyor.<br />
28<br />
Nisan 2018
Article<br />
Migraines are just as much a nightmare for<br />
kids as they are for adults!<br />
Neurology Specialist Dr. Gamze Eroğlu Arığ from the Central Hospital drew attention to<br />
migraine pain in children and explained the unknowns about diagnosis and treatment:<br />
Migraines, which are known<br />
to be a condition of adults,<br />
can have a negative impact<br />
on anyone regardless of age. The<br />
frequency of this condition, which<br />
is among headache disorders that<br />
deteriorate quality of life, can be<br />
reduced. Families with children<br />
who suffer from migraines have to<br />
be familiar with the condition and<br />
be good observers. When the child<br />
first starts complaining about head<br />
pain they need to take note of the<br />
necessary information, observe the<br />
pain process and stay with the child<br />
throughout the treatment process.<br />
Light and sound sensitivity<br />
increases during the illness<br />
Migraines are a condition that<br />
occur in episodes with nausea,<br />
vomiting, headache, dizziness,<br />
vision impairment and increased<br />
sensitivity to light and sound.<br />
The pain, for which the reason is<br />
unknown, emerges with chemical<br />
changes in the brain veins and nerve<br />
transmission system.<br />
Migraines are genetic<br />
Migraines are a condition that can be<br />
passed on from parents to children.<br />
Stress and anxiety disorders in<br />
children can also trigger migraines<br />
directly. Headache, the biggest<br />
indicator of a migraine, can affect<br />
the school performance, homework<br />
and activities of young children and<br />
deteriorate their quality of life.<br />
The frequency in which it is seen<br />
varies from 3 to 10 percent<br />
It is a fact that migraines impact 3 to<br />
10 percent of children. The migraine<br />
disorder seen in boys and girls up to<br />
school age is about equal but as they<br />
reach adolescence it occurs twice as<br />
much in girls.<br />
The possible causes of migraines<br />
have to be studied<br />
Since it is generally difficult<br />
for children under 7 to express<br />
themselves it can be concerning for<br />
parents to discover the condition.<br />
When a child does not feel good,<br />
does not eat things they like and say<br />
their head hurts the family should<br />
see a doctor. The characteristics<br />
of the pain needs to be studied,<br />
a physical and neurological<br />
examination and imaging techniques<br />
like MRI and BBT need to be done<br />
when necessary to find the possible<br />
cause of the pain.<br />
Food can trigger a migraine attack<br />
Eating habits and other factors can<br />
trigger a migraine episode. The<br />
foods and beverages consumed by<br />
migraine patients can cause them to<br />
have sudden episodes of migraines.<br />
It is important in terms of migraines<br />
to keep children away from foods<br />
like chocolate and cola.<br />
Migraines can disappear at later<br />
ages<br />
People with migraines as children<br />
can have this condition disappear<br />
at an older age. Following the<br />
treatment and medication<br />
recommended by the doctor can<br />
reduce the effects of the disease.<br />
Staying away from the things that<br />
cause migraines is extremely<br />
important. Listening to loud music<br />
and spending a lot of time in front<br />
of the computer are among factors<br />
that increase pain. Making sure your<br />
child avoids stress and gets regular<br />
exercise can also help prevent<br />
migraine episodes.<br />
Nisan 2018 29
Özel Dosya<br />
Ambulans<br />
AC ARGE’DEN yepyeni bir ambulans tasarımı !<br />
Sektöre kısa süre önce ‘Merhaba’ diyen AC ARGE Endüstriyel Üretim Sanayi ve Ticaret<br />
A.Ş.; ürettiği kapsamlı ambulansla hastaların ve sağlık ekiplerinin işini oldukça<br />
kolaylaştırıyor. Kendilerini diğer üretici firmalardan farklı kılan özelliklerini, firmanın<br />
Genel Müdürü Alptekin Güler’den dinledik;<br />
Kısaca firmanızdan ve kendinizden<br />
bahseder misiniz?<br />
Ben Alptekin Güler, AC ARGE Endüstriyel<br />
Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş. firmasında 7<br />
aydır Genel Müdür olarak görev yapmaktayım.<br />
Firmamız henüz 7 aylık bir maziye sahip. Ankara<br />
Organize Sanayi Bölgesi’nde açık ve kapalı<br />
alanlarıyla oldukça geniş bir üretim alanına<br />
sahibiz. Bu kapsamda ar-ge çalışmalarımız ve<br />
bunun neticesinde de halen üretmiş olduğumuz<br />
ve fuarda sergilemiş olduğumuz bir adet prototip<br />
ambulans ile faaliyetlerimize başladık. Seri üretim<br />
yapmak üzere çalışmalarımızı mühendislerimiz<br />
ve teknik personelimiz ile birlikte yoğun biçimde<br />
devam ettiriyoruz ve buna hazır hale geldiğimizi<br />
söyleyebilirim.<br />
30<br />
Nisan 2018
Özel Dosya<br />
Ambulans<br />
Her detay düşünüldü…<br />
Ambulansın tasarımını yaparken<br />
nelere dikkat ediyorsunuz?<br />
Biz ambulansı tasarlarken gerek<br />
ambulansta bulunacak olan<br />
hastayı, gerekse ambulansta<br />
görev yapan tıbbi personelin<br />
rahatlığını düşünüyoruz. Hastanın<br />
naklini sağlayacak ergonomik<br />
yapıya özen gösteriyoruz. Bu<br />
noktada bazı ince detayları size<br />
örneklerle anlatayım. Ambulansa<br />
binilirken kullanılan basamakların<br />
aydınlatmasından tutun da içeride<br />
hem doktorun hem hemşirenin<br />
veya acil tıp teknisyenin telefonunu<br />
şarj edebileceği USB girişlerine<br />
kadar bütün detayları düşündük.<br />
Ambulans içerisinde bulunan<br />
dolapların çekmeceleri açıldığında<br />
çekmece içlerini aydınlatacak<br />
ışıkları dahi tasarladık. Ambulansın<br />
içindeki yan duvara dijital bir<br />
saat koyduk. Oksijen sistemine<br />
oksijen tüp seçici anahtar koyduk,<br />
buradan tıbbi personel seçici<br />
anahtar vasıtasıyla oksijen tüpünü<br />
seçebilir ve manometre sayesinde<br />
hangi tüpte ne kadar oksijen<br />
kaldığını bilebilir. Ambulans içinde<br />
görev yapan personelin gerek<br />
duyduğunda küçük malzemelerini<br />
ve hatta su şişesini koyabileceği<br />
cepler ve raflar koyduk.<br />
Ambulansa binildiğinde personel<br />
tarafından kapıların tek buton ile<br />
kapatılmasını sağlayan ve yetkisiz<br />
kişilerin ambulansa binmesini<br />
önleyen bir sistem koyduk. Bu<br />
detaylar bize ait ilavelerimizden<br />
bazıları olarak söylenebilir. Bunlar<br />
bizi rakiplerimizden ayıran küçük<br />
ama önemli detaylardır. Bizim<br />
ambulans içerisinde kullandığımız<br />
çizgiler, tasarımlar ve ergonomik<br />
yenilikler gerek estetik gerekse<br />
kullanım kolaylığı sağlayacak bir<br />
yapıya sahiptir.<br />
Farkımızı ortaya koyduk…<br />
Üretici firmalarla mı<br />
çalışıyorsunuz yoksa kendiniz<br />
mi üretim yapıyorsunuz?<br />
Ambulansın üretiminde, ar-ge ve<br />
tasarımdan üretim ve montaja<br />
çok farklı girdiler ve parametreler<br />
mevcuttur. Bu bağlamda,<br />
sergilemiş olduğumuz ambulans,<br />
tasarım ve üretim olarak bize ait<br />
özgün bir üründür. Kullandığımız<br />
cihaz ve ürünlerin bir bölümünü<br />
iş ortaklarımız olan tedarikçi<br />
firmalarımız vasıtasıyla sağlıyoruz.<br />
Bu ülke için çalışıyoruz…<br />
Son olarak neler ilave etmek<br />
istiyorsunuz?<br />
Biz bu ambulansı yaparken<br />
devletimize, ülkemize ve<br />
milletimize artı değer oluşturmak,<br />
yenilikçi ve farklı bir ürün ortaya<br />
koymak düşüncesi ve heyecanı ile<br />
yola çıktık. AC ARGE Endüstriyel<br />
Üretim olarak ar-ge faaliyeti<br />
bizim olmazsa olmazımızdır.<br />
Bu kapsamda, mühendislerimiz<br />
oluşturmuş olduğumuz ar-ge<br />
departmanında sürekli yenilikçi ve<br />
farklı tasarımlar ortaya koymak<br />
için çalışmalarına devam ediyorlar.<br />
İnsan hayatı kutsaldır ve bununla<br />
direkt ilişkili olarak ambulansa<br />
duyulan ihtiyaç hayatın vazgeçilmez<br />
bir gerçeğidir. Bizim insanımız<br />
ise en iyiye layıktır. Biz bu<br />
ambulansı üretirken adeta<br />
kendimiz veya ailemizden biri<br />
buna ihtiyaç duyacakmış gibi bir<br />
anlayışıyla hareket ettik ve bu<br />
kalitede, rahatlıkta, güvenirlikte<br />
bir ambulans yapmayı hedefledik.<br />
Başarı odaklı bir ekibiz ve bu<br />
ülke için çalışmalarımızda hep<br />
daha iyiye gitmek ve mükemmeli<br />
yakalamak için gayret ediyoruz.<br />
Nisan 2018 31
Özel Dosya<br />
Ambulans<br />
Ayan Ambulans’tan Türkiye’de bir ilk:<br />
havalı süspansiyon<br />
İşimizle ilgili baba-kız olarak çok iyi<br />
anlaşıyoruz. Bu da çalışmalarımıza<br />
pozitif olarak yansıyor.<br />
Tuğçe Ayan<br />
Sizi ve firmanızı kısaca<br />
tanıyabilir miyiz?<br />
Ben Tuğçe Ayan. 10 yıldır<br />
babamla ( Erdinç Tevfik Ayan)<br />
beraber bu sektörde çalışıyorum.<br />
Ambulans ve diğer sağlık<br />
araçlarının daha ergonomik<br />
kullanımı için araç üzerine üst<br />
yapılarını tasarlıyoruz.<br />
Babayla çalışmak nasıl?<br />
Babam yaklaşık 45 senedir bu<br />
sektörde olduğu için sektörün<br />
hem iyi hem kötü yanlarını<br />
biliyor. Onunla tecrübesinin<br />
ışığında çalışmak, bir nevi bir<br />
hiç bitmeyecek bir üniversiteyi<br />
okumak, keşfetmek gibi. Bu yüzden<br />
kendimi çok şanslı hissediyorum.<br />
İhracaat yapıyor musunuz?<br />
Üretiminin %80 ini yurt dışına<br />
satış yapan bir firmayız. Bunların<br />
içinde bu sene özellikle Fil Dişi<br />
Sahilleri, Kenya, Kamerun, Şili<br />
bunlar bu sene araçlarımız<br />
yolladığımız yerler. Genel olarak<br />
komşu ülkelerimize çok uzun<br />
süredir ambulanslarımızın ve diğer<br />
araçlarımızın satışını yapıyoruz.<br />
Bunların en başında; Libya, Suriye,<br />
Irak, İran, Lübnan, Azerbaycan,<br />
Kazakistan, Özbekistan, Ukrayna,<br />
Romanya, Bulgaristan, Bosna-<br />
Hersek, Moldova geliyor.<br />
Ambulans dizaynın da nelere<br />
dikkat ediyorsunuz?<br />
Ambulanslar sürekli kullanılan ve<br />
hızlı giden araçlar olduklarından<br />
hastaya zarar vermemek ve hastayı<br />
32<br />
Nisan 2018
Özel Dosya<br />
Ambulans<br />
en hızlı şekilde müdahale ederken<br />
ulaşımına olanak sağlamak için;<br />
maksimum koruma ve maksimum<br />
ergonomik kullanıma olanak<br />
sağlamaya özen gösteriyoruz.<br />
Ambulansın içinde neler var?<br />
Standart ambulansların içinde<br />
bulunması gereken çeşitli tıbbi ve<br />
teknik donanımlar bulunmaktadır.<br />
Tıbbi donanımların içindeki en<br />
önemli ekipmanlar ise acil yardım<br />
sedyeleri ve sedye gruplarıdır.<br />
Sedye gruplarımızın hepsi bizim<br />
kendi üretimimizdir; bunlardan<br />
örnek vermek gerekirse ana<br />
sedye, sedye platformu, sandalye<br />
sedye, faraş sedyeleri, vakum<br />
sedye, vb.<br />
Ambulans çeşitleri nelerdir?<br />
Ana hatları ile 3 çeşit ambulans<br />
bulunmaktadır: Hasta nakil,<br />
Acil yardım ve Yoğun bakım<br />
ambulansları. Bunların dışında<br />
hasta tipi, arazi tipi, kullanım<br />
koşulları gibi farklılıklara göre<br />
ambulanslar kendi içinde de<br />
değişiklik gösterebilir: çocuk,<br />
engelli, sahra, kar, çoklu hasta<br />
taşıma vb. gbi ambulans çeşitleri<br />
de mevcuttur.<br />
Ar-ge ür-ge çalışmalarınız<br />
var mı?<br />
Elbette bizde yeni çağın getirdiği<br />
ve gereksinimlere karşılık<br />
verebilecek ürünleri müşterilimize<br />
sağlayabilmek için çeşitli<br />
çalışmalar yapmaktayız. Örneğin<br />
3 yıllık bir arge çalışmamızın<br />
sonucunda Türkiye’de ilk ve<br />
belgeli havalı süspansiyon<br />
sistemini ürettik.<br />
zedelenme gibi problemlere<br />
karşı mevcut yol durumunda<br />
kaynaklanan vibrasyonu ve<br />
hastanın bulunduğu durum ve<br />
ortamdan oluşabilecek kusma<br />
efektini gibi hastayı negatif<br />
etkileyebilecek tüm etkenleri<br />
minimize etmek amacı ile<br />
araçların altına bu havalı<br />
süspansiyon sistemlerinin<br />
montajının yapıyoruz.<br />
Kaç şubeniz var?<br />
Ankara ve Gebze’de fabrikalarımız<br />
var. Yine Ankara, İstanbul ve<br />
İzmit’te ofislerimiz bulunmaktadır.<br />
Tüm şubelerimizde Ambulans<br />
üretimi dışında; ambulans<br />
revizyonu, kiralık ambulans, sedye<br />
üretimi ve diğer tüm üst yapılı<br />
araçların üretimi ve satışı üzerine<br />
çalışıyoruz. Ayrıca Türkiye’de<br />
hem ambulans üretip, hem de<br />
kiralama yapabilen tek firmayız.<br />
Havalı süspansiyon sistemi<br />
nedir?<br />
Ambulans ve benzeri kritik<br />
durumlarda hasta veya yolcu<br />
taşıyan araçlarda, hastanın<br />
vücudun da bulunan kırık ve<br />
Nisan 2018 33
News<br />
e-Fatura’ya geçiş<br />
SGK’ya gelen<br />
faturalarda yaklaşık<br />
1,4 milyar TL tasarruf<br />
sağlayabilir<br />
Eczane, medikal, optik ve hastane gibi<br />
işletmelerden yaklaşık 70 bin küsur firma, her ay<br />
SGK’ya çok yüksek oranda kâğıt fatura kesiyor.<br />
e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan ve SGK’ya fatura<br />
kesen bu işletmelere, 01 Ekim 2017 itibariyle SGK’ya<br />
gönderecekleri faturaları elektronik ortamda e-Fatura<br />
olarak düzenlemeleri gerektiği bildirildi. SGK’nın bu<br />
faturaları karşılaması, ödemeler için işleme alması<br />
ve birer kopyalarını arşivlemesi gibi zorlu süreçleri<br />
hafifletmek adına yapılan bu düzenlemeyle e-Fatura<br />
sistemine geçildi ve sağlık sektöründe dijitalleşme<br />
adına önemli bir adım atıldı.<br />
SGK’nın gündeme getirdiği bu düzenlemenin ilk<br />
etabında, SGK’ya fatura kesen işletmeler sistemi<br />
kullanmaya ve faturalarını SGK’ya dijital ortamda<br />
göndermeye başladı. Fakat SGK tarafında bu<br />
düzenlemenin yapılmasındaki asıl amaç, henüz<br />
zorunlulukla ilgili bir tebliğ çıkmasa da gönüllülük<br />
esasına dayalı olarak sağlık sektöründe yer alan<br />
işletmelerin, SGK tarafındaki işlemlerini elektronik<br />
ortamda yapması ve gelen faturaların ödeme<br />
adımlarının hızlanmasını sağlamaktı.<br />
Şirketlerin e-Faturaya geçişi SGK’nın hem iş hem de<br />
maliyet yükünü hafifletecek<br />
70 bin küsur firmanın SGK’ya aylık ortalama 350<br />
fatura gönderdiğini ve bunun da aylık 24,5 milyon<br />
fatura demek olduğuna dikkat çeken Digital Planet<br />
CEO’su Şerif Beykoz şunları paylaştı:<br />
12 ayda SGK’ya gelen yaklaşık 300 milyon fatura<br />
var. Bir faturanın genel maliyetinin ortalama 5 TL<br />
olduğunu düşünürsek, kâğıt faturaların SGK’ya yıllık<br />
maliyetinin 1,5 milyar TL olduğunu söyleyebiliriz.<br />
Bunun yanında, e-Faturadaki maliyetin ortalama<br />
30 kuruş olduğunu düşünürsek, buradaki maliyet<br />
en fazla 100 milyon TL olacaktır. Yaklaşık bir<br />
hesaplamayla karşımıza SGK için ortalama 1,4 milyar<br />
TL’lik bir tasarruf sonucu ortaya çıkıyor. Üstelik, bu<br />
sadece SGK’ya gelen faturalar üzerinden yapılan bir<br />
hesaplamadır. Bir de SGK’nın kestiği faturalar var ki<br />
bunun da dahil edilmesiyle beraber tasarruf kalemi<br />
çok daha fazla olacaktır. Bu kadar tasarruf edileceği<br />
değerlendirildiğinde, firmaların teşvik edilmesi<br />
gerekir ki bu konuda asıl görev SGK’ya düşüyor.<br />
Firmaları teşvik edici projeler oluşturulabilir. Biz de<br />
bu süreçte Digital Planet olarak hem teknik hem de<br />
eğitim anlamında her türlü desteği vermeye hazırız.”<br />
Sistemin tümü e-Fatura kesecek işletmeler için hazır<br />
Digital Planet, zorunlu geçiş öncesi e-Faturaya<br />
gönüllü geçiş yapmak isteyen işletmeler için tüm<br />
sistemlerini ve NetInvoice adını verdiği portalini<br />
hazır hale getirdi. Hastane, eczane, optik ve<br />
medikal alandaki işletmelerin e-Fatura süreçlerini<br />
tamamıyla uyum hale getiren sistemde Digital Planet,<br />
işletmelere muhasebe programı sağlayan yazılım<br />
firmaları ile görüşerek iş ortaklıkları oluşturuyor<br />
ve sisteme entegre hale getiriyor. Bu sistem,<br />
mükelleflerin alışık olduğu programlar üzerinden<br />
fatura gönderip almalarının yanı sıra, muhasebe<br />
süreçleriyle de entegre olarak çalışmalarını sağlıyor.<br />
34<br />
Nisan 2018
Article<br />
Kanserden korunmak için 9 öneri<br />
Memorial Diyarbakır Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü’nden Doç. Dr. M. Ali Kaplan, 1-7<br />
Nisan Kanser Haftası öncesinde, kanserden korunmak için 9 öneri hakkında bilgi verdi.<br />
1- Et yerine balık, un yerine<br />
baklagiller tüketin<br />
Kanserden korunmada sağlıklı<br />
beslenmenin önemi büyüktür.<br />
Taze meyve ve sebzeden zengin bir<br />
beslenme alışkanlığı kazanılması,<br />
yeterli miktarda su tüketilmelidir.<br />
Saat başı bir bardak su, vücudun<br />
sıvı ihtiyacını karşılayacak ve<br />
toksinlerin atılmasına yardımcı<br />
olacaktır. Et tüketiminde tercih,<br />
daha çok beyaz et ve balıktan<br />
yana olmalıdır. Balık, özellikle<br />
kış aylarında haftanın 2 günü<br />
menüye eklenmelidir. Kırmızı et<br />
tüketimi kalın bağırsak kanseri<br />
riskini artırdığı için haftada en fazla<br />
kişi başına yarım kilo et yeterli<br />
olacaktır. Etler haşlama veya<br />
buğulama yöntemiyle pişirilmeli,<br />
mangalda ve ateşe yakın pişirme<br />
yöntemlerinden olabildiğince<br />
uzak durulmalıdır. İşlenmiş et<br />
grubunda olan salam, sosis ve<br />
sucuk gibi şarküteri ürünleri<br />
tüketilmemelidir. Tuz, şeker ve<br />
unlu besinler de sınırlandırılmalı,<br />
günde 3-4 gramdan fazla tuz ile<br />
şerbetli, ağır tatlılardan uzak<br />
durulmalıdır. Bakla, kuru fasulye,<br />
nohut, mercimek gibi besinlerden<br />
zengin sofralar hazırlanmalıdır.<br />
Plastik kaplar ve şişeler yerine<br />
cam olanları kullanılmalı,<br />
besinlerin saklanma koşullarına<br />
ve son kullanma tarihlerine dikkat<br />
edilmelidir.<br />
2- Hareket edin ve kilo verin<br />
Çağın önemli hastalıkları arasında<br />
gösterilen obezite, kanser<br />
oluşumunda etkilidir. Meme<br />
kanseri başta olmak üzere; kalın<br />
bağırsak, rahim, yemek borusu,<br />
pankreas, prostat gibi kanser<br />
türlerinin oluşumuna zemin<br />
hazırlar. Bu nedenle kilo vermek<br />
için gerekirse bir beslenme ve diyet<br />
uzmanından yardım alınmalıdır.<br />
Günlük egzersizler de kanseri<br />
önlemeye yardımcıdır. Hareketli<br />
yaşam ve düzenli spor, özellikle<br />
meme, kalın bağırsak, rahim<br />
ve prostat kanserleri üzerinde<br />
etkilidir.<br />
3- Sigara ve alkolden uzak<br />
durun<br />
Tüm kanser vakaları içerisinde<br />
ölümlerin %30’undan, akciğer<br />
kanserinin de %90’ından sigara<br />
sorumludur. Alkol, sigara ile<br />
birlikte kullanıldığında kanser<br />
riskini daha da artırır. Özellikle<br />
ağız, boğaz, gırtlak, yemek borusu,<br />
karaciğer, pankreas, kalın bağırsak<br />
ve meme gibi organlarda kanser<br />
gelişimini tetiklemektedir. Sigara<br />
ve alkolden uzak durmak, kanserle<br />
savaşta çok önemli bir kuraldır.<br />
4- Stres kontrolü sağlayın<br />
Tüm hastalıklara zemin hazırlayan<br />
stres, dolaylı olsa da kanser<br />
oluşumunu tetikleyebilir. Psikolojik<br />
destek almak, spor yapmak,<br />
sosyal aktivitelerde bulunmak veya<br />
doktor kontrolünde bazı ilaçları<br />
kullanmak, stresle mücadelede<br />
etkilidir.<br />
5- Güneş ışınlarından yeterli<br />
oranda yararlanın<br />
Güneş ışınlarına uzun süreli<br />
maruziyet, ultraviyole B ışınlarının<br />
cilde nüfuz etmesine ve kanser<br />
oluşumuna zemin hazırlar. Bu<br />
nedenle güneş ışınlarından 15<br />
dakika süre ile yararlanmak, D<br />
vitamini alımı açısından yeterlidir.<br />
Güneşin zararlı ışınlarına<br />
karşı kışın da gerekli koruma<br />
sağlanmalıdır. Zorunlu olarak<br />
güneş altında vakit geçirenler ya<br />
da yazın tatil beldelerinde uzun<br />
süre bulunanlar, koruyucu güneş<br />
kremleri kullanmalıdır.<br />
6- Tedbir amaçlı tedavileri<br />
önemseyin<br />
Vücudunda lezyonlar bulunan<br />
kişilere ilaç tedavisi başlanabilir.<br />
Çünkü bu lezyonlar meme veya<br />
prostat kanserinin habercisi<br />
olabilir. Genetik açıdan meme ve<br />
yumurtalık kanseri riski taşıyan<br />
kişilere ameliyat önerilebilir.<br />
38<br />
Nisan 2018
Article<br />
Rahim ağzı kanserini düşündüren<br />
öncü lezyonlar saptandığında ise<br />
koruyucu cerrahi müdahaleler<br />
yapılabilir. Bağırsaklarında<br />
yaygın polipler görülen hastaların<br />
bağırsaklarının bir bölümü<br />
alınabilir. Bu tedavi yöntemlerinin<br />
kansere karşı koruyucu önlemler<br />
olduğu unutulmamalıdır.<br />
7- Kanseri haber veren<br />
