26.02.2019 Views

André Gide - Pastoral Senfoni

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

“Senin gördüğün kadar güzel değiller, sevgili Gertrude.”<br />

“Hayır, daha güzel olduklarını söyleyin lütfen.”<br />

“Senin gördüğün kadar güzeller o zaman.”<br />

“Ve size şu gerçeği söylerim ki, Süleyman bütün o görkemine rağmen,<br />

bu çiçeklerden bir tanesi kadar bile güzel giyinmiş değildi.” dedi İsa’nın<br />

sözcüklerini aktararak. Sesi o kadar melodikti ki, bu sözleri ilk defa<br />

duyuyormuşum gibi geldi bana.<br />

“Bütün o görkemine rağmen...” diye tekrar etti düşünceli düşünceli.<br />

Sonra bir an sustu. Ben devam ettim:<br />

“Tekrar söylüyorum Gertrude, gözleri olan insanlar bakmayı<br />

bilmeyenlerdir.”<br />

Kalbimin derinliklerinden şu duanın yükseldiğini duydum: “Tanrım,<br />

akıllı insanlardan sakladıklarını, bu zavallılara verdiğin için sana şükürler<br />

olsun!”<br />

Neşeli bir heyecan içindeydi:<br />

“Ah bir bilseydiniz, bir bilebilseydiniz bütün bunları ne kadar<br />

kolaylıkla hayal edebildiğimi. Bakın! Size manzaranın tasvirini yapmamı<br />

ister misiniz? Arkamız, tepemiz ve bütün çevremiz reçine kokulu, koyu<br />

kırmızı gövdeli, rüzgâr eğmek istediğinde karşı koymayıp inleyerek sallanan<br />

uzun, koyu renkli, dalları yatay çamlarla dolu. Ayaklarımızın altında, açılıp<br />

dağın üzerine konmuş eğik bir kitap gibi uzanan yeşil ve alacalı bulacak,<br />

gölgede mavileşen, güneş ışığıyla altın sarısına dönen çimenlik. Bu kitabın<br />

kelimeleri ise çiçekler, yılan otu, düğün çiçekleri, laleler, güzel Süleyman<br />

zambakları. Madem insanların gözlerinin kapalı olduğunu söylüyorsunuz,<br />

melekler geliyor bu kitabı okumaya, inekler de çıngıraklarıyla heceliyorlar<br />

kitabın kelimelerini. Kitabın tam altında dumanları üzerinde tüten, bizden çok<br />

uzaklardaki göz kamaştırıcı Alpler’den başka kıyısı olmayan, sütten büyük<br />

bir nehir bütün gizli uçurumları örterek akıyor... İşte Jacques’in gitmesi<br />

gereken yer. Söylesenize, yarın gideceği doğru mu?”<br />

“Yarın gitmek zorunda. Seninle konuştu mu?”<br />

“Hayır konuşmadı, ama ben anladım. Uzun süre burada olmayacak<br />

galiba?”<br />

“Bir ay... Gertrude, sana bir şey sormak istiyorum. Neden Jacques’in<br />

seninle buluşmak için kiliseye geldiğini anlatmadın bana?”<br />

“Sadece iki kere geldi. Ah! Sizden hiçbir şey saklamak istemedim, ama<br />

sizi üzmekten korkuyordum.”<br />

“Söylemeyerek daha çok üzdün beni.”

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!