26.02.2019 Views

André Gide - Pastoral Senfoni

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

elirginleştiren, karlı tepeleri aydınlatan seher ışığı gibi, ani bir şimşek gibi<br />

mistik bir renk geldi yüzüne. Ona bakarken, meleğin uyuyan suyu<br />

uyandırmak için indiği Bethesda Havuzunu[4] hatırlayıverdim. Gertrude’un<br />

gözlerimin önünde birdenbire bir meleğe dönüşebilmesi hayranlık uyandırdı<br />

bende. Çünkü yüzünü aydınlatan bu ışıkta, zekâdan çok Tanrı sevgisi vardı.<br />

Öyle bir şükran duygusu ve aşkla doldum ki, zavallı kızın alnına<br />

kondurduğum öpücüğü yüce Tanrı’ya adıyormuşum gibi hissettim.<br />

Bu ilk sonucu elde etmek ne kadar zor olduysa, hemen arkasından<br />

gelen gelişmeler de bir o kadar hızlı oldu. Bugün buradan bakınca ilerlemek<br />

için geçtiğimiz yolları hatırlayabilmek uğruna çok çaba sarf etmem<br />

gerekiyor; öyle ki bazen Gertrude, metodumuzla dalga geçiyormuş gibi bazı<br />

adımları atlaya atlaya ilerlemeye başladı. Önceleri nesnelerin çeşitlerini<br />

göstermek yerine, niteliklerini anlatma konusunda ısrar ettiğimi hatırlıyorum:<br />

Sıcak, soğuk, ılık, tatlı, acı, sert, yumuşak, hafif... Sonra hareketlere<br />

geçmiştim : Uzaklaştırmak, yaklaştırmak, kaldırmak, karşılaşmak, yatmak,<br />

bağlamak, dağıtmak, toplamak... Daha sonra metodu bir kenara bıraktım,<br />

konuşmalarımı takip edip edemediğini çok düşünmeden, onunla konuşmaya<br />

başladım. Bana istediği şekilde sorular sormasını sağlamaya çalışarak, onu<br />

teşvik edecek şekilde, yavaş yavaş konuşuyordum. Onu tek başına bıraktığım<br />

zamanlarda o da boş durmuyordu elbette, çünkü tekrar yanına gittiğim her<br />

defasında yeni bir sürprizle karşılaşıyor, bir gece geçmesine rağmen onu<br />

bıraktığım yerden daha ileride buluyordum. Kendime sık sık tekrarladığım<br />

gibi, havaların ısınması ve baharın yavaş yavaş bastırması da kışı işte böyle<br />

yener. Gerçekten de birçok kere karların eriyişini seyredip hayran<br />

kalmışımdır: Sanki görüntü hiç değişmez, ama kalın kardan manto, toprağın<br />

altına doğru çekilir. Amélie her kış bu görüntüye aldanıp karın hiç<br />

erimediğini, azalmadığını söyler bana. Kar hâlâ eskisi kadar kalınmış gibi<br />

görünür, ama birdenbire bazı yerlerde bir hareket olduğunu, karın yerini yeni<br />

bir hayata bıraktığını fark edersiniz.<br />

Sürekli olarak ocağın başında oturmaktan yaşlı bir kadın gibi solup<br />

zayıflayacağından korkarak, Gertrude’u dışarı çıkarmaya başlamıştım. Ama<br />

yürümeyi, sadece benim koluma tutunmak şartıyla kabul ediyordu. Bana<br />

bunu anlatacak kadar konuşamadan çok önce, evden ilk çıktığımızda<br />

duyduğu şaşkınlık ve korkudan anlamıştım ki ilk defa dışarı çıkıyordu. Onu<br />

bulduğum o kulübede kimse onunla ilgilenmemiş, ona yalnızca ölmeyeceği<br />

kadar yiyecek vermişlerdi. Ölmeyeceği kadar diyorum, çünkü yaşaması için<br />

demeye dilim varmıyor. Onun karanlık evreni, daha önce hiç dışına

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!