belirtileri dikkate alın<br />
Kanserin erken belirti ve<br />
bulgularını bilmek, hastalığa karşı<br />
gerekli önlemleri almak açısından<br />
önemlidir. Açıklanmayan kilo<br />
kaybı, ateş, halsizlik, ağrı, bağırsak<br />
alışkanlıklarındaki değişiklikler,<br />
idrarda ve büyük abdestte<br />
kan, beklenmedik ve anormal<br />
kanamalar ile akıntılar, iyileşmeyen<br />
yaralar, vücutta ele gelen kitleler,<br />
şişlikler, yutma güçlükleri,<br />
hazımsızlık ve ses kısıklığı kanserin<br />
belirtileri olabilir. Bu belirtiler<br />
fark edildiğinde en kısa zamanda<br />
doktora başvurulmalıdır.<br />
8- Enfeksiyonlardan korunmak<br />
için aşılanın<br />
Dünyada tüm kanserlerin %20’si<br />
kronik enfeksiyonlar nedeniyledir.<br />
Human Papilloma virüsü (HPV)<br />
rahim ağzı kanserine, Hepatit<br />
B virüsü karaciğer kanserine<br />
neden olabilmektedir. Ayrıca AIDS<br />
hastalığı olanlarda birçok kanser<br />
daha fazla görülmektedir. Güvenli<br />
bir cinsel yaşam ve aşılanma ile<br />
bu enfeksiyonlardan ve kanserden<br />
korunmak mümkündür.<br />
9- Düzenli kontrolleri ihmal<br />
etmeyin<br />
Herhangi bir şikayetleri olmasa<br />
da erkeklerin 35, kadınların ise 40<br />
yaşından sonra checkup veya tarama<br />
programları yaptırmaları kanserde<br />
erken tanı için oldukça önemlidir.<br />
Meme, rahim ağzı, prostat ve kolon<br />
kanserlerine özel yapılan tarama<br />
programları, ilgili branş doktorlarının<br />
önerileri ile gerekli zaman<br />
dilimlerinde yaptırılmalıdır.<br />
9 Suggestions for Protection Against Cancer<br />
Assoc. Prof. Dr. M. Ali Kaplan from the Medical Oncology Department of the Memorial<br />
Diyarbakır Hospital provided information about 9 ways to protect yourself against cancer<br />
in the days before April 1-7 Cancer Week.<br />
1- Consume fish instead of meat<br />
and consume pulses instead of<br />
flour<br />
Healthy nutrition is very important<br />
for protecting yourself from cancer.<br />
Healthy eating habits with plenty<br />
of fresh fruits and vegetables<br />
need to be adopted in addition to<br />
consuming a sufficient amount<br />
of water. A glass of water every<br />
hour will fulfill the body’s need<br />
for fluid and help remove toxins.<br />
Meat consumption should lean<br />
more towards white meat and<br />
fish. Fish should be included on<br />
the menu at least 2 days a week<br />
especially in the winter months.<br />
Since red meat consumption<br />
raises the risk of colon cancer,<br />
half a kilo of red meat per person<br />
per week maximum is sufficient.<br />
Meat should be boiled or steamed<br />
and grilling should be avoided.<br />
Delicatessen products like salami,<br />
hot dog and sausage, which are in<br />
the processed meat group, should<br />
not be consumed. Salt, sugar and<br />
food with flour should be limited,<br />
no more than 3-4 grams of salt<br />
should be consumed a day and<br />
heavy syrup covered desserts<br />
should be avoided. The dinner table<br />
should include foods like broad<br />
beans, haricot beans, chick peas<br />
and lentils. Glass containers and<br />
bottles should be used instead of<br />
plastic and the storage conditions<br />
and use-by dates of products<br />
should be paid attention to.<br />
2- Be active and lose weight<br />
Obesity, one of the important<br />
diseases of the era, is effective<br />
in cancer development. Obesity<br />
prepares the groundwork for many<br />
types of cancer, especially breast<br />
cancer and cancer types like colon,<br />
uterine cancer, esophageal cancer,<br />
pancreas and prostate cancer. This<br />
why a nutrition and diet specialist<br />
should be consulted if weight loss<br />
is necessary. Daily exercising also<br />
helps to prevent cancer. An active<br />
lifestyle and regular exercise is<br />
especially effective against breast<br />
cancer, colon, uterine and prostate<br />
cancer.<br />
3- Stay away from alcohol and<br />
cigarettes<br />
Among all cancer cases 30% and<br />
among all lung cancers 90% is<br />
caused by smoking. When alcohol<br />
and cigarettes are used together<br />
the risk is increased. This triggers<br />
Nisan 2018 39
Article<br />
surgical procedures. Patients<br />
with widespread polyps in their<br />
intestines can have part of their<br />
intestines removed. It should not<br />
be forgotten that these treatment<br />
methods are preventive measures<br />
against cancer.<br />
7- Pay attention to cancer<br />
symptoms<br />
Knowing the early symptoms and<br />
findings of cancer is important<br />
in terms of taking the necessary<br />
precautions against the disease.<br />
Unexplained weight loss, fever,<br />
fatigue, pain, changes in intestinal<br />
habits, blood in the urine and stool,<br />
unexpected and abnormal bleeding<br />
and fluid flow, wounds that do not<br />
heal, masses on the body that can<br />
be felt by hands, swollen areas,<br />
difficulty swallowing, indigestion<br />
and loss of voice can all be<br />
indications of cancer. A doctor<br />
should be consulted when any such<br />
indications are noticed.<br />
the development of cancer in the<br />
mouth, throat, esophagus, liver,<br />
pancreas, colon and breasts.<br />
Staying away from alcohol and<br />
cigarettes is a very important rule<br />
in fighting cancer.<br />
4- Control stress<br />
Stress, which prepares the<br />
groundwork for all diseases, can<br />
trigger cancer development even<br />
indirectly. Obtaining psychological<br />
support, exercising, participating in<br />
social activity or using medication<br />
under doctor control are all<br />
effective against stress.<br />
5- Get enough benefit from the<br />
sun<br />
Long exposure to the sun will<br />
allow ultraviolet B rays to<br />
be absorbed by the skin and<br />
prepare the groundwork for<br />
cancer development. Therefore<br />
it is sufficient in terms of getting<br />
vitamin D to benefit from the<br />
sub for 15 minutes. Necessary<br />
protection from the sun is also<br />
needed in the winter. People who<br />
spent a lot of time in the sun<br />
because they have to or people<br />
who stay in summer resorts for<br />
extended periods should use<br />
sunscreen.<br />
6- Pay attention to preventive<br />
treatment<br />
Medication treatment can be<br />
started on people with lesions<br />
on their body because lesions<br />
can be indications of breast or<br />
prostate cancer. Surgery can<br />
be recommended to people who<br />
are at risk for breast or ovarian<br />
cancer genetically. When the<br />
preliminary lesions that point to<br />
cervical cancer are seen this can<br />
be responded to with protective<br />
8- Get vaccinated against infections<br />
20% of all cancers in the world<br />
are cause by chronic infections.<br />
The Human Papilloma virus (HPV)<br />
causes cervical cancers and<br />
the Hepatitus B virus can cause<br />
liver cancer. Also many types of<br />
cancer are seen more in people<br />
with AIDS. It is possible to protect<br />
yourself against these infections<br />
and cancers with protected sex and<br />
vaccination.<br />
9- Do not neglect regular check<br />
ups<br />
Even if there are no complaints<br />
it is important for men after<br />
35 and women after 40 to<br />
get checkups and screening.<br />
Screening programs especially<br />
for breast, cervical, prostate and<br />
colon cancer should be done<br />
when needed according to doctor<br />
recommendation.<br />
40<br />
Nisan 2018
Article<br />
Kırmızı eti az tüketin<br />
Kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin artarak, 2030 yılında 22,2 milyona ulaşacağı<br />
tahmin ediliyor. Kalp ve damar hastalıklarının ana risk faktörlerini hipertansiyon, şeker<br />
hastalığı, yüksek kolesterol ve sigara kullanımının oluşturuyor!<br />
Anadolu Sağlık Merkezi<br />
Kardiyoloji Uzmanı Dr.<br />
Ayşegül Karahan Zor,<br />
“Sağlıksız beslenme ve hareketsiz<br />
yaşam şekli nedeniyle obezite,<br />
şeker hastalığı ve diyabet hızla<br />
yaygınlaşırken kalp ve damar<br />
hastalıklarının en önemli<br />
risk faktörlerinden biri olan<br />
hipertansiyon ülkemizde ne yazık ki<br />
her 3 yetişkinden birinde görülüyor,<br />
65 yaşından sonra ise bu oran 3’te<br />
2’ye yükseliyor” açıklamasında<br />
bulundu.<br />
Dünya Sağlık Örgütü verilerine<br />
göre 2012 yılında tüm dünyada<br />
bulaşıcı olmayan hastalıklara<br />
bağlı ölümlerin yüzde 46,2’si yani<br />
yaklaşık 17,5 milyonu kalp ve<br />
damar hastalıkları nedeniyledir.<br />
Bu ölümlerin 7,4 milyonunun kalp<br />
krizine, 6,7 milyonun ise inmeye<br />
bağlı olduğunun altını çizen<br />
Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji<br />
Uzmanı Dr. Ayşegül Karahan Zor,<br />
“Türkiye İstatistik Kurumu’nun<br />
(TÜİK) istatistiklerine göre Türkiye<br />
genelinde 2016 yılında meydana<br />
gelen yüzde 39.8’inin nedeni kalp<br />
ve damar hastalıkları. 408 bin 782<br />
ölümün 162 bin 876’sı bu sebeple<br />
olurken, bu hastalığı yüzde 19.7 ile<br />
kanser ve yüzde 11.9 ile solunum<br />
sistemi hastalıkları izledi” dedi.<br />
Dolaşım sistemi bacak, beyin,<br />
damar ve kalp hastalıklarının<br />
önemli sebebi<br />
Dolaşım sistemi hastalıkları<br />
nedeniyle gerçekleşen ölümlerin<br />
yüzde 40.5’inin “iskemik kalp”,<br />
yüzde 23.6’sının ise inme nedeniyle<br />
kaynaklandığını belirten Kardiyoloji<br />
Uzmanı Dr. Ayşegül Karahan Zor,<br />
“Plak gelişimi nedeniyle daralma<br />
ya da tıkanmaya bağlı hastalıklar<br />
kalbi besleyen damarlarda koroner<br />
arter hastalığı, beyni besleyen<br />
damarlarda serebrovasküler<br />
hastalığı, bacak damarlarında ise<br />
periferik damar hastalıkları adını<br />
alır ki tüm bu hastalıklar kalp ve<br />
damar hastalıklarını oluşturur”<br />
şeklinde konuştu. Dr. Ayşegül<br />
Karahan Zor sağlıklı kalp ve damar<br />
sağlığı için 5 öneri paylaştı.<br />
Sağlıklı kalp ve damarlar için 5<br />
öneri<br />
1- Sağlıklı beslenme: Sebze<br />
ve meyve çok, kırmızı et az<br />
tüketilmeli. Süt ve süt ürünleri<br />
az yağlı tüketilmeli. Haftada 2<br />
porsiyon somon, sardalya, uskumru<br />
gibi omega 3 ‘ten zengin balık<br />
tüketilmeli.<br />
2- Sigara: Sigara ne kadar erken<br />
yaşta bırakılırsa o kadar kaliteli<br />
yaşam süresi kazandırır.<br />
3- Hareket: Haftada en az 2.5<br />
saat orta tempoda ya da 1.5 saat<br />
tempolu yürüyüş ya da koşu<br />
yapılmalı.<br />
4- Diyabetik yani şeker hastalığı<br />
olan kişilerin kan şekeri<br />
düzeylerinin iyi olması, kontrol<br />
altında olması hayati öneme<br />
sahiptir. Yüksek şeker damar<br />
sisteminin en büyük düşmanıdır.<br />
O nedenle bu hastalar mutlaka<br />
düzenli olarak doktor kontrollerine<br />
gitmeli, ilaçlarını düzenli kullanmalı<br />
ve beslenmelerine çok dikkat<br />
etmeliler.<br />
5- Kan basıncı yüksek olan<br />
hipertansiyon hastalarında da<br />
tansiyonun kontrol altında olması<br />
gerekiyor. Düzenli egzersiz, tuz<br />
alımının kısıtlanması, sebze ve<br />
meyve tüketiminin artması ilaçların<br />
yanı sıra tansiyonu düşürmeye<br />
yarayan yaşam tarzı önlemleridir.<br />
44<br />
Nisan 2018
Article<br />
Consume red meat in small amounts<br />
It is predicted that deaths related to heart and vascular diseases will increase to<br />
reach 22.2 million in 2030. The main risk factors in heart and vascular diseases are<br />
hypertension, diabetes, high cholesterol and smoking!<br />
Anadolu Sağlık Merkezi<br />
Cardiology Specialist Dr.<br />
Ayşegül Karahan Zor said<br />
“While obesity and diabetes is<br />
becoming widely common due<br />
to unhealthy nutrition and a<br />
sedentary lifestyle, hypertension,<br />
one of the most important risks<br />
in heart and vascular diseases,<br />
unfortunately occurs in one out<br />
of three adults in our country and<br />
this figure goes up to 2 out of 3<br />
after 65 years old”.<br />
According to World Health<br />
Organization data in 2012, 46.2 %<br />
of deaths not related to infectious<br />
diseases in the whole world, in<br />
other words about 17.5 million<br />
cases, were caused by heart and<br />
vascular diseases. Emphasizing<br />
that 7.4 million of these deaths<br />
were related to heart attacks<br />
and 6.7 million were related to<br />
strokes, Anadolu Sağlık Merkezi<br />
Cardiology Specialist Dr. Ayşegül<br />
Karahan Zor said, “According to<br />
Turkish Statistics Institute (TÜİK)<br />
statistics, 39% of the causes<br />
for death in Turkey in 2016 was<br />
heart and vascular diseases.<br />
While 162 thousand 876 of 408<br />
thousand 782 deaths were caused<br />
by such diseases, 19.7 percent<br />
was caused by cancer and 11.9<br />
percent was caused by respiratory<br />
illnesses”.<br />
Circulation disorders are an<br />
important cause of leg, brain,<br />
vascular and heart diseases<br />
Cardiology Specialist Dr. Ayşegül<br />
Karahan Zor, who pointed out that<br />
40.5 percent of deaths related to<br />
circulation system disorders are<br />
caused by “ischemic heart” and<br />
23.6 are caused by stroke, added<br />
“Disorders caused by narrowing<br />
and blockage due to plaque<br />
development are called coronary<br />
heart disease when they occur in<br />
the arteries nurturing the heart,<br />
cerebrovascular disorders when<br />
they occur in the brain arteries<br />
and peripheric vascular diseases<br />
when they occur in the veins<br />
inside the legs and all of these<br />
disorders comprise heart and<br />
vascular diseases”. Dr. Ayşegül<br />
Karahan Zor shared 5 suggestions<br />
for heart and vascular health.<br />
5 suggestions for heart and<br />
vascular health<br />
1- Healthy nutrition: You should<br />
consume a lot of vegetables and<br />
fruit and less meat. Low fat milk<br />
and dairy products should be<br />
consumed. 2 portions a week of<br />
omega 3 rich fish like salmon,<br />
sardines and mackerel should be<br />
consumed.<br />
2- Cigarettes: The earlier you quit<br />
smoking the better quality of life<br />
you will have.<br />
3- Activity: At least 2.5 hours of<br />
medium tempo walking or 1.5<br />
hours of fast walking or running<br />
per week should be practiced.<br />
4- Blood sugar levels being kept<br />
under control at suitable levels is<br />
critical for people with Diabetes.<br />
High blood sugar is the worst<br />
enemy for the system. Therefore<br />
patients with this disease should<br />
be monitored by a doctor, use<br />
their medicine regularly and pay<br />
special attention nutrition.<br />
5- People with hypertension<br />
need to keep their blood<br />
pressure under control. Regular<br />
exercise, limited salt, increased<br />
consumption of vegetables and<br />
fruit for a healthy lifestyle in<br />
addition to medication are all<br />
factors that help reduce blood<br />
pressure.<br />
Nisan 2018 45
Technology<br />
MODÜLER UPS’E ENEL DAMGASI!<br />
Teknolojinin durmaksızın<br />
gelişmesinin enerji<br />
kalitesinden beklentilerin<br />
artmasına neden olduğunu<br />
ve bu durumun UPS<br />
teknolojisindeki ilerleme<br />
ile gelecek olan teknolojik<br />
konfor ve güvenlik alanlarında<br />
toplumsal merak uyandırdığını<br />
belirten Ertekin, tüketicilerin<br />
enerji kalitesi ve güvenin yanı<br />
sıra yüksek verimlilik aradığını<br />
belirtti. Ertekin sözlerini şöyle<br />
sürdürdü: “Yüksek verimlilik,<br />
kompakt çözüm ve arıza<br />
anında kesintisiz, hızlı servis<br />
müdahalesi başta olmak<br />
üzere yedeklilik, güç artışı gibi<br />
durumlarda sürdürülebilirlik<br />
ve verimlilik gibi konular UPS<br />
alanında her geçen gün daha da<br />
önem arz eden zaruri bir ihtiyaç<br />
haline geliyor. Yeni nesil UPS’ler<br />
ise MODÜLER UPS cihazlarıdır.”<br />
Sektörel bazlı<br />
değerlendirildiğinde özellikle IT<br />
ve Finans sektörleri tarafından<br />
özellikle tercih edilen Modüler<br />
Günümüz şartlarında<br />
tüketcilerin enerji kalitesi ve<br />
güvenilirlikten sonraki aradıkları<br />
özelliklerin verimlilik, kompakt<br />
çözüm, kesintisizlik ve hızlı<br />
servis olduğunu belirten ENEL<br />
Reklam Tanıtım Koordinatörü<br />
Hülya Ertekin, tüketicilerine en<br />
iyisi sunabilmek adına ENEL<br />
Ar-Ge Merkezi’nde önemli<br />
yeniliklere imza attıklarına<br />
dikkat çekiyor. Tüketicilere<br />
isteklerinin ötesinde yedeklilik,<br />
güç artışı noktasında<br />
sürdürülebilirlik ve verimlilik<br />
gibi konularda önemli avantajlar<br />
sunduklarına değinen Ertekin<br />
Modüler UPS kavramına yapmış<br />
oldukları yatırımlarla inovatif<br />
bir yaklaşım getirdiklerini<br />
söyledi. İnovatif yaklaşımın<br />
detaylarını 3 Seviyeli IGBT<br />
doğrultucu & Evirici Topoloji,<br />
Rejeneratif MOD(Kendi kendini<br />
yükleme), Sonsuz Paralelleme<br />
ve Modüler By-Pass özellikleri<br />
olarak sıralayan Ertekin, tercih<br />
edilme nedenlerini ise sürekli<br />
yenilik için Ar-Ge çalışmalarına<br />
dayandırıyor…<br />
UPS’in, adından anlaşıldığı<br />
gibi esnek çözümler sunabilen<br />
yaklaşıma sahip olduğunu<br />
söyleyen Ertekin, Modüler<br />
UPS’lerin daha farklı güç<br />
seçeneklerinde tüketiciye hizmet<br />
etmesi gereken cihazlar olarak<br />
belirtiyor. Ancak bu beklentilerin<br />
gerçekleştirilebilmesi<br />
için cihazlarda bir takım<br />
geliştirmeler, yenilikler yapılması<br />
gerektiğine de vurgu yapan<br />
Ertekin; ENEL’in “Modüler UPS”<br />
ürünlerine ciddi yatırımlarla<br />
önemli geliştirmeler sunduğunu<br />
söyledi.<br />
Sektörün deneyimli<br />
oyuncularından birisi olan<br />
ENEL’in bugüne kadar temiz<br />
ve güvenilik enerji anlayışı ile<br />
kesintisiz güç kaynağı ihtiyacına<br />
yönelik özel ürünler çıkarttığını<br />
belirten Ertekin “Modüler<br />
UPS” alanındaki gelişmeleri<br />
şöyle anlatıyor: “1988 yılından<br />
günümüze temiz ve güvenilir<br />
enerji anlayışı ile her türlü<br />
kesintisiz güç kaynağı ihtiyacını<br />
48<br />
Nisan 2018
Technology<br />
karşılamak üzere faaliyet<br />
gösteren ENEL, Modüler UPS’te<br />
E4 Serisi ile bu yeni teknolojiyi<br />
kullanıcıları ile buluşturmaktadır.<br />
Modüler UPS küçük güçteki UPS<br />
modüllerinin paralellenerek,<br />
çoklu akü sisteminin bir kabinet<br />
içerisinde bir araya gelmesiyle<br />
oluşan bir teknolojidir. ENEL<br />
teknolojisindeki E4 Modüler<br />
UPS serisi sayesinde yüklerin<br />
beslemesinde herhangi bir<br />
kesinti olmaksızın sisteme<br />
modül eklenip çıkartılabilmekte,<br />
buna bağlı kesintisiz olarak<br />
güç artırıp azaltılabilmektedir.<br />
Sonsuz paralelleme teknolojisi<br />
sayesinde adet fark etmeksizin<br />
paralelleme yapılmaktadır.<br />
Genelde bir çok Modüler UPS<br />
üreticisi cihazlarında merkezi By-<br />
Pass kullanılırken, ENEL E4 UPS<br />
serisinde her modül kendi BY-<br />
Pass’ını içinde barındırmaktadır.<br />
Maliyet tasarrufu sunuyoruz…<br />
ENEL E4 serisi aynı güçteki<br />
modülleri bir araya getirerek<br />
sağladıkları enerji ile çıkışlarında<br />
bağlı olan yükleri sağlıklı<br />
(harmoniksiz) temiz bir enerji<br />
ile beslerken, aynı zamanda<br />
sistem tek bir akü grubuna bağlı<br />
olduğu için her bir modül için<br />
ayrı akü grubuna gerek duyulmaz<br />
böylelikle de maliyetinde<br />
düşmesini sağlar.<br />
Şebeke dostu bir ürün…<br />
ENEL E4 SERİSİ Modüler UPS’ler,<br />
3 seviyeli IGBT Doğrultucu &<br />
Evirici topolojisine sahip verimi<br />
%96’ya kadar çıkartmaktadır.<br />
Günümüz teknolojisine uygun<br />
olarak dokunmatik panel<br />
özelliğine sahip, yüksek giriş<br />
katsayısı (0,99), şebeke dostu<br />
düşük giriş akımı, aynı zamanda<br />
yükü en temiz hale dönüştürür.<br />
Hot swap özelliği sayesinde yükte<br />
herhangi bir kesinti olmadan<br />
modül ekleyip çıkarılabilir. Pek<br />
çok modülden oluşan UPS’ler<br />
için her ne kadar önlem alınsa<br />
da arıza olma ihtimalleri her<br />
zaman mevcuttur. Ek olarak<br />
çeşitli sebeplerle güç modüllerini<br />
kabinden çıkarmak ve yeni<br />
modül eklemek isteyebilirsiniz.<br />
Her modül için ekleme çıkarma<br />
işlemi yaparken elektriği kesmek<br />
zorunda kalmamak için hot-swap<br />
teknolojisi ile üretilmiştir.<br />
En ileri teknoloji ile sunuyoruz…<br />
Modüler UPS’lerin en sık<br />
kullanıldığı yerlerde genellikle<br />
alanı en verimli şekilde<br />
değerlendirmek çok önemlidir.<br />
Bu anlamda tercih ettiğiniz<br />
ürünün kompakt olması, ya da<br />
başka bir deyişle en yüksek<br />
gücü en küçük hacimle ve/veya<br />
taban alanıyla verebilmesi uzun<br />
vadede kullanıcıya büyük katkılar<br />
sağlayacaktır. ENEL E4 Serisi bu<br />
özellikleri en yüksek teknoloji<br />
ile sunmaktadır. Maksimum<br />
kullanabilirlik ve düşük arıza<br />
giderme süresi, rejeneratif mod<br />
(kendi kendini yükleme) özelliği<br />
ile yüksek verimli yükleme<br />
ve arıza sonrası emniyetli<br />
test gerçekleştiren bir yapıya<br />
sahiptir. Ayrıca ENEL kullanıcıya<br />
E4 Modüler UPS’ler cold start<br />
teknolojisi ile çalışmanın yanında,<br />
panelden ve uzaktan acil olarak<br />
cihazı kapama özelliği sunar.<br />
Günümüz yaşam koşullarına karşı<br />
ise kısa devre, aşırı gerilme ve<br />
yıldırım gibi tehlikeli durumlarda<br />
kendini koruma teknolojisi ile<br />
üretilmektedir. Düşük ağırlık ve<br />
kapladığı alan bakımından Enel<br />
E4 Serisi kullanıcı dostudur.<br />
Çoklu dil seçeneği ile geliştirilmiş<br />
cihazlar, olay ve data kaydı<br />
sunarak güvenilir hizmet<br />
sunmaktadır. Seçimlerini ENEL<br />
markasından yana kullanan<br />
birçok hastane, data center<br />
firmaları ve finans sektörü gibi<br />
önemli alanlarda Modüler UPS’e<br />
ihtiyaç duyulmaktadır.<br />
Büyük projelerin oyuncusuyuz…<br />
İstanbul Yeni Havalimanı gibi<br />
büyük projelere imza atan<br />
ENEL, kule kontrol vb. kritik<br />
öneme sahip alanlarda 4200<br />
kVA gücünde Modüler UPS<br />
kullanmaktadır. 20 kVA gücünde<br />
modüller bulunmakta olup, bir<br />
kasa (frame) içerisinde toplam 6<br />
adet modül paralel çalışarak 120<br />
kVA paralellerken birden fazla<br />
kasayı (frame) yan yana koyarak<br />
güç artırımı yapabilmekte. 40<br />
kVA modül gücüne kadar ulaşan<br />
marka ENEL, yeni çalışmaları ile<br />
daha da yüksek güçlere çıkmayı<br />
hedeflemektedir.”<br />
Nisan 2018 49
Events<br />
Kısırlıkta gelinen en son teknoloji<br />
Bu yıl 25. kez kapılarını sektör profesyonellerine açan Expomed Eurasia Fuarı kapsamında<br />
‘Kısırlıkta Yepyeni Teknolojiler Artık Kapımızda’ konulu panele imza attı:<br />
İstanbul Sağlık Endüstrisi<br />
Kümelenmesi İ-SEK ve Tıbbi<br />
Cihaz Üretici ve Tedarikçileri<br />
Derneği MASSİAD destekleri<br />
ile Expomed Eurasia Fuarı’nda<br />
kurulan İnovasyon Alanı’n bu<br />
yılki konuşmacısı Prof. Dr. Utkan<br />
Demirci oldu.<br />
Türkiye ve dünyanın önde gelen<br />
kentlerinden İstanbul’a gelen<br />
sektör profesyonelini bir araya<br />
getiren organizasyonda ‘Kısırlıkta<br />
Yepyeni Teknolojiler Artık<br />
Kapımızda’ konulu bir panele imza<br />
atan Prof. Dr. Demirci, kanser<br />
tanısı çalışmalarından bahsetti.<br />
Çalışma arkadaşlarıyla birlikte<br />
yoğun çalışmalar sonucunda<br />
manyetik kaldıraç sistemini<br />
ortaya çıkardıklarını belirtti. Bu<br />
sayede kan hücreleri arasından<br />
kanser hücrelerinin tanısı rahatça<br />
konabildiğini söyledi. Var olan<br />
Prof. Dr. Utkan Demirci<br />
diğer tanı sistemlerine göre<br />
manyetik kaldıraç sisteminin<br />
büyük oranda daha kesin ve<br />
doğru bilgiye ulaşılmasına olanak<br />
tanıdığını aktaran Demirci, bu<br />
buluşun kanser hastalığının tanı<br />
ve tedavisi adına büyük önem<br />
taşıdığını ve manyetik kaldıraç<br />
sistemi sayesinde hücrelerin kişisel<br />
özeliklerine göre ayırt edebildiğinin<br />
altını çizdi.<br />
Prof. Dr. Demirci: ‘Doğadan<br />
esinlenerek Mikroakiskanli çip<br />
yöntemini geliştirdik<br />
Çağımızın en önemli sağlık<br />
problemlerinden birinin de kısırlık<br />
olduğunu belirtti’<br />
“Hava kirliliği, beslenme,<br />
sigara, alkol ve stresin yanı sıra<br />
çevremizdeki olumsuz olan her<br />
şey bizi etkilediği gibi spermimizin<br />
de genetik boyutta etkiliyor. Bu<br />
etkileşimleri azaltmak için doğadan<br />
esinlenerek Mikroakiskanli çip<br />
yöntemini geliştirdik. Mikro<br />
akışkan teknolojisinin özellikle<br />
tüp bebek yöntemi için sperm<br />
ayıklama düşüncesiyle yola çıktı.<br />
Erkek kısırlığı infertilitede yüzde<br />
30-50 arasında payı bulunuyor.<br />
Bugün sperm ayıklamada santrifüj<br />
teknolojisi kullanılıyor. Ama<br />
santrifüj spermi seçerken adeta<br />
spermin başını donduruyor ve<br />
spermin genetiğine ve yapısına<br />
ciddi ve kalıcı hasarlar veriyor.<br />
Bu farkındalıkla biz bu yöntemi,<br />
‘Daha iyi sperm ne demek, daha iyi<br />
spermi nasıl buluruz?” sorusuna<br />
cevap ararken bulduk. Çok basit<br />
ve doğadan esinlenen bir yöntem<br />
geliştirdik. Milyonlarca yıldır<br />
memeliler normal yollardan<br />
üreme yaparken sperm ana<br />
rahmindeki kanallarda nasıl<br />
seçiliyor? Sorusuna cevap<br />
bulmak için inceledik. Burada<br />
öğrendiğimize biyolojik bilgiyi fizik<br />
ve mühendislikle 7 seneyi asan bir<br />
çalışma sonunda birleştirdik ve<br />
sonuçta bu teknoloji açığa çıktı.<br />
Ana rahminde nasıl sperm yüzerek<br />
yumurtaya doğru gidiyorsa, kendi<br />
fıtratında ve programında varsa<br />
biz doğadaki kanalları alıp bir<br />
teknolojiye transfer etmiş oluyoruz.<br />
Bu transfer, bize daha iyi spermi<br />
bir teknolojinin içinde seçebilme<br />
imkânı sunuyor” dedi.<br />
TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE<br />
MİKRO AKIŞKAN ÇİP<br />
TEKNOLOJİSİ ADETA BİR<br />
DEVRİM YARATIYOR<br />
Prof. Dr. Utkan Demirci anlattı:<br />
Mikroçip yöntemi ile sağlıklı<br />
50<br />
Nisan 2018
Events<br />
spermlerin diğerlerinden ayırt<br />
edildiğini aktardı. Teknolojinin<br />
mikro kanalcıklardan meydana<br />
geldiğini söyledi. Bu kanalların iyi<br />
kalitedeki spermleri anne karnında<br />
olduğu gibi ayırt etmeye yardım<br />
eder: “Bu yöntem ile sağlıklı<br />
olmayan, DNA’sı ufak da olsa<br />
hasar görmüş spermler yolunu<br />
kaybeder ve kaliteli ve hasarsız<br />
olan sağlıklı spermler mikro<br />
kanallardan geçer ve kanalın<br />
sonunda toplanır. Dolayısı ile<br />
sağlıklı spermler kullanılarak<br />
oluşturulan embriyolarla daha<br />
sağlıklı olmaları sağlanır.Mikroçip<br />
teknolojisi, tüp bebek tedavisi<br />
haricinde farklı branşlarda<br />
ve alanlarda da kullanılan bir<br />
yöntemdir. Mikroenjeksiyon<br />
yöntemi ile sperm sayısı yetersiz<br />
olan hastaların da bebek sahibi<br />
olabilmesi mümkündür. Ancak<br />
bütün çabalara ve imkanlara<br />
rağmen gebelik sağlanamamış,<br />
farklı üreme yöntemleri denenmiş<br />
ancak gene de gebe kalamamış<br />
çiftler için her geçen gün yeni<br />
bir teknik, yöntem geliştirilmeye<br />
çalışılıyor. Tüp bebek tedavisinde<br />
mikro akışkan çip teknolojisi adeta<br />
bir devrim yaratıyor. Tüp bebekte<br />
mikroçip uygulamasının en<br />
büyük avantajı erkek kısırlığı söz<br />
konusu ise erkek adayının sperm<br />
sayısının az olması durumunda,<br />
çiftlerdeki başarıya giden yolu<br />
kolaylaştırmasıdır. Bu teknoloji<br />
son 4 senedir Avrupa’da CE<br />
onayıyla insanlara sunuluyordu.<br />
Şimdi Amerika’da FDA’dan da<br />
geçmiş olması bu teknolojinin tüp<br />
bebekte yarattığı devrimin önemli<br />
adımlarından birini teşkil ediyor ve<br />
taçlandırıyor.”<br />
The latest technology in infertility<br />
In the scope of the Expomed Eurasia Fair, which opened its doors to professionals for the<br />
25th time this year, held a panel on ‘Brand New Technologies are Now at Our Door’ in the<br />
scope of the fair:<br />
With the support of İ-SEK<br />
and the Association<br />
of Medical Device<br />
Producers and Suppliers<br />
MASSİAD, a Conglomerate of<br />
the Istanbul Health Industry, the<br />
speaker at the Innovation Area<br />
set up in the Expomed Eurasia<br />
Fair this year was Prof. Dr. Utkan<br />
Demirci.<br />
During the organization that<br />
brought sector professionals<br />
from leading cities in Turkey and<br />
the world together in Istanbul<br />
Prof Dr. Demirci spoke about<br />
his cancer diagnosis work in the<br />
scope of the panel on ‘Brand<br />
New Technologies are Now at<br />
Our Door’. He explained that as<br />
a result of intense work, he and<br />
his colleagues had uncovered<br />
a magnetic lever system. This<br />
enables easy detection of cancer<br />
cells among blood cells. Demirci<br />
explained that this magnetic<br />
lever system is significantly more<br />
precise and correct compared to<br />
existing diagnosis systems, that<br />
this discovery was very important<br />
for the diagnosis and treatment<br />
of cancer and that the magnetic<br />
lever system can distinguish cells<br />
according to their personal traits.<br />
Prof. Dr. Demirci said: ‘We<br />
have developed a micro fluid<br />
chip method with inspiration<br />
from nature. One of the most<br />
important health problems of<br />
our era is infertility. Air pollution<br />
, nutrition, smoking, alcohol<br />
and stress as well as anything<br />
negative around us affect us<br />
as well as our sperm in terms<br />
of genetics. We developed a<br />
micro fluid chip method with<br />
inspiration from nature to reduce<br />
these effects. The micro fluid<br />
technology actually started out<br />
with the concept of sorting our<br />
sperm especially for infertility<br />
treatment. Infertility in men<br />
has a 30-50 percent share in<br />
overall infertility. Centrifuge<br />
technology is being used today<br />
for separating out sperm. But<br />
while the centrifuge is selecting<br />
sperm it is making sperm dizzy<br />
and actually causing permanent<br />
damage to the genetics and<br />
structure of the sperm. With<br />
this awareness we found this<br />
method while we were seeking<br />
the answer to the question What<br />
does better sperm mean, how<br />
do we find better sperm?’. We<br />
developed a very simple and<br />
Nisan 2018 51
Events<br />
natural method. While mammals<br />
have been reproducing by natural<br />
methods for millions of years how<br />
do sperm select the channels<br />
in the uterus? We did a study to<br />
find an answer to this question.<br />
We combined what we learned<br />
here with biological physics and<br />
engineering at the end of 7 years<br />
of work and came up with this<br />
technology. In the same way that<br />
sperm swims toward the egg in<br />
the mother’s uterus, if it is in<br />
its own nature and program we<br />
take the channels in nature and<br />
transfer it to technology. This<br />
transfer enables us to select a<br />
better sperm within technology”.<br />
THE MICRO FLUIDITY CHIP<br />
TECHNOLOGY IS CREATING A<br />
REVOLUTION IN INFERTILITY<br />
TREATMENT<br />
Prof. Dr. Utkan Demirci explained<br />
as follows: Health sperm are<br />
sorted out from the others<br />
using the microchip method.<br />
The technology is made up<br />
of micro channels. These<br />
channels help to sort out<br />
good quality sperm as in the<br />
mother’s womb. “By using this<br />
method unhealthy sperm that<br />
have even the slightest damage<br />
to their DNA lose their way<br />
and the good quality, healthy<br />
sperm go through micro<br />
channels and collect at the end<br />
of the channel. Therefore the<br />
embryo that are created using<br />
healthy sperm are also made<br />
healthier. Microchip technology<br />
is a method used in different<br />
branches and fields other than<br />
infertility treatment. With the<br />
microinjection method patients<br />
with insufficient sperm counts<br />
can also have babies. Every day<br />
new techniques and methods<br />
are trying to be developed<br />
for couples who have been<br />
unable to get pregnant despite<br />
all efforts and resources and<br />
trying different reproduction<br />
methods. The use of micro fluid<br />
chip technology in infertility<br />
treatment is revolutionary. The<br />
greatest advantage of using<br />
the microchip application for<br />
infertility treatment is that if<br />
the man’s sperm count is low<br />
due to male infertility it makes<br />
it easier for couples to succeed.<br />
This technology had been<br />
presented to people in Europe<br />
for 4 years with CE approval.<br />
Now being able to pass the FDA<br />
in the U.S. comprises one of<br />
the most important steps for<br />
this revolutionary technique in<br />
infertility treatment and crowns<br />
its success.”<br />
52<br />
Nisan 2018
Events<br />
Eğitimde fırsat eşitliği için Sosyal<br />
Bağış Günü’nde TOÇEV destek bekliyor<br />
“Okumak her çocuğun hakkıdır” diyerek yola çıkan Tüvana Okuma İstekli Çocuk<br />
Eğitim Vakfı (TOÇEV), tam 24 yıldır maddi durumu yetersiz ailelerin okuma istekli<br />
çocuklarını destekliyor. Çocukların bilgili, kültürlü, üretken olmaları ve toplumsal hayata<br />
kazandırılmaları için hiç durmadan çalışıyor.<br />
Tüvana Okuma İstekli Çocuk<br />
Eğitim Vakfı (TOÇEV),<br />
1994 yılında Ebru Uygun<br />
ve 5 arkadaşının, 5 çocuğun<br />
eğitim hayatını değiştirmek için<br />
yola çıkış hikayesi ile kuruldu.<br />
Aydınlık bir gelecek için hayata<br />
geçirdikleri projelerle 24 yılda, 7<br />
milyonu aşkın çocuğa ulaştı ve<br />
çok daha fazlası için canla başla<br />
çalışmaya devam ediyor. TOÇEV,<br />
okumak isteyen ancak ailesinin<br />
maddi yetersizliği nedeniyle<br />
okuyamayan ya da çalışmak<br />
zorunda kalan çocuklarımıza<br />
tüm eğitim hayatları boyunca<br />
maddi ve manevi destek veriyor.<br />
Her adımında barışçı, birleştirici,<br />
eğitici, şeffaf ve sevgi dolu olmayı<br />
görev ediniyor;kurumları, STK’ları,<br />
devlet birimlerini, medyayı ve halk<br />
desteğini yanına alarak Türkiye<br />
genelinde yürüttüğü 21 proje ile<br />
eğitim ile ilgili sorunlara çözümler<br />
üretiyor.<br />
TOÇEV çocukları, ilköğretim<br />
çağından üniversite döneminin<br />
sonuna kadar eğitim<br />
materyallerinden gıda ve sağlık<br />
desteğine kadar geniş kapsamda<br />
destekleniyor. TOÇEV, ilköğretim ve<br />
lise çağındaki çocuklara doğrudan<br />
para desteği yerine, yılda üç kez,<br />
çocukların isimlerine hazırlanmış<br />
özel paketlerde ihtiyaçlarını evlerine<br />
kadar ulaştırıyor. Düzenli sağlık<br />
desteği veriyor, dengeli ve sağlıklı<br />
beslenmelerine özen gösteriyor,<br />
psikologlar eşliğinde rutin ev<br />
ziyaretleri gerçekleştiriyor. Her ay<br />
yaş gruplarına göre düzenlediği<br />
aktivitelerle, çocukların sosyal<br />
gelişimini destekliyor. Üniversiteli<br />
gençlere ise tatiller dışında, her<br />
ay harçlık desteğinde bulunmanın<br />
yanı sıra her eğitim öğretim<br />
dönemi süresince ihtiyaca göre<br />
harç ve yurt parası sağlıyor.<br />
Sosyal gelişimin önemine<br />
inanan TOÇEV, eğitim desteğinin<br />
yanında tüm öğrencilerine yaş<br />
ve gelişim durumlarına göre,<br />
atölye çalışmaları, meslek ve okul<br />
tanıtımları, psikodrama çalışmaları<br />
ve eğlence aktiviteleri organize<br />
ediyor. Bugüne dek 164 bin çocuğu<br />
tiyatroyla tanıştırdı, 43 bin çocuğa<br />
ise ilkyardım eğitimi verdi. 35 bin<br />
çocuk vakıf tarafından kurulan<br />
kütüphanelerden faydalandı ve 1<br />
milyondan fazla kitap çocuklara<br />
ulaştırıldı. 21 bini aşkın çocuğa gıda<br />
yardımı yapan TOÇEV, Türkiye’nin<br />
dört bir köşesinde 204 okulun bakım<br />
ve onarımını da üstlendi. Tüm bu<br />
çalışmalarını; manevi ailelerinin<br />
sabit bağışları, destekçilerinin<br />
genel bağışları ve firmalar ile<br />
hayata geçirdiği kurumsal sosyal<br />
sorumluluk projeleriyle sürdürüyor.<br />
56<br />
Nisan 2018
Üretim kesinlikle olması gerekiyor!<br />
İç Anadolu ve Karadeniz Bölge Sorumlusu Ramazan Karadeniz<br />
Expomed 2018 Sağlık fuarında dev standı ve profosyonel kadrosuyla karşımıza çıkan<br />
medikal sektörün devi Anesmed, uzun yıllardır çizgisini bozmadığını, başarısına başarı<br />
kattığını bir kez daha göstermiş oldu. Sizler için ziyaret ettiğimiz firmanın, güler yüzlü<br />
ve misafirperver çalışanları bizi stantlarında çok güzel ağırladılar, kendilerine teşekkür<br />
ediyor, hazırladığımız haberi sizlerle paylaşıyoruz:<br />
13 yıllık bir firma olan Anesmed<br />
firmasının İç Anadolu ve<br />
Karadeniz Bölge Sorumlusu<br />
Ramazan Karadeniz: ‘ Başarımızı<br />
devamlılığa borçluyuz’<br />
Kısaca sizi ve firmanızı<br />
tanıyabilir miyiz?<br />
11 yıldır Anesmed bünyesinde,<br />
Ankara temsilciliğinde, İç Anadolu<br />
ve Karadeniz bölgesinde hizmet<br />
veriyorum. Ürünlerin tanıtımı ve<br />
satış sonrası destek hizmetlerini<br />
sağlamaktayım.<br />
Anesmed medikal olarak 2004<br />
yılından beri yoğun bakım<br />
cihazları ithaalatı yapan bir<br />
firmayız. Yeni doğan, çocuk ve<br />
yetişkin yoğun bakım projelerini<br />
gerçekleştirmenin yanı sıra, kadın<br />
doğum, kardiyoloji, ameliyathane ve<br />
acil servis birimlerinde kullanılan<br />
tıbbi cihazlarında tedariğini<br />
sağlamaktayız. Cihaz tedarikçisi<br />
olmamız sebebiyle ciddi bir servis<br />
alt yapımız ve satış sonrası destek<br />
hizmeti sağlayacak kalifiye ekibe<br />
sahibiz.<br />
Çalıştığınız başlıca ülkeler?<br />
Amerika, Arjantin, Macaristan,<br />
Belçika, Almanya, Kore , Çin<br />
ve Hindistan menşeili ürünlerin<br />
ithalatini yapmaktayız.<br />
Kaç tane şubeniz var?<br />
Ankara, Antep, Samsun, İzmir<br />
olmak üzere 4 tane şubemiz var.<br />
Ayrıca 81 ile geniş bayi ağıyla<br />
hizmet vermekteyiz.<br />
Türkiye’de çalıştığınız yerler<br />
nereler?<br />
Türkiye pazarında özel ve kamu<br />
hastanelerine hizmet vermekteyiz.<br />
Ayrıca özel projelerde de orta<br />
doğu pazarına da ürün tedariği<br />
sağlamaktayız.<br />
Medikal sektördeki sorunlar nedir?<br />
Tıbbi cihaz teknolojisinde<br />
yerli üretime yönelmemiz<br />
gerekmektedir. Çünkü şuan<br />
tıbbi cihaz grubunda dışa<br />
bağımlıyız. Üretim anlamında<br />
ve medikal teknoloji olarak<br />
Türkiye’de çok gerideyiz. Kısıtlı<br />
58<br />
Nisan 2018
sayıda ürünler dışında üretim<br />
gerçekleştirilemiyor.<br />
Sektörün kendi içerisinde birlik<br />
beraberlik sağlanamamış<br />
durumdadır. Öncelikle bunu<br />
sağlamak ve sonrasında ülkemizi<br />
kalkındırma adına yerli üretime<br />
ağırlık vermemiz gerekmektedir.<br />
Ürünlerinizden bahseder<br />
misiniz?<br />
Bizim satışını yaptığımız<br />
ürünlerden bahsedecek olursak;<br />
solunum cihazları, anestezi<br />
cihazı, hastabaşı monitörleri,<br />
defibrilatör, infüzyon cihazları, ekg,<br />
fetal monitör sistemleri, kuvöz,<br />
fototerapi, holter sistemleri, efor<br />
sistemleri, fetal ve vasküler dopler,<br />
hasta ısıtma sistemleri<br />
Fetal monitör nedir?<br />
Fetal monitor cihazı: Ceninin belli<br />
bir süreçten başlayarak, doğum<br />
sürecine kadar olan periyottaki<br />
kalp atım ritimlerini takip amaçlı<br />
ve annenin doğum surecindeki<br />
kasılmalarını inceleyen ve<br />
klınisyene bilgi veren bir cihaz.<br />
Kablolu ve kablosuz olmak üzere<br />
iki tipte takip imkanı sağlıyoruz.<br />
Yeni geliştirilen Edan FTS-<br />
6 model fetal monitor alışıla<br />
gelmiş nst sistemlerinden farklı<br />
olarak wireless teknoloji ayni<br />
anda yedi hastayı takip etmek,<br />
ayakta veya oturan hastada nst<br />
çekimini yapabilmek, ayrıca ikiz<br />
ve üçüz gebelik takibi yapabilmek<br />
mümkündür.<br />
Nisan 2018 59
VEFA VE DOSTLUĞUN ŞEHRİ<br />
DİYARBAKIR<br />
Diyarbakır, Anadolu’da binlerce yıldan beri bir çok medeniyetin canlı<br />
izlerini taşıyan bir tarih kültür ve sanat hazinesidir. M.Ö. 7000 yıllarında<br />
Çayönü’nden başlayan ve günümüze kadar gelen sadece bölgede değil<br />
dünya tarihinde de önemli roller oynayan bir çok uygarlık bu yörede değerli<br />
eserler bırakmışlardır. Bu eserlerin başında “Diyarbakır Surları” gelir
On gözlü köprü: On Gözlü Köprü, Dicle Köprüsü, Silvan Köprüsü ve<br />
Mervani Köprüsü olarak dört ayrı isimle bilinen ihtişamlı köprü, Mardin<br />
Kapısının 3.km batısında yer almaktadır. Köprünün tarihçesi hakkında<br />
bazı kaynaklarda 6.yüzyılda I.Anastasias Döneminde yapıldığı bilgisine<br />
ulaşılmaktadır. Köprü zaman içerisinde şehri kuşatan kuvvetler tarafından<br />
yıktırılmış, daha sonradan yeniden onarılmıştır.
Dünyanın En Mutlu Verici Şeyi:<br />
Üretim Yapmak<br />
Özel Dosya<br />
DİYARBAKIR<br />
Masiva Medikal Murat Koç: ‘makinanın sesini duymak, üretimin ortaya koyduğu ürüne<br />
dokunmak, onu seyretmek, onu koklamak dünyanın en mutlu verici şeyi!’ Yani “sabırla<br />
zorlanan, azimle aşılan, cesaretle ulaşılan, her başarı güçlü bir inancın en güçlü<br />
gururuna sahiptir”<br />
kazandırmak, en büyük hayalimiz.<br />
Masiva Medikal 3 yıldır var olan bir<br />
firma; 2015 yılında kuruldu.<br />
Üretimde kıstaslarınız nelerdir?<br />
Şuan hidrofil rulo sargı bezi<br />
üretiyoruz. Her üründe olduğu<br />
gibi bizde de standartlar var.<br />
Piyasanın istediği, ihtiyaç duyduğu<br />
bütün malzemelerin belli bir<br />
standardı var. Bu tabi tse ile iso<br />
ile belgelenmiş –ce ile belgelerine<br />
uyarak Viskon özellikli ürünler<br />
üretmek.Dokumanın 18-20 tel<br />
aralığı dediğimiz bir kıstas var.<br />
Biz üretimimizi 20 tel üzerinden<br />
yapıyoruz. Zamanında hızlı ve<br />
kaliteli üretim öncelikli hedefimiz.<br />
Massar markamızı Türkiye’ye<br />
tanıtmak..<br />
Masiva ne demek?<br />
Tasavvufta Yaradan’dan<br />
başka bütün varlıklara<br />
verilen ad.<br />
Öncelikle sizi ve firmanızı biraz<br />
tanıyabilir miyiz?<br />
Adım Murat Koç. Masiva Medikal<br />
tekstil grubunun işletme<br />
müdürüyüm. Aynı zamanda<br />
satış pazarlama direktörlüğünü<br />
yapıyorum. Firmamız 2015 yılında<br />
kurulmuş. İlk kurulduğumuzda<br />
8 makine ile başladık, şuan<br />
21 makinaya sahibiz. Başta<br />
kurulurken hedeflediğimiz<br />
amacımıza ulaşmış bulunmaktayız.<br />
Bundan sonra planlarımız<br />
daha da büyümek, çeşitlerimizi<br />
genişletmektir. Şuan Diyarbakır’da<br />
tekstil organize sanayinin bitmesini<br />
bekliyoruz. Oraya müracaat<br />
edeceğiz, hem kapasitemizi hem<br />
ürün çeşidimizi arttıracağız.<br />
Sağlık sektöründe hidrofil sargı<br />
bezi yeterli kalite ve standartlarda<br />
üretilip Türkiye genelinde ihtiyaca<br />
karşılık vermediğini düşünüyoruz.<br />
Biz Masiva Medikal Tekstil olarak<br />
gerekli olan tüm donanım ve<br />
teçhizatlar la standart ve kaliteyi<br />
ön planda tutarak Ülkeye katma<br />
değer katmak, yerli üretime katkıda<br />
bulunmak istiyoruz. Ayrıca Bölgeyi<br />
daha fazla bilinçli hale getirmek,<br />
bölgedeki insanlarımıza meslek<br />
62<br />
Nisan 2018
Hedef kitleniz kimler?<br />
Nerelerde çalışıyorsunuz?<br />
Giresun, İzmir, Ankara, Kayseri<br />
,İstanbul, Antalya, Erzurum,<br />
Mardin, Antep gibi toplamda 27<br />
tane ile bayilerimiz aracılığıyla<br />
ürün gönderiyoruz. Yurt dışıyla ilgili<br />
çalışmalarımız var.<br />
Diyarbakır’ la neden<br />
çalışmıyorsunuz?<br />
Belirli bir sebebi yok aslında.<br />
Elbette Diyarbakır’la da<br />
çalışmak istiyoruz. Bununla ilgili<br />
çalışmalarımız temaslarımız<br />
sürüyor. Sizin vesilenizle onlara da<br />
bunu duyurmak isteriz.<br />
Medikal sektördeki başlıca<br />
sorun sizce nedir?<br />
Türkiye genelinde kalifiye<br />
eleman olmaması. Birde mevcut<br />
makinaların çoğu yurt dışından<br />
ihraç edilmiş sonradan Türkiye’de<br />
taklit edilerek üretilmeye<br />
başlanmış. Bu yüzden makine<br />
ustası bulmak yeterli verimi<br />
zamanında almak maalesef çok<br />
zor.<br />
Ham maddemiz iplik ve<br />
Çocuk sahibi olmadan<br />
önceki insanla, çocuk<br />
sahibi olduktan sonraki<br />
insan arasında çok büyük<br />
bir fark vardır; Bakış<br />
açısı, insanlarla ilişkisi,<br />
ekonomi ile ilişkisi bütün<br />
hayatını etkiler. Üretimde<br />
böyledir; bir ressam<br />
resmi yaptığı zaman,<br />
sergilendiğinde resme<br />
uzaktan bakan insanları<br />
gördüğü zaman yaşadığı<br />
mutluluk üretimin bir<br />
sonucudur.<br />
Diyarbakır’da iplik üreten bir<br />
firmamız yok.. Aslında var<br />
ama kapasiteleri sadece kendi<br />
üretimlerine yetecek kadar.<br />
Dolayısıyla ipliği dışardan almak<br />
bize hem zaman hem de maliyet<br />
kaybı yaşatıyor.<br />
Nisan 2018 63
“Diyarbakır’ı çok çook seviyorum”<br />
Diyarbakır ziyaretimiz sırasında ziyaret ettiğimiz Remisyon Group Genel Müdürü<br />
Murat Ertan, Diyarbakır’ı çok sevdiğini söyledi. Firmasının kuruluş amacını sorduğumuz<br />
firma yetkilisi şu sözleri sarf etti: ’Firmamı gerçekten yenilikçi, eski köye yeni adet getiren<br />
bir firma oluşturma niyeti ile kurdum. Çok şükür 3 yıl gibi kısa sürelerde dahi şu anda<br />
Diyarbakır’da rakibim ve iş benzerim yok.’<br />
Remisyon’un kuruluşundan, yatırım kararından<br />
bahseder misiniz?<br />
Merhaba adım Yaşar Ertan. Remisyon’u 3 yıl kadar<br />
önce ilaç sektöründe ki Bölge Müdürlüğü görevimden istifa<br />
ederek kurdum. Remisyon yani hastalıktan tam kurtulma,<br />
%100 iyilik halinin başlaması anlamından dolayı da bilerek<br />
seçtim. İsim tescilini de yaptırdım. Kuruluş amacım; gerçekten<br />
yenilikçi, eski köye yeni adet getiren bir firma oluşturma<br />
niyeti ile kurdum. Çok şükür 3 yıl gibi kısa sürelerde dahi şu<br />
anda(şimdilik) Diyarbakır’da rakibim ve iş benzerim yok. 5<br />
yıllık iş planlamamda uluslar arası ve üretimi de bünyesinde<br />
bulunduran en az 250-500 Milyon dolarlık bir firma olabilmek.<br />
Remisyon ‘un ürün portföyü, üretim kapasitesi, hacmi,<br />
hedef pazarları hakkında bilgi verebilir misiniz?<br />
Ürün Pörtföyü; Dezenfektanlar, Soğuk-Sıcak iklimlendirme<br />
64<br />
Nisan 2018
Kendi açımdan bakacak olursam,<br />
sektör dışı bir-iki faaliyet alanı<br />
ile ve yine ürün portföyümüze<br />
ekleyeceğimiz 2 yeni ürün<br />
sayesinde iyi bir yıl geçireceğimiz<br />
düşüncesindeyim.<br />
kimyasalları, Çevre Sağlığı konulu<br />
Endüstriyel kimyasallar,<br />
Üretim; Kuruluş aşamasında, şu an<br />
Diyarbakır OSB’de hafif mamüller<br />
ile başlandı, yeni yerimiz inşaat<br />
halinde,<br />
Hacim; Yıllık toplu kalemlerde<br />
1.000.000 ton, Hedef Pazarlar,<br />
Resmi Kurumlar, OSB de ki<br />
fabrikalar ve Civar ülkeler (K.Irak,<br />
İran, Türki Cum.)<br />
İhracat yapıyor musunuz?<br />
Çalıştığınız yerler?<br />
K.Irak, İran, Türki Cum.’ler.<br />
Ar-Ge, Ür-Ge ve teknolojiye<br />
yaptığınız yatırımlardan söz<br />
eder misiniz? Ayırdığınız bütçe<br />
nedir?<br />
Yıllık ar-ge 500-800 Bin,<br />
Laboratuvar’da özellikle Sıcak-<br />
Soğuk İklimlendirme kimyasalları<br />
formülleri ile ilgili deneyler ve<br />
marka/ruhsat harcamaları.<br />
Biraz gizliliği olduğundan detay<br />
veremeyeceğiz şu an<br />
Bağlı bulunduğunuz sektörün<br />
son yıllardaki gidişatını nasıl<br />
görüyorsunuz?<br />
Sektörün Diyarbakır ve bölgemizde<br />
döner kapı sendromunu yaşadığını<br />
ve sadece iç rekabet yani lokal<br />
rekabetler ile boğuştuğunu<br />
düşünüyorum. Fuarlara yeterince<br />
katılım ve ilgileri yok.<br />
Kısa bir sektörel değerlendirme<br />
ile 2017 yılına ilişkin tespit ve<br />
önerileriniz neler olabilir?<br />
Tutuk bir yıl oldu gibi, tüm bunların<br />
kaynağında sektör işletmelerin<br />
eğitim, yeterli belgelendirme ve<br />
Ar-Ge yatırımları yapmamalarından<br />
kaynaklandığını düşünüyorum.<br />
2018 yılında sektörü nasıl<br />
yorumlarsınız?<br />
Sektörün, özellikle Ülkemiz<br />
ve coğrafyamızda yaşanan<br />
istikrarsızlıklar sebebi ile fazlaca<br />
karamsar olduğu kanaatindeyim.<br />
Bu yıl için gündeminizde yeni<br />
projeler var mı?<br />
Var, farklı başka faaliyet alanları,<br />
yeni üretim tesisimiz, Türkiye<br />
geneli bir kuruma ürün ve hizmet<br />
satışı önceliklerimiz arasındadır.<br />
Fuarlara katılıyor musunuz?<br />
2019 yılı planlamalarımızda<br />
özellikle Tüyap-CNR gibi İstanbul<br />
ve Ortadoğu fuarları var.<br />
Diyarbakır’da hayat nasıl<br />
gidiyor, sektörel anlamda<br />
bölgenizdeki yoğunluk sizi<br />
nasıl etkiliyor ?<br />
Kendi sosyal hayatım neredeyse<br />
yok, Ofis-kurumlar arası<br />
mekik dokuyup eve zaman dahi<br />
ayıramayacak durumdayım. Genel<br />
olarak ise Diyarbakır’ı çok çook<br />
seviyorum. Medeniyet, düzgün<br />
insanlar, gelişime açık bir pazar<br />
ve Orta doğunun kavşağında<br />
olması ise şehrimizin en büyük<br />
avantajlarındandır.<br />
İnsanlarımız pratik zekalı,<br />
heyecanlı ve eğlenmesini iyi bilen<br />
özellikle genç nüfusu ile oldukça<br />
renklidir.<br />
Hedef kitleniz, müşterilerinizin<br />
tasarladığınız ürünlere<br />
yaklaşımı ve memnuniyet<br />
dereceleri en olmakta?<br />
Alanlarımızda tek olduğumuzdan<br />
davet üzeri çağrılmaktayız, yani<br />
anlayacağınız, biz müşteriye<br />
değil, ihtiyacını açığa çıkardığımız<br />
kurumlar bizlere kendileri<br />
gelmekte.<br />
Nisan 2018 65
Meseka büyüdükçe büyüyor !<br />
Yaklaşık 25 yıldır sağlık<br />
sektöründeki birçok alanda<br />
hizmet veren Özgür Medikal,<br />
altı yıl önce kurduğu kendi markası<br />
Meseka ile adından söz ettiriyor.<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet<br />
Salih Koç’la firmanın vizyonunu,<br />
üretim faaliyetlerini ve Meseka’yı<br />
konuştuk;<br />
sahip bir firma. Kurulduğumuz ilk<br />
günlerde küçük potansiyellerle<br />
çalışmalar yaptık, sağlık kabini, aile<br />
hekimi, tıp merkezinde faaliyetler<br />
gösterdik. 6 ay önce kendi<br />
markamız Meseka’nın tescilini<br />
yaptık. Yurt dışında Uzak Doğu<br />
ülkelerinden enjektör ve servis seti<br />
ithalatını yaptık. Türkiye’deki yerel<br />
firma desteklenmesinden dolayı<br />
ithalat bölümünü durdurduk. İki<br />
aydır Meseka markası adı altında<br />
elastik bandaj, sargı grubu ve kol<br />
bantlarının üretimini Diyarbakır’da<br />
yapıyoruz. Organizede yerimiz var<br />
ve 30 kişilik bir personel ile üretim<br />
yapıyoruz. Sıradaki hedefimiz,<br />
ihracat yapmak ve programlı bir<br />
şekilde büyümek.<br />
Üretimde kıstaslarınız neler? Ürün<br />
gruplarınızdan bahseder misiniz?<br />
Ürün gruplarımız tekstil / iplik<br />
üzerine. Sargı bezlerinin tüm<br />
boylarını; 5-10-15 en ve uzunluk<br />
olarak da müşterilerimizin<br />
isteklerine cevap veriyoruz. Birinci<br />
sınıf kapasiteye sahibiz. Elastik<br />
bandaj grubunda ise sadece<br />
üç grup çalışıyoruz. Şu anda<br />
üretimimiz bu şekilde. Kendi<br />
sermayemizle bu işi çeviriyoruz.<br />
Firmanızı ve faaliyet alanlarını<br />
anlatır mısınız?<br />
Özgür Medikal, 25 yıllık geçmişe<br />
66<br />
Nisan 2018
‘Emeğimizin karşılığını<br />
alamıyoruz’<br />
Sektörünüzün en büyük sorunu<br />
nedir?<br />
En büyük sorunu para sorunudur.<br />
Devletimizin kazanması için en<br />
uygun fiyattan veriyoruz, ama<br />
bunun karşılığını alamıyoruz. Şu<br />
anda 30 elaman çalıştırıyoruz ve bu<br />
kendi sermayemizden veriyoruz.<br />
Devletimiz bizden aldığı malın<br />
parasını zamanında öderse, başka<br />
bir şey istemiyoruz.<br />
Hedef kitlenizden bahsedecek<br />
olursak, kimler ve nereler giriyor<br />
bunun içine?<br />
Bizim hedef kitlemiz sağlık<br />
grubudur. Eczane grubu, hastane<br />
grubu ve hatta her evde olması<br />
gereken bireysel gruptur. Örneğin;<br />
sargı bezi. Nasıl ilaç olması<br />
gerekiyorsa sargı bezi de olması<br />
gerekiyor.<br />
Fuarlara katılım sağlıyor<br />
musunuz?<br />
Evet, 10 senedir fuarlara katılımcı<br />
olarak iştirak ediyoruz. Olumlu<br />
tepkiler aldığımızı, fuarların sahada<br />
olmak açısından faydalı olduğunu<br />
ve bizim de buradan payımızı<br />
aldığımızı söyleyebilirim.<br />
Teknik servis olarak üretime<br />
başladınız, yeni bir üretici<br />
firmasınız. Teknik servis<br />
olarak teknolojiden nasıl<br />
yararlanıyorsunuz?<br />
Teknik servis ve ar-ge grubunu<br />
kendi bünyemizde yapıyoruz.<br />
Dışardan hiçbir şekilde destek<br />
alamadan kendi bilgilerimiz ile<br />
ülkemiz için kendimiz için ne<br />
yapılabiliriz, ne üretebiliriz, yurt<br />
dışından ithalat yapmak yerine<br />
buradaki ithalatçı arkadaşlarımız<br />
ile hali hazırda ne üretebiliriz,<br />
en çok giden ürünler nelerdir,<br />
her iki tarafında kazanması için<br />
spesifikten ziyade sürümden ne<br />
gibi ürünler olabilir gibi bütün<br />
her şeyi düşünerek işlerimizi<br />
planlıyoruz. Bize gelen talebe göre<br />
bunun ar-ge çalışmasını yapıp,<br />
karşı tarafa en doğru ve en uygun<br />
fiyattan mal üretmeyi hedefliyoruz.<br />
Cihazlarımızdaki teknik servis<br />
olarak elastik ve sağlık grubunda<br />
Şükrü Bey iş ortağımızdır.<br />
Servisteki ürünlerin ince ayarlarını<br />
yapan yetkili kişi de Şükrü Bey’dir.<br />
Şükrü Tunç, ‘Hedefimiz çok<br />
büyük’<br />
-Şükrü Bey biraz da sizi<br />
tanıyabilir miyiz? Teknik<br />
serviste neler yapıyorsunuz?<br />
Yaklaşık 15 senedir bu sektörün<br />
içindeyim. Gerek farklı yerlerde<br />
işçi olarak çalıştım sonradan<br />
kendi işimizi kurduk ve 5 yıl müdür<br />
olarak çalıştım. Türkiye’de bu<br />
ürünü tanıttık. Maalesef Salih<br />
Beyin dediği gibi sağlık sektöründe<br />
nakit para sıkıntısı var bu yüzden<br />
çoğu firma batmak zorunda kalıyor.<br />
Biz bu işi şu anda Salih Bey ile<br />
Diyarbakır’da birlikte yapıyoruz.<br />
Hedefimiz büyük.<br />
Makinalarımız otomatik olmadığı<br />
için sıkıntılarımızı kendimiz<br />
çözebiliyoruz. Sıkıntı büyükse<br />
İstanbul’dan teknik servisten<br />
belirli bir ücret karşılığında destek<br />
alıyoruz. Bu şekilde ilerliyoruz.<br />
Nisan 2018 67
Medikalin 20 yıldır parlayan yıldızı<br />
Diyarbakır’ın sevilen, başarılı ve istikrarlı firmalarından olan Yıldız Medikal 20.<br />
Yılda adı gibi parlamaya devam ediyor. Yıldız Medikal’in sahibi Ekrem Güney<br />
Diyarbakır ziyaretimizde bizleri yerinde misafir etti. Mütevazi tavrı ve güler yüzü için<br />
teşekkürlerimizi sunar, sizlere Yıldız Medikalle alakalı kısaca bilgi vermek isteriz:<br />
Kısaca firmanızdan bahseder<br />
misiniz dediğimizde Ekrem<br />
beyin bize anlattıkları :<br />
Yaklaşık 20 senedir bu sektördeyim.<br />
2001 yılında kendi firmamı kurdum.<br />
Şu an itibariyle Beyin Cerrahi ,<br />
Üroloji ve genel sarf malzemeyi<br />
temin etmek üzere ihale bazlı<br />
çalışmaktayız. Hedef kitlemiz<br />
kaliteli yüksek teknolojik ürün<br />
ve cihazları temin edip hasta ve<br />
hastane yararına sunmak ve bu<br />
konuda teknik destek sağlamaktır.<br />
Özellikle fizik tedavi, gastro ve göz<br />
alanında çalışıyoruz.<br />
Beyin tümörlerinde ve karaciğer<br />
nakillerinde kullanılan ultrasonik<br />
cerrahi aspiratör cihazı<br />
Ödemelerde vadeler kısalmalı...<br />
Medikal sektör firmaları son<br />
günlerde zor bir dönemden geçiyor.<br />
Hastanelerde ise işleyiş malzeme<br />
ihtiyaçlarını iki yıl yetecek şekilde<br />
ihale açmak yoluyla işliyor. İhale<br />
sonucunda devam eden iki yıl<br />
boyunca da hastane ihtiyaçları 3’er<br />
aylık periyotlar halinde ihalede öne<br />
çıkan firmalardan karşılanıyor.<br />
Bu süre zarfında firmalara<br />
ödemeler 10 ay ile 24 ay arasında<br />
gerçekleştiriliyor. Hal böyle olunca da<br />
tedarikçi firmalar 2 yıl boyunca Türk<br />
Lirası üzerinden sabitlenmiş ücretler<br />
karşılığında ürün teslimatı yapmak<br />
zorunda kalıyorlar. Ödemelerdeki<br />
uzun vadeler ve döviz kurlarındaki<br />
dalgalanmalar firma ve ithalatçıları<br />
zor durumda bırakıyor. Bu da<br />
negatif etkilenme dolayısıyla bitme<br />
noktasına gelmelerine neden oluyor.<br />
Süreç böyle devam ettiği takdirde de<br />
önümüzdeki dönemde hastanelerin<br />
malzeme tedarik noktasında sıkıntı<br />
yaşamaları kaçınılmaz bir son gibi<br />
görünüyor. Uzun ödeme süreçleri<br />
sonucunda çarkı döndürmek zorunda<br />
olan tedarikçi firmalar banka faizleri<br />
ve faktöring firmaları ile çalışmak<br />
zorunda kalıyorlar. Bizce medikal<br />
sektörünün geleceği bu uzun vadeli<br />
ödeme sisteminin düzelmesi,<br />
bu sebeple banka ve faktöring<br />
firmalarına giden faiz ödemelerinin<br />
sektörün çarkı içinde dönmesi ile<br />
gerçekleşecektir.<br />
68<br />
Nisan 2018
Diyarbakır’ın devlerinden MEDSER!<br />
Genelde medikal sektörde<br />
firmalar arasında rekabetten<br />
kaynaklı nadir dostlukların<br />
olduğunu gözlemlediğimiz bir<br />
süre zarfında, Gökay Medikal’in<br />
kurucu ortaklarından Gökhan ve<br />
Hilal Yeşilyurt’un 20 yıllık dostu<br />
olan Medser firmasının kurucusu<br />
Salih Dert’li Diyarbakır ziyaretimiz<br />
sırasında bizi hiç yalnız bırakmayan<br />
firmalarımızdan bir tanesiydi;<br />
kendilerine teşekkür eder,<br />
başarılarının devamını dileriz.<br />
Gelin Hep birlikte tanıyalım<br />
MEDSER Medikali!<br />
1999 yılında medikal ürünlerin<br />
temini ve satışı için Diyarbakır’da<br />
kurulan firma ve hem Diyarbakır’da<br />
hem de bölgede büyük bir boşluğu<br />
doldurduğunu söyler. Medikal<br />
ürünleri gerek yurt içinden ve<br />
gerekse yurt dışından temin<br />
ederek insanlara hizmet veren<br />
firma, tıp alanında meydana<br />
gelen gelişmeleri yakından<br />
izlemekte, seminerlere katılmakta,<br />
kendini geliştirmekte ve ürün<br />
yelpazesini her geçen gün<br />
zenginleştirmektedir. Öncelikli<br />
ilkesinin insan sağlığı ve müşteri<br />
memnuniyeti olduğundan<br />
bahseder.<br />
Diyarbakır bölgesini iyi tanıyan<br />
Salih Bey anestezi ve acil<br />
ürünlerindeki satış başarısını<br />
yakından takip ettiği fuarlar<br />
sayesinde geliştirmeye devam<br />
ettiğini söylüyor.<br />
Nisan 2018 69
Events<br />
Avrasya ve Türkiye’nin medikal alandaki en<br />
önemli fuarı EXPOMED kapılarını açtı<br />
REED TÜYAP tarafından düzenlenen, Avrasya Bölgesi’nin ve Türkiye’nin medikal alandaki<br />
en önemli buluşma platformu EXPOMED Fuarı, 40 ülkeden 800’ü aşkın katılımcı firma ile<br />
22 Mart Perşembe günü kapılarını açtı. Reed Tüyap Genel Müdürü Ali Muharremoğlu’nun<br />
açılış konuşmasını yaptığı törene katılım gösteren, T.C. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı<br />
Prof. Dr. Eyüp Gümüş sağlık sektöründeki gelişmeleri anlattı.<br />
T.C. Sağlık Bakanlığı<br />
Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp<br />
Gümüş; ‘Medikal Malzeme<br />
ve tıbbı cihazda yerli üreticimizi<br />
destekliyoruz, 2023’te 200.000<br />
kişilik hekim ordumuz olacak<br />
,60.000 yataklı hastane zincirleri<br />
oluşturuyoruz ‘dedi.<br />
22 Mart 2018-Avrasya Bölgesi’nin<br />
ve Türkiye’nin medikal alandaki<br />
en önemli buluşma platformu<br />
olan EXPOMED Fuarı, 40 ülkeden<br />
800’ün üzerinde marka ve marka<br />
temsilciliğinin katılımıyla 22 Mart<br />
Perşembe günü kapılarını açtı.<br />
Fuarın açılış töreninde ev<br />
sahibi olarak Reed Tüyap Genel<br />
Müdürü Ali Muharremoğlu açılış<br />
70<br />
Nisan 2018
Events<br />
konuşmasını yaptı. Muharremoğlu<br />
konuşmasında şunları söyledi;”<br />
Türkiye ve gelişmekte olan Avrasya<br />
bölgesindeki sağlık sektörünü<br />
tek çatı altında toplayan lider<br />
fuar Expomed’e hoş geldiniz.<br />
Bakanlığımızın “Sağlıklı hayat<br />
tarzının benimsendiği ve herkesin<br />
sağlık hakkına kolayca eriştiği<br />
TÜRKİYE” vizyonu doğrultusunda<br />
sağlığa verilen önemin her geçen<br />
gün artması ve doğru yönetilen<br />
sağlık politikaları ile birlikte<br />
gelişen sektörümüzde; gerek<br />
kamu hastaneleri, gerekse özel<br />
hastanelere yapılan yatırımlar<br />
tüm dünyanın dikkatini üzerimize<br />
çekiyor. Geldiğimiz noktada<br />
Expomed katılımcısı ve ziyaretçisi<br />
ile Avrasya bölgesinin lider<br />
fuarları arasına girdi. 25. yılımızda<br />
yeni bir rekora imza attık. Bir<br />
önceki yıla göre %17’lik artış<br />
ile 30.000 metrekarelik sergi<br />
alanı büyüklüğüne ulaştık. 44<br />
ülkeden 585 firma ve 800 ‘ün<br />
üzerinde marka ile bölgenin en<br />
etkili pazarlama platformu haline<br />
geldik. Bugün itibariyle online<br />
kayıtlarımıza baktığımızda %30<br />
luk ziyaretçi artışını görüyoruz.<br />
90 ülkeden 6.500’ü yabancı olmak<br />
üzere 38.000 sektör profesyonelinin<br />
ziyaretini bekliyoruz. Ekonomi<br />
Bakanlığımız, DEIK ve<br />
TIKA işbirliği ile yıl boyunca<br />
temsilciliklerimiz ve acentalarımız<br />
aracılığıyla Türkiye, Balkanlar,<br />
Kafkasya, Rusya, İran, Kuzey Afrika<br />
ve Orta Doğu’yu kapsayan alım<br />
heyetleri organize edilmiştir.<br />
Bu kapsamda 674’ü yurtdışı<br />
misafirimiz olmak üzere 1000’in<br />
üzerinde profesyoneli, sektör<br />
temsilcileri ile buluşturuyoruz. Bu<br />
yıl fuarımızda bir çok yenilikler var;<br />
Dünyada ve ülkemizde yükselişte<br />
olan OTC (Reçetesiz ürünler) bu<br />
yıl ilk kez 6. ve 7. salonun fuaye<br />
girişinde ziyarete açılıyor Burada<br />
ana başlıklarıyla bahsettiğim<br />
birçok yeniliğin fuarımıza yapacağı<br />
olumlu katkıları hep beraber<br />
hissedeceğimizden eminim.<br />
Expomed 2018’in herkes için hayırlı<br />
ve bereketli bir fuar olmasını<br />
diliyorum.” dedi.<br />
Muharremoğlu ardından kürsüyü<br />
devralan T.C. Sağlık Bakanlığı<br />
Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş,<br />
sağlık sektöründeki son gelişmelere<br />
ve önem verdikleri üç konuya<br />
değindi. Gümüş; “Sağlık sektöründe<br />
insan kaynağı, fiziki mekanlar ve<br />
sağlık cihazları üzerine çalışmalar<br />
yapıyoruz. Son 5 yılda ülkemizdeki<br />
hastaneleri yenilemeye başladık.<br />
Şehir hastaneleri başta olmak<br />
üzere bütün hastanelerimizi<br />
elden geçirdik. Bu çalışmalarımız<br />
son hız devam ediyor. 3 yıl sonra<br />
yenilenmesi gereken hastane<br />
kalmayacak. Bu çalışmalarımız<br />
doğrultusunda 60 bin yataklı<br />
hastane zincirleri oluşturuyoruz.<br />
İnsan kaynağı konusuna gelirsek,<br />
hekimlerimiz için büyük yatırımlar<br />
yapıyoruz. 2003’te 250 bin olan<br />
insan kaynağımız bugün 650 bini<br />
Sağlık Bakanlığı çalışanları olmak<br />
üzere 1 milyona ulaştı. 2023 yılında<br />
200 bin kişilik bir hekim ordumuz<br />
olacak. Şu an görev yapan 80 bin<br />
pratisyen, 65 bin uzman hekimimiz<br />
var. Uzman hekim sayımızı 2023’te<br />
100 bine çıkarmayı hedefliyoruz.<br />
Diğer önem verdiğimiz bir<br />
başka konu olan sağlık cihazları<br />
konusunda; ülkemizin ciddi bir<br />
cihaz kapasitesi var. Bu anlamda<br />
tüm sektörümüzü yerli alıma ve<br />
yerli üretime yönlendiriyoruz.<br />
2015 yılının sonundan beri sağlık<br />
sektörünün yerelleşmesi için<br />
çalışıyoruz. Medikal malzeme<br />
ve tıbbı cihazda yerli üreticimizi<br />
destekliyoruz. Bunun haricinde<br />
Bakanlığımız ülkemizin sağlık<br />
sektörünün daha iyi gitmesi için hız<br />
kesmeden çalışmaya devam ediyor.<br />
” dedi.<br />
Nisan 2018 71
Article<br />
Baş ağrınızın nedeni sinüzit olabilir!<br />
Sinüs içerisi artmış basıncın baş ağrısına yol açtığını söyleyen Liv Hospital Kulak Burun<br />
Boğaz Uzmanı Yrd. Doç Deniz Kaya sinüs hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı:<br />
ÖNERİLERE UYUN, SİNÜZİTTEN<br />
KORUNUN<br />
- Grip ve nezle gibi üst solunum<br />
yolları enfeksiyonları azaltıldığında<br />
sinüzit gelişim riski azalır. Bu yüzden<br />
gripli insanlarla yakın temastan uzak<br />
durmak, el yıkamaya özen göstermek<br />
dolayısıyla sinüzit gelişim riskini<br />
azaltır. Altta yatan alerjik problemler<br />
varsa tedavi edilmesi gerekir.<br />
- Burun içini tahriş eden sigara gibi<br />
irritan kimyasallardan uzak durmak<br />
enfeksiyon riskini azaltır.<br />
- Oda havasını buhar makinaları<br />
kullanarak nemlendirmek sinüzit<br />
gelişimini engellemede yardımcıdır.<br />
Sinüsler yüz kemikleri<br />
içerisinde bulunan içi hava<br />
dolu hücrelerdir. İçlerinde<br />
burunu nemlendirmeye yönelik<br />
mukus denilen salgılar üretilir.<br />
İnce bir kanalla burun içine açılır<br />
ve bu salgılar burun içine direne<br />
edilir. Nezle gibi burun içinde bir<br />
enfeksiyon oluştuğunda burun<br />
içi ödemlenir ve şişer. Bu durum<br />
mukusun burun içine geçişine<br />
engel olarak sinüs içinde birikime<br />
ve sinüs içerisi basınç artışına yol<br />
açar.<br />
SİNÜZİTE BAĞLI BAŞ<br />
AĞRILARININ ÖZELLİKLERİ<br />
NELERDİR?<br />
- Her baş ağrısı sinüzit değildir.<br />
Bazen migren ve gerilim tipi<br />
nörolojik baş ağrıları sinüzit<br />
ağrılarını taklit ederler.<br />
- Genellikle yüzün ön kısmında<br />
(Yanaklar, alın ve göz arkalarında)<br />
hissedilirler. Sabahları şiddetli olup<br />
gün içi azalma eğilimindedirler.<br />
- Baş hareketleriyle özellikle başı<br />
öne eğmekle artış olur.<br />
- Isı değişiminden (Sıcak ortamdan<br />
soğuk ortama geçildiğinde)<br />
şiddetinde değişiklik olabilir.<br />
- Diğer sinüzit semptomlarıyla<br />
(Burun akıntısı, tıkanıklık, yüzde<br />
basınç hissi...) beraber görülürler.<br />
- Akut sinüzitler tedavi<br />
edilmediğinde daha kötü durumlara<br />
yol açabilir. Astım ataklarını<br />
tetikleyebilir. Uygun tedavi<br />
edilmediğinde kronik sinüzite<br />
yol açabilir. Enfeksiyon beyin<br />
zarlarına ulaştığında menenjite<br />
sebep olabilir. İltihabi durum göze<br />
ulaştığında ise görme problemleri,<br />
göz hareket bozukluklarına neden<br />
olabilir. Özellikle çocuklarda ortaya<br />
çıkan orta kulak iltihaplarının en<br />
önemli etkenlerindendir.<br />
TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?<br />
Tedavideki en önemli noktalardan<br />
birisi burun temizliğidir. Bu maksatla<br />
burun temizleme solüsyonları ve<br />
okyanus suları kullanılması çok<br />
faydalıdır. Tedaviye yardımcı olması<br />
açısından burun açıcı sprey ve hap<br />
şeklinde ilaçlar doktorlar tarafından<br />
önerilir. Her sinüzit enfeksiyonunda<br />
antibiyotik kullanılmaz. Virüs ve<br />
mantarlara bağlı sinüzitlerde<br />
antibiyotikler etkisizdir. Bakterilere<br />
bağlı gelişen sinüzitin büyük kısmı<br />
antibiyotik kullanmadan vücut<br />
direnci ile ortadan kalkar. Enfeksiyon<br />
şiddetli ve uzun süreli ise antibiyotik<br />
kullanımı önerilir. Altta yatan alerjik<br />
problemler varsa tedavi edilmelidir.<br />
Sinüzit enfeksiyonlarının ilaç<br />
tedavisine yanıt vermediği durumda<br />
sinüzit ameliyatları yapılabilir. Bu<br />
ameliyatlarda burun içinden genel<br />
anestezi altında sinüs ağrıları<br />
açılarak hastaların şikayetleri<br />
düzeltilebilir.<br />
72<br />
Nisan 2018
Article<br />
The reason for your headache may<br />
be sinusitis!<br />
Liv Hospital Ear Nose and Throat Specialist Assoc. Prof. Deniz Kaya, who said that<br />
increased pressure in the sinuses can cause headaches, explained what needs to be<br />
known about the sinuses:<br />
Sinuses are air filled<br />
chambers within the facial<br />
bones. Excretions called<br />
mucous are produced inside them<br />
to moisturize the nose. They open<br />
into the nose through a narrow<br />
channel and these excretions and<br />
drained into the nose. When an<br />
infection occurs in the nose like a<br />
cold the inner nose retains fluid<br />
and swells. This causes drainage<br />
of mucous into the nose to be<br />
blocked and therefore accumulate<br />
in the sinuses causing increased<br />
pressure.<br />
WHAT ARE THE<br />
CHARACTERISTICS OF SINUS<br />
RELATED HEADACHES?<br />
- Every headache is not sinusitis.<br />
Sometimes migraines and stress<br />
related neurological headaches<br />
can mimic sinusitis headaches.<br />
- Generally they are felt in the<br />
front of the face (cheeks, forehead<br />
and eye sockets).<br />
- They tend to be more intense in<br />
the morning and subside later in<br />
the day.<br />
- The pain increases with head<br />
movements and bending the head<br />
forward.<br />
- Changes in temperature (moving<br />
from a hot setting to cold) can<br />
cause changes in intensity.<br />
- The headaches may be seen<br />
with other sinusitis symptoms<br />
(runny nose, blockage, feeling of<br />
pressure on face).<br />
- When acute sinusitis is not<br />
treated it can cause worse<br />
problems. It can trigger asthma<br />
attacks. When not treated<br />
properly it can lead to chronic<br />
sinusitis. When an infection<br />
reaches the brain membrane this<br />
can lead to meningitis. When an<br />
infection reached the eyes vision<br />
problems and eye movement<br />
problems may occur. It is one of<br />
the most important factors in the<br />
middle ear infections that occur in<br />
children.<br />
FOLLOW RECOMMENDATIONS<br />
AND BE FREE OF SINUSITIS<br />
- When upper respiratory<br />
diseases like flu and colds are<br />
reduced the risk of developing<br />
sinusitis is reduced. Therefore<br />
keeping a distance from people<br />
with the flu and being careful to<br />
wash hands often reduces the risk<br />
of sinusitis.<br />
- If there are underlying allergy<br />
problems they need to be<br />
addressed.<br />
- Staying away from chemicals<br />
that irritate the nose like<br />
cigarettes will reduce the risk of<br />
infection.<br />
- Using humidifiers in a room for<br />
moisturizing will help prevent<br />
sinusitis.<br />
HOW IS IT TREATED?<br />
One of the most important points<br />
in treatment is keeping your nose<br />
clean. Nose cleaning solutions<br />
and ocean water can be beneficial<br />
for this purpose. Decongestant<br />
sprays and tablets can be<br />
recommended by your doctor for<br />
treatment. Antibiotics are not<br />
used in every kind of sinusitis.<br />
Antibiotics are ineffective against<br />
sinusitis related to viruses<br />
or fungus. A major portion of<br />
sinusitis developed in connection<br />
with bacteria can be overcome<br />
with the body’s resilience without<br />
using antibiotics. If the infection<br />
is serious and lasts long antibiotic<br />
use is recommended. If there<br />
are underlying allergy problems<br />
they need to be treated. When<br />
sinus infections do not respond to<br />
medications sinus surgery can be<br />
done. These surgeries can help<br />
to alleviate patient complaints<br />
by opening up the sinus pain<br />
through the nose under general<br />
anesthesia.<br />
Nisan 2018 73
Article<br />
Kemoterapi alan hastalar için<br />
15 beslenme önerisi<br />
Sağlıklı beslenme kansere karşı<br />
koruyucu etki yaparken kanser<br />
tanısı almış hastalarda da tedavinin<br />
en büyük yardımcılarından biri<br />
olarak öne çıkıyor. Kemoterapi<br />
sürecinde enerjileri en aza<br />
inen ve iştahı azalan hastalar<br />
doğru bir beslenme planlaması<br />
ile zinde kalabiliyor. Memorial<br />
Ankara Hastanesi Beslenme<br />
ve Diyet Bölümü’nden Dyt.<br />
Emine Yüzbaşıoğlu, kemoterapi<br />
hastalarına beslenme ipuçları verdi.<br />
Uygun miktarda tüketilecek<br />
doğru besinler yaşam kalitesini<br />
artırıyor<br />
Kanser tedavisinde kemoterapi<br />
sürecinde, hastalığın seyrine<br />
olumlu etki yapacak bir beslenme<br />
tarzının belirlenmesi çok<br />
önemlidir. Bunun için onkololoji<br />
uzmanının yanı sıra beslenme<br />
ve diyet uzmanından destek<br />
alınmalıdır. Hastanın kan değerleri,<br />
kemoterapi sonrası yaşadığı<br />
süreç ve bağışıklık sisteminin<br />
durumuna göre uygulanacak<br />
beslenme programı hastanın yaşam<br />
kalitesinin artırılmasına olumlu etki<br />
yapacaktır.<br />
Kemoterapi tedavisi sırasında;<br />
1. Kişi iştahsız olduğu dönemlerde<br />
kendini olumlu yönde motive<br />
ederek, sevdiği yemekleri yemeye<br />
çalışmalıdır.Hastanın bulantısı<br />
varken kesinlikle yemek yemeye<br />
zorlanmamalıdır.<br />
2. Az ve sık beslenmeye özen<br />
gösterilmelidir. Yemek için acıkmayı<br />
beklemek doğru değildir.<br />
3. Ana yemeklerde sulu yiyecekler<br />
yerine, katı yiyecekler tercih<br />
edilmelidir. Sulu yiyecekler,<br />
doygunluk hissi vereceğinden az<br />
yemek yenmesine sebep olacaktır.<br />
4. Özellikle hasta bulantısı olduğu<br />
dönemlerde, yağlı, şekerli ve<br />
kızartma türü yiyeceklerden uzak<br />
durmalıdır. Bunların yerine tuzlu<br />
ve kuru besinler ( kraker, az yağlı<br />
peynir, leblebi, yağsız tost, yağsız<br />
makarna gibi) tercih edilebilir.<br />
5. Kişi yemeğini havadar, ışık alan,<br />
kalabalık olmayan bir ortamda ve<br />
sevdiği bir müzik eşliğinde yiyebilir.<br />
6. Hasta günlük ihtiyacı olan<br />
kaloriyi almak için iştahsız olduğu<br />
dönemlerde porsiyonu küçük ancak<br />
kalorisi yüksek yiyecekler tercih<br />
etmelidir. Bunlar sütlü ve meyveli<br />
tatlılar, pekmez, bal, hoşaf, taze<br />
sıkılmış meyve suları, pilav veya<br />
makarna olabilir.<br />
7. Protein gereksinimi için kırmızı<br />
et, tavuk balık veya yumurta<br />
tüketmeye özen gösterilmelidir.<br />
Ana öğünlerin en az birinde bu<br />
yiyeceklerden hangisi daha rahat<br />
tüketiliyorsa kişi kendine uygun<br />
bir pişirme yöntemiyle hazırlanmış<br />
yemeğini yiyebilir.<br />
8. Günde 6-8 bardak su içilmelidir.<br />
Kişi su içmek istemiyorsa; bitki çayı,<br />
meyve suyu, ayran gibi içeceklerle<br />
sıvı ihtiyacını karşılamalıdır.<br />
9. Bitki karışımlarının tedaviye<br />
yardımcı olacağı düşünmesi ile<br />
doktora danışmadan asla bu tür<br />
ürünler kullanılmamalıdır.<br />
10. Yemek saatleri, kişinin<br />
kendisini iyi hissettiği zamana<br />
göre ayarlanmalıdır. Mümkünse<br />
öğünlerden önce temiz havada<br />
yürüyüşler yapılmalıdır.<br />
11. Kokuya duyarlı olunan<br />
dönemlerde yemek kokusundan<br />
uzak bir ortamda, yoğurtla veya<br />
soğuk yenebilen yiyecekler tercih<br />
edilmelidir.<br />
12. Yemeklerin rahatsız edici<br />
kokularını azaltmak ve daha lezzetli<br />
hale getirmek için nane ve kekik<br />
gibi baharatlar kullanılmalı, yemek<br />
sunumunun iştah açıcı olmasına<br />
dikkat edilmelidir.<br />
13. Ağır parfüm, sigara ve yemek<br />
kokuları gibi kişiyi rahatsız<br />
edebilecek kokulardan uzak<br />
durulmalıdır.<br />
14. Bulantı olduğu zaman derin<br />
ve yavaş nefes alma egzersizleri<br />
yapılmalıdır. Sürekli bulantı varsa<br />
kişi televizyon seyretme, müzik<br />
dinleme, örgü örme ya da kitap<br />
okuma gibi kendini oyalayacak<br />
aktivitelere yönelmelidir.<br />
15. Bazı mentollü şekerlemeler<br />
rahatlatıcı olabilmektedir.<br />
74<br />
Nisan 2018
Article<br />
D vitamini eksikliği kilo vermeyi zorlaştırıyor<br />
Sağlıklı Beslenme ve Diyet Uzmanı Taylan Kümeli, D vitamini eksikliğinde kemik gelişimi<br />
ve bağışıklık sisteminin zayıflamasının yanı sıra enerji tüketim dengelerinin de etkilenerek<br />
yağlanmanın kolaylaştığını açıkladı.<br />
Dünya genelindeki insanların<br />
yaklaşık yüzde 50’sini<br />
etkilediği tahmin edilen<br />
D vitamini eksikliği; kemik<br />
gelişimden bağışıklık sistemine,<br />
çocuklarda büyüme gelişmeden<br />
diş çıkarmada gecikmeye kadar<br />
sağlımıza birçok açıdan etki ediyor.<br />
Ancak D vitamininin etkisi tüm<br />
bunlarla sınırlı kalmıyor. Yapılan<br />
son araştırmalar kilo vermeyi<br />
etkileyen unsurların başında D<br />
vitamini eksikliğinin de yer aldığını<br />
gösteriyor. Bahar aylarının gelip<br />
yaz aylarının yaklaşmasıyla kilo<br />
vermek için diyet yapan kişilerin<br />
sayısında da artış yaşandığını<br />
belirten Sağlıklı Beslenme ve<br />
Diyet Uzmanı Taylan Kümeli, “ Kilo<br />
vermek ya da mevcut kilomuzu<br />
korumak sanıldığı kadar zor değil.<br />
Önemli olan vücudumuzun ihtiyacını<br />
iyi bilmek. Ancak maalesef kilo<br />
verirken eksik ya da kulaktan dolma<br />
bilgilerle hareket edebiliyoruz. Kilo<br />
verirken dikkat etmemiz gereken<br />
unsurlardan biri de D vitamini<br />
değerlerimiz. Özellikle kadınlarda<br />
sıklıkla yaşanan D vitamini eksikliği<br />
kilo vermeyi etkileyen unsurların<br />
başında geliyor. D vitamininin<br />
kalp, beyin ve pankreas gibi birçok<br />
organımızda özel reseptörleri var.<br />
D vitamini reseptörlerine sahip<br />
dokulardan biri de kaslarımız. D<br />
vitamininden mahrum kalan kaslar<br />
daha çabuk yoruluyor ve o kasların<br />
metobolizmaları bozuluyor. Bu<br />
durum da enerji tüketim dengelerini<br />
olumsuz etkileyerek, yağlanmayı<br />
kolaylaştırıyor” dedi.<br />
“Kilo veremiyorsanız D vitamini<br />
seviyenizi ölçtürmelisiniz”<br />
Kümeli, kilo programına aldıkları<br />
herkesin yeterli D vitamini stoğu<br />
bulunup bulunmadığına baktıklarını<br />
belirterek, “ Bir kişide D vitamini<br />
değeri 21 mg’ın altındaysa bu<br />
rakamı 50-60 mg’lara yükseltmeye<br />
çalışıyoruz. Gözlemlerimiz bize<br />
gösteriyor ki; D vitamini seviyesi<br />
iyileşen kişilerde açlıklarını kontrol<br />
etme, daha az yeme ve daha<br />
uzun süre tok kalma belirtileri<br />
başlıyor. Kilo programlarındaki<br />
yağ yakma hızları da artıyor.<br />
Ayrıca D vitamini, aynı omega-3<br />
yağları gibi en fazla karın- göbek<br />
bölgesindeki yağların erimesine<br />
etki ediyor. Bunu da muhtemelen<br />
kalsiyumun etkinliğini artırarak<br />
başarıyor. Avrupa Endokrin Derneği<br />
Klinik Uygulama Kılavuzuna göre<br />
D vitamini alımında günlük idame<br />
dozlar; 1 yaşından küçük bebeklere<br />
günde 400 ünite, 1-18 yaş arası<br />
çocuklara günde 600 ünite, 18 yaş<br />
ve üzeri yetişkinlerde günlük 1000<br />
ünitedir. Piyasada farklı formlarda<br />
D Vitaminleri bulunmasına karşın<br />
katkı maddesi ve BHA içermeyen,<br />
sprey formda D vitamini seçenekleri<br />
de bulunmaktadır. Son dönemlerde<br />
sprey formu gibi kullanımı kolay,<br />
saf zeytinyağı içinde sunulan D3<br />
vitaminleri tercih edilmektedir.<br />
“ dedi. Taylan Kümeli, özellikle<br />
kilo veremeyenlerin muhakkak D<br />
vitamini seviyelerini ölçtürmeleri<br />
gerektiğini, aksi halde kilo vermenin<br />
oldukça zorlaşabileceğini sözlerine<br />
ekledi.<br />
76<br />
Nisan 2018
News<br />
Çocukların eklemlerindeki kızarıklık,<br />
şişlik ve ateşe dikkat<br />
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi ve Çocuk Romatoloji<br />
Derneği; çocukluk romatizmasıyla ilgili bir panel düzenleyerek uzmanları ve hasta<br />
yakınlarını bilgilendirdi. Global biyofarma şirketi AbbVie’nin desteği ile gerçekleştirilen<br />
organizasyonda, hasta yakınları hastalık hakkında bilinçlendirildi:<br />
Dr. Fzt. Nilay Arman’ın “Egzersiz<br />
Neden Önemlidir?” konulu<br />
konuşmalarıyla hasta ve aileleri<br />
bilgilendirildi. Hasta yakınlarının<br />
yoğun ilgi gösterdiği panel; hasta<br />
yakınlarının uzmanlara sorduğu<br />
sorularla son buldu.<br />
İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi<br />
Hastanesi Temel Bilimsel Tıp<br />
Bilimleri Ekrem Kadri Unat<br />
Anfisi’nde düzenlenen panel; İ.Ü<br />
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk<br />
Sağlığı ve Hastalıkları Pediatrik<br />
Romatoloji Bölümü Öğretim Üyesi<br />
Prof. Dr. Özgür Kasapçopur’un<br />
açılış ve “Romatizma Nedir?”<br />
konuşmasıyla başladı. İ.Ü<br />
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk<br />
Sağlığı ve Hastalıkları Pediatrik<br />
Romatoloji Bölümü Öğretim<br />
Görevlisi Dr. Sezgin Şahin’in<br />
“İltihaplı Romatizmal Hastalıklar<br />
Nelerdir?” ve Cerrahpaşa Tıp<br />
Fakültesi Çocuk Sağlığı ve<br />
Hastalıkları Pediatrik Romatoloji<br />
Bölümü Öğretim Görevlisi Dr.<br />
Amra Adroviç’in “İltihapsız<br />
Romatizmal Hastalıklar Nelerdir?”<br />
konuşmasıyla devam etti. Panelde<br />
ayrıca; Cerrahpaşa Tıp Fakültesi<br />
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları<br />
Pediatrik Romatoloji Bölümü<br />
Öğretim Görevlisi Uzman Dr.<br />
Kenan Barut “Ailesel Akdeniz Ateşi<br />
Nedir?”, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi<br />
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları<br />
Pediatrik Romatoloji Bölümü<br />
Hemşire Aslı Kaplan “Tedaviye<br />
Uyum Neden Önemlidir?”,<br />
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk<br />
Sağlığı ve Hastalıkları Pediatrik<br />
Romatoloji Bölümü Öğretim<br />
Görevlisi Doç. Dr. Ela Tarakçı ve<br />
ÇOCUKLUK ROMATİZMASI<br />
(JÜVENİL İDYOPATİK ARTRİT)<br />
NEDİR?<br />
Jüvenil İdyopatik Artrit, kısaca<br />
JIA, bağışıklık sisteminde<br />
artmış inflamatuvar yanıtla<br />
belirginleşerek 16 yaşından<br />
önce ortaya çıkan, kronik ve<br />
otoimmün bir hastalıktır.1<br />
Hastalığın dünyada prevalansının<br />
100,000’de 16 ila 150 olduğu<br />
düşünülmektedir.2 JIA,<br />
çocuklarda en sık görülen kronik<br />
romatizmal hastalık olarak kısa<br />
ve uzun dönem sakatlıkların en<br />
önemli sebeplerinden biridir.3<br />
Bu hastalık, tekil bir hastalık<br />
olmaktan çok, çeşitli belirtilerin<br />
bir arada görülebileceği bir<br />
hastalıklar toplamıdır ve sebep<br />
veya sebepleri tam olarak<br />
bilinmemektedir. Hastalığın<br />
temel belirtileri; 16 yaşından<br />
önce başlaması, 6 haftadan uzun<br />
sürmesi, bir veya daha fazla<br />
eklemi tutan artritin (eklemde<br />
şişme, ısı artışı, hareket kısıtlılığı<br />
yada kızarıklık) varlığı ve ağrıdır.1<br />
Nisan 2018 77
Panorama<br />
Bu yılın modası sağlıklı tasarımlar<br />
Türkiye’de ofis mobilyası sektörünün öncü markası Bürotime, çalışma alanları yerine<br />
yaşam alanları oluşturma olgusuyla hareket ederek, İş Sağlığı ve Güvenliği’ni de göz<br />
önünde bulundurarak; sağlıklı, ergonomik ve çalışanların ihtiyaçlarını karşılayacak insan<br />
odaklı tasarımlar geliştiriyor.<br />
Bürotime Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Tosunoğlu<br />
Özgün tasarım alternatiflerinin<br />
ve ofis alışkanlıklarının<br />
her geçen gün daha da<br />
geliştiği günümüzde, değişen iş<br />
kültürü ve çalışan beklentilerine<br />
hitap edebilmek en önemli<br />
farkındalık unsuru olarak göze<br />
çarpıyor. Bu doğrultuda hareket<br />
eden ofis mobilyası sektörünün<br />
öncü markalarından Bürotime,<br />
tasarımlarını çalışanların farklı<br />
ihtiyaç, beklenti ve kullanım<br />
alışkanlıklarını göz önünde tutarak<br />
geliştiriyor. Ofis mobilyaları<br />
konusunda geliştirdiği tasarımlarda<br />
çalışanlara en uygun kişisel<br />
çözümleri sunarken; ofis genelinde<br />
hareket serbestliği, çok işlevli<br />
çalışma alanları, ev sıcaklığı ve<br />
mahremiyetini hissettirebilecek<br />
özel alanlar da oluşturuyor.<br />
Ofisler Yaşam Alanı Haline Geldi<br />
Günümüzde birçok şirketin<br />
ofis mobilyaları tercihlerinde,<br />
çalışanlarının kuruma aidiyet<br />
hissedeceği ve kurum kültürüne<br />
bağlılık gösterebileceği tasarımları<br />
kullandığına dikkat çeken Bürotime<br />
Yönetim Kurulu Başkanı ww<br />
Tosunoğlu; ‘’Çalışanların bireysel<br />
ihtiyaçlarını, iş yerinde ergonomiyi<br />
ve konforu ön planda tutuyoruz.<br />
Çalışma alanları yerine yaşam<br />
alanları oluşturma olgusuyla<br />
hareket ediyor; her zaman samimi,<br />
doğal ve ev rahatlığı sunan<br />
mekanların oluşturulabilmesini<br />
hedefliyoruz. Çalışma kültürünün<br />
masa başından sosyal mekanlara,<br />
insan odaklı tasarım anlayışına<br />
evrildiği günümüzde ofisler artık<br />
hepimiz için birer yaşam alanı<br />
haline dönüştü. Bu ihtiyaçtan<br />
hareketle tasarımlarımızı her<br />
geçen gün geliştiriyoruz’’ diyor.<br />
Sürdürülebilir Yaşam,<br />
Sürdürülebilir Tasarım<br />
Tasarımda her ne kadar işlevsellik,<br />
görünüm ve kullanıcıda uyandırdığı<br />
his temel alınsa da günümüzde<br />
değişen çevresel uygulama<br />
ve farkındalıklar tasarımcı ve<br />
üreticileri yeni bir yaklaşım olan<br />
“sürdürülebilirlik” kavramını<br />
benimsemeleri yönünde zorluyor.<br />
Bürotime bunu çalışmalarına<br />
merkez alan ilk kurum olma<br />
özelliği taşıyor. Hüseyin Tosunoğlu;<br />
’Sürdürülebilir tasarımın ölçüsü<br />
ve kullanım alanı ne olursa olsun<br />
kullanıcıya fiziksel ve psikolojik<br />
yönden fayda sağlamalı ve çözüm<br />
sunmalıdır. Bürotime, tasarım<br />
stratejisini yaşam kalitesini<br />
arttıran ve ekosistemi koruyan<br />
ürün alternatifleri çerçevesinde<br />
kurgulayarak yola çıkmıştır.<br />
Bu gereksinimden hareketle<br />
kullanıcıya iç mekân hava kalitesi<br />
yüksek ortamlar sunabilmek<br />
için, 2014 yılında GREENGUARD<br />
Çevre Enstitüsü’ne başvurarak<br />
sertifika sürecine dâhil olmuş ve<br />
Türkiye’de koltuk ve mobilya ürün<br />
grubunda GREENGUARD Gold<br />
sertifikası almaya hak kazanan<br />
ilk ofis mobilya üreticisi unvanını<br />
elde etmiştir. Bürotime olarak;<br />
değişen ofis kavramının geleceğin<br />
trendleri ve akıllı teknolojileri<br />
ekseninde ne kadar evrilse de<br />
insan hayatının bir köşesinde hep<br />
var olacağına inanıyor; karşılıklı<br />
iletişim ve paylaşım gibi değerlerin<br />
çalışanların bir aradayken daha<br />
etkili hissedilebileceği duygusunu<br />
taşıyoruz. Bizim için asıl önemli<br />
olan, geliştirdiğimiz ürünler ve<br />
sunduğumuz hizmetin insanlığa<br />
ve çevreye bir katma değer olarak<br />
yansımasıdır.’’ açıklamasında<br />
bulundu.<br />
78<br />
Nisan 2018
News<br />
Dikkat! İnflamatuvar bağırsak hastası olabilirsiniz<br />
Prof. Dr. Orhan Sezgin<br />
Günümüzde sıkıntı, stres,<br />
anksiyete, gerginlik<br />
ile birlikte bağırsak<br />
hastalıklarının da yaygınlaştığı<br />
biliniyor. Yapılan çalışmalarla da<br />
kişinin ruh sağlığının bağırsakları<br />
etkileyebildiği görülürken<br />
bağırsaklarda barınan mikropların<br />
cinsi ve sayısı çeşitlilik gösteriyor.<br />
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi<br />
Hastanesi Gastroenteroloji Bilim<br />
Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan<br />
Sezgin, inflamatuvar bağırsak<br />
hastalıkları (İBH) ile irritabl<br />
bağırsak sendromunun (İBS)<br />
farkını anlattığı açıklamalarında<br />
her iki hastalığın da tam olarak<br />
sebeplerinin bilinmediğini<br />
belirtti. Dr. Sezgin “İnflamatuvar<br />
bağırsak hastalıkları ülseratif<br />
kolit ve Crohn hastalığı dediğimiz<br />
iki temel hastalıktan oluşuyor.<br />
İBH’ın belirtileri daha çok ishal,<br />
dışkıda kan, kramp biçiminde<br />
karın ağrısı, hızlı kilo kaybı, ateş<br />
yüksekliği ile sürekli bitkinlik ve<br />
halsizlik şeklindedir. Kroniktir ve<br />
ömür boyu sürmektedir. İrritabl<br />
bağırsak hastalığı ise daha çok<br />
psikolojik kökenli olup; karında<br />
şişkinlik, gaz, gerginlik, ağrı, büyük<br />
tuvalet alışkanlıklarında bazen<br />
kabızlık, bazen ishal şeklinde belirti<br />
gösterir” şeklinde konuştu.<br />
İBH ve İBS hastalıklarının<br />
birbirine karıştırılabildiğini ve tanı<br />
konması açısından da zorlukların<br />
yaşanabildiğini vurgulayan Prof.<br />
Dr. Orhan Sezgin, şöyle devam etti:<br />
“Bunun sebebi, her iki hastalığın da<br />
vücudun aynı bölgesinde meydana<br />
gelmesiyle birlikte genellikle ağrı<br />
ve ishal gibi benzer belirtileri<br />
göstermeleridir. Ancak testler<br />
ve muayene yoluyla İBH ve İBS<br />
arasında ayrım kolayca yapılabilir.<br />
Daha önce de belirttiğimiz<br />
gibi ishal, dışkıda kan, kramp<br />
biçiminde karın ağrısı, hızlı kilo<br />
kaybı, kabızlık, sürekli bitkinlik<br />
ve halsizlik, ateş yüksekliği gibi<br />
belirtiler gösteren hastaların bir<br />
gastroenteroloji uzmanına giderek<br />
gerekli tetkikleri yaptırmaları<br />
ve sonrasında tedavi süreçlerini<br />
aksatmamaları son derece<br />
önemlidir.<br />
Caution! You may have inflammatory intestinal disease<br />
In our present day it is a known<br />
fact that intestinal diseases<br />
have become more common<br />
with distress, stress, anxiety and<br />
tension. While studies show that<br />
a person’s mental state can affect<br />
their intestines, the germs that live<br />
inside intestines can vary in type<br />
and variety.<br />
In the explanations made by<br />
Mersin University Medical Faculty<br />
Hospital Gastroenterology<br />
Specialty Teaching Staff Member<br />
Prof. Dr. Orhan Sezgin, in which<br />
he explained the difference<br />
between inflammatory intestinal<br />
disease (IBH) and irritable bowel<br />
syndrome (IBS), he pointed out<br />
that the reason for both diseases<br />
is not fully known. Dr. Sezgin<br />
said “Inflammatory intestinal<br />
diseases are comprised of the two<br />
basic conditions called ulcerative<br />
colitis and Crohn’s disease.<br />
The symptoms of IBH are more<br />
diarrhea, blood in the stool, cramps<br />
in the abdomen, rapid weight loss,<br />
high fever and constant fatigue and<br />
weakness. It is chronic and lasts a<br />
lifetime. Irritable bowel syndrome<br />
is more psychological and presents<br />
with bloating, gas, tension, pain,<br />
constipation at times and diarrhea<br />
at times”.<br />
Prof. Dr. Orhan Sezgin, who<br />
emphasized that IBH and IBS can<br />
be confused and there are some<br />
difficulties in diagnosis, added: “The<br />
reason for this is that both conditions<br />
occur in the same region of the body<br />
and generally have some of the same<br />
symptoms like pain and diarrhea.<br />
However the distinction between IBH<br />
and IBS can easily be made through<br />
testing and examination. As we have<br />
said before it is extremely important<br />
for patients with complaints of<br />
diarrhea, blood in the stool, cramps<br />
in the abdomen, rapid weight loss,<br />
constipation, constant fatigue<br />
and weakness and fever to go to<br />
a gastroenterology specialist and<br />
get tested and then follow their<br />
treatment process without fail.<br />
80<br />
Nisan 2018
Article<br />
Antidepresanlar değil, yanlış<br />
kullanımı tehlikeli<br />
Antidepresanların bilinçsiz ve yanlış kullanımının çok önemli ve hayati sonuçlar doğurabileceğini<br />
vurgulayan Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu durumun antidepresanlardan<br />
değil yanlış ve bilinçsiz kullanımdan kaynaklandığına dikkat çekiyor:<br />
İlaç kanıt düzeylerini belirleme<br />
çalışmaları yıllarca sürüyor<br />
Antidepresanlar çıkmadan önce<br />
birinci faz çalışmalar yapılır, hatta<br />
faz öncesi çalışmalar yapılır.<br />
Daha sonra hayvan deneyleri<br />
yapılır. Hayvan deneylerinden<br />
sonra sağlıklı gönüllüler üzerinde<br />
denenir. Bu da yeterli değil, hasta<br />
gönüllüler üzerinde denenir. Bunlar<br />
denendikten sonra artık üçüncü<br />
faza geçilir. Bundan sonra piyasada<br />
kullanılırken etkisine bakılır. Bir<br />
ilaçla ilgili tüm bu aşamalar 15-20<br />
sene sürüyor. Bu süreç içerisinde<br />
bazı yayınlar oluyor, bu konuda 95<br />
olumlu yayın var, 5 olumsuz yayın<br />
varsa o 5 bilgiyi alıp 95 bilginin<br />
yerine koymak son derece hatalı bir<br />
bakış açısı.”<br />
Depresyon, ciddi bir<br />
hastalık<br />
Depresyon hastalığı bütün<br />
dünyada artıyor, bu bilinen bir<br />
gerçek. Dünya Sağlık Örgütü,<br />
2020 yılında önlem alınmazsa<br />
dünyanın en önemli sağlık sorunu<br />
olacağı uyarısında bulunuyor.<br />
Depresyonda duyu yitimi yapan<br />
bir durum ortaya çıkıyor. Hastalık<br />
ölüme yol açmıyor ama kişileri<br />
çalışamaz hale getiriyor. Kişinin<br />
işlevselliğini bozuyor, fonksiyonsuz<br />
hale getiriyor. Bu nedenle çok<br />
daha büyük bir risk taşıyor. Son<br />
günlerde yer alan tartışmalarda<br />
bir bilgi çarpıtması söz konusu.<br />
Şöyle bir söz vardır; ‘En tehlikeli<br />
yalan abartılmış doğrulardır’ diye.<br />
Burada antidepresanlar peynir<br />
ekmek gibi kullanılıyor demek<br />
doğru. Benim halamın oğlu<br />
antidepresanlar yüzünden öldü<br />
demek ise kanıtsız konuşmak. Bir<br />
bilim kadınına yakışmayacak bir<br />
durum var ortada. Söylenenlerin<br />
kanıta dayanması gerekiyor. 99<br />
araştırma olumlu sonuç verir bir<br />
araştırma bu sonuca uymazsa o<br />
araştırmayı alıp kesin kanıt diye<br />
sunmak algıları bozar. Tıpkı şeker<br />
şurubu kokain kadar zararlıdır<br />
demek gibi<br />
Antidepresanların kanıt düzeyi<br />
yıllarca süren çalışmalarla<br />
belirleniyor<br />
Birinci alt seviyede kanıt vardır.<br />
Klinik olgular vardır, şu ilacı<br />
kullandım, bu kişiye iyi geldi<br />
der, herkes bunu yayınlar. Daha<br />
sonra bu klinik seri haline gelir<br />
onlarca kişi üzerinde uygulanır,<br />
bu da yeterli değildir. Daha sonra<br />
klinik araştırmalar yapılır: Açık<br />
ölçekli, plasebo kontrollü çift yön<br />
çalışmalar yapılır. Bu çalışmalarla<br />
bu ilacın, maddenin ya da bitkinin<br />
işe yarayıp yaramadığına bakılır.<br />
Eğer oradan da olumlu çıkarsa daha<br />
geniş ölçekli daha büyük çalışmalar<br />
yapılır. Ondan sonra meta analizler<br />
oluşur, 4 bin kişilik. Artık kanıt<br />
düzeyi yükselmiştir denir”<br />
82<br />
Nisan 2018
Article<br />
Genelleme yapmak son derece<br />
sakıncalı<br />
Antidepresanların 30-40 yıl önce<br />
ortaya çıktığını belirten Prof. Dr.<br />
Nevzat Tarhan, Antidepresanlar<br />
boşuna kullanılıyor, işe yaramıyor<br />
demek doğru değil. burada<br />
abartılmış doğru diyebileceğimiz<br />
yalan var. Birkaç örnek vakadan<br />
hareketle genelleme yapmak son<br />
derece sakıncalı” dedi.<br />
Antidepresan kullanımı kişiye<br />
özel olmalı<br />
Depresyon bir beyin hastalığıdır.<br />
Depresyon kişinin beynindeki<br />
kimyasal iletimin bozulmasıyla<br />
ilgili bir hastalık, bu sadece<br />
serotoninle ilgili değil. 10’a yakın<br />
kimyasal sorumlu tutuluyor.<br />
Birisi olmazsa nöroadrenalin<br />
oluyor, dopamin oluyor, endorfin<br />
oluyor. Birçok kimyasalların rolü<br />
var beyindeki. O nedenle şimdi<br />
kişiye özel tıp üzerinde duruluyor.<br />
Precision Medicane olarak<br />
geçiyor. Mükemmel tıp bulunmaya<br />
çalışılıyor. Kişiye özel tedavi, o<br />
kişinin bireysel ihtiyaçlarına göre,<br />
genetik profilini çıkarıyoruz. Genetik<br />
profiline göre en doğru, en uygun,<br />
doğru doz, doğru ilaç, doğru süreyi<br />
tayin etmeye çalışıyoruz.”<br />
Yanlış kullanımın sonuçlarını<br />
antidepresana fatura<br />
edemezsiniz<br />
Üç antidepresanı bir arada alan<br />
kişinin beynindeki serotoninler<br />
aşırı artar, kişi maniye girebilir.<br />
Kişide ölüm düşünceleri oluşmaya<br />
başlayabilir. Kişide intihar<br />
düşünceleri oluşabilir. Bunların<br />
hepsi antidepresanların yanlış<br />
kullanılmasıyla ilgili. Antidepresan<br />
kullanımıyla değil. Yanlış kullanım<br />
sonucu ortaya çıkan durumları<br />
antidepresanlara fatura etmek son<br />
derece zihinsel bir çarpıtmadır.<br />
Son derece yanlış bir davranıştır.<br />
Toplumu yanlış etkileyecek bir<br />
durumdur. Antidepresanlar<br />
kimyasal silah gibi ilaçlardır,<br />
hastalığı yok etmek için üretiliyor.<br />
Bu silah yanlış kullanılırsa rastgele<br />
kullanılırsa tabii ki bir bedeli<br />
olacaktır. Bu nedenle ilaçları<br />
evlerde rastgele kullanım ciddi<br />
risklidir ve tehlikelidir.<br />
Doktor kontrolünde kullanılmalı<br />
Hekimler olarak ilacın türüne göre<br />
ilaç kesmede çapraz yöntemler<br />
vardır. Bunun yerine geçecek<br />
ilaç konulur, biri azaltılırken<br />
diğeri artırılır. Genellikle en<br />
çok kullanılan yöntem budur.<br />
Bu, kişinin bireysel ihtiyacına<br />
göre, vücudun ihtiyacına göre,<br />
yan etkilerine göre verilir. İlacı<br />
alırsa kazanacağı, kaybedeceği<br />
şey, almazsa kazanacağı ve ya<br />
kaybedeceği şey, ona bakılır. Eğer<br />
almazsa kaybedeceği şey daha<br />
fazlaysa, risk yönetim, yapılır.<br />
O riskler takip altına alınır. Bu<br />
nedenle ilaçlar kademeli bir şekilde<br />
bırakılmalıdır. İlaçlar aniden<br />
bırakılırsa ribaund etki dediğimiz,<br />
geri tepme gibi başka yan etkiler<br />
ortaya çıkıyor. Sonuçta bu ilaçlar<br />
bıçak gibidir. İyi kullanılırsa ekmeği<br />
keser, yanlış kullanılırsa adamı<br />
yaralar” diye konuştu.<br />
Nisan 2018 83
Article<br />
antidepressants are being used<br />
pointlessly; that they don’t work.<br />
There is a lie here that we could<br />
say is an exaggerated truth. It is<br />
very wrong to generalize based on<br />
a few case studies”.<br />
Antidepressant use should be<br />
customized<br />
Depression is a brain disorder.<br />
Depression is a disorder related to<br />
the chemical communication in the<br />
person’s brain being compromised;<br />
it is not just about serotonin. There<br />
are nearly 10 chemicals that are<br />
responsible for depression. If it is<br />
not one of them it is noradrenalin,<br />
dopamine or endorphin. Many<br />
chemicals have a role in the brain.<br />
Therefore personalized medicine<br />
is being emphasized now. It is<br />
referred to as Precision Medicine.<br />
The perfect medicine is being<br />
sought. In precision medicine we<br />
map out a genetic profile according<br />
to the person’s individual needs.<br />
We try to determine the most<br />
correct, most suitable dose, the<br />
right medication and the right<br />
period according to their genetic<br />
profile.”<br />
You can’t blame the results<br />
of incorrect use on the<br />
antidepressant<br />
When a person takes three<br />
different antidepressants<br />
together the serotonin in their<br />
brain increases excessively and<br />
may set them off into a mania.<br />
The person may develop suicidal<br />
thoughts. All of these are related<br />
to misuse of antidepressants,<br />
not use of antidepressants.<br />
Blaming the consequences of<br />
misuse on antidepressants is a<br />
very wrong mental distortion. It<br />
is very incorrect behavior. It is a<br />
situation that will have the wrong<br />
effect on society. Antidepressants<br />
are medications like chemical<br />
weapons; they are used to<br />
eliminate disease. If this weapon<br />
is misused or used randomly there<br />
will of course be consequences.<br />
Therefore random use in homes is<br />
seriously risky and dangerous.<br />
They should be used under<br />
doctor monitoring<br />
There are cross methods among<br />
physicians for ceasing medication.<br />
Another medication replaces it and<br />
while decreasing one the other is<br />
increased. Generally this is the<br />
method most commonly used.<br />
This is prescribed according to the<br />
person’s individual need, the needs<br />
of the body and the side effects.<br />
What they will gain and what they<br />
will lose by taking or not taking<br />
the medication is assessed. If their<br />
losses will be great by not taking<br />
the medication risk management is<br />
applied. Those risks are monitored.<br />
This is why the medication should be<br />
dropped gradually. If the medication<br />
is stopped suddenly other side<br />
effects like backlash that we call the<br />
rebound effect could happen. These<br />
medications are like a knife. If used<br />
well they will cut bread, if used wrong<br />
they will injure a person”.<br />
84<br />
Nisan 2018
Article<br />
Antidepressants are not dangerous, using<br />
them incorrectly is<br />
Psychiatrist Prof. Nevzat Tarhan, who emphasized that using antidepressants unknowingly can<br />
lead to important and life threatening results, drew attention to the fact that the cause of this<br />
is not the antidepressants themselves but from using them incorrectly:<br />
these trials are done the third<br />
phase is moved onto. Then the<br />
effects are monitored during use<br />
on the market. All of the phases<br />
concerning a medication last 15-20<br />
years. Some publications come out<br />
during this time. If there are 95<br />
positive publications and 5 negative<br />
publications and you take the 5<br />
publications and put them in place<br />
of the 95 publications this is a very<br />
wrong perspective.”<br />
Depression is a serious<br />
illness<br />
It is a fact that depression<br />
disorders are increasing<br />
throughout the world. The World<br />
Health Organization warns that<br />
if action is not taken depression<br />
will become one of the most<br />
serious problems in 2020. In<br />
depression an anesthesia situation<br />
occurs. The disease does not<br />
cause death but it makes people<br />
dysfunctional. People affected<br />
by depression become unable to<br />
carry out functions. Therefore<br />
the risks are much higher. There<br />
is a distortion of information in<br />
discussions recently. There is<br />
a saying; ‘The most dangerous<br />
lies are exaggerated truths’. It<br />
would be accurate to say that<br />
antidepressants are being used<br />
just like bread and cheese are<br />
consumed here. Saying my cousin<br />
died because of antidepressants<br />
would be saying something without<br />
evidence. There is a situation at<br />
hand here that does not suit a<br />
scientist woman. What is said<br />
should be based on evidence. When<br />
99 studies give positive results<br />
and one study is negative, taking<br />
only this study and presenting it<br />
as definitive evidence misguides<br />
perception. Just like saying that<br />
sugar syrup is as dangerous as<br />
cocaine.<br />
Determining medication<br />
evidence levels takes years<br />
Before antidepressants are<br />
released the first phase studies are<br />
done, in fact pre phase studies are<br />
done. Then animal testing is done.<br />
After animal testing the product<br />
is tested on healthy volunteers.<br />
This is not enough either, so they<br />
are tested on ill volunteers. After<br />
The level of proving<br />
antidepressants is determined<br />
by studies that last for years<br />
There is evidence in the first sub<br />
level. There are clinical cases. I<br />
used this medication it worked<br />
well for that person they say and<br />
everyone publishes it. Later this<br />
clinic becomes a series and is<br />
administered to dozens of people<br />
but this is not enough either. Later<br />
clinical studies are done: Open<br />
scale, placebo controlled two<br />
directional studies are conducted.<br />
These studies are done to see<br />
if this substance or plant works<br />
or not. If this comes out positive<br />
too, larger wide scale studies are<br />
conducted. Then the meta analyses<br />
are created, 4 thousand people.<br />
Then it is said the level of proof has<br />
elevated”<br />
It is very wrong to generalize<br />
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, who<br />
pointed out that antidepressants<br />
came out 30-40 years ago, said<br />
“it is not right to claim that<br />
Nisan 2018 85
Aesthetics<br />
Tourism<br />
86<br />
Nisan 2018
Panorama<br />
Kayı Holding’den sağlık alanında bir yatırım daha<br />
Coşkun Yılmaz tarafından 1991 yılında kurulan Kayı Holding, Erenköy Fizik Tedavi ve<br />
Rehabilitasyon Hastanesi’nin Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hizmeti ihalesini kazanarak,<br />
sağlık alanındaki yatırımlarına bir yenisini daha ekledi.<br />
Ağırlıklı olarak inşaat sektöründe<br />
faaliyet gösteren ve bu alanda<br />
dünyanın en büyük uluslararası<br />
inşaat şirketleri arasında yer alan<br />
Kayı Holding, sağlık sektöründe<br />
yaptığı yatırımlarla büyümeye<br />
devam ediyor.<br />
Türkiye’deki sağlık hizmetlerinin<br />
ve tesislerinin kalitesini ve<br />
verimliliğini artırmak amacıyla<br />
holding bünyesinde 2011 senesinde<br />
kurulan Kayı Medikal, Anadolu<br />
yakasındaki tek kamu fizik tedavi<br />
ve rehabilitasyon hastanesi<br />
konumunda bulunan Erenköy<br />
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon<br />
Hastanesi’nin Fizik Tedavi ve<br />
Rehabilitasyon Hizmeti ihalesini<br />
kazandı.<br />
Hastanede ayaktan fizik tedavi ve<br />
rehabilitasyon hizmeti kapsamında<br />
65 ayaktan tedavi ünitesi ve 4<br />
rehabilitasyon salonu ile günlük<br />
ortalama 1200 hastaya tedavi<br />
sunuluyor. Hastanenin yapımı<br />
devamı eden Ünalan ek binasında<br />
ise yeni açılacak tedavi üniteleri ve<br />
rehabilitasyon salonlarıyla günlük<br />
ortalama 2500 hastaya tedavi<br />
sunulması hedefleniyor.‘<br />
Her sektörde en iyiyi<br />
hedefliyoruz’<br />
Kayı Holding’in faaliyet<br />
gösterdiği her sektörde hep en<br />
iyiyi hedeflediğini belirten Kayı<br />
Holding Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Coşkun Yılmaz, “Holdingimiz<br />
bünyesinde faaliyet gösteren Kayı<br />
Medikal, klinik hizmetler, anahtar<br />
teslim hastane çözümleri ve<br />
kamu özel ortaklığı alanlarında<br />
yaptığı yatırımlarla ve hayata<br />
geçirdiği projelerle fark yaratıyor.<br />
Son olarak İstanbul Anadolu<br />
yakasının tek kamu fizik ve tedavi<br />
ve rehabilitasyon hastanesi<br />
konumunda bulunan Erenköy<br />
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon<br />
Hastanesi’ne yaptığımız yatırımdan<br />
dolayı da büyük mutluluk<br />
duyuyoruz. Kayı Medikal olarak<br />
halk sağlığı alanında yaptığımız<br />
yatırımlar sayesinde daha fazla<br />
hastaya hizmet götürüyor,<br />
bu sayede önemli bir değer<br />
yaratıyoruz,” dedi. ‘Refahın<br />
yükselmesinde sağlık hizmetlerine<br />
erişimin kolaylaşmasının büyük bir<br />
rolü var’<br />
Sağlık alanındaki yatırımların Kayı<br />
Holding için ayrı bir önemi olduğunu<br />
ifade eden Kayı Holding CEO’su<br />
Alpaslan Korkmaz ise, “Kayı Holding<br />
olarak ülkemizin refah seviyesinin<br />
yükselmesinde sağlık hizmetlerine<br />
erişimin kolaylaşmasının büyük<br />
bir rolü olduğuna inanıyoruz. Bu<br />
anlayıştan yola çıkarak yaptığımız<br />
yatırımlar hız kesmeden sürüyor.<br />
Son yaptığımız yatırımla da fizik<br />
tedaviye ve rehabilitasyona ihtiyaç<br />
duyan hastaların tedavi süreçlerine<br />
katkı sağlama fırsatı bulduk.<br />
Kayı Medikal olarak bu alandaki<br />
yatırımlarımıza devam ederek,<br />
sağlık sektörünün gelişimine katkı<br />
sağlamayı sürdüreceğiz,” dedi.<br />
Evde tedavinin yanı sıra özel servis<br />
hizmeti de sunuluyor<br />
Kayı Medikal’in sunduğu hizmet<br />
kapsamında tedavi alanlarına<br />
ulaşmakta güçlük çeken hastalara<br />
gezici fizyoterapist ekipleri ile fizik<br />
tedavi uzman doktorları tarafından<br />
evde tedavi hizmeti veriliyor.<br />
Ayrıca hastaneye taşınmasında<br />
zorluk çekilen hastalar için özel<br />
servis hizmeti sunan hastane,<br />
hastaların kolay bir şekilde tedaviye<br />
getirilmesini sağlıyor.<br />
Kayı Medikal’in hastane bünyesinde<br />
sunduğu hizmetler arasında<br />
Pediatrik Rehabilitasyon, Lenf<br />
Ödem Rehabilitasyonu, ESWT (Şok<br />
Dalga Tedavisi), Lazer Terapi,<br />
Magnetoterapi, Hidroterapi ve<br />
Bilgisayar Destekli Üst Ekstremite<br />
Rehabilitasyonu gibi özellikli<br />
tedaviler bulunuyor.<br />
Nisan 2018 87
Panorama<br />
DİYARBAKIR’DA EN GÜVENİLİR OTEL :<br />
HİLTON İN GARDEN<br />
Diyarbakır ziyaretimiz esnasında bizi misafir eden Diyarbakır Hilton İn<br />
Gardenn ‘in başarılı Genel Müdürü Selda Çiçek Veske ile Diyarbakır’da yaşam<br />
ve turizm üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Güven dolu, huzurlu<br />
misafirperverliği için kendilerine teşekkür ederiz.<br />
Selda Çiçek Veske : ‘Diyarbakır köklü, kutsal, tarihe tanıklık<br />
etmiş kadim bir şehir. Kültür, gastronomi, inanç, sağlık<br />
turizmi alanlarında bir çok materyale sahiptir. Ayrıca<br />
2015 yılında Unesco Kültür Miras Listesi’ne girmiş olan<br />
surlarımız Çin Seddi’nde sonra uzunluk bakımından<br />
2.sırada yine Unesco ültür mirası listesinde yer alan<br />
hevsel bahçeleri eşsiz güzelliktedir.<br />
Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz ?<br />
1989 yılında Diyarbakır’da doğdum.<br />
İlköğretim ve lise eğitimimi Diyarbakır’da<br />
tamamladım. 2012 yılında Başkent<br />
Üniversitesi Endüstri Mühendisliği<br />
bölümünden mezun oldum. Şu<br />
anda Yüksek lisans eğitimime<br />
İşletme bölümünde devam<br />
88<br />
Nisan 2018
Panorama<br />
ediyorum. Evliyim ve bir çocuk<br />
annesiyim. Üniversite okurken ve<br />
mezun olduktan sonra sanayi ve<br />
hizmet sektörü olmak üzere, bir<br />
çok şirkette çeşitli pozisyonlarda<br />
görev aldım. Şu anda büyük<br />
bir marka zinciri olan Hilton<br />
Worldwide firmasının Diyarbakır’da<br />
yer alan, yatırımcılığını bölgede<br />
mermer sektöründe yer alan ARI<br />
Madencilik’in üstlenmiş olduğu<br />
Hilton Garden Inn Diyarbakır<br />
Otelinde Genel Müdür olarak<br />
çalışmaktayım.<br />
Diyarbakır’da turizm hizmeti<br />
vermenin zorlu ve güzel<br />
yanlarını soracak olursak, neler<br />
söylemek istersiniz?(Memnun<br />
olduğunuz ve olmadığınız<br />
durumlar)<br />
Diyarbakır köklü, kutsal, tarihe<br />
tanıklık etmiş kadim bir şehir.<br />
Kültür, gastronomi, inanç,<br />
sağlık turizmi alanlarında bir<br />
çok materyale sahiptir. Ayrıca<br />
2015 yılında Unesco Kültür Miras<br />
Selda Çiçek Veske<br />
Listesi’ne girmiş olan surlarımız<br />
Çin Seddi’nde sonra uzunluk<br />
bakımından 2.sırada yine Unesco<br />
ültür mirası listesinde yer alan<br />
hevsel bahçeleri eşsiz güzelliktedir.<br />
Envai çeşit bitki florasına sahip.<br />
Yine bir çok dine ev sahipliği<br />
yaptığı için tarihi bir çok han,<br />
hamam , cami ve kiliseler mevcut.<br />
Yine ayrıca alışveriş merkezleri,<br />
uluslararası marka hastaneler,<br />
eğlence mekanları da otelimizde<br />
konaklayan misafirlerimizin sosyal<br />
hayatı için bir çok imkana da<br />
sahip. Zorluk demeyelim de, belki<br />
Diyarbakır için malesef güvenli<br />
olmadığına dair bir algı var. Ancak<br />
Diyarbakır’a bir kere geldikten<br />
sonra, bu algının fazlasıyla<br />
kırıldığına şahit oluyoruz.<br />
Nisan 2018 89
Panorama<br />
Bölgedeki otellerden sizin<br />
farkınız nedir? Neden sizi tercih<br />
etmeliler?<br />
Harika bir manzaramız var. Hevsel<br />
Bahçeleri’ne bakan Dicle nehri<br />
kıyısında geniş bir açıya sahip eşsiz<br />
bir manzaramız var. Ayrıca Hilton<br />
markası bölgede, ülkemizde ve<br />
uluslararası anlamda çok köklü,<br />
güvenilir, misafir memnuniyetine<br />
üst düzeyde önem veren bir marka<br />
zinciri. Otelimiz 7/24 kamera<br />
sistemi ile takip edilmektedir.<br />
Çevremizde bir çok kamu kurumu<br />
mevcuttur. Şehre çok yakın<br />
mesafededir. Huzurlu ve konforlu<br />
bir konaklama imkanı susunuyoruz.<br />
Toplantı salonlarımız, Spa, Firnes<br />
Center, misafirlerimizin ücretsiz<br />
faydalanabileceği bir Business<br />
Center ımız mevcut. Alacarte<br />
menümüz zengin ve yöresel<br />
yemekler içerir.<br />
Sağlık turizmi konusunda<br />
yapmış olduğunuz yatırımlardan<br />
bahseder misiniz?<br />
Otelimizde güzel bir Spa mevcut.<br />
İçerisinde Türk hamamı sauna ,<br />
fitness center, Açık havuz ve 3 adet<br />
90<br />
Nisan 2018
Panorama<br />
masaj odası mevcut. Misafirlerimiz<br />
bu hizmetlerimizden faydalanabilir.<br />
Günün yorgunluğunu ve stresini<br />
atabilir. Aynı zamanda da sağlık<br />
sorunları için çözüm bulabilirler.<br />
Kurumunuzun marka bir isim<br />
olması dolayısıyla, bu ismi<br />
doğru taşıyabilmek adına ne gibi<br />
stratejiler uyguluyorsunuz?<br />
Misafir memnuniyetini üst düzeyde<br />
tutuyoruz. Misafir görüşlerini<br />
azami dikkat ediyoruz. Marka<br />
standartlarımıza bağlı hareket<br />
ediyoruz. Yeni gelişen teknolojiyi<br />
takip ediyoruz. Personel eğitimine<br />
önem veriyoruz. Misafirlerimiz için<br />
sürekli yeni projeler geliştiriyoruz.<br />
Otelinizde ne gibi etkinlikler<br />
oluyor? Bize bunlardan<br />
bahseder misiniz?<br />
Otelimizde şirket toplantıarı, kültür<br />
turları gibi organizasyonlarımız<br />
var. Ayrıca havuzbaşında grup<br />
yemekleri, açılış kokteylleri,<br />
düğünler, iftar yemekleri gibi zevkli<br />
organiasyonlarımız da oluyor.<br />
Yöresel gecelere ev sahipliği<br />
yapıyoruz.<br />
Nisan 2018 91
Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü;<br />
Çocuklar sağlıklı beslenmenin yanında<br />
vitaminlerle de desteklenmeli<br />
Çocukların bedensel ve zihinsel gelişiminde önemli bir yere sahip olan beslenme,<br />
çocuklarda yaşam boyu sürecek beslenme alışkanlığının kazandırılmasına katkı sağlıyor.<br />
Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü, vitamin takviyesinin düzenli ve sağlıklı beslenmeye<br />
verdiği desteğin önemine dikkat çekiyor.<br />
Abdi İbrahim Medikal Direktörü<br />
Dr. Murat Yaycı<br />
Yaşam boyu sağlıklı<br />
kalabilmenin altın<br />
anahtarlarından biri yeterli<br />
ve dengeli beslenmekten geçiyor.<br />
Sağlıklı beslenme alışkanlığı,<br />
çocukluk yaşlarında kazandırılması<br />
gereken bir alışkanlık ve bireylerin<br />
hayat boyu yaşam kalitesini<br />
etkiliyor. Peki, çocuklarımız<br />
gerçekten “yeterli ve dengeli”<br />
beslenebiliyor mu? Yetersiz<br />
beslenme sağlıksız ve kalitesiz bir<br />
hayatı da beraberinde getiriyor mu?<br />
Abdi İbrahim Medikal Direktörü Dr.<br />
Murat Yaycı çocukluk dönemindeki<br />
beslenmenin önemini vurguluyor.<br />
Genetik ve çevresel etkenlerin<br />
yanında beslenmenin de çocukların<br />
bilişsel ve fiziksel gelişimi<br />
açısından son derece önemli<br />
olduğuna dikkat çeken Yaycı,<br />
sağlıksız beslenme alışkanlığı<br />
olan çocuklarda besinlerden<br />
alınan enerji, pro¬tein, vitamin ve<br />
minerallerin yetersiz olduğuna<br />
dikkat çekiyor. Yapılan birçok<br />
çalışma vitamin ve mineral<br />
takviyelerinin çocukların<br />
büyümesinde ve gelişmesinde<br />
katkı sağladığını gösteriyor. The<br />
Healthy Foundation’ın Mart 2002’de<br />
yayınlamış olduğu araştırma<br />
raporuna göre, multivitamin<br />
şurup kullanan çocuklarda %42<br />
iştahta düzelme, %29 fiziksel<br />
olarak daha iyi hissetme, %32<br />
hastalıklarda azalma ve %23<br />
zihinsel performansta yükselme<br />
olduğu tespit edildi. Çocukların<br />
karnını doyurmanın beslenme<br />
anlamına gelmediğini anlatan<br />
Yaycı, çocukların gün içinde<br />
beslenme piramidinde belirtilen<br />
tüm besin gruplarından dengeli<br />
bir şekilde beslenmesi gerektiğini<br />
belirtiyor. Annelere çocuklarının<br />
gelişimini takip etmelerini ve<br />
yetersiz beslenme durumunda<br />
ise mutlaka doktora danışarak<br />
besin takviyesinde bulunmalarını<br />
öneriyor. Türkiye’nin beslenme<br />
karnesinin zayıf olduğunu belirten<br />
Dr. Yaycı, “Ürünlerimizi geliştirirken<br />
coğrafyamızın ihtiyaçlarını<br />
göz önünde bulunduruyoruz”<br />
dedi. Sektöründe lider olan<br />
Abdi İbrahim’in kaliteye verdiği<br />
önemden de bahsederken,<br />
ürünlerin geliştirilme aşamasından<br />
hammadde tedarikine, üretimden<br />
tüketiciye ulaşana kadar ki tüm<br />
süreçlerin titizlikle ve üstün<br />
kalite standartları ile yönetildiğini<br />
belirtiyor. Çocukların enerjilerini<br />
karşılamak, sağlıklı büyüme ve<br />
gelişimlerini sürdürebilmeleri<br />
için YouPlus Kids Multivitamin<br />
ve Mineral, YouPlus Omega 3<br />
Balık Yağı annelerin yardımına<br />
yetişiyor. Multivitamin ve mineral<br />
içeriği ile gün içinde yeterli ve<br />
dengeli beslenmeyen çocukların<br />
ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı<br />
olurken bağışıklık sisteminin de<br />
güçlenmesine yardımcı oluyor.<br />
Çocukları yeterli ve dengeli<br />
96<br />
Nisan 2018
eslenemeyen annelerin çok<br />
endişeli olduğu belirten Murat<br />
Yaycı sözlerini şöyle sürdürdü:<br />
“Bizler de annelerin bu endişelerini<br />
anlıyoruz ve çocuklarının<br />
büyümesine yardımcı olacak besin<br />
takviyeleri ile onların yanında<br />
oluyoruz. Multivitamin ve mineral<br />
içeriğimizi doğal besin ekstreleri<br />
ile zenginleştirdik, içerdiği havuç<br />
kökü ekstresi, muz ekstresi,<br />
kuşburnu ekstresi ve buğday<br />
tohumu ekstresi ile bağışıklık<br />
sisteminin güçlenmesine yardımcı<br />
oluyoruz. Gün içerisinde yeterli ve<br />
dengeli beslenmeyen çocukların<br />
ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı<br />
olmak için ideal içerikler ile<br />
geliştirdiğimiz besin takviyelerimiz<br />
annelerin en büyük yardımcısı.”<br />
Vitamin ve minerallerin vücutta<br />
üretilemediğini belirten Dr. Yaycı<br />
“Vitamin ve mineral ihtiyacımızı<br />
besinlerden karşılıyoruz, uzun süreli<br />
karşılayamadığımız durumlarda<br />
ise beslenmeye bağlı birçok kronik<br />
hastalığa zemin hazırlıyoruz” dedi.<br />
The Abdi İbrahim Medikal Director Informs;<br />
In addition to eating nutritious food children should<br />
also be supported with vitamins<br />
Nutrition, which has an important place in the physical and mental development of<br />
children, contributes to providing children with the eating habits they will continue<br />
throughout their life. The Abdi İbrahim Medikal Directorship draws attention to the<br />
significance of the support that vitamin supplements provide to a regular and healthy diet.<br />
One of the golden keys to<br />
staying healthy throughout<br />
life is sufficient and balanced<br />
nutrition. Healthy eating habits<br />
need to be adopted by children<br />
at a young age and affect quality<br />
of life for adults throughout their<br />
lifetime. Do our children really get<br />
“sufficient and balanced” nutrition?<br />
Does insufficient nutrition bring<br />
with it an unhealthy and bad<br />
quality of life? Abdi İbrahim<br />
Medikal Director Dr. Murat Yaycı<br />
emphasized the importance of<br />
nutrition in childhood.<br />
Nisan 2018 97
Yaycı, who underlined the<br />
importance of nutrition, in addition<br />
to genetic and environmental<br />
factors, in the physical and<br />
mental development of children,<br />
emphasized that children who have<br />
bad eating habits lack the energy,<br />
protein, vitamins and minerals<br />
obtained from food. Many studies<br />
show that vitamin and mineral<br />
supplements in growing children<br />
contribute to their growth and<br />
development. According to the<br />
research report published by the<br />
Healthy Foundation in March 2002,<br />
when given multivitamin syrup 42%<br />
of children had a better appetite,<br />
29% felt better physically, 32% less<br />
illness and 23% increased mental<br />
performance. Yaycı, who explained<br />
that just satiating children did not<br />
mean proper nutrition, pointed out<br />
that children must eat a balanced<br />
diet including all the nutritional<br />
groups in the food pyramid. He<br />
recommended that mothers monitor<br />
their child’s development and if they<br />
are getting insufficient nutrition<br />
they should refer to a doctor for<br />
nutritional supplements.<br />
Pointing out that Turkey has a weak<br />
report card in terms of nutrition Dr.<br />
Yaycı said, “While we produce our<br />
products we take into consideration<br />
the needs of our geography”. While<br />
talking about the importance<br />
that Abdi İbrahim, a leader in the<br />
sector, places on quality, he said<br />
all of the production processes<br />
from supplying raw materials in<br />
the product development stage<br />
to providing the products to the<br />
end consumer, are managed<br />
meticulously and under superior<br />
quality standards. YouPlus Kids<br />
Multivitamin and Mineral, YouPlus<br />
Omega 3 Fish Oil comes to the<br />
aid of mothers to provide kids<br />
with energy, healthy growth and<br />
continuous development. While<br />
helping children, who do not get<br />
sufficient and balanced nutrition<br />
in the day, with multivitamin and<br />
mineral content this product also<br />
strengthens the immune system.<br />
Pointing out that mothers of children<br />
who do not eat a sufficient and<br />
healthy diet are very worried, Murat<br />
Yaycı said: “We understand how<br />
mothers worry and we come to their<br />
aid with the supplements that help<br />
children grow. We have enriched our<br />
multivitamin and mineral content<br />
with natural nutrition extracts like<br />
carrot root extract, banana extract,<br />
rose hip extract and wheat seed<br />
extract to help reinforce the immune<br />
system. Our nutritional supplements<br />
are which are developed with the<br />
ideal content to meet the needs<br />
of children lacking balanced<br />
nutrition throughout the day, are<br />
the greatest help to moms.” Dr.<br />
Yaycı, who pointed out that vitamins<br />
and minerals are not produced in<br />
the body said “We fulfill our need<br />
for vitamins and minerals from<br />
food and when we cannot fulfill this<br />
need in the long term we prepare<br />
the groundwork for many chronic<br />
diseases related to nourishment.”<br />
Sanofi Türkiye’nin medikal<br />
direktörlüğüne deneyimli isim<br />
Dr. Turgay Aydınlar getirildi<br />
Yaşamlara güç katma<br />
misyonu ile faaliyetlerini<br />
sürdüren Sanofi, sunduğu<br />
sağlık çözümleri ile insanların<br />
sağlık yolculuğunda yol arkadaşı<br />
olarak yanlarında yer alıyor. İnsan<br />
sağlığının her alanında faaliyet<br />
gösteren ve ilaç sektörünün<br />
öncülerinden olan Sanofi<br />
Türkiye’nin medikal direktörlüğüne<br />
Dr. Turgay Aydınlar getirildi.<br />
Sanofi Türkiye’nin tüm medikal<br />
çalışmalarının başına getirilen<br />
Dr. Aydınlar, 26 Şubat 2018’den<br />
itibaren çalışmalarını yürütüyor.<br />
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa<br />
Tıp Fakültesi’nden mezuniyetinin<br />
ardından bir dönem klinik<br />
hekimlik yapan Dr. Turgay<br />
Aydınlar, 2002 yılından bu yana<br />
ilaç endüstrisinde Pfizer ve Amgen<br />
gibi uluslararası şirketlerde<br />
medikal departmanlarda çeşitli<br />
görevlerde bulunmuş, pazarlama<br />
direktörlüğü, ve Ar-Ge direktörlüğü<br />
gibi sorumluluklar da üstlenmiş<br />
deneyimli liderlerden biri.<br />
Dr. Turgay Aydınlar, Sanofi’deki<br />
yeni görevinde doğrudan Sanofi’nin<br />
Avrasya ve Ortadoğu Bölge Medikal<br />
Direktörü ’ne bağlı çalışacaktır.<br />
98<br />
Nisan 2018
Nobel İlaç ana sponsorluğunda TMOK fair play<br />
üniversiteler kervanı hazırlıklarını tamamladı<br />
2014 yılından bu yana Türkiye’yi<br />
şehir şehir dolaşarak,<br />
düzenlediği panellerle,<br />
üniversitelerin BESYO (Beden<br />
Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu)<br />
öğrencilerine FairPlay’i anlatan<br />
TMOK Fair Play Üniversiteler<br />
Kervanı’nın 2018 yılı haritasının ana<br />
sponsorluğunu Nobel İlaç üstlendi.<br />
Fair Play Üniversiteler Kervanı<br />
2018 haritası, İstanbul’da bulunan<br />
Olimpiyat Evi’nde düzenlenen<br />
basın toplantısıyla duyuruldu.<br />
Toplantıya, Fair Play Komisyonu<br />
Başkanı, Avrupa Fair Play Birliği<br />
Başkan Yardımcısı ve Dünya Fair<br />
Play Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi<br />
Erdoğan Arıpınar, TMOK yönetim<br />
kurulu üyeleri, bu yılki kervanın<br />
ana sponsoru olan Nobel İlaç Genel<br />
Müdürü Hakan Şahin ve diğer<br />
sponsor firma temsilcileri ile basın<br />
mensupları katıldı.<br />
Bu yıl diğer yıllardan farklı<br />
olarak Fair Play Kervanı’na<br />
tıp, eczacılık ve fen bilimleri<br />
fakülteleri öğrencileri de<br />
davetli”<br />
Fair Play Komisyonu Başkanı<br />
Erdoğan Arıpınar, “Fair Play bir<br />
yaşam tarzı. Türkiye’de geleceğin<br />
spor adamları, antrenörlere<br />
ve spor organizatörlerine Fair<br />
Play’i anlatmaya karar verdik.<br />
Bu amaçla bir kervan kurarak<br />
bütün üniversitelere sırayla<br />
ziyaret etmek istedik. 4’üncü sene<br />
sonunda çok şükür 40 üniversiteyi<br />
tamamladık. 4 yılda Edirne’den<br />
Kars’a, Sinop’tan Antalya’ya 40<br />
üniversiteyi ziyaret eden Kervan, 75<br />
bin üniversite öğrencisine ulaştı.<br />
2018 yılı programında 14 yeni kent<br />
ve üniversite bulunuyor. Bu yıl<br />
Iğdır’dan başlıyoruz, Tekirdağ’a<br />
kadar her tarafı tarayacağız.<br />
Yaz ve kış dönemi olmak üzere<br />
2 dönem yapıyoruz. Nobel İlaç<br />
firması ana sponsorumuz oldu.<br />
Araştırma yaptık A’dan Z’ye kadar<br />
Türk malı. Nobel İlaç firmasının<br />
Türki Cumhuriyetler’de de kendi<br />
organizasyonları var. Eğer organize<br />
edebilirsek oradaki üniversitelere<br />
de gideceğiz. Bizimle çalışan<br />
arkadaşlar bilgi olarak, spor<br />
olarak ve tanınmış olarak üst<br />
seviyede. Spor fakültelerinin veya<br />
BESYO’ların bulunduğu şehirlere<br />
gidiyoruz. Bu seneki özelliğimiz<br />
şu; Nobel İlaç bize ana sponsor<br />
olduğu için büyük toplantılarımıza<br />
kimya, eczacılık, tıp fakülteleri<br />
öğrencilerini de davet edeceğiz.’’<br />
ifadelerini kullandı.<br />
‘TMOK Fair Play Üniversiteler<br />
Kervanı’ projesi ana sponsoru<br />
olan Nobel İlaç’ın Genel Müdürü<br />
Hakan Şahin, toplantıda yaptığı<br />
konuşmasında: ‘’Yüzde 100<br />
milli sermayeli bir şirketiz.<br />
Milli bir ilaç şirketinin, Milli<br />
Olimpiyat Komitesi’nin değerli<br />
organizasyonunda katkıda<br />
bulunması bizim için çok büyük<br />
bir keyif ve gurur vesilesidir. Biz<br />
Fair Play’i sadece sporun içinde<br />
değil, yaşamın her anında çok<br />
büyük bir değer olarak görüyoruz.<br />
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi<br />
Fair Play’i şöyle açıklıyor: dürüst<br />
oyun, dürüst, etik davranış… Aynı<br />
etik anlayışla yıllardır toplum<br />
sağlığına hizmet veren ve her bir<br />
çalışanının “Sağlık için değer”<br />
mottosu ile güne başladığı Nobel<br />
İlaç olarak, Fair Play Kervanı’nın<br />
ana sponsorluğunu üstlenmekten<br />
gurur duyuyoruz. Bu anlayışın<br />
toplumun her alanında bir yaşam<br />
şekli olarak aktarılması yolunda<br />
harcanan emeğe destek olduğumuz<br />
için mutluyuz”dedi.<br />
İLK DURAK IĞDIR<br />
Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor<br />
İstanbul, Nobel İlaç, Hacıbekir<br />
ve OPET sponsorluğunda<br />
gerçekleştirilecek TMOK Fair<br />
Play Üniversiteler Kervanı’nın<br />
ilki, 4 Nisan Çarşamba günü Iğdır<br />
Üniversitesi Beden Eğitimi ve<br />
Spor Yüksekokulu’nda (BESYO)<br />
yapılacak.<br />
KERVAN’DA ÜNLÜ İSİMLER<br />
Bugüne kadar ziyaret ettiği 40<br />
üniversitede yaklaşık 25 bin<br />
öğrenciye FairPlay’i anlatan<br />
Kervan’da, halit kıvanç’tan<br />
kahraman bapçum’a, olimpiyat<br />
şampiyonu ahmet ayık’tan, ünlü<br />
maratoncu ismail akçay’a birçok<br />
ünlü isim bulunmakta.<br />
100<br />
Nisan 2018
The preparations for the TMOK Fair Play Universities<br />
Caravan under the main sponsorship of Nobel İlaç have<br />
been completed<br />
Nobel İlaç has undertaken<br />
the main sponsorship in<br />
2018 of the TMOK Fair<br />
Play Universities Caravan, which<br />
has been traveling throughout<br />
Turkey from city to city since 2014<br />
organizing panels to teach BESYO<br />
(Physical Education and Sports<br />
Graduate School) students about<br />
Fair Play.<br />
The Fair Play Universities Caravan<br />
2018 map was announced at<br />
the press meeting organized<br />
in the Olympics house located<br />
in Istanbul. The meeting was<br />
attended by Fair Play Commission<br />
Chairman, Assistant Chairman of<br />
the European Fair Play Association<br />
and Member of the World Fair Play<br />
Council Board of Directors Erdoğan<br />
Arıpınar, TMOK board of directors<br />
members, Hakan Şahin, the<br />
General Manager of Nobel İlaç, the<br />
main sponsor of the caravan, other<br />
sponsor company representatives<br />
and members of the press.<br />
“Students from medical,<br />
pharmaceutical and science<br />
faculties are also invited this year,<br />
different from previous years”<br />
The Fair Play Commission<br />
Chairman Erdoğan Arıpınar said<br />
“Fair Play is a lifestyle. We decided<br />
to explain Fair Play to Turkey’s<br />
future athletes, trainers and sports<br />
organizers. We established a<br />
caravan for this purpose and want<br />
to visit every university. At the end<br />
of the 4th year we are grateful to<br />
have completed 40 universities.<br />
The Caravan, which has visited 40<br />
universities from Edirne to Kars<br />
and from Sinop to Antalya in 4<br />
years, has been able to reach 75<br />
thousand university students. There<br />
are 14 new cities and universities<br />
on the schedule for 2018. This year<br />
we are starting from Iğdır and we<br />
will be scanning every place all<br />
the way to Tekirdağ. We are doing<br />
2 periods, one summer and one<br />
winter. Nobel İlaç became our<br />
main sponsor. We investigated<br />
and this is a Turkish company<br />
through and through. The Nobel<br />
İlaç Company also has its own<br />
organization in the Turkic Republic.<br />
If we can organize it we will also<br />
visit the universities there. The<br />
colleagues who work with us are<br />
well recognized and at a superior<br />
level both in terms knowledge and<br />
in terms of sports. We go to cities<br />
where there are sports faculties or<br />
BESYOs. Our new feature this year<br />
is that since Nobel İlaç became<br />
our main sponsor we will also<br />
invite chemistry, pharmaceutical<br />
and medical faculty students to<br />
our big meetings as well.’’ In the<br />
speech made at the meeting by<br />
Hakan Şahin, General Manager of<br />
Nobel İlaç, the main sponsor of<br />
the ‘TMOK Fair Play Universities<br />
Caravan’ project, he said: ‘’We<br />
are a 100 percent national capital<br />
company. Being able to contribute<br />
to the valuable organization of the<br />
National Olympic Committee as a<br />
national pharmaceutical company<br />
is a great source of pride and joy for<br />
us. We see Fair Play as a precious<br />
value that needs to be in every<br />
aspect of life, not just in sports.<br />
The Turkish National Olympic<br />
Committee explains Fair Play as<br />
follows: honest play, honesty and<br />
ethical behavior. As Nobel İlaç, a<br />
company that has been serving<br />
public health for years with the<br />
same ethical approach, where<br />
each employee start out their day<br />
with the motto “Value for health”,<br />
we are proud to be undertaking<br />
the main sponsorship of the Fair<br />
Play Caravan. We are pleased to be<br />
supporting such an effort to make<br />
this concept a lifestyle in every<br />
aspect of society”.<br />
THE FIRST STOP IS IĞDIR<br />
The first of the TMOK Fair Play<br />
Universities Caravan events being<br />
organized under the sponsorship<br />
of the Ministry of Youth and<br />
Sports, Spor İstanbul, Nobel İlaç,<br />
Hacıbekir and OPET, will be held<br />
on Wednesday April 4 at the Iğdır<br />
University Physical Education and<br />
Sports Graduate School (BESYO).<br />
FAMOUS NAMES ARE WITH THE<br />
CARAVAN<br />
There are many famous names<br />
from Halit Kıvanç to Kahraman<br />
Bapçum, Olympic Champion<br />
Ahmet Ayık and famous marathon<br />
runner Ismail Akçay with the<br />
Caravan, which has travelled to 40<br />
universities and explained Fair Play<br />
to nearly 25 thousand students.<br />
Nisan 2018 101
Nüve Expomed Eurasia Fuarı’na katıldı<br />
Nüve, 22 - 25 Mart 2018<br />
tarihlerinde Tüyap Fuar<br />
ve Kongre Merkezi’nde<br />
yapılan Avrasya’nın uluslararası<br />
standartlara sahip medikal fuarı<br />
Expomed Eurasia’ya katıldı.<br />
Türkiye’nin en büyük ve en<br />
köklü Tıp Fuarı olarak bilinen<br />
Expomed Eurasia Fuarı’nda<br />
Nüve, Elektro Medikal Ekipman<br />
ve Medikal Teknolojilerinin yer<br />
aldığı 3. Salon’da yer aldı. B08B<br />
numaralı standında tanıtım yapan<br />
Nüve, gerek bayileri gerek Nüve<br />
kullanıcıları gerekse sektör<br />
firmalarının yoğun ziyaretleri<br />
ile karşılandı. Nüve, standında<br />
geniş ürün grubundan örneklere<br />
yer verdi. İnkübatörler, Kuru<br />
Havalı Sterilizatörler, Buharlı<br />
Sterilizatörler, Santrifüjler, Su<br />
Banyoları, Class II Mikrobiyolojik<br />
Güvenlik Kabini, Kan Saklama<br />
Dolabı, CO2 İnkübatör, Derin<br />
Dondurucu cihazları Nüve<br />
markasının geniş ürün çeşidini ve<br />
yüksek kalitesini yansıttı.<br />
Nüve, Expomed 2018’de,<br />
standında, Sağlık Bakanlığı ve<br />
sağlık sektörünün sivil toplum<br />
kuruluşlarının yöneticilerini de<br />
ağırladı. Sağlık Bakanlığı, Sağlık<br />
Yatırımları Genel Müdürlüğü<br />
Yatırım Modelleri Daire Başkanı<br />
Sn. Züfer Arslan fuarın birinci<br />
günü Nüve’yi ziyaret ederek<br />
görüşmelerde bulundu. Fuarın<br />
ilk günü Sağlık Bakanlığı’nın<br />
yoğun ziyaretleri devam etti.<br />
Nüve, standında Sağlık Bakanlığı,<br />
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu<br />
Başkanı Hakkı Gürsöz, Tıbbi Cihaz<br />
ve Kozmetik Ürünler Başkan Yrd.<br />
Sn. Recep Uslu, Klinik Araştırmalar<br />
Daire Başkanı Sn. Asım Hocaoğlu<br />
ve beraberinde sektörün sivil<br />
toplum kuruluşları Sader, Tümdef,<br />
Seis yöneticilerinden oluşan<br />
kalabalık bir misafir grubunu<br />
ağırladı.<br />
Nüve Genel Müdürü Beril İzgin,<br />
Nüve Genel Müdür Yrd. Mizyal<br />
İzgin Hergül ile beraberinde Yurtiçi<br />
Satış Müdürü Miyase Ülker ve<br />
İhracat Müdürü Sertan İnce Sağlık<br />
Bakanlığı yetkilileri ile görüşmede<br />
bulundu.Nüve, sektörün köklü<br />
üreticilerinden birisi olarak<br />
Expomed Fuarı’nın sektöre<br />
kazandırılmasında fuara yıllarca<br />
katılarak destek vermiş, sektörün<br />
gelişmesinde ihtisas fuarlarının<br />
önemine dikkat çekmiştir.<br />
102<br />
Nisan 2018
Events<br />
Girişimsel radyolojide güncel durum<br />
Girişimsel Radyoloji;<br />
hastalıklara teşhis<br />
koymak veya tedavi etmek<br />
için görüntüleme cihazları<br />
eşliğinde icra edilen minimal<br />
invazif işlemlerdir. Bir diğer<br />
ifade ile görüntüleme cihazları<br />
eşliğinde gerçekleştirilen kapalı<br />
ameliyatlardır. Bu işlemler<br />
sırasında en sık kullanılan<br />
görüntüleme cihazları,<br />
Tanısal Radyoloji’de kullanılan<br />
cihazlardan, ultrasonografi,<br />
anjiyografi ve bilgisayarlı<br />
tomografidir. Ancak daha nadir<br />
de olsa mamografi ve emar<br />
cihazları da bu operasyonlarda<br />
kullanılabilmektedir.<br />
ULTRASON KULLANIMI<br />
BAŞARIYI ARTIRIYOR<br />
Görüldüğü üzere, Girişimsel<br />
Radyoloji hem damarların, hem de<br />
damar dışı yapıların hastalıkları ile<br />
ilgilenmektedir. Bu toplantıda, bu<br />
geniş yelpaze içinde bahsedecek<br />
olduğumuz klinik durumlar<br />
şunlardır:<br />
• Organ nakli işlemlerinde<br />
girişimsel radyoloji<br />
• İnmenin önlenmesinde ve<br />
tedavisinde girişimsel radyoloji<br />
•Obezitede ve hemoroid<br />
tedavisinde girişimsel radyoloji<br />
Organ nakli işlemlerinde,<br />
Girişimsel Radyoloji çok geniş<br />
bir müdahale alanına sahiptir.<br />
Hem damar dışı (nonvasküler)<br />
işlemler, hem de damar ile<br />
ilgili (vasküler) işlemler bu<br />
operasyonlarda kullanılmaktadır.<br />
Girişimsel Radyoloji’nin yaptığı<br />
müdahaleler ile, organ nakli<br />
işlemlerinden sonra gelişebilecek<br />
bir çok sorun çözülmekte ve<br />
takılan organın dolayısıyla hastanın<br />
hayatı kurtarılabilmektedir.<br />
Eskiden inme geçiren hastalara<br />
yapılabilecek müdahaleler çok<br />
sınırlı idi ve hastaların çoğu inme<br />
sonrası ya ölmekte ya da hayatına<br />
engelli olarak devam etmek<br />
zorunda kalmakta idi. Ancak,<br />
tıptaki ve Girişimsel Radyoloji’deki<br />
gelişmeler sayesinde, zamanında<br />
yapılan müdahale sayesinde,<br />
bunları önlemek mümkün<br />
olabilmektedir. Beyne giden<br />
pıhtı, Girişimsel Radyoloji<br />
operasyonu ile eritilebilmekte<br />
veya çıkarılabilmektedir.<br />
Gelişmiş ülkelerde, yapılan<br />
istatistiklere göre, inmeye<br />
damar içi (endovasküler) tedavi<br />
yapan hekimler %60 civarında<br />
girişimsel radyologlar olup, en<br />
başarılı tedaviler yine girişimsel<br />
radyologlarca uygulanmaktadır.<br />
Dolayısıyla, inme hastalarına<br />
müdahale ekibin içinde girişimsel<br />
radyologlar mutlaka bulunmalıdır.<br />
Prof. Dr. M. Halil Öztürk<br />
Türk Girişimsel Radyoloji Derneği<br />
Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp<br />
Fakültesi, Radyoloji AD Öğretim<br />
Üyesi<br />
İnme nedir? Ne kadar sıklıkta görülür?<br />
İnme, beyni besleyen damarlardaki<br />
ani tıkanma ile oluşan felç halidir.<br />
Erken fark edilen, uygun zamanda<br />
ve doğru olarak müdahale edilen<br />
hastalarda bulguların tamamı ya da<br />
bir kısmı geriye dönebilir.<br />
İNME ZAMANA KARŞI BİR<br />
YARIŞTIR.<br />
İnmenin belirtileri nelerdir?<br />
• Konuşmada bozulma,<br />
konuşamama<br />
• Konuşulanları anlayamama,<br />
anlamsız konuşma<br />
• Vücudun bir yarısında(Kol, bacak)<br />
ani his ve kuvvet, uyuşukluk<br />
• Yüzün simetrisinin ani olarak<br />
bozulması<br />
• Tek tarafta ani görme kaybı ya<br />
da görme alanının bir kısmını<br />
görememe<br />
• Gelip geçici görme bozuklukları<br />
• Çift görme<br />
• Baş dönmesi ve dengesizlik<br />
• Bulantı-kusma<br />
• Yutma güçlüğü<br />
Bu bulgular hastaların bazılarında<br />
kısa süren bir atak halinde başlayıp<br />
kendiliğinden düzelebiliyor. Biz<br />
bunlara geçici iskemik atak<br />
diyoruz; beyin beslenmesinin<br />
geçici olarak kesintiye uğradığı ve<br />
104<br />
Nisan 2018
Events<br />
daha şiddetli bir inmenin habercisi<br />
olabileceği anlamına geliyor.<br />
Bu aşamada iskemik atakların<br />
nedenini bulup tedavi ederek<br />
hastaların inme geçirmelerini<br />
önleyebiliyoruz.<br />
İnme tedavisinde girişimsel<br />
radyolojinin önemi nedir?<br />
Avrupa inme organizasyonu (ESO),<br />
büyük damarları tıkayan pıhtı<br />
olması halinde ve damardan pıhtı<br />
eritici ilaçları kullanmaya uygun<br />
olmayan hastalarda ilk sıra tedavisi<br />
olarak mekanik trombektomiyi<br />
(anjiyografik girişim yolu ile pıhtı<br />
çıkarma işlemi) işaret etmektedir.<br />
Son birkaç yılda kullanılan pıhtı<br />
çıkarıcı cihazların teknolojisinin<br />
de ilerlemesiyle yapılan büyük<br />
çalışmaların sonuçları da uygun<br />
hastalara uygulandığı taktirde<br />
sonuçların çok başarılı olduğu<br />
yönündedir. Mekanik trombektomi;<br />
ülkemizde 90’lı yıllardan itibaren,<br />
özelleşmiş belli başlı merkezlerde<br />
ve bu konuda tecrübeli, eğitimini<br />
almış Girişimsel Radyoloji<br />
ekipleri tarafından başarı ile<br />
yapılmaktadır. İnme hastasında,<br />
radyolojik görüntüleme yöntemleri<br />
ile damar tıkanıklığının kesin<br />
tanısını koyan, mekanik<br />
trombektominin endikasyonunu<br />
ve zamanlamasını belirleyen ve<br />
endikasyon halinde pıhtı çıkarma<br />
işlemini gerçekleştiren bölüm<br />
olarak girişimsel radyoloji inme<br />
tedavisinin vazgeçilmez bir<br />
parçasıdır.<br />
Mekanik trombektomi nasıl<br />
yapılır?<br />
Tercihen genel anestezi altında<br />
çoğunlukla kasıktan, ince iğne<br />
ile girip ince boru sistemleri<br />
(kateter) ile tıkalı olan damara<br />
verilen boyar (kontrast madde)<br />
maddeler verilerek ulaşılır. Damarı<br />
tıkayan pıhtının yeri tam olarak<br />
belirlendikten sonra bu işlem<br />
için geliştirilmiş oldukça beyin<br />
damarları için özel olarak üretilmiş<br />
stentler uygun teknikle pıhtı içine<br />
yerleştirilip pıhtının stent içine<br />
oturması beklenir. Bekleme süresi<br />
dolduktan sonra pıhtıyı içine almış<br />
stent çekilerek damarın kısmen<br />
ya da tamemen açılması sağlanır.<br />
Bu işlem ilk seferde başarılı olmaz<br />
ise bir kaç kez tekrar edilerek<br />
damardaki pıhtı çıkarılması<br />
sağlanır. Bu yöntemle tam açıklık<br />
sağlanamadığı ve/veya tıkanıklığın<br />
altta yatan bir darlığa bağlı olduğu<br />
durumlarda stentin kalıcı olarak<br />
yerleştirilerek tam açıklığın<br />
sağlanması gerekebilir.<br />
ORGAN NAKLİ İŞLEMLERİNDE<br />
GİRİŞİMSEL RADYOLOJİ<br />
Organ nakilleri uzun süredir<br />
hasta olup makinelere ya da<br />
sürekli olarak pek çok sayıda ilaç<br />
alarak yaşamını sürdüren, tıbben<br />
tedavisi olası olmayan hastalıklar<br />
yüzünden çalışmayan organları<br />
olan veya yaşamını kaybetmek<br />
üzere olan hastalara yeni bir<br />
yaşam kazandırması açısından<br />
önemlidir.<br />
ORGAN NAKLİNDE GİRİŞİMSEL<br />
RADYOLOGLARIN ROLÜ BÜYÜK<br />
Organ nakli sadece ameliyatla<br />
ilgili bir işlem olmayıp bir ekip<br />
işidir ve radyologlar nakillerin<br />
planlanmasında vericilerin<br />
ve alıcıların ameliyat öncesi<br />
değerlendirilip uygunluğunun<br />
belirlenmesinde, ameliyat<br />
esnasında yapılan damar, safra<br />
yolu gibi bağlantıların ve organın<br />
değerlendirilmesinde ve nakil<br />
sonrasında hastanın takibinde<br />
oluşabilecek kanama, tıkanıklık,<br />
darlık, kaçak, enfeksiyon gibi<br />
komplikasyon ve problemlerin tanı<br />
ve tedavisinde çok önemli bir rol<br />
oynarlar.<br />
Prof. Dr. Ramazan Kutlu<br />
Kongre Bilimsel Kurul Başkanı<br />
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi,<br />
Radyoloji AD Öğretim Üyesi<br />
OBEZİTEDE VE HEMOROİD<br />
TEDAVİSİNDE GİRİŞİMSEL<br />
RADYOLOJİ<br />
Obezite ve hemoroid toplumda<br />
oldukça sık görülen hastalıklar<br />
olup çözüm için gittikçe artan<br />
bir şekilde güncel ve yeni tedavi<br />
yöntemleri ortaya çıkmaktadır..<br />
Prof. Dr. Fahrettin Küçükay<br />
Kongre Bilimsel Kurul Üyesi<br />
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi,<br />
Tıp Fakültesi, Radyoloji AD<br />
Girişimsel Radyoloji BD Başkanı<br />
Nisan 2018 105
Events<br />
Prostat kanserindeki tedavi yöntemleri nelerdir?<br />
Prostat kanserindeki yenilikler, modern tanı ve tedavi yöntemleri<br />
uzmanlarca masaya yatırıldı<br />
Türkiye Nükleer Tıp Derneği<br />
ve Üroonkoloji Derneği’nin<br />
ortaklaşa düzenlediği<br />
toplantıda bir araya gelen çok<br />
sayıda Nükleer Tıp Uzmanı,<br />
Üroonkolog, Tıbbi Onkolog ve<br />
Radyasyon Onkoloğu Prostat<br />
Kanserindeki güncel gelişmeleri<br />
masaya yatırdı. Farklı disiplinlerden<br />
gelen uzmanlar konuya ilişkin<br />
yenilikleri, bilimsel görüş ve<br />
deneyimlerini paylaşma olanağı<br />
buldular.<br />
Türkiye Nükleer Tıp Derneği<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr.<br />
Zehra Özcan, Prostat kanserindeki<br />
güncel gelişmeleri değerlendirmek<br />
üzere yapılan toplantının güncel<br />
gelişmelerin paylaşılması ve farklı<br />
disiplinleri bir araya getirmesi<br />
açısından bir ilk olduğunu ve bunun<br />
çok önemli olduğunu vurguladı.<br />
Dr. Özcan, Üroonkoloji Derneği<br />
ile işbirliği içinde Prof. Dr. Sinan<br />
Sözen ile birlikte düzenlenen bu<br />
multidisipliner toplantıda; Nükleer<br />
Tıp yöntemleri yanı sıra güncel<br />
cerrahi teknikler, multiparametrik<br />
MR, füzyon biyopsisi, radyoterapi<br />
ve diğer tıbbı tedavi seçeneklerinin<br />
ele alındığını belirtti. Toplantıda<br />
özellikle prostat kanserinde<br />
radyoaktif işaretli tanı ve tedavi<br />
edici akıllı moleküllerin PET<br />
görüntülemede ve hedefe yönelik<br />
sistemik radyoaktif tedavideki<br />
öneminden bahsedildi. Nükleer<br />
Tıp uzmanlarının PET/BT ve PET/<br />
MR deneyimleri, son yıllarda<br />
giderek yaygınlaşan radyoaktif<br />
işaretli PSMA ile tanı ve tedavi<br />
uygulamalarının teorik ve pratik<br />
esasları anlatıldı. Toplantıda<br />
ayrıca ileri evre metastatik prostat<br />
kanserinde tedavi etkinliği ve<br />
yaşam süresine katkı sağlayan<br />
Radyum-223 tedavisi ayrıntılı<br />
olarak ele alındı. Dr. Özcan,<br />
Avrupa ve ABD de 2013 den beri<br />
kullanılmakta olan Radyum-223<br />
tedavisinin Sosyal Güvenlik Kurumu<br />
kapsamına alınmasının ileri evre<br />
metastatik prostat kanserli pek çok<br />
hasta tarafından beklendiğini ifade<br />
etti.<br />
PROSTAT KANSER TANI<br />
VE TEDAVİSİNDE AKILLI<br />
MOLEKÜLLER DÖNEMİ<br />
Toplantının Bilimsel Koordinatörü<br />
Prof. Dr. Levent Kabasakal ise<br />
prostat kanserinde prostata özgü<br />
moleküllerin (prostat spesifik<br />
membran antijen, PSMA) radyo<br />
aktif Galyum- 68 ile işaretlenerek<br />
tümör sahasını, metastazlarını ya<br />
da çevre dokudaki yayılımı PET<br />
görüntüleme ile erken dönemde<br />
saptandığını söyledi. Aynı molekülün<br />
Lutesyum -177 işaretlenmesiyle<br />
bu akıllı molekül tümör dokusu<br />
tarafından yakalandığında<br />
tedavi edici radyasyon etkisi<br />
oluşturmaktadır. Dr. Kabasakal,<br />
onkolojide kullanılan diğer<br />
tedavilere göre yan etkisi daha<br />
az, sağlam dokularda hasar<br />
oluşturmayan hedefe yönelik bu<br />
tedaviler ile oldukça yüz güldürücü<br />
sonuçlar alındığını vurguladı.<br />
Tümör hücrelerini hedefleyen<br />
“Akıllı moleküller” ile Nükleer Tıp<br />
alanındaki gelişmelerin hastalığın<br />
ilerlediği ve hormon tedavilerine<br />
direnç gelişen olgularda umut<br />
olduğunun altını çizdi. Son<br />
olarak, Prof. Dr. Zehra Özcan, son<br />
yeniliklerle başta prostat kanseri<br />
olmak üzere pek çok kanserin<br />
tanı ve tedavisinde Nükleer<br />
Tıpta yeni seçeneklerin mümkün<br />
olduğunu belirtti. Ülkemizdeki<br />
bilimsel üretimin artması, mevcut<br />
sağlık hizmetlerinin daha da<br />
gelişmesi için disiplinler arası<br />
işbirliğinin çok önemli olduğunu<br />
vurguladı. Etkinliği kanıtlanmış<br />
ve tüm dünyada kullanılan yeni<br />
radyoizotopların, ülkemizde<br />
de kullanılır hale gelmesi için<br />
Dernek olarak azami gayret içinde<br />
olduklarını, Sağlık Bakanlığı, SGK<br />
ve TAEK nezdinde bu gelişmelerin<br />
desteklenmesinin temenni<br />
edildiğini söyledi.<br />
106<br />
Nisan 2018
Article<br />
Bağırsaklarını Akdeniz diyetiyle mutlu tut,<br />
kanserden korun<br />
Kolon kanseri hem ülkemizde hem de dünyada sık görülen kanser türleri arasında yer<br />
alıyor. Yüksek miktarda sebze, meyve, balık, zeytinyağı, fındık ceviz gibi kuruyemişleri<br />
içeren Akdeniz diyetinin kanser ve damar tıkanıklığına bağlı ölümleri ciddi oranda azalttığı<br />
çeşitli bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir. Liv Hospital Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr.<br />
Hakan Yanar kolon kanseri korunma, tarama ve tedavi yöntemlerini, beslenmenin önemini<br />
anlattı.<br />
Kolon kanseri sebepleri<br />
nelerdir? Kimler risk<br />
altında?<br />
Kalınbağırsak kanserlerinin yüzde<br />
90’dan fazlası daha önceden<br />
gelişmiş poliplerden kaynaklanır.<br />
50 yaş öncesi polipler nadir<br />
görülmekte iken 50 yaşından sonra<br />
polip görülme oranı dolayısı ile<br />
kanser oranı artar. Yağdan zengin,<br />
posadan fakir beslenme alışkanlığı,<br />
ailede birinci derece akrabalarda<br />
kolon kanseri bulunması, ülseratif<br />
kolit, Crohn hastalığı gibi iltihabi<br />
bağırsak hastalıkları kolon kanseri<br />
riskini artırır.<br />
Kolon kanseri tehlikeli mi?<br />
Erken teşhisin çok önemli olduğu<br />
kolon kanseri, belirti vermeyen<br />
ve yavaş ilerleyen bir kanser türü.<br />
Özellikle 50 yaş ve üzerindeki<br />
kişilerde görülen bu kanser erken<br />
teşhisle tedavi edilebiliyor. Kolon<br />
kanseri dünyada 2. ya da 3. sıklıkta<br />
görülen kanserler arasında yer<br />
alıyor.<br />
Kolon kanserinin belirtileri<br />
nelerdir?<br />
• Kansızlık<br />
• Kabızlık<br />
• Ele gelen kitle<br />
• Makattan kanama Rektal kanama<br />
• Dışkıda kan<br />
• Büyük abdest çapında incelme<br />
• Büyük abdest düzenin değişmesi<br />
• Tuvalete gidip rahatlayamama<br />
• 15 günden uzun süren karın ağrısı<br />
• Düzenli tarama testlerini yaptırın.<br />
• İdeal kilonuzu koruyun.<br />
• Yüksek miktarda sebze, meyve,<br />
balık, zeytinyağı, fındık ceviz gibi<br />
kuruyemişleri içeren Akdeniz<br />
diyetinin kanser ve damar<br />
tıkanıklığına bağlı ölümleri ciddi<br />
oranda azalttığı çeşitli bilimsel<br />
çalışmalarda gösterilmiştir.<br />
Erken tanı nasıl konulabilir?<br />
Kolorektal kanser taramasında<br />
dışkıda gizli kan ve<br />
immunohistokimyasal testler<br />
kullanılmakla birlikte en yararlı<br />
yöntem kolonoskopik incelemedir.<br />
Hedef henüz polip aşamasında iken<br />
ameliyata gerek kalmadan kanser<br />
gelişebilecek polipleri kolonoskopi<br />
esnasında çıkartmak olmalıdır. Bu<br />
nedenle ailesinde kalınbağırsak<br />
kanseri olmayanlarda 50 yaşında<br />
ilk kolonoskopi ile tarama yapılmalı<br />
normal saptanması durumunda<br />
onar yıllık aralıklarla kolonoskopi<br />
tekrarlanmalıdır. Ailesinde kolon<br />
kanseri bulunan bireylerde ise<br />
kanserin ortaya çıktığı yaşın<br />
10 yıl öncesi ilk kolonoskopi<br />
uygulanmalıdır.<br />
108<br />
Nisan 2018
Article<br />
Kolon kanseri tedavisi nasıl<br />
yapılır?<br />
Standart tedavi yöntemi cerrahidir.<br />
Ancak ameliyat esnasında tümör<br />
ile birlikte bir miktar sağlam<br />
kolon dokusu ve etraf lenf<br />
bezlerinin çıkarılması hayati önem<br />
içermektedir. Uzun dönem sağ<br />
kalım, tümörün tekrar etmesi ya<br />
da uzak bölgelere yayılmasına<br />
etki eden cerrahi işlemi bu<br />
konuda deneyimli cerrahlarca<br />
uygulanmalıdır. Günümüzde<br />
laparoskopi ve robotik cerrahi<br />
yöntemi ile karında kesi yapmadan<br />
bu ameliyatlar yüksek başarı<br />
oranı ile gerçekleştirilmektedir.<br />
Laparoskopik ve robotik<br />
ameliyatların üstünlükleri arasında<br />
ameliyat sonrası ağrının çok<br />
daha az olması, hastanede yatış<br />
süresinin daha kısa sürmesi ve<br />
ameliyat yerinde çok az ya da<br />
hemen hiç iz bulunmaması yer<br />
almaktadır. Makata çok yakın<br />
tümörlerde ise ameliyat öncesi<br />
yapılan kemoterapi ve radyoterapi<br />
yöntemleri ile kalın bağırsağın<br />
dışarı alınmasının önüne<br />
geçilebilmektedir.<br />
Keep your intestines happy with<br />
the Mediterranean diet and<br />
protect yourself from cancer<br />
Colon cancer is a type of cancer that is common in<br />
both our country and in the world. It has been shown<br />
by a number of different scientific studies that the<br />
Mediterranean diet, which is high in vegetables, fruit,<br />
fish, olive oil, hazelnuts, and walnuts, significantly<br />
reduces deaths related to cancer and embolisms. Liv<br />
Hospital General Surgery Specialist Prof. Dr. Hakan<br />
Yanar talked about how to protect against colon cancer,<br />
screening and treatments and the importance of<br />
nutrition.<br />
ÖNERİLERİ İHMAL ETMEYİN<br />
- Düzenli tarama testlerini yaptırın.<br />
- İdeal kilonuzu koruyun.<br />
- Yüksek miktarda sebze, meyve,<br />
balık, zeytinyağı, fındık ceviz<br />
gibi kuruyemişleri içeren - - -<br />
Akdeniz diyetinin kanser ve damar<br />
tıkanıklığına bağlı ölümleri ciddi<br />
oranda azalttığı çeşitli bilimsel<br />
çalışmalarda gösterilmiştir.<br />
- Uzun süren kabızlık ve makattan<br />
kanama şikayetinde zaman<br />
kaybetmeden doktorunuza<br />
başvurun<br />
- Hareketsiz yaşam yerine, haftada<br />
4-5 gün orta şiddete egzersiz yapın.<br />
- Posadan zengin, yağdan fakir,<br />
protein ağırlıklı olmayan bir<br />
beslenme düzeni uygulayın.<br />
Sigara ile alkolden uzak durun.<br />
What are the reasons for<br />
colon cancer? Who is<br />
at risk?<br />
More than 90 percent of large<br />
intestine cancers result from<br />
polyps that were developed before.<br />
While polyps are rare before 50<br />
years of age, the rate of cancer<br />
increases after 50 because that is<br />
when polyps are more commonly<br />
seen. The habit of eating more fat<br />
and less fiber, having a history<br />
of colon cancer in the family and<br />
infectious colon disorders such<br />
as ulcerative colitis and Crohn’s<br />
disease increase the risk of<br />
cancer.<br />
Is colon cancer dangerous?<br />
Colon cancer, for which early<br />
detection is vital, is an insidious<br />
and slow progressing type of<br />
cancer. This cancer, which is<br />
especially seen in people 50 years<br />
old and over, can be treated with<br />
early detection. Colon cancer<br />
is among the 2nd or 3rd most<br />
common cancers in the world.<br />
Nisan 2018 109
Article<br />
What are the symptoms of colon<br />
cancer?<br />
What are the symptoms of colon<br />
cancer?<br />
• Anemia<br />
• Constipation<br />
• Masses that can be felt by hand<br />
• Rectal bleeding<br />
• Blood in stool<br />
• Thinning of stool diameter<br />
• Change in bowel movements<br />
• No relief with going to the<br />
bathroom<br />
• Stomach aches for more than<br />
15 days<br />
• Get screened regularly.<br />
• Maintain your ideal weight.<br />
• It has been shown by a number<br />
of different scientific studies<br />
that the Mediterranean diet,<br />
high in vegetables, fruit, fish,<br />
olive oil, hazelnuts, and walnuts,<br />
significantly reduces deaths related<br />
to cancer and embolisms.<br />
How can it be diagnosed early?<br />
While hidden blood in stool and<br />
immunohistochemical tests are<br />
used, the most efficient method<br />
is a colonoscopy. The objective<br />
should be to identify the polyps<br />
that might develop cancer during a<br />
colonoscopy while they are still in<br />
the polyp stage and do not require<br />
surgery. This is why the first<br />
colonoscopy on people who have<br />
no history of colon cancer in their<br />
family should be done at the age<br />
of 50 and if the scan is normal it<br />
should be repeated every ten years<br />
after that. People with colon cancer<br />
in their family should undergo a<br />
colonoscopy 10 years before the<br />
age that cancer was detected in<br />
their relative.<br />
How is colon cancer treated?<br />
The standard treatment method<br />
is surgery. However, during the<br />
surgery, it is vital that a certain<br />
amount of healthy colon tissue and<br />
surrounding lymph nodes need to<br />
be taken out with the tumor. The<br />
surgical procedure that impacts<br />
long-term survival, recurrence of<br />
the tumor and spread to distant<br />
areas must be done by experienced<br />
surgeons. In our present day,<br />
these operations are being done<br />
by laparoscopy and robotic surgery<br />
to achieve successful results<br />
without having to make large<br />
incisions in the abdomen. Some<br />
of the advantages of laparoscopic<br />
and robotic surgery are less pain<br />
after the procedure, less time<br />
spent in the hospital and hardly any<br />
scarring in the incision area. When<br />
the tumor is very close to the rectal<br />
exit, pre-surgery chemotherapy<br />
and radiotherapy can eliminate the<br />
need to take the colon out.<br />
DO NOT NEGLECT THE<br />
RECOMMENDATIONS<br />
DO NOT NEGLECT THE<br />
RECOMMENDATIONS<br />
- Get screened regularly.<br />
- Maintain your ideal body weight.<br />
- It has been shown by a number<br />
of different scientific studies<br />
that the Mediterranean diet,<br />
high in vegetables, fruit, fish,<br />
olive oil, hazelnuts, and walnuts,<br />
significantly reduces deaths related<br />
to cancer and embolisms.<br />
- If you have constipation for a long<br />
time and rectal bleeding see your<br />
doctor immediately.<br />
- Do mid impact exercises 4-5 days<br />
a week instead of being sedentary.<br />
- Eat foods rich in fiber and low in<br />
fat and protein. Stay away from<br />
cigarettes and alcohol.<br />
110<br />
Nisan 2